5. Uluslararası Afet ve Dirençlilik Kongresi Vali Yavuz’un Katılımlarıyla Gerçekleştirildi

“13 Ekim - Afet Risklerinin Azaltılması Uluslararası Günü” etkinlikleri çerçevesinde İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı öncülüğünde “Afete Dirençli Türkiye” teması ile düzenlenen 5. Uluslararası Afet ve Dirençlilik Kongresi Vali Seddar Yavuz’un katılımlarıyla gerçekleştirildi. 

Gebze Teknik Üniversitesi Kongre Merkezinde düzenlenen programa Vali Seddar Yavuz’un yanı sıra AFAD Başkanı Vali Okay Memiş, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan V. Mustafa Soydabaş,  Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Cantürk, Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü  Prof. Dr. Hacı Ali Mantar,  Eskişehir Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Özcan, Kagawa Üniversitesinden Prof. Dr. Yoshiyuki Kaneda, Kocaeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Elif Öğüt Koca, Millî Savunma Bakanlığı KBRN Savunma Daire Başkanı Dr. Burçak Çabuk, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar,Gebze Ticaret Odası Başkanı Abdurrahman Aslantaş, Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz,  İlçe Kaymakamları, İlçe Belediye Başkanları, JICA Türkiye Ofisi Başkanı Yuko Tanaka, Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, DASK Başkanı Fatma Ebru Gençosmanoğlu, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, TBB Başkanı Yücel Yılmaz, ilgili kurum müdürleri ve çok sayıda davetli katıldı.

İlk oturumun konuşmacılarından olan Vali Seddar Yavuz yaptığı açıklamada  “13 Ekim Afet Risklerinin Azaltılması Uluslararası Günü vesilesiyle bir kez daha afetsiz günler temenni ediyorum. Öncelikle 6 Şubat depremi başta olmak üzere afetlerde hayatını kaybeden bütün kardeşlerimize Allah’tan rahmet, halen tedavileri süren kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum. Kıymetli AFAD Başkanımızla ve birçok Valimizle 6 Şubat depreminde hep beraber o bölgede görev yaptık. Vatandaşlarımızın olabildiğince acılarını dindirmeye ve onların sorunlarını çözmeye gayret ettik. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok az milletin ya da devletin başarılı olabileceği bir başarıyı ortaya koyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Gerçekten öğretmeninden öğrencilerine, ev hanımından iş insanına, memurundan işçisine her bir insanımız seferber oldu. Bir kez daha aziz Türk Milletinin büyüklüğünü gördüğümüz önemli bir krizi hep beraber atlattık diye düşünüyorum.” 

Şehrimizde Meydana Gelebilecek Depremde Türkiye Ekonomisi Derinden Etkilenebilir

Kocaeli’nde afet ve risklere yönelik yapılan çalışmalar hakkında bilgiler veren Vali Yavuz: “Konumuz dirençli şehirler, dirençli ülkeler bunu yapabilmek için de risk azaltma çalışmalarına öncelik vermemiz gerekiyor. Aslında bizim en kıymetli, en değerli bulduğumuz muhtemel riskler ne diye baktığımız zaman birincisi deprem yaşamış bir şehir olarak elbette deprem bilinci ilk sırada, ikincisi taşkın - sel ve birçok şehirde olmayan endüstriyel kazalardır. Bunlar bizim açımızdan çok değerli ve kıymetli. Bunun üzerine daha fazla çalışmamız gerekiyor. Değerlendirdiğimiz bu çalışmaları özellikle üniversite hocalarımızın rehberliğinde gerçekleştirdiğimizi söylemek isterim. Özellikle endüstriyel kazalarla ilgili bu konuyu çok daha detaylı çalışıyoruz. 36 limanı bulunan, Türkiye dış ticaretinin %18’ni karşılayan ve yılda 82.4 Milyon ton mal elleçlenen ve neredeyse Türkiye’deki 70 ilde toplanan vergiden daha fazla vergi toplayan bir şehrin üzerinde daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu bir kez hatırlatmak istiyorum. Kısacası şehrimizde meydana gelebilecek bir riskin, afetin tüm Türkiye ekonomisini derinden etkileyebileceği, tedarik zincirini kırabileceğini belirtmek istiyorum. Bu bilinç ve şuurla da çalışmalarımıza devam ediyoruz. Büyükşehir Belediyemiz, Üniversitelerimiz ve STK’larımıza birlikte yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Bu kapsamda TÜBİTAK‘ın da desteklerini her daim yanımızda hissediyoruz. 

OSB’lerimizde Bin 400 Kişilik Arama Kurtarma Ekibinin Eğitimlerine Devam Ediyoruz

14 eylem planıyla şu anda çalışmalarımızı yoğun olarak sürdürüyoruz diyen Vali Yavuz: “Değerli arkadaşlarım özellikle yine şehrimizdeki tüm binalar Valiliğimiz koordinasyonunda Büyükşehir Belediyesi ve diğer kurumların katılımıyla depreme dayanıklılık konusunda tespitten geçiriliyor ve her bir binamızla ilgili bütün resmi çok yakın bir zamanda görmüş olacağız. Özellikle hangi alanlara daha fazla konsantre olmamız gerektiğini, kentsel dönüşüm başta olmak üzere neler  yapabileceğimizi daha ayrıntılı konuşmuş olacağız. Diğer taraftan 14 OSB'si olan ve yıllık 40 milyar dolar civarında ihracat kapasitesine sahip bir şehirde bizim OSB'lerimizde, endüstri bölgelerimizde arama kurtarma ekiplerinin mutlak suretle organize edilmesi gerekiyor. Türkiye'de ilk defa 2020 yılında OSB'lerimizde arama kurtarma ekiplerini Kocaeli olarak biz kurmaya başladık ve bu yılın sonuna kadar bütün OSB'lerimizde kurmuş olacağız. Bin 400 kişilik arama kurtarma ekibine endüstriyel kazalar başta olmak üzere müdahale edebilecek çap ve kapasite eğitimlerini devam ettiriyoruz. Bu güzel örneğin tüm Türkiye'ye yayılabileceğini de buradan hatırlatmak istiyorum. 

