Bakan Kacır, Gebze Bilişim Vadisinde açıkladı
Bakan Kacır, Gebze Bilişim Vadisinde açıkladı
Bakan Kacır, Gebze Bilişim Vadisinde açıkladı
Bakan Kacır, Gebze Bilişim Vadisinde açıkladı
Gebze Bilişim Vadisindeki programa katılan Bakan Kacır : "TSE 155 bin ürünü denetleyerek, 4 bin 200 uygunsuz ürünün ülkemize girişini engelledi' dedi
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, 14 Ekim Dünya Standartlar Günü'nde Gebze Bilişim Vadisi'nde düzenlenen programa katıldı. Bakan Kacır'ın yanı sıra programda, Uluslararası Standartlar Teşkilatı (ISO) Başkanı Dr. Sung Hwan Cho, TSE Başkanı Mahmut Sami Şahin, Kocaeli Valisi İlhami Aktaş ile çok sayıda katılımcı yer aldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "1954 yılında mütevazi imkanlarla, sanayi ve ticaret odalarımızın çabalarıyla kurulan enstitümüz 70 yıllık başarılarla dolu yolculuğunda, ülkemizde standardizasyon ve kalite anlayışının yeşermesi ve yerleşmesinde öncü rol üstlendi. Türk malı damgasının aynı zamanda yüksek kaliteyle eşdeğer olduğunu tescilledi. Vatandaşlarımızın dünya standartlarında güvenli ürün ve hizmetlerle buluşmasına vesile oldu. Ülkemizin üretim ve teknoloji geliştirme yolculuğunda yeni bir sayfa açtığımız son 22 yılda ise kurumumuzu gelişmiş bir alt yapıya, modern inovasyon ve teknolojiye, geniş kapsamlı bir organizasyon yapısına kavuşturduk. Kurumumuzu, evrensel normları dikkate alarak, stratejik hamlelerle yeniden yapılandırdık. Uluslararası standartlara yön veren, ülke sathı ve dünya pazarında rekabet gücü sağlayan sanayimizin omurgası haline getirdik. Kurumumuz bugün nitelikli insan kaynağı ve dünya standartlarındaki laboratuvar altyapısıyla nitelikli ihracatımızın katalizörü vazifesi görüyor. Standartları tayin edenlerin aynı zamanda küresel ticaretin oyun kurucuları olduğu yaklaşımıyla sanayicilerimizin hak ve menfaatlerini uluslararası platformda en güçlü şekilde savunuyor" diye konuştu.
"Dünya Standartlar Günü geldiğimiz noktada tüm dünyada, standartların hem üretici hem de tüketici açısından önemini kavranmasına vesile oluyor"
Her yıl 14 Ekim'de kutlanan Dünya Standartlar Gününün TSE ve bizler için her zaman ayrı bir önemi var. Uluslararası Standardizasyon Teşkilatının (ISO) 1967'de gerçekleştirilen genel kurul toplantısında dönemin TSE Başkanı merhum Faruk Sünter 3 yıllığına ISO Başkanı seçilmişti. Kendisinin teklifi üzerine 1969 yılında ISO Konseyi 14 Ekim'i Dünya Standartlar Günü olarak onayladı. İlk kez 1970'te kutladığımız 'Dünya Standartlar Günü' geldiğimiz noktada tüm dünyada, standartların hem üretici hem de tüketici açısından önemini kavranmasına vesile oluyor. Bizlere de Türkiye Yüzyılında ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin de üzerine taşıma hedefimizde güçlü standardizasyon bilincinin ve altyapısının rolünü ve önemini tekrar hatırlatıyor. Bu vesileyle, geçmişten günümüze TSE'nin büyük ve güçlü Türkiye'nin bayraktar kurumları arasında yer alması için emek ve gayretlerini esirgemeyen herkese şahsen teşekkürlerimi sunuyorum. Ahirete irtihal edenleri rahmetle anıyorum.Ülkemiz ikinci asra, Türkiye Yüzyılı'na yaraşır kazanımlarla, güçlü ve stratejik hedeflerle adım attı" diyen Kacır, "Hayata geçirdiğimiz reform niteliğinde hamlelerle hemen her alanda yatırım, istihdam, üretim, icat ve ihracat rotasında önemli başarılara imza atıyoruz. Sanayide çalışan sayımızı 3,9 milyondan 6,7 milyona, Ar-Ge harcamalarımızı yıllık 1,2 milyar dolardan 12 milyar dolara çıkardık. Sayılarını 191'den 362'e yükselttiğimiz organize sanayi bölgelerimiz ve kurduğumuz 45 endüstri bölgesiyle ülkemizi küresel üretim üssü haline getirdik. Otomotivden kimyaya, makineden demir-çeliğe, beyaz eşyadan savunma ve havacılığa, tekstilden mobilyaya sanayimizin tüm sektörlerinin öncülüğünde ihracatımızı 22 yılda 36 milyar dolardan 262 milyar dolara yükselttik. Yerli ve milli elektrikli otomobilimiz TOG'u, milletimizle buluşturduk.
