deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

HÜKUMET AYRI TELDEN ONLAR AYRI?

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 28.09.2011 - 22:11, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

HÜKUMET AYRI TELDEN ONLAR AYRI?

EĞİTİM BİR SEN KOCAELİ ŞUBESİ BAKAN DİNÇER’İ PROTESTO ETTİ Kocaeli Şube yönetimi olarak tüm ilçe yönetimlerinin ve okul yöneticilerin katılımıyla Sabri Yalım Parkıʹnda öğle saatinde yapılan basın açıklamasını Şube Başkanımız Halil İbrahim Keleşoğlu yaptı. Basın açıklaması tam metni aşağıdadır: Sn okul idarecileri, sn basın mensupları; Bugün burada 61. Hükümetin; başında bulunduğu eğitim ordusunu incitmekten çekinmeyen Milli Eğitim Bakanını protesto etmek için toplanmış bulunmaktayız. Evet, ülkemizin bütün sorunlarının temel yumağı olan ve bu mesele makul şekilde halledilmediğinde, ülkemizin hiçbir sorununa kalıcı çözümün bulunamayacağı meselemiz; eğitim-öğretim sorunudur. Son kurulan 61. Hükümetin Milli Eğitim Bakanı’nın Ömer DİNÇER olduğunu duyduğumuzda, birçok eğitim çalışanı gibi bizlerde; eğitim-öğretimin yığınla sorununun çözümü adına umutlandık. Ancak çok yeterli olmasa da, son yıllarda Genel Bütçeden en büyük payın Milli Eğitim Bakanlığına ayrılmasını sağlayan bu hükümetin, ülkemizin en büyük ordusu olan MEB nın başındaki en yetkili ismi, daha önceden de birçok ME Bakanın önemsediği, Okullarda Velilerden Zorla Bağış Toplanması sorununun üzerine gitmesini tabi ki tüm sağduyulu okul idarecileri ve okul aile birlikleri olarak desteklemektedir. Milli Eğitim Bakanlığının, okul müdürlerine-okul aile birliklerine bağış toplamayın talimatını anlayabiliriz. Bu talimatı destekleyebiliriz, ancak bu talimatla birlikte Milli Eğitim Bakanlığının okullarımızın; eğitim-öğretime başlarken ve yıl içinde doğacak ihtiyaçlarını karşılamak için nasıl bir yol takip edileceğini de açıklamasını beklemek en tabi hakkımızdır. MEB, bağış almayın talimatını verirken, okulların ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağını açıklamamıştır. Bu sebeple, her yıl benzeri MEB talimatları ile karşı karşıya kalan pek çok okul müdürü, haklı olarak bu yeni talimatı da hiçbir çözüm yolu getirmediğinden önceki yıllardaki talimatlar gibi görmüştür. Ancak, kanun ve yönetmelikle kurulan bir müessese olan okul aile birliklerinin çalışma amaç ve gayelerini engelleyecek bir genelge ile; okulların ihtiyaçlarını karşılayacak hiçbir yeni fikir, proje, çözüm ve ödenek ortaya koymaksızın, okul idareciliğini ve okul aile birliği yöneticiliklerini, halka hizmet makamı olarak görüp, tüm imkanlarını seferber ederek, iyi niyetle okullarının ihtiyaçlarının karşılanması için gönül rızası ile yapılan ayni ve nakdi yardımları kabul ederek okullarını eğitim - öğretime hazırlayan okul idarecilerimizin ve okul aile birliği yönetimlerinin, kanun ve yönetmeliklere uymalarına rağmen moral ve motivasyonunu bozacak, onları zan ve töhmet altında bırakacak genelgesini ve tüm okul idarelerinin üzerine müfettişleri seferber etmesini anlamıyor-kabul etmiyor ve protesto ediyoruz. Eğer kanun ve yönetmeliğe aykırı hareket ederek velileri zor durumda bırakan, okul idarecileri-okul aile birliği yöneticileri varsa onlar zaten ilgili veliler tarafından şikâyet edilmiştir. Bunlar için edep ve adabınca gereği yapılıyordur. Yerel mülki amirlerin tüm okul idarecilerine gönderdiği “okulların boya-badana, tamir vs. ihtiyaçlarının giderilerek eğitim-öğretime hazır olsun, bunu yapmayan idareciler hakkında gereği yapılacaktır” . Emir ve tehditlerinin gereğini yapmak için gayret ve emek sarf eden, alın teri döken, beyin yoran okul idarecileri ve okul aile birliği yöneticileri, kanun ve yönetmelikle kurulan okul aile birlikleri marifetiyle bu emir ve genelge gereğini yerine getirmeye çalışmışlardır. ME Bakanının hiçbir gereği yokken, bu anlamı ve hikmeti çözülemeyen genelgesi-talimatı ile de, ikilem içerisine bırakılarak, çalıştıkları kurumun ihtiyaçlarını gidermekten alıkonulmaya çalışılmışlardır. Peki bizler kanuna, yönetmeliğe ve yerel mülki amirlerin genelge-emirlerine mi uyacağız, yada hiçbir altyapı hazırlığı yapılmadan, asla yerelde okulların eğitim-öğretime hazır olmasını sağlayamayacak, hatta engelleyebilecek, Ankara’dan gelen genelgeye mi uyacağız!!!??? Evet, Milli Eğitim Bakanı, tamamen idarecilik formasyonundan yoksun bir şekilde, yüz binlerce okul idarecisini ve gönüllü okul aile birliği çalışanını, gereksiz ve yanlış bir metotla sıkıntıya sokmuştur, morallerini bozup çalışma azimlerini zedelemiştir. Hâlbuki Kanun Gereği kurulan Okul Aile Birlikleri Yönetmeliği: Birliğin Görev ve Yetkileri şöyledir. k) Okula yapılan aynî ve nakdî bağışları kabul ederek kayıtlarını tutmak; sosyal, kültürel etkinlikler ve kampanyalar düzenlemek; kantin, açık alan, salon ve benzeri yerleri işlettirmek veya işletmek. Bundan da anlaşıldığı gibi, okula yapılan ayni ve nakdi bağışları kabul yetkisi okul aile birliklerinin yetkisindedir. Okul müdürünün okul aile birliklerinin yönetim kurulu üyesi olması, okul müdürünü sorumlu kılmaz, çünkