Bazen öyle yanılır ki insan. Tam da şer gördüklerimizde hayır, hayır gördüklerimizde şerin olabileceği gerçeğini bize yaşananlarla anlatır. İşte o güzel ve anlamlı hikayelerden bir tanesini sizinle paylaşırken küçük bir not da düşmeliyim ki günümüzde kendini allayıp pullayan ve kötülüklerini ve zalimliklerini folyolayarak sunan guruhların hızla arttığını da göz ardı etmeyin derim
Köyde yaşayan yaşlı bir ressam vardı. Olağanüstü güzel resimler yapıp iyi fiyata satardı. Bir gün köyden bir fakir gelip dedi ki :“Yahu senin durumun iyi. Neden kimseye yardım yapmıyorsun. Bak fırıncı fakirlere ara ara bedava ekmek veriyor. Kasap bazen bedava et veriyor. Sen neden hiç yardım etmiyorsun..?”
Ressam tebessüm etti ama bir şey demedi.Bu fakir bütün köyde sabah akşam ressamın aleyhinde konuşuyor ve ressamı kötülüyordu. Bir gün ressam hasta oldu. Kimse de onun yanına gelmedi ve sonunda ressam öldü. Aradan bir kaç gün geçti. Artık ne fırıncı ekmek verdi fakirlere ne de kasap et verdi. Sordular; “neden fakirlerin hakkını kestiniz…?” Dediler ki; “Her ay başı o merhum ressam bize para verip fakirlere ekmek ve et vermemizi söylerdi. O ölünce para veren kalmadı. İşte o yüzden…derler..
Sözün özü; iyilik gördüklerinizi sandıklarınızın ardındaki perdeyi aralayıp ötesine bakın derim