Büyüme ve kalkınma yolculuğunda yakalanan ivmeyi daha yukarıya taşıyacak, Milli Teknoloji Hamleyi güçlendirecek adımları kararlılıkla attıklarını belirten Bakan Kacır, "Katma değerli ve ileri teknolojiye odaklanmış üretim zemininde, yeşil ve dijital dönüşümü hayata geçirip Türk sanayisini küresel arenada daha güçlü, daha etkili konuma yükseltiyoruz. Kalite ve standardizasyonu önceleyen bir üretim anlayışı da Türkiye Yüzyılında güçlü üretim altyapımızın sürdürülebilirliği ve rekabetçiliği için vazgeçilmez unsurdur. Vatandaşlarımızı güvenilir ve kaliteli ürün ve hizmetlerle buluşturmanın anahtarıdır. Türk Standartları Enstitüsü; belgelendirme, muayene, gözetim, doğrulama, deney, kalibrasyon ve eğitim hizmetleriyle, geliştirdiği standartlarla vatandaşlarımız, sanayicilerimiz ve müteşebbislerimizin her zaman destekçisi konumundadır. Yalnızca geçtiğimiz yıl Enstitümüz; 42 bin 660 deney raporu, 13 bin 640 kalibrasyon sertifikası, 18 bin 963 ürün belgesi, bin 448 CE belgesi, 5 bin 12 sistem belgesi, 585 helal belgesi düzenledi. İthalat denetimleri kapsamında 155 bin ürünü denetleyerek 4 bin 200 uygunsuz ürünün ülkemize girişini engelledi. TSE ayrıca girişimcilerimizin, vatandaşlarımızın güvenli, küresel standartlarla uyumlu ve çevreye duyarlı ürünlerle buluşmasında köprü görevi üstlendi. Adil rekabet ortamını savunarak; 'Türk Malı' etiketinin marka değerini güçlendirdi. Düzenlediği eğitimlerle de standardizasyon kültürünün ülkemizde daha geniş kitleler tarafından benimsenmesini, yaygınlaşmasını ve hayata geçirilmesini teşvik etti. Bugün, yapay zekadan kuantum teknolojilerine, hidrojen teknolojilerinden elektrikle çalışan araçlara 158 ayna komite ve bu komitelere üye 2 bin 748 uzmanıyla TSE; küresel standartları yalnızca uygulayan değil, aynı zamanda bu standartların oluşturulmasında etkin çalışan kurumdur. Özellikle ikiz dönüşümün iş dünyasının ajandasında en üst sıralarda yer aldığı bu dönemde yürüttüğü çalışmalarla sanayimizin ihtiyaçlarına cevap veriyor. Enstitümüz; cep telefonu, tablet, akıllı saat, bilgisayar, oyun konsolu ve modemlerin yenilenerek yeniden satışa sunulması sürecinde uyulacak standartları belirleyerek elektronik ürünlerin ekonomiye yeniden kazandırılmasını sağladı. Veri merkezlerinin sürdürülebilir ve enerji verimliliği odaklı faaliyet göstermeleri için devreye aldığımız Veri Merkezi Belgelendirme Programıyla da yatırımcıların ve işletmecilerin uygunluk değerlendirme faaliyetine kolay erişiminin önünü açtı. 2053 Net Sıfır Emisyon Hedeflerimiz doğrultusunda; ürün karbon ayak izi, su ayak izi, Yeşil OSB, Su Verimliliği Yönetimi alanlarında devreye aldığı yeni standartlarla iş dünyamızın ihtiyaçlarını adresleyen kıymetli çalışmalara imza attı. Savunma sanayii, demiryolu sistemleri, rüzgar ve nükleer enerji santralleri gibi stratejik alanlarda teknolojik bağımsızlığımızı tahkim edecek belgelendirme, sertifikasyon ve uygunluk değerlendirme altyapısı ile bilgi birikimini de TSE bünyesinde oluşturuyoruz. Böylesine kritik görevler yürüten, geniş bir yelpazede görev ve sorumluluğu bulunan enstitümüz; Türkiye Yüzyılında sanayicilerimiz ve tüketicilerimizi tarafsız, bağımsız, etkin ve güvenilir hizmetlerle buluşturacaktır.
