Yavuz Çiftinden Hayırseverlere çok anlamlı jest
Vali Seddar Yavuz ve eşi Selda Yavuz'dan hayırseverleri çok mutlu eden bir jest. Yavuz çifti Mübarek Ramazan ayı sürecinde vatandaşlarımıza ulaştırılmak üzere davet beklemeksizin yardımlarda bulunan hayırseverler ile bir araya gelerek, Teşekkür Belgesi takdim ettiler.
Valilik Akçakoca Toplantı Salonunda düzenlenen törene; Vali Seddar Yavuz ve eşi Selda Yavuz'un yanısıra, Kocaeli Milletvekili Cemil Yaman, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Yaşar Çakmak, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü, Adalet Komisyonu Başkanı Muhiddin Paça, Vali Yardımcısı İsmail Gültekin, İl Jandarma Komutanı Kd. Alb. Yavuz Selim Kapancı, daire müdürleri, Organize Sanayi Bölgelerinin başkan ve temsilcileri, iş insanları, sanayiciler ve hayırseverler katıldı.
Vali Yavuz: “Esasında Türk kültür ve medeniyetini bana bir kelimeyle tarif et deseler Sevgi Medeniyeti olarak tanımlarım. Sevgi öylesine kuşatıcı bir kavram ki canlıyı, cansızı, insanı, hayvanı, bitkiyi kısacası her şeyi kapsayan engin bir duygu aslında. Sevgi aynı zamanda şefkati de içinde barındıran önemli bir kavram. Türk milletinin tarihine baktığınızda bunların çokça örneklerini görmek mümkün. Dünyanın son evrensel ve emperyal imparatorluğunun sahibi şüphesiz biziz. Birinci ve ikinci Dünya savaşından sonra herkes imparatorluklarını tekrar kurdu. Bunu henüz başaramayan bir biz kaldık. Biz başaramadığımız için de coğrafyamız kan ve gözyaşı ile yoğrulmaya devam ediyor. Küresel çetenin etnik, mezhepsel birçok çatışma ile bölüp parçaladığı ve bizim üzerimize doğru gönderdiği aç ve susuz kalan insanların bir şekilde yardımına koşmak mecburiyetinde bıraktığı bir vatan olduk, bunu da layıkıyla yerine getirdik, getirmeye de devam edeceğiz. İl Göç İdaresi Müdürü özellikle size bir sunum yaptı. Çünkü göçle ilgili çok ciddi mücadele ediyoruz ancak kamuoyuna yeteri kadar bilgi vermediğimizi düşünmeye başladım. Hepiniz iş insanısınız ve 1028 km duvar örmenin ne kadar zor bir şey olduğunu en iyi siz bilirsiniz. Bu ülkede hiç sınır yapılmadı, sınırları korumuyorsunuz demek o sınırları koruyan vatan evlatlarının hakkına girmektir. Orada bizim evlatlarımız bekliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarımız, jandarma ve polis özel harekatlarımız orada cansiperane bir şekilde görev yapıyor. 1028 km şuanda sadece fiziki duvar örmüş durumdayız.”
Yabancı Düşmanlığı Son Derece Tehlikeli Bir Durum
Bizim toparlanmamız lazım diyen Vali Yavuz, göç ile ilgili tutum ve davranışların doğru olmadığını belirterek şunları söyledi: “Evet biz kaybettik doğru, koca bir imparatorluk dağıldı, küçük bir karaya sıkıştık. Bu bir gerçek ama bundan kurtulmanın yolu kendimizi kutsamaktır. Kendinizi kutsamazsanız bundan çıkamazsınız. Bütün bu göçlerden Türk Milletini, Türk Devletini sorumlu tutmak anlaşılabilir bir yaklaşım değildir. Daha gerçekçi ve bilimsel analizler yapın ki herkes ne olduğunu görsün. Şu anda ilimizde 15 bin civarında okul çağında çocuğumuz var. 13.500’ünü okullarımızda okutuyoruz. 4 milyon Suriyeli’yi ülkenize almak, beslemek, ikamet ettirmek, sonra da 4 milyon düşman kazanmak hangi aklın ürünü olabilir? Bu akıllı, stratejik düşünen bir insan bir devlet aklı olabilir mi? Keşke gelmeselerdi deniyor, kimse gelmelerinden mutlu değil. Ama fiili bir durum var 3.7 milyon Suriyeli yaşıyor. Biz de diyoruz ki bu insanlar Türkiye’de kalsalar da gitseler de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni sevsinler ve seven insanlar olarak oraya dönsünler. Kültürümüzü, dinimizi, inancımızı bütün değerlerimizi içine alsınlar. Süleyman Şah’ın türbesi Suriye’de. Bizim Suriye’de ne işimiz var sorusunu soranlara Süleyman Şah’ın Suriye’de türbesi neden var sorusunu sormak