Kocaeli’nin 6 Şubat depreminde yapmış olduğu faaliyetler ile ilgili bilgiler veren Vali Yavuz: “Özellikle kamu, özel sektör bağışlarıyla birlikte yaklaşık 3 Milyar TL'yi bulan ayni ve nakdi yardım afet bölgesine yapıldı. Bu vesileyle özellikle bölgede çalışırken arkamızda dağ gibi duran Kocaelili kardeşlerime bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Büyükşehir Belediyemiz Hatay'da emsalsiz bir başarı ortaya koydu. Sayın AFAD başkanımız bu örnek çalışmalarımıza bizzat şahit oldu. Bizler de devletin bütün imkanlarıyla oradaki, Kahramanmaraş'taki kardeşlerimize destek olmaya çalıştık. Zaman zaman da yardım etmeye, yine o bölgeye destek vermeye devam ediyoruz. Olası depreme hazırlık bakımından da Kocaeli'nin kilit bir noktada olduğunu düşünerek bölgemizdeki lojistik depolarını arkadaşlarımızla birlikte tespit ettik. Dolayısıyla muhtemel bir depremde veya afette özellikle lojistik desteğinin tamamıyla Kocaeli’den yapılabileceği öngörüsüyle yapılan yardımlarda, araçların depolanmasına kadar her konuyu bütün detaylarına kadar değerlendiriyor, çalışmalar yapıyoruz. Ayrıca tüm ilçelerde afet toplantıları gerçekleştiriyor, çadır kent alanlarının hazır hale getirilmesi, konteyner kentleri yapacağımız alanların altyapılarının hazırlanması başta olmak üzere ilçe belediyelerimizle de de yoğun olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

Afet Bölgesine Gönderilecek Yardımların Tasnifi Büyük Önem Arz Ediyor

Olası afet durumunda gönderilecek yardımlar hakkında fikirlerini paylaşan Vali Yavuz: “Yardımların depolanması ve sevki noktasında en iyi örneklerden bir tanesi de yine Kocaelili kardeşlerimizin bildiği CarrefourSA deposu olmuştur. Bu depomuzda hayırsever kardeşlerimiz tarafından yapılan bütün yardımların tasnifi yapılarak forkliftlerle yüklenecek şekilde hazırlanmıştır. Bu sayede hiçbir pakette karışık bir madde yüklenmediğinden dağıtımı noktasında da sıkıntı yaşanmamıştır. Bu örnek çalışmadan da faydalanarak yapılan yardımların nasıl tasnif edileceği, nasıl paketleceği ve nasıl gönderilebileceği üzerinde detaylı bir çalışma yapılması gerektiği hepimizin malumudur. Yardımı gönderecek şehirde 50 ya da 100 kişiyle yapılabilecek bir çalışmanın o bölgede bulunan 10 bin kişiyle bile yapılamayacağını hatırlatmak istiyorum. O bakımdan biz şehir olarak bu konuyu detaylı bir şekilde çalışıyoruz. Çünkü ne kadar önceden hazırlanır ve tekrar tekrar bunları tatbikatlarla yerine getirirsek eminim ki afet sırasında düşünmez süratle ne yapabileceğimize odaklanırız.”

Afet Eğitimlerine Halkımızın da Katılması Çok Önemli

Vali Yavuz konuşmaların devamında ise:  “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği, ilgili bakanlıklarımız ve  AFAD’ımızın önderliğinde afet bölgesinde gerçekten büyük bir başarı ortaya koyulmuştur. Kahramanmaraş‘ı Ramazan Bayramı’nda ziyarete gittiğimde afetzedelerimizle birlikte mezarlıkları da ziyaret ettim. 12 bin kişinin yattığı uçsuz bucaksız bir mezarlık düşünün. Bu yüzden bu mezarlıkların olmaması için ne yapmamız gerektiğini bir kez daha konuşmamız gerekiyor. Ancak ağır hasarlı binayı orta hasarlı ya da orta hasarlı binayı az hasarlı binaya dönüştürmeye çalışmak, mahkeme süreçlerinde sürekli itirazda bulunmak ve ilk deprem olduğunda da yas etmek herhalde bize yakışmasa gerek. Bu noktada Sayın TÜBİTAK Başkanımızın ifade ettiği gibi bütün süreçlere halkımızın dahil olması, bilgilendirilmesi ve yasal mevzuatın içselleştirilmesi de fevkalade önemli. Aksi taktirde çöken binalar etrafında ağlaşan bir toplum olmaya devam ederiz. Bunların olmaması için de eğitimin tüm süreçlerine halkımızın katılması büyük önem taşıyor. Bir kez daha kıymetli meslektaşım Sayın Valimiz AFAD Başkanımıza, üniversitelerimizin çok kıymetli rektörleri ve bilim insanlarına, TÜBİTAK Başkanımıza kısacası emeği geçen herkese şükranlarımı arz ediyor, afetsiz günler diliyorum. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum çok teşekkür ederim.” dedi.