Ulusal, bölgesel ve uluslararası alanda tercih edilen, küresel standartların oluşturulmasında söz sahibi kuruluş olma vizyonuyla çalışmalarını sürdürecektir. Modern altyapısı ve nitelikli insan kaynağıyla yüksek teknolojili ve yüksek katma değerli ürün pazarında Türkiye'yi devler ligine taşıma iddiamızı TSE sahiplenmeye devam edecektir. Ankara Kalite Kampüsümüz, ‘Büyük ve Güçlü Türkiye' ruhuna yaraşır bir proje olarak hızla devam ediyor. Türkiye'nin kalite ve uygunluk değerlendirme üssü olacak bu merkez; yalnızca ulaşımdan enerjiye, elektroteknikten yapı malzemelerine farklı sektörlerin deney ve test ihtiyacına cevap vermekle kalmayacak, ülkemizin üretim altyapısı için güç çarpanı vazifesi görecektir. TSE'yi küresel uygunluk değerlendirme pazarında bölgesel bir oyuncu konumuna taşıyacaktır. Bugün yapay zekadan nesnelerin internetine, büyük veriden robotiğe pek çok yenilikçi teknolojiyle tüm dünyada iş modelleri yeniden tanımlanıyor. Teknoloji; insanlığın karşı karşıya kaldığı iklim değişikliği, açlıkla mücadele, kuraklık gibi farklı sınamaların çözüm adresi olarak görülüyor. Küresel düzenin teknolojiyle yeniden şekillendiği bir dönemde teknolojinin standartlarını belirleyenler; kuşkusuz küresel teknoloji yarışında hangi ülkelerin, zümrelerin ve firmaların rekabet üstünlüğüne sahip olacağını da bize işaret edecektir. Türkiye olarak tüm platformlarda, her ülkenin stratejik değere sahip teknoloji ürünlerini kendi kabiliyetleri ile geliştirip üretebilmesinin ulusal egemenliğini koruması açısından kritik önemde olduğunu vurguluyoruz. Küresel ortak menfaati önceleyen teknoloji yaklaşımımızı uluslararası platformlarda seslendirirken bugün olduğu gibi gelecekte de TSE öncü rol üstlenecek. Bizlerin de enstitümüzün her zaman yanında olacağımızdan hiç şüpheniz olmasın. Bu vesileyle ülkemizin uluslararası standardizasyon camiasında temsilini güçlendirecek bir gelişmeyi de sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Geçtiğimiz ay Kolombiya'da düzenlenen ISO Konsey Toplantısında alınan karar doğrultusunda ISO Haftası etkinliklerine Türk Standartları Enstitümüz 2027 yılında İstanbul'da ev sahipliği yapacak. ISO Genel Kurul Toplantısı, ISO Konsey Toplantısı, ISO Politika ve Finans Daimi Komite Toplantıları ile ISO Gelişmekte Olan Ülkeler Komitesi toplantılarını kapsayan bu büyük organizasyonla dünya genelinden bin 500'den fazla paydaşı ülkemizde ağırlayacağız. Benzersiz konumuyla kültürlerin, fikirlerin, yeni girişimlerin ve kıtaların buluşma noktası İstanbul; uluslararası standardizasyon camiasını da aynı çatı altında toplayacak" dedi.