gerekiyor. Suriye bize yabancı bir yer değil. Ertuğrul Gazi’nin babasının türbesi orada çünkü. Bütün bu kavramları düşündüğümüzde varmamız gereken şey, devlet olarak bu insanların uyumlarını sağlayıp geri gönderdiğimizde Türkiye’yi ve Türk Milletini seven insanlar olmalarıdır. O yüzden yabancı düşmanlığını son derece tehlikeli buluyoruz. Bunun Türk ulusal çıkarlarına hizmet etmeyeceği konusunda bir tereddüdümüz yok. Bu ulusal çıkarlarımızı zedeleyecek bir şey. Çünkü Amerika dahil küresel güçlere bakarsanız dünyanın bir ucunda reklamlar, yardımlar yaparak sempati kuşağı oluşturmaya çalışırlar. Büyük devletlerin, büyük milletlerin politikası budur. Biz de Afrika’da, Balkanlar’da, Kafkaslar’da, dünyanın birçok yerinde bu tür faaliyetleri yapıyoruz. Biz sıradan bir millet değiliz, iddiaları olan bir milletiz. Şu an ekonomik büyüklüğümüz buna yeteri kadar müsaade etmiyor olabilir. Bugün büyüğüz ama yarın daha büyük olmak üzere bir strateji ortaya koyuyoruz. Her bir Türk vatandaşı daha büyük ve daha güçlü bir devleti arzu eder.”
10 Bin 454 Aile İle Gönül Köprüsü Kurduk
Gönülden Gönüle projesine ilişkin açıklamalarda bulunan Vali Yavuz;“Kıymetli eşimle beraber yıllardır yürüttüğümüz ve daha çok, insanların gönüllerine dokunan, onların ihtiyaç ve sorunlarını çözmeye çalıştığımız bir projemizdir: Gönülden Gönüle. 2004 yılından bu yana görev yaptığımız her yerde eşimle birlikte kapı kapı geziyoruz. Bugün itibariyle bu rakam 90 binin çok üzerine çıktı. Şehrimizde de ciddi bir sayıya ulaştık. 10 bin 454 aile ile gönül köprüsü kurduk. Bu ziyaretlerimizde sadece uğrayıp ayrılmıyoruz. Mesela 129 kişinin istihdamını sağladığımızı, 4 binin üzerinde insanımıza gıda yardımı yaptığımızı, 5172 aileye maddi yardım yapıp, 3366 kişinin tedavisini üstlendiğimizi, 982 öğrencimizin eğitimine destek verdiğimizi, 910 yaşlımızın çeşitli sorunlarını çözdüğümüzü, 231 ailenin de ev eşyalarını aldığımızı söyleyebilirim. Daha burada sayamadığım pek çok desteği ve yardımı sağladık.”
Sahip Çıkamadığımız Her Bir Evladımız Bizim İçin Kayıptır
Özel Nedenlerin Engelleriyle Mücadele (ÖNEM) projesine ilişkin açıklamalarda da bulunan Vali Yavuz; “Dezavantajlı çocuklarımıza yönelik başlattığımız ve tamamen her şeyi ile bana ait olan bir projedir ÖNEM Projesi. Sahip çıkamadığımız her bir evladımız bizim için kayıptır. Şikayet etmek yerine ben ne yapabilirim sorusunu sormak herhalde en doğru yoldur. Sevgi ve şefkat yoksunluğundan kaynaklı ve parçalanmış ailelerin giderek çocuklarından koptuğu bir süreç yaşıyoruz. Bu nedenle okul rehberlik servisleri ile bir çalışma yapıyoruz. Psikolojik, sosyal, ekonomik, akademik sorunları olan çocuklarımızı tespit ediyoruz. Maalesef yaptığımız çalışmalar neticesinde 21 bin 309 çocuğumuzun bu kapsamda olduğunu tespit ettik. Bunların içerisinde göz teması kuramayan, soru sorulduğunda cevap veremeyen hatta hiç konuşamayan çocuklarımız var. Sevgi ve şefkat yoksunluğu içinde kıvranan, yarın toplumsal maliyeti çok daha yüksek hale gelebilecek bir kitleden bahsediyoruz. Biz buna ilk defa 2009 yılında Gaziosmanpaşa Kaymakamlığım sırasında başladık ve bütün görev yerlerimde de bunu ısrarla uygulamaya devam ettik. Kocaeli ÖNEM projemiz kapsamında 18 başlık altında 7007 faaliyet yaptık. Bu faaliyetlere 82 bin 289 öğrenci katıldı. Kaynaştırma eğitimi ile beraber bu faaliyetlere katılan çocuk sayısı 450 bin 550 oldu. Şu anda çocuklarımızı eşleştirdiğimiz hami sayısı ise 5 bin 708’dir. Benim ve eşimin hamiliklerini üstlendiğimiz 6 çocuğumuz var. Dün eşim bu evlatlarımızı yakınlarıyla beraber Valilik konağında misafir etti. Konuşamayan, hiç kimse ile iletişim kuramayan bir çocuğumuz dün ilk defa konuştu. Bana herhalde dünyaları bahşetselerdi bu kadar etkilemez, bu kadar mutlu etmezdi.”
