deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

CEMİL YAMAN’IN SARAYINI GEZDİM!

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 14.11.2011 - 11:11, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

CEMİL YAMAN’IN SARAYINI GEZDİM!

Türkiye Dilovasıʹnı sadece sanayi ve çevre kirliliği ile tanır ve Dilovası ile ilgili olarak gerek yazılı gerekse görsel yayın organlarında başlayan haberlerde illa ki "kanser ovası" şeklinde vurgu yapılır.. Oysaki orada da bir yaşam var ve inadına inadına bu yaşama sıkı sıkı bağıllıkta olan insanlar ve dahası aynı sıkılıkta dostluklar.. Bazen Gebzeʹde bunaldığım saatlerde Eskihisar ya da Darıca sahiline inmek yerine Dilovasıʹna gitmeyi tercih ederim. Çünkü bilirim ki, Anadoluʹnun yürek sıcaklığını sırtlarına yükleyerek gelmiş olan oradaki can dostların yarenlikleri, beni "sanayi ve siyaset kenti Kocaeliʹnin gazetecisi olmanın gerginliği"nden bir nebze olsun uzaklaştıracaktır.. Dilovasıʹnın gazetecisi, siyasetçisi, bürokratı ve ileri gelen eşrafları daha az yoruyor insanı. Onlarla şakalaşabildiğimiz gibi Türkiye ve Kocaeli genelini tarafsız bir gözle hasbıhal edebiliyoruz.. İşte dün yine bu duygu ve istekle gittiğim Dilovasıʹnda dostlarla birlikte yediğim keyifli bir öğle yemeğinin ardından Dilovası Belediyesi Basın Yayın Müdürlüğüʹnde bir kahve içerken yakalandım Dilovası Belediye Başkanı Cemil Yamanʹa.. Oysaki randevusuz olarak hiç kimseyi hele hele her zaman zaman fukaralığı çeken belediye başkanlarımızı rahatsız etmemek gibi özel bir hassasiyetim vardı.. Gebze Belediyesi Kültür Müdürlüğünde çalıştığı zamandan beri çok iyi tanıştığım Cemil Başkanʹı hiç iyi görmedim. Canının çok sıkkın olduğu her halinden belli olmasına rağmen soru sorarak daha fazla canını sıkmak istemediğimden başka konular üzerine sohbet etmeyi düşündüğüm bir anda Cemil Başkan "Dilovasıʹnda bu kadar çok hizmet yapmamıza ve kentimizde güzel gelişmeler olmasına rağmen halen çevre kirliği ve kanser denen illetle birlikte anılmak çok canımı sıkıyor. Burada çevre kirliği var, onun için sanayiciye düşman olunmalı şeklinde bir yaklaşım dayatılmak isteniyor bizlere. Sanayiciye niçin düşman olalım. Bugün Yunanistan gibi değilsek bunu bu sanayicilerimize borçluyuz. On binlerce Dilovalı ekmek yiyor bu sanayiden.  Biz sanayiye karşı değiliz ama disiplinsiz ve hoyrat bir şekilde çevreye zarar verenlerine karşıyız Cengiz Bey" diyerek konuya girdi.. -Sıkma canını Başkan düzelir.. -Ama bu haksızlık değil mi? -Tabi ki haksızlık ama bu haksızlık bazılarının işine geldiği için öyle oluyor! -Nasıl yani, kimlerin mesela? -Kimlerin olacak tabi ki "Dilovasıʹnda sanayiden kaynaklı çevre kirliği var" ve "Dilovası-Kanserovası" söylemlerinden kimler rant elde ediyorsa onların.. -Cengiz Bey benim çocukluğum bu kentte geçti. Burada öyle söylendiği gibi yüksek oranlarda kanser vakası falan olmuyor. Biz bunun rakamsal olarak araştırmasını daha yeni yaptırdık. Gebzeʹde, İzmitʹte oran neyse burada da odur. Ama inadına inadına bu kente yaptığımız güzel hizmetler ve Dilovasıʹnın hızla olumlu yönde kentleşmesi yok sayılarak,olay hep çevre ve kansere çevriliyor. Bu kente bizim dönemimizde altı tane yeni okul yaptırıldı. Devlet hastanesinin temeli atıldı. Polisanʹın ilköğretim okulunun yanında büyük bir spor kompleksi yapılması için gerekli