Türk Standardları Enstitüsünün 70. yılını kutlayan TSE Başkanı Mahmut Sami Şahin, "TSE, kurulduğu günden bu yana sanayicilerimizin, kamu kurumlarının, akademisyenlerin ve sivil toplum kuruluşlarının standardizasyon çalışmalarının merkezi olmuştur. Bugün TSE, 7 bin 283 ulusal standarttan oluşan, toplamda 38 bin 440 standartla üretim-tüketim ekosistemimize katkı sağlamaktadır. TSE, uluslararası alanda da aktif bir rol oynayarak 144 teknik komitede katılımcı üye, 254 teknik komitede gözlemci üye olarak yer almakta ve 2 komitede sekreterya görevini yürütmektedir. Ayrıca, ISO 2030 Stratejik Planı doğrultusunda uluslararası standartları geliştirerek küresel ticareti desteklemeyi, adil ve kapsayıcı ekonomik büyümeyi sağlamayı, yeniliklerle sağlığı korumayı ve sürdürülebilir bir gelecek oluşturmayı hedeflemektedir. Tanıtım ve pazarlama faaliyetlerimizin etkinliğini artırarak kurumsal kimliğimizi güçlendiriyor, küresel ve rekabetçi bir yapı oluşturmak için çalışıyoruz. Yalın yönetim anlayışıyla operasyonel mükemmelliğe ulaşmayı hedefliyor, tüm süreçlerimizde verimlilik ve kaliteyi ön planda tutuyoruz. Daha iyi bir gelecek için standartların önemini her geçen gün daha iyi anlıyor ve bu anlayışı daha geniş kitlelere yaymak için çalışıyoruz" diye konuştu.
Uluslararası Standartlar Teşkilatı (ISO) Başkanı Dr. Sung Hwan Cho ise konuşmasında, "Bu yıl Dünya Standartlar Günü'nü inovasyonu kutlamak için kullanıyoruz. Ama tam olarak neyi ve neden işaretliyoruz? Binlerce uzmanın işbirliğine dayalı çabalarını takdir ediyoruz gönüllü teknik anlaşmaları geliştiren ve nihayetinde uluslararası standartlar. Onlar, bilgileri ve uzmanlıkları ile isimsiz kahramanlardır, zaman ve çaba harcayarak somut bir fark oluştururlar. Dünyayı daha güvenli bir yer haline getirirler, Bu günü bu insanları ve çalışmalarını tanımak için kullanmak istiyoruz.
2024 yılında inovasyonu da tanıyacağız. Bugün burada dururken, Türkiye'nin sadece insanlığın en eski medeniyetlerinden biri olmadığını, aynı zamanda dünyaya yüzyıllar boyunca dünyaya en büyük yeniliklerinden bazılarını getirmiştir. Robot teknolojisinin öncüsü ve ve hatta dünyaya ilk kadın savaş pilotunu kazandırdı. Bu ülke birçok kez ilklere imza atmıştır" ifadelerini kullandı.
Program sonunda şirketlere helal uygunluk belgesi, yönetim sistemi belgesi, helal turizm belgesi verildi.