Etrafınıza bakın ve bir kez daha gözlemleyin insanları..Dürüst mü? Doğru konuşuyor mu? Yoksa menfaatine göre hareket ederek  yalan mı söylüyor, iftira atarak mı yoluna devam ediyor? Gözlemleyin..Varsa etrafınızda hayatını yalan ve menfaatlerine göre hergün tavır ve duruş sergileyen, yalan söyleyen, karalayan, vicdansızca başkaları hakkında aşağılık sözler eden uzaklaşın onlardan..Çünkü, kötülüklerin anası ve babası yalandır..  Dürüstlük ise; bütün iyiliklerin ve güzelliklerin temelidir...Hz. Ömer'in bize ışık tutan sözlerinden biri de şudur; Dürüstlük pahalı bir mülktür, UCUZ insanda bulunmaz. Evet, Dürüstlük bir erdem değil, insan olmanın en öncül koşuludur Dürüstlüğün karşıtı yalandır Yalan söyleyen insanın şerefi yoktur Yalan söyleyen insanın namus ve haya derdi yoktur Yalan söyleyen insan en aşağılık yaratıktan daha çukurdur. Nihayetinde insanları kandırıyor.. Gerçeği gizliyor. Gizlediği gerçekle kendine menfaat sağlıyor Yalancı insanın vicdanı da, dini de, imanı da, herhangi bir kutsalı ve değer yargısı da yoktur. Çünkü yalan korkunç bir ateştir ve insana dair olan tüm güzel ve özel vasıfları yerle bir ederek yok ediyor Onun için Dürüstlük önemlidir Dürüstlüğün olmadığı yerde yalan, iftira, çukur planları, yarasavari kör vicdansızlık ortaya çıkar ki bu da insanlığın ortak değerlerini kökünden zehirleyen bir nifaktır.. Dürüstlük ve yalan insanlık tarihi boyunca savaşan iki taraf olmuştur. Onun için dürüstlük ve yalanla ilgili alimler, yazarlar, ünlü düşünürler birçok güzel özlü söz söylemişlerdir. İşte onlardan bazıları;  Dürüstlük bir hazineye benzer, ortaya çıktığında taraftarları çoğalır; yalan ise gizli ateşe benzer, yanmaya başlayınca kötülükler ortaya çıkar. Eğer dürüst yaşamışsak, nasıl öleceğimizi düşünmemize hiç gerek kalmaz. (Robert Burns) Dürüstlük; başkalarına söz verdiği zaman sözünde durmaktır. Doğru insan, söyledikleri ile yaptıkları birbirini tutmamasından utanç duyar. Sözün özü; Eğer doğruluktan ve dürüstlükten yana değilseniz, yalan ve plandan yani şeytandan yanasınız demektir- ki buna münafıklık deniliyor ve onun alameti de şöyle; “Münafığın alameti üçtür: Konuştuğu zaman yalan söyler, vaad ettiği zaman, vaadini yerine getirmez, kendisine güvenildiği zaman ihanet eder.” (Buhari, Müslim, Tirmizi)