22 Bine Yakın Dezavantajlı Öğrenciye Kim El Uzatacak
Bereketin paylaştıkça çoğalacağının altını çizen Vali Yavuz, iş insanlarına yardım çağrısında bulundu: “Sizler çok başarılı, üreten, ülkemize katkı sunan insanlarsınız. Ama inanın zenginliğinizin hiçbir kıymeti yok eğer yardım etmiyorsanız. İstihdam yaratmak tek başına sizi mutlu etmez. Erdemli davranışları, iyilikleri ve yardımlaşmayı çoğaltmak gerekiyor. O açıdan şikâyet etmek yerine bir çocuğumuzun hayatını nasıl değiştirebileceğimize odaklansak sanırım ne madde bağımlılığı, ne akademik başarısızlık ne de başka sorunlarla bu kadar mücadele etmek zorunda kalırız. Suçluluktan şikâyet ediyoruz, kadına şiddetten bahsediyoruz ama 418 bin öğrencisi olan bir şehirde 22 bine yakın sorunlu öğrenciye kim el uzatacak bu sorunları konuşmuyoruz. O yüzden buradan tüm iş insanlarımıza birer çocuğumuzun hamisi olmalarını, haftada, 15 günde, ayda bir bu çocuklarla zaman geçirmelerini, bu çocuklarımıza doğru rol model olmalarını tavsiye ediyorum.
243 Milyar Dolar Seviyesine Ulaştı
Sözlerinin devamında ise Vali Yavuz şunları kaydetti: “Sosyal yardım ve sosyal hizmet konusunda bir devrim yaptığımızı çok açık ve net şekilde görebiliriz. 2 yıldır pandemi ile mücadele ediyoruz. Pandemiyi elbette bir sağlık krizi olmaktan çok siyasal sistemleri test eden bir meydan okuma olarak değerlendirmek daha doğru olur. Bu testi başarı ile geçtiğimizi söyleyebilirim. Bunu özellikle girişimcimizin, sanayicimizin cesareti, risk almadaki becerisi, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Devletimizin tüm kurum ve kuruluşlarımızın işbirliği ve koordinasyonu, kriz ve sorun çözme becerileri ile birleştirdiğimizde dünyada parmakla gösterilebilecek bir organizasyon gerçekleştirdiğimizi övünerek söyleyebiliriz. Türk ihracatı hep 165, 175, 180 Milyar Dolar bandında gider gelirdi. Dikkat ederseniz pandemiye, felaket tellallığına rağmen son 1 yıl içerisindeki ihracatımız 243 Milyar Dolar seviyesine ulaştı. Sizler üretmezseniz yatırım yapmazsanız, hükümetimiz ve devletimiz size imkan sunmazsa bu rakamlara ulaşabilmek mümkün değil. İş insanlarımız yer arıyor ve yatırım yapma peşinde. Elbette her şey güllük gülistanlık değil, fiyat artışlarını görüyoruz, enerji fiyatlarını biliyoruz. Buna rağmen Türk insanı dimdik ayakta. Bu millet hep önde olmayı şiar edinmiş, lider olma sevdasında bir millet. Biz yönetilemeyiz. Bizim onurumuza, gururumuza dokunur bu. Sizlerin bu gayret ve çabası gerçekten her türlü takdirin üzerinde. Bu şehirde şu veya bu şekilde fiyat artışları var. Gıda fiyatlarından ya da başka sorunlardan etkilenen vatandaşlarımız olabilir. Gelin hep beraber bu insanlarımıza sahip çıkalım.”
