Altılı masanın en önemli paydaşlarından biri olan İyi Parti ve Genel Başkan Meral Akşener’in ayrılması muhalefet gündemine bomba gibi düştü.. Bu durum en çok Ak Parti ve Cumhur ittifakını sevindirdi. Bu sevinç elbetteki tepeden gelme bir sevinç değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konuda çok temkinli ve ikinci hamleyi görmeden yorum yapmacağını ifade ederken tabanda ise farklı bir hava esiyor. Ak Partililer seçimi şimdi çantada keklik gibi görmeye başladılar. Ak Parti için Asıl en büyük tehlike budur. Eğer teşkilatlar ‘masa dağıldı bizim çalışmamıza gerek kalmadı’ havasına kapılırlarsa büyük yanlış yaparlar. Unutmayın ki Altılı masa dediğiniz kırk ayak. Bir ayak kırılmış gibi görünür ama sizin göremediğiniz daha ne ayaklar var o masanın altında biliyor musunuz . Yani sondan söyleyeceğimi baştan söylemiş olayım:  şimdiden zaferinizi ilan etmeniz sizi büyük bir yenilgiye de götürebilir. Onun için dereyi görmeden paçayı sıvamayın derim.. BİR TAŞLA İKİ KUŞ VURMA YA DA  KUSURSUZ BİR OYUN MU Sayın Akşener’in açıklamasını canlı yayında izlerken bir an eline verilmiş bir metni okuyor ve şaka yapıyor zanettim. Sanırım onu dinleyen herkes aynı duyguya kapılmıştır. Ancak bir süre sonra olayın içine Yavaş ve İmamoğlu ‘da girince doğrusu bunun bir danışlı dövüş olduğunu düşünmeye başladım ki halen aynı fikirdeyim.  Kimbilir belki de sayın Kılıçdaroğlu ile sayın Akşener’in ortaklaşa yazdığı bir metindi. Kusursuz bir oyundu belki.. Bir taşla iki kuşu  vurma oyunu olamaz mı? Böylece Cumhurbaşkanı adaylığını sessiz ve derinden isteyen İmamoğlu’nu hem de Mansur Yavaş’ı mahkum ederek Kılıçdaroğlu’nun adaylığına mecbur etmek senaryosuydu belki.. Eğer böyle ise gördük ki bunu da başardı. Hem Yavaş hem İmamoğlu Genel Başkanlarına biat ettiklerini açıkladılar.. Yoksa hangi çılgın irade ile CHP’nin genel başkanını yok sayıp belediye başkanlarına çağrı yapılır ki değil mi? Bunun en önemli göstergesi ise Kılıçdaroğlu'nun saatler sonra çok sakin ve sıradan bir durummuş gibi rutin bir açıklama yapması garip değilmiydi? SİYASETİN KİRLİ YÜZÜ Ve bununla birlikte siyasi çıkarların oluşturduğu bir birliktelikte faydacılık üzerine kurula ittifaklardaki ayrılıkların yandaş ve paydaşlarda oluşturduğu derin hayal kırıklığının nasıl birkaç saat içinde küfür kıyamete dönüştüğünde de tanıklık ettik ve halen de ediyoruz.  Menfaatler üzerine dostluk oyununu sergileyen herkes ve her toplulukta bu durum irsi bir hayvancılıktır. Oryantalizmin en net halidir.. Menfaatleri için dinini. Milliyetini. Cibiliyetini satanların  geldiği son nokta aslına rücu etmeleri.. Menfaatleri için canım cicim diyerek başlarına taç ettiklerini bir günde nasıl gömdüklerine de tanıklık ediyoruz  değil mi? CESUR TAVIR MI Evet. Eğer Akşener ile Kılıçdaroğlu iddia ettiğimiz gibi Yavaş ve İmamoğlu’nu bertaraf etme planı kurmamışlarsa o zaman  Meral Abla’nın masayı devirme gerekçelerini gözden geçirmemiz gerekiyor. Eğer Akşener açıklamasında dediği gibi kendisine dayatılanları kabul etmediği için evdeki bulgurdan olma pahasına Dimyat’a pirince gitmeyi tercih etmişse bu çok cesurca bir hareket bir hareket bence..  Ve bu varsayımla hareketle Akşener’e yönelik cinsiyetçi tüm yaklaşımları çöpe atıyorum ve diyorum ki altılı masadaki beşi bir yerde erkek siyasetçilerden daha kurt bir siyasetçidir o nedenle de sıtmaya razı olmayacağını da ifade ederek beşibiryerde ağabeylerin son dakika da kendisine yönelik kurdukları oyunu fark edip oyunlarını bozmuştur. Bu oyunların başında ise CHP’li Yaşar Okuyan’ın kendisine yönelik tehditlerinin ardından Kılıçdaroğlu’na dosya ile gitmesi ve ahım şahım ağırlanması belki bu işin tuzu biberi olmuştur.  Yine aynı şekilde masayı birlikte kurduğu  CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun son dakikada Masanın lideri olarak kendisini konumlandırarak cici HDP’sini ve hemen ardından Sol bileşenlerle görüşmesi de bu kırılmanın ve ayrılığın gerçek nedeni olarak not alınası bir durum olabilir.. Bla bla bla gerekçeler ve gerçekler bu anlamda çoğaltılabilir... CUMHUR İTTİFAKI MI YENİ İTTİFAK MI YOKSA BEŞLİ MASA MI Gelinen noktada sebepler ve sonuçlar denkleminde oyunu bozan olarak sayın Akşener görünsede oyunun içinde başka oyunlar olduğunu önümüzdeki süreçlerde taraflar bölüm bölüm birbirlerine karşı koz mahiyetinde kullandıklarında biz de öğrenmiş olacağız.. Ancak siyaset artık o kadar genleşmiş bir halde ki dün birbirlerine küfür edenler bugün sarmaş dolaş olabiliyorlar. O nedenle yarın bu masa yeniden altılı olabilir, yeni bir ittifak çıkabilir. Tüm bunlar mümkün . İddia etmek için erken ama bu koşullarda Akşener’in Cumhur ittifakına dahili çok da mümkün görünmüyor.  O nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan bağımsız olarak Ak partililerin dünden bu yana zafer çığlıkları atmaları onları bekleyen en büyük tehlikedir. Bu rehavet hayra alamet değil bilmiş olun.. Tabi dediğim gibi siyaset bu. Hiçbir zaman iki kere iki dört etmiyor.. Çarpığınızda da böldüğünüzde Ya altı ya da yedi çıkıyor . Üstelik bu acaip durumu aziz milletimizde artık garipsemiyor.. Asıl garip olan da bu değil mi?