Felaketler yaşıyoruz son bir aydır.
Yangınla başladı
Ciğerlerimiz yandı ha yandı.
Yanan ağaçlar değildi elbet. Toprak yandı. Canlılar yandı offffff! dilsiz, kötülüklerden habersiz, ağaçların gölgesinde, toprağın altında ve üstünde, ağaçların yapraklarında, çiçeklerin gözbebeklerinde varlığını sürdüren Allah'ın can verdiği, eylem verdiği, rızkını ve yaşama tutunma ilhamı verdiği o canlıların hepsi yanarken bizimde yüreğimiz yandı cayır cayır onların sessiz acısıyla. Onların dilsiz acılarına mı yoksa bu korkunç katliamda parmağı olanların vicdansızlıkları ve kahpeliklerine mi yanalım bilemedik.
Yandık bir damla yağmura hasret. Yandı kül oldu yemyeşil dağlar, ovalar, evler barklar. Cennet yeşil vatan yanarken ve halen kıvılcımlar kora dönmemişken bu sefer sel felaketiyle sarsıldık..
Kastamonu, Bartın, Karabük, Sinop..saklı cennetlerimiz. Korkunç bir sel ve heyelanla ve 17 canımızla yaktı yüreklerimizi.
Hangisi daha acı
Hangi acıya daha çok ağlamalıyız
Hangi felaketin izlerinde insanoğlunun acımasızlığını, vahşetini yüzüne vurup haykırmalıyız. Sel felaketiyle dağın taşın altında kalan kentlerimizin ve giden canlarımızın acısına mı, cayır cayır içindeki tüm canlılarla yüreğimizi mahşere çeviren ormanlarımıza ve bu uğurda şehit olan kahramanlarımıza mı ağlayalım. Hangi acı için yere çöküp dizlerimize vura vura ağıtlar yakacağımızı bilemiyoruz artık. Allahım büyük bir imtihandan geçiyoruz. Büyük bir sınav. Acı üstüne acı. Nuh tufanına denk bir felaket,Nemrutun İbrahim Peygamberi yakmak için ateşlediği bir dehşet sanki..
Ateş ve su. İkisi de insanoğlu için ya merhamet ya felaket. Biz felaket tarafını yaşıyoruz ve Rabbimin merhametine sığınmaktan başka çare yok. Yardım et Allahım..
Anasayfa
Yazarlar
ADALET BORA
Yazı Detayı
Bu yazı 1317+ kez okundu.
FELAKET VE MERHAMET
Felaketler yaşıyoruz son bir aydır.
Yangınla başladı
Ciğerlerimiz yandı ha yandı.
Yanan ağaçlar değildi elbet. Toprak yandı. Canlılar yandı offffff! dilsiz, kötülüklerden habersiz, ağaçların gölgesinde, toprağın altında ve üstünde, ağaçların yapraklarında, çiçeklerin gözbebeklerinde varlığını sürdüren Allah'ın can verdiği, eylem verdiği, rızkını ve yaşama tutunma ilhamı verdiği o canlıların hepsi yanarken bizimde yüreğimiz yandı cayır cayır onların sessiz acısıyla. Onların dilsiz acılarına mı yoksa bu korkunç katliamda parmağı olanların vicdansızlıkları ve kahpeliklerine mi yanalım bilemedik.
Yandık bir damla yağmura hasret. Yandı kül oldu yemyeşil dağlar, ovalar, evler barklar. Cennet yeşil vatan yanarken ve halen kıvılcımlar kora dönmemişken bu sefer sel felaketiyle sarsıldık..
Kastamonu, Bartın, Karabük, Sinop..saklı cennetlerimiz. Korkunç bir sel ve heyelanla ve 17 canımızla yaktı yüreklerimizi.
Hangisi daha acı
Hangi acıya daha çok ağlamalıyız
Hangi felaketin izlerinde insanoğlunun acımasızlığını, vahşetini yüzüne vurup haykırmalıyız. Sel felaketiyle dağın taşın altında kalan kentlerimizin ve giden canlarımızın acısına mı, cayır cayır içindeki tüm canlılarla yüreğimizi mahşere çeviren ormanlarımıza ve bu uğurda şehit olan kahramanlarımıza mı ağlayalım. Hangi acı için yere çöküp dizlerimize vura vura ağıtlar yakacağımızı bilemiyoruz artık. Allahım büyük bir imtihandan geçiyoruz. Büyük bir sınav. Acı üstüne acı. Nuh tufanına denk bir felaket,Nemrutun İbrahim Peygamberi yakmak için ateşlediği bir dehşet sanki..
Ateş ve su. İkisi de insanoğlu için ya merhamet ya felaket. Biz felaket tarafını yaşıyoruz ve Rabbimin merhametine sığınmaktan başka çare yok. Yardım et Allahım..
Ekleme
Tarihi: 12 Ağustos 2021 - Perşembe
FELAKET VE MERHAMET
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.