olan arazi belediyemiz tarafından 800 bin TL bedel ödenerek satın alındı. -Düzelir bir gün Başkan sıkmayın canınızı, şeklindeki bir hamle ile konuyu değiştirmek için "Duyduğuma göre Dilovalılara, Grigoriy Petrov`un yazdığı Beyaz Zambaklar Ülkesi adlı kitabı armağan ediyormuşsunuz" diyorum. -Okumadıysanız eğer size de armağan edeyim hemen.. -Okumadım.. -Mutlaka okuyun Cengiz Bey..Petrov,Çar yönetiminden kaçarak bir dönem İstanbulʹda da bulundu..Ve Beyaz Zambaklar ülkesi olarak anlattığı ülke ise uzu süre kaldığı ve her yerini karış karış dolaştığı Finlandiyaʹdır.. Bir ülkenin nasıl ayağa kalktığının tarihine şahitlik ederek kaleme almıştır..diyerek gelen kitabı "İyi ki varsın Cengiz abi" diye imzaladıktan sonra Dilovalı çocukların şiirlerinin derlendiği "İstikbalim Dilovası" kitabı ile birlikte bana armağan ediyor.. -Hükümet Konağı ne zaman taşınacak belediye binanızdan Başkan? -Hükümet Konağı inşaatı biter bitmez hemen taşınacaklar. Üst kata Başkanlık Makamı yapıyoruz Cengiz Bey, gördünüz mü orayı? -Hayır Başkan daha göremedim.. -Gel gezdireyim.. Çıkıyoruz bir üst kata ve başlıyoruz inşa halinde olan yeni makam katını birlikte gezmeye.. -Beğendiniz mi Cengiz Bey? -Çok güzel Başkanım ama ben buraya "makam katı" demeyeceğim, saray desem daha uygun olur.. Evet Başkan Cemil Yaman ile birlikte inşa halindeki Dilovası Belediye Sarayıʹnı ilk gezen gazetecilerden birisi ben oldum. Özellikle "SARAY" vurgusu yaptım çünkü Dilovasıʹnın ve de Dilovalıların, belediye sarayını en az İzmit ve Gebzeliler kadar hakettiğine inananlardanım..O duygularla Dilovasıʹndan ayrılırken yol boyunca "evet Başkan haklı..galiba hem Dilovasıʹna hem de Dilovalılara biraz fazla haksızlık yapılıyor" diye düşündüm kendi kendime..  CENGİZ YÜCAK
Türkiye Dilovasıʹnı sadece sanayi ve çevre kirliliği ile tanır ve Dilovası ile ilgili olarak gerek yazılı gerekse görsel yayın organlarında başlayan haberlerde illa ki "kanser ovası" şeklinde vurgu yapılır.. Oysaki orada da bir yaşam var ve inadına inadına bu yaşama sıkı sıkı bağıllıkta olan insanlar ve dahası aynı sıkılıkta dostluklar.. Bazen Gebzeʹde bunaldığım saatlerde Eskihisar ya da Darıca sahiline inmek yerine Dilovasıʹna gitmeyi tercih ederim. Çünkü bilirim ki, Anadoluʹnun yürek sıcaklığını sırtlarına yükleyerek gelmiş olan oradaki can dostların yarenlikleri, beni "sanayi ve siyaset kenti Kocaeliʹnin gazetecisi olmanın gerginliği"nden bir nebze olsun uzaklaştıracaktır.. Dilovasıʹnın gazetecisi, siyasetçisi, bürokratı ve ileri gelen eşrafları daha az yoruyor insanı. Onlarla şakalaşabildiğimiz gibi Türkiye ve Kocaeli genelini tarafsız bir gözle hasbıhal edebiliyoruz.. İşte dün yine bu duygu ve istekle gittiğim Dilovasıʹnda dostlarla birlikte yediğim keyifli bir öğle yemeğinin ardından Dilovası Belediyesi Basın Yayın Müdürlüğüʹnde bir kahve içerken yakalandım Dilovası Belediye Başkanı Cemil Yamanʹa.. Oysaki randevusuz olarak hiç kimseyi hele hele her zaman zaman fukaralığı çeken belediye başkanlarımızı rahatsız etmemek gibi özel bir hassasiyetim vardı.. Gebze Belediyesi Kültür Müdürlüğünde çalıştığı zamandan beri çok iyi tanıştığım Cemil Başkanʹı hiç iyi görmedim. Canının çok sıkkın olduğu her halinden belli olmasına rağmen soru sorarak daha fazla canını sıkmak istemediğimden başka konular üzerine sohbet etmeyi düşündüğüm bir anda Cemil Başkan "Dilovasıʹnda bu kadar çok hizmet yapmamıza ve kentimizde güzel gelişmeler olmasına rağmen halen çevre kirliği ve kanser denen illetle birlikte anılmak çok canımı sıkıyor. Burada çevre kirliği var, onun için sanayiciye düşman olunmalı şeklinde bir yaklaşım dayatılmak isteniyor bizlere. Sanayiciye niçin düşman olalım. Bugün Yunanistan gibi değilsek bunu bu sanayicilerimize borçluyuz. On binlerce Dilovalı ekmek yiyor bu sanayiden.  