SAĞLIĞI KABUSA ÇEVİRİYOR
HABERPİ- Günümüzde birçok insan, yeterli ve kaliteli uyku uyuyamamanın getirdiği sorunlarla mücadele ediyor. Uykusuzluk, bireylerin günlük yaşam kalitesini düşüren ve uzun vadede ciddi sağlık risklerine yol açabilen yaygın bir durum. Bu yüzden uyku problemlerinin altındaki nedenleri bulmak ve iyileştirmek büyük önem taşıyor.
Acıbadem LifeClub Sağlıklı Yaşam Hizmetleri Medikal Direktörü Uzm. Dr. Celal Yücel Batmacı, insan doğasının olmazsa olmazı uyku konusunda şunları söyledi: “Uyku günlük hayatımızın yaklaşık 1/3’ünü kapsayan, sağlık üzerinde önemli etkilere sahip bir eylemdir. Uykuya olan ihtiyacımız yaşla birlikte azalır. Genel olarak uyku sürecini Rem ve Non-Rem olarak ikiye ayırabiliriz. Non-Rem uyku dönemini ise kendi içerisinde evre 1-2-3 olarak 3 farklı aşamada inceleyebiliriz. Uykusu düzenli olan kişilerde bu aşamalar gece boyunca 4-5 kez döngü halinde tekrarlanır.
Rem uykusu ise, rüya uykusu olarak bilinir ve düşük amplitüdlü, karışık frekanslı beyin dalgaları, hızlı göz hareketleri ve azalmış kas tonusu ile karakterizedir. Ortalama bir yetişkin, uyku süresinin yaklaşık %20-25’ini bu aşamada geçirir ve bu süre yaşla birlikte azalır. 4-5 döngü halinde seyreden uyku içerisinde takip eden her döngüde Rem dönemi bir önceki döngüdekinden daha uzun sürer.”
Uykusuzluk ve Uyku Apnesi
Dünyada birçok insanı etkileyen uykusuzluk ve uyku apnesi konusuna da dikkat çeken Acıbadem LifeClub Medikal Direktörü Uzm. Dr. Celal Yücel Batmacı, “Genel olarak uykusuzluğu uykuya başlamada zorluk, uykuyu sürdürmede zorluk veya sabah erken uyanma olarak tanımlayabiliriz. Kendimizde gündüz uyuklama hali ve yorgunluk semptomları varsa uyku bozukluklarından şüphelenmek gerekir. Uykusuzluk şikayeti olan kişiler üzerinde yapılan bir araştırmada; katılımcıların büyük bir kısmında iş veya okulla ilgili stres, depresyon, ağrı ve tıbbi hastalıkların uyku problemine yol açtığı tespit edildi.
Obstrüktif Uyku Apnesi (OUA) sendromu, Rem uykusu sırasındaki kas atonisi nedeniyle uykunun bu aşamasında daha sık görülür. ABD’de yapılan bir çalışmada insanların %17’sinin Obstrüktif Uyku Apnesi’nden muzdarip olduğu saptanmıştır. OUA, solunum yollarında en az 10 saniye süren kısmi ve tam tıkanıklık olarak tanımlanabilir. Horlama, uyku sırasında nefes nefese sesler çıkarma, sık sık uyanma, baş ağrıları ve gündüz uykulu olma hali varsa Obstrüktif Uyku Apnesi’nden şüphelenmek gerekir” dedi.
Uyku ve Melatonin İlişkisi
Uzm. Dr. Batmacı, son olarak melatonin hormonunun uyku düzeninin perde arkasında çalışan önemli bir biyolojik mekanizma olduğunu belirtti ve takviye olarak uzman gözetiminde alınması gerektiğinin altını çizdi: “Uyku bozukluklarında kullanılan ilaçlar arasında Melatonin Kronobiyotik ajan görevi gören bir hormondur. Melatonin, epifiz bezi tarafından üretilir. Işıksız ortamda vücudumuz daha fazla melatonin üretir ve bu sayede uykuya hazırlanırız. Melatonin salınımı gece artar ve gün ışığı ile birlikte azalır. Melatoninin etki mekanizması; biyolojik ve sirkadiyen ritimleri yeniden senkronize etmesine dayanmaktadır. Kızılcık, ceviz, fındık, badem, vişne, kiraz tüketmek melatonin seviyesini artırmaya yardımcı olabilir. Melatoninin yatmadan bir kaç saat önce alınması tavsiye edilir, uykuya dalmayı kolaylaştırır. Melatonin ABD’de besin takviyesi, Avrupa Birliği de dahil bazı ülkelerde reçeteli ilaç olarak kullanılır. Doktor tavsiyesi ve kontrolü dışında kullanılmasını önermiyoruz.”