deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ blossomtips.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş siyahbet giriş deneme bonusu veren siteler casino siteleri

SERPİL ÜNAL
Köşe Yazarı
SERPİL ÜNAL
 

Müzik nasıl şifadan silaha dönüştü!

Daha dünyaya geleli yıl bile olmamış bir bebek, müzik sesi duyduğunda hemen hareketleniyor kendince müziğe ayak uydurmaya çalışıyor. Nedir insanın doğuştan tanıdığı ritmine kendini kaptırdığı bu müzik merak edip araştırdım biraz. Müzik duyguları düşünceleri en tesirli anlatmanın belkide tek yolu, 36 bin yıl evvelde bunun için çabalamışlar ve o dönemde insan kemiğinden yapılmış fülüt bulunmuş. Bir dönem yine  Osmanlı’da şifahanelerde ruha şifa olarak günün her vaktine ayrı makamlarda müzik ile tedavi edilmiş insanlar, müziğin dinlendirici sakinleştirici gücü kullanılarak. Şifanın yanı sıra yine müzik, savaş meydanlarında en büyük motivasyon kaynağı olarak kullanılmış. Tüm dinlerin de  kendine has ibadetlerine eşlik edecek müzikleri varmış. Müzik kimi zaman da  Afrikalı kölelerin Amerikan zulmunü anlatan, adına caz denen  bir ağıt olmuş. Müzik sanatla birleşince içinden şifa çıksada, içinden sanatı çıkarınca hedefini 12'den vuran narkozlu bir silaha dönüşüvermiş. Dünyayı parmağında oynatan güçler bir ülkeyi çökertmek istediklerinde önce müziğini yozlaştırırmış. o toplum müziğiyle birlikte ona paralel olarak sanatı ve estetiğini kaybeder olmuş, Toplumun geldiği nokta ile müziğin geldiği nokta paralellik gösteriyor. Yozlaşmış bir müzik dönemi, tüm dünya onun için yaratılan insanı yok sayarak, sadece anlık kazanımlara hizmet eden, geçmişi yok saydığı gibi geleceğe hiçbir kazanımı olmayan, ürettiği her şey kullan at olan bir  makineye dönüşü ermiş. sanattan uzak yetişen  bir toplum  tarihe eser bırakmak bir yana ürettikleri o gününe bile hizmet etmiyor. Var olduğumuz coğrafyada en son eser bırakan, eser bırakacak insan yetiştiren,bıraktığı eserlerle anılan kabirleri ziyaret edilen insanlardan uzaklaşalı  neredeyse iki asır oldu. Bir bilim insanının dediği gibi ağzımızdan girenlere dikkat ettiğimiz gibi kulağımıza girenlerede dikkat etmeliyiz. Çünkü  geleceği imar edecek gençlere baktığımızda neredeyse 24 saat kulaklıkla müzik dinleyerek geçiriyor, yada onlar müzik dinlediğini zannediyor! İşte bunu gördüğümüz ve çözdüğümüz zaman belki müziğin ne kadar önemli olduğunun farkına varacak kulakların önemini o zaman anlarız.  
Ekleme Tarihi: 23 Temmuz 2021 - Cuma

Müzik nasıl şifadan silaha dönüştü!

Daha dünyaya geleli yıl bile olmamış bir bebek, müzik sesi duyduğunda hemen hareketleniyor kendince müziğe ayak uydurmaya çalışıyor. Nedir insanın doğuştan tanıdığı ritmine kendini kaptırdığı bu müzik merak edip araştırdım biraz.
Müzik duyguları düşünceleri en tesirli anlatmanın belkide tek yolu, 36 bin yıl evvelde bunun için çabalamışlar ve o dönemde insan kemiğinden yapılmış fülüt bulunmuş. Bir dönem yine  Osmanlı’da şifahanelerde ruha şifa olarak günün her vaktine ayrı makamlarda müzik ile tedavi edilmiş insanlar, müziğin dinlendirici sakinleştirici gücü kullanılarak. Şifanın yanı sıra yine müzik, savaş meydanlarında en büyük motivasyon kaynağı olarak kullanılmış. Tüm dinlerin de  kendine has ibadetlerine eşlik edecek müzikleri varmış. Müzik kimi zaman da  Afrikalı kölelerin Amerikan zulmunü anlatan, adına caz denen  bir ağıt olmuş.
Müzik sanatla birleşince içinden şifa çıksada, içinden sanatı çıkarınca hedefini 12'den vuran narkozlu bir silaha dönüşüvermiş. Dünyayı parmağında oynatan güçler bir ülkeyi çökertmek istediklerinde önce müziğini yozlaştırırmış. o toplum müziğiyle birlikte ona paralel olarak sanatı ve estetiğini kaybeder olmuş,
Toplumun geldiği nokta ile müziğin geldiği nokta paralellik gösteriyor. Yozlaşmış bir müzik dönemi, tüm dünya onun için yaratılan insanı yok sayarak, sadece anlık kazanımlara hizmet eden, geçmişi yok saydığı gibi geleceğe hiçbir kazanımı olmayan, ürettiği her şey kullan at olan bir  makineye dönüşü ermiş. sanattan uzak yetişen  bir toplum  tarihe eser bırakmak bir yana ürettikleri o gününe bile hizmet etmiyor.
Var olduğumuz coğrafyada en son eser bırakan, eser bırakacak insan yetiştiren,bıraktığı eserlerle anılan kabirleri ziyaret edilen insanlardan uzaklaşalı  neredeyse iki asır oldu. Bir bilim insanının dediği gibi ağzımızdan girenlere dikkat ettiğimiz gibi kulağımıza girenlerede dikkat etmeliyiz. Çünkü  geleceği imar edecek gençlere baktığımızda neredeyse 24 saat kulaklıkla müzik dinleyerek geçiriyor, yada onlar müzik dinlediğini zannediyor! İşte bunu gördüğümüz ve çözdüğümüz zaman belki müziğin ne kadar önemli olduğunun farkına varacak kulakların önemini o zaman anlarız.

 

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.