Biz sanayiye karşı değiliz ama disiplinsiz ve hoyrat bir şekilde çevreye zarar verenlerine karşıyız Cengiz Bey" diyerek konuya girdi.. -Sıkma canını Başkan düzelir.. -Ama bu haksızlık değil mi? -Tabi ki haksızlık ama bu haksızlık bazılarının işine geldiği için öyle oluyor! -Nasıl yani, kimlerin mesela? -Kimlerin olacak tabi ki "Dilovasıʹnda sanayiden kaynaklı çevre kirliği var" ve "Dilovası-Kanserovası" söylemlerinden kimler rant elde ediyorsa onların.. -Cengiz Bey benim çocukluğum bu kentte geçti. Burada öyle söylendiği gibi yüksek oranlarda kanser vakası falan olmuyor. Biz bunun rakamsal olarak araştırmasını daha yeni yaptırdık. Gebzeʹde, İzmitʹte oran neyse burada da odur. Ama inadına inadına bu kente yaptığımız güzel hizmetler ve Dilovasıʹnın hızla olumlu yönde kentleşmesi yok sayılarak,olay hep çevre ve kansere çevriliyor. Bu kente bizim dönemimizde altı tane yeni okul yaptırıldı. Devlet hastanesinin temeli atıldı. Polisanʹın ilköğretim okulunun yanında büyük bir spor kompleksi yapılması için gerekli olan arazi belediyemiz tarafından 800 bin TL bedel ödenerek satın alındı. -Düzelir bir gün Başkan sıkmayın canınızı, şeklindeki bir hamle ile konuyu değiştirmek için "Duyduğuma göre Dilovalılara, Grigoriy Petrov`un yazdığı Beyaz Zambaklar Ülkesi adlı kitabı armağan ediyormuşsunuz" diyorum. -Okumadıysanız eğer size de armağan edeyim hemen.. -Okumadım.. -Mutlaka okuyun Cengiz Bey..Petrov,Çar yönetiminden kaçarak bir dönem İstanbulʹda da bulundu..Ve Beyaz Zambaklar ülkesi olarak anlattığı ülke ise uzu süre kaldığı ve her yerini karış karış dolaştığı Finlandiyaʹdır.. Bir ülkenin nasıl ayağa kalktığının tarihine şahitlik ederek kaleme almıştır..diyerek gelen kitabı "İyi ki varsın Cengiz abi" diye imzaladıktan sonra Dilovalı çocukların şiirlerinin derlendiği "İstikbalim Dilovası" kitabı ile birlikte bana armağan ediyor.. -Hükümet Konağı ne zaman taşınacak belediye binanızdan Başkan? -Hükümet Konağı inşaatı biter bitmez hemen taşınacaklar. Üst kata Başkanlık Makamı yapıyoruz Cengiz Bey, gördünüz mü orayı? -Hayır Başkan daha göremedim.. -Gel gezdireyim.. Çıkıyoruz bir üst kata ve başlıyoruz inşa halinde olan yeni makam katını birlikte gezmeye.. -Beğendiniz mi Cengiz Bey? -Çok güzel Başkanım ama ben buraya "makam katı" demeyeceğim, saray desem daha uygun olur.. Evet Başkan Cemil Yaman ile birlikte inşa halindeki Dilovası Belediye Sarayıʹnı ilk gezen gazetecilerden birisi ben oldum. Özellikle "SARAY" vurgusu yaptım çünkü Dilovasıʹnın ve de Dilovalıların, belediye sarayını en az İzmit ve Gebzeliler kadar hakettiğine inananlardanım..O duygularla Dilovasıʹndan ayrılırken yol boyunca "evet Başkan haklı..galiba hem Dilovasıʹna hem de Dilovalılara biraz fazla haksızlık yapılıyor" diye düşündüm kendi kendime..  CENGİZ YÜCAK
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.