22 Milyon Nakdi Yardım Yaptık
Sosyal yardım ve hizmetler konusunda devrim yapıldığına vurgu yapan Vali Yavuz; “Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları olarak çok ciddi yardımlar yapıyoruz. Bu yıl içerisinde şu ana kadar 22 Milyon nakdi yardım yaptık. Engelli maaşları ile eşi vefat eden kadınlara ödediğimiz miktarlar buna dahil değil. 11 bin kişiye evde bakım hizmeti verdik. Sosyal yardım ve sosyal hizmet konusunda bir devrim yaptığımızı çok açık net şekilde görebiliriz. Siz değerli hayırseverlerimiz 35 bin 428 gıda ve temizlik kolisi ile alışveriş kartı verdiniz. Bizatihi Kaymakamlarımızla birlikte bizler ev ev dolaşmak suretiyle bütün ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık ve yaklaşık 53 bin haneye teslim ettik. Bunların yanında Vakıflarımızın imkanlarını da nakdi olarak değerlendirdik. Sadece Ramazan ayı içerisinde sizlerin ve Devletimizin katkısıyla 20 Milyon TL’ye yakın yardımı ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ulaştırdık. Sizlerin gerek eğitim, gerek sağlık alanında desteklerini her daim görüyoruz. Sizlerle beraber çalışıyoruz. Yetim çocuklarımız, ekonomik yoksunlukları olan çocuklarımız var. Biz her yıl olduğu gibi eşimle beraber bayramlıklarını alarak teslim etmeyi şiar edindik. Nitekim her yıl olduğu gibi Ramazan Bayramında da Kurban Bayramında da bu kardeşlerimizin giyim ihtiyaçlarını hep beraber karşıladık, karşılamaya da devam edeceğiz.”
Yapılan yardımların doğru şekilde yapılmasının önemine değinen Vali Yavuz: “Niye bu yardımları yapacağız? Niye biz bu değerlerden bahsediyoruz? Çünkü biz İslam medeniyetini özümsemiş, İslam ile şereflenmiş bir medeniyetin evlatlarıyız. Siyasi görüşümüz ne olursa olsun biz bu aziz milletin evladıyız. Bu toplumda doğduk, bu toplumda büyüdük, bu sokaklarda yürüdük ve bu medeniyetten beslendik. Bu çeşmenin suyunu içtik. Bu çeşmenin suyu nedir? derseniz; elbette yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim ve İslam’dır. Ayet-i Kerimede ‘Kazandıklarınızın iyilerinden ve yerden sizin için çıkardıklarımızdan Allah yolunda harcayın. Kendinizin göz yummadan alıcısı olmayacağınız bayağı şeyleri vermeye kalkışmayın ve bilin ki Allah, her bakımdan zengindir, övülmeye lâyıktır.’ Bakara Suresi 267. Ayet. Yine Ali İmran Suresi 92. Ayette de: ‘Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça, gerçek iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir.’ diyor Yüce Allah Kur’an-ı Keriminde. Peygamber efendimiz buyuruyor ki: ‘Yarım hurma ile de olsa ateşten sakının. Onu da bulamazsan güzel bir söz söyleyin.’ Peygamber efendimize bir adam geldi ve ‘Ey Allah’ın elçisi hangi sadakanın sevabı daha büyüktür’ diye sordu. Hz. Peygamberimiz ise: ‘Güçlü, kuvvetli iken, sıhhatin yerindeyken, fakir düşmekten endişe etmekteyken, daha büyük zengin olmayı düşlerken verdiğin sadakanın sevabı daha büyüktür.’ Yine ‘Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir.’ diyor Hz. Peygamberimiz. İşte Türk milletini diğer milletlerden ayıran, farklı kılan, İslam’ın en iyi yaşandığı ve en iyi anlaşıldığı coğrafya burasıdır.”
Milletler, Medeniyet Birikimlerine Göre Yol Alırlar
Medeniyetimizden kopmadıkça birliğimiz bozulmaz diyen Vali Yavuz: “Bu ülkede sade ve sadece azınlıklar, gayri Müslimlerdir. Müslüman hiçbir unsur bu ülkede dün de bugün de azınlık olmamıştır. İster Boşnak asıllı olsun ister Kürt asıllı. Bunların hepsi asli ve kurucudur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin vatandaşlarıdır ve eşit haklara sahiptir. Eğer öyle olmasaydı bu ülkede hiçbir kürt ne Cumhurbaşkanı ne milletvekili ne de hoca olabilirdi. Osmanlı’da padişahın yanındaki Şeyhülislamlara bakarsanız yine bunların kürt asıllı olduğunu görürsünüz. Dolayısıyla bizim etnik bir derdimiz yok. Aynı yolun yolcusu muyuz? Aynı menzile gidiyor muyuz? Aynı dertle dertleniyor muyuz? Sevincimiz bir mi? Davamız bir mi? Diye bakmalıyız. Evladım da olsa eğer yolumuz ayrıysa yolumuz kesişmiyorsa, sevincimiz ve üzüntümüz bir değilse, o benim sadece biyolojik evladımdır. Bu yüzden de bu ülkeyi her bir rengini gerçekten canı gönülden kucaklıyoruz. Hiç kimseye siyasi görüşünden dolayı bir tavrımız söz konusu değil. Bu topraklar başka topraklar, bu yüzden de İslam’ın önderliği şüphesiz bu millette, bu anlayışı lütfen bozmayın olur mu? Bu anlayış önemli bir anlayış. Milletler siyasi görüşlere göre değil, medeniyet birikimlerine göre yol alırlar. Bu yüzden de dikkat ederseniz hangi görüşten olursak olalım birçok şeyde anlaşırız biz. Medeniyet değerlerinden kopmuş, tarihine, kültürüne, inancına yabancılaşmış ve katiline aşık olmuş bir nesil yetiştirdiğinizde felaketle yüz yüze gelirsiniz. Yaşadığımız 1918 travması bizde birçok insanın maalesef zihninin işgal edilmesine neden olmuştur. Dostlarımızı ve düşmanlarımızı ayırt edemez hale gelmişizdir. Fakat biz yeniden diriliş ve kıyamdayız. Bu yüzyıl Türk yüzyılı olacak. Bizim yüzyılımız olacak ama bu yüzyıl İslam’la, inancımızla, değerlerimizle bizim olacak. Bu olmadığı takdirde başarabilmemizin imkanı yok; dağılır ve paramparça oluruz. “
Lütfen Üniversiteli Öğrencilerimize İmkân Sağlayın
Vali Yavuz konuşmaların devamını şu sözlerle tamamladı: “Bilim insanı olarak kendilerini Türkiye’de de dünyada da ispat etmiş bir Rektörümüz var ve burada 80 bine yakın okuyan öğrencimiz var. Bunlar Türkiye’nin her bir yanından gelen öğrencilerimiz. Bazı OSB’lerimiz büyük bir özveri göstererek gençlerimize burs veriyor, ama vermeyenler de var. Buradan çağrıda bulunuyorum: lütfen üniversiteli öğrencilerimizle ilgilenin, bu çocuklara imkan sağlayın. Bu çocuklarla temasınızı arttırın. Üniversitemizde benim de üyesi olduğum bir vakfımız var çok güzel işler yapıyor. Lütfen üniversitemizle daha sıkı iş birliği içerisine girelim. Orayı ihmal etmeyelim, orada gençlerimiz var. Bu yüzden üniversitelerimize ilgi ve alakayı arttıralım. Bu gençler bizim gençlerimiz bunlara sahip çıkalım. Bu duygu ve düşüncelerle bir kez daha sizlere minnet ve şükran duygularımı ifade etmek istiyorum. Yapmış olduğunuz tüm hayırlarınızı Rabbim yüce katında kabul etsin. Sizlere bol ve bereketli kazançlar nasip etsin, işleriniz yürüsün ve daha çok hayır yapın. Ben hepinize ayrı ayrı gönülden teşekkür ediyorum. Bu yardımların, desteklerin artarak devam etmesini diliyorum.” dedi.
Konuşmaların ardından Vali Seddar Yavuz eşi Selda Yavuz Hanımefendi ile birlikte, OSB ve Limanlarımızın başkan ve yetkilileri ile sanayici ve iş insanı 64 hayırseverimizi özellikle geçtiğimiz Ramazan ayında yapmış oldukları sosyal yardımlardan ötürü tebrik edip, teşekkür belgelerini verdiler