deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ blossomtips.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş siyahbet giriş deneme bonusu veren siteler casino siteleri

SERPİL ÜNAL
Köşe Yazarı
SERPİL ÜNAL
 

Ne muhteşem bir nasihat ve hakikat !

Sağlıklı bir gelişim süreci geçiren İnsan, ortalama iki üç yaşından itibaren konuşmaya başlıyor. Konuşabilmek elbetteki büyük nimet, konuşmasını bilmek en büyük nimet. Bizler herşey gibi konuşma özelliğimizi de, kelimenin ne kadar güçlü olduğunu bilmeden hor kullanıyoruz. Konuşmak kadar duymakta büyük nimet. İnsan kulaktan beslenir denir. Anne karnındayken ilk işlev gören organımız kulakmış. Daha doğmamış olsak bile, Olumlu olumsuz etrafımızda konuşulan herşeyi duyuyormuşuz. Konuşmak, duymak, gibi nimetler çok kıymetli elbette. Fakat bazen hiçbir kelimenin anlatamayacağı kadar çok şey anlatır susmak. Ama biz bu seçeneği pek kullanmıyoruz. Çünkü herkonu hakkında bilgimiz olmasa da mutlaka bir fikrimiz oluyor. Bir hastaya geçmiş olsun deyip bırakmayız, aynı hastalıktan kaç tanıdığımız nasıl acı çekti, sonra nasıl öldü onları anlatırız. Evlenmek için yüzük takanlara, boşanan insanları örnek verir, boşananlara da nasıl bi hayatın onları beklediğini anlatırız. Aracıyla yola çıkana kaza yapanları, iş kurana batanları anlatırız tüm bilgeliğimizle. Bir ihtimal söylediklerimiz denk gelirse sonunda ben demiştim demenin hazzını yaşamak için. Halbuki ağzımızdan çıkan her kelimenin o kadar büyük gücü var ki, karşımızdakinin kulağından direk kalbine gidiyor. Söylediğimiz kelime duyana sevinç olmuyorsa hüzün ve korku oluyor. İnsanın psikolojik tedavi görmesine sebep olanda duydukları değilmi? Sadece psikolojik değil fiziki hastalıkların çoğuda aynı sebepten. Mide kanaması geçiren bir hastaya doktor ne oldu ne yaşadın dediğinde, falanca bana öyle bir söz söyledi ki sanki söylediği söz kulağımdan girmedi direk miğdeme ok gibi saplandı diyor. Yıllarca avukatlık yapmış birisi, “o anda güzel bir söz edememeği için hapse giren, evliliği bozulan, iflas eden, kahreden, çok kişi tanıyorum pişman olan” diyor. Yunusunda dediği gibi “söz ola kese savaşı söz ola kestire başı, söz ola ağulu aşı, yağ ile bal ede söz”.  Yine söz söyleme konusunda en vurucu nasihati sevgili Peygambarimizden alıyoruz, “ya hayır konuş ya da sus' diyor. Ne muhteşem bir nasihat ve hakikat !
Ekleme Tarihi: 16 Şubat 2022 - Çarşamba

Ne muhteşem bir nasihat ve hakikat !

Sağlıklı bir gelişim süreci geçiren İnsan, ortalama iki üç yaşından itibaren konuşmaya başlıyor. Konuşabilmek elbetteki büyük nimet, konuşmasını bilmek en büyük nimet. Bizler herşey gibi konuşma özelliğimizi de, kelimenin ne kadar güçlü olduğunu bilmeden hor kullanıyoruz. Konuşmak kadar duymakta büyük nimet. İnsan kulaktan beslenir denir. Anne karnındayken ilk işlev gören organımız kulakmış. Daha doğmamış olsak bile, Olumlu olumsuz etrafımızda konuşulan herşeyi duyuyormuşuz.

Konuşmak, duymak, gibi nimetler çok kıymetli elbette. Fakat bazen hiçbir kelimenin anlatamayacağı kadar çok şey anlatır susmak. Ama biz bu seçeneği pek kullanmıyoruz. Çünkü herkonu hakkında bilgimiz olmasa da mutlaka bir fikrimiz oluyor. Bir hastaya geçmiş olsun deyip bırakmayız, aynı hastalıktan kaç tanıdığımız nasıl acı çekti, sonra nasıl öldü onları anlatırız. Evlenmek için yüzük takanlara, boşanan insanları örnek verir, boşananlara da nasıl bi hayatın onları beklediğini anlatırız. Aracıyla yola çıkana kaza yapanları, iş kurana batanları anlatırız tüm bilgeliğimizle. Bir ihtimal söylediklerimiz denk gelirse sonunda ben demiştim demenin hazzını yaşamak için.
Halbuki ağzımızdan çıkan her kelimenin o kadar büyük gücü var ki, karşımızdakinin kulağından direk kalbine gidiyor. Söylediğimiz kelime duyana sevinç olmuyorsa hüzün ve korku oluyor. İnsanın psikolojik tedavi görmesine sebep olanda duydukları değilmi? Sadece psikolojik değil fiziki hastalıkların çoğuda aynı sebepten. Mide kanaması geçiren bir hastaya doktor ne oldu ne yaşadın dediğinde, falanca bana öyle bir söz söyledi ki sanki söylediği söz kulağımdan girmedi direk miğdeme ok gibi saplandı diyor. Yıllarca avukatlık yapmış birisi, “o anda güzel bir söz edememeği için hapse giren, evliliği bozulan, iflas eden, kahreden, çok kişi tanıyorum pişman olan” diyor.
Yunusunda dediği gibi “söz ola kese savaşı söz ola kestire başı, söz ola ağulu aşı, yağ ile bal ede söz”.
 Yine söz söyleme konusunda en vurucu nasihati sevgili Peygambarimizden alıyoruz, “ya hayır konuş ya da sus' diyor. Ne muhteşem bir nasihat ve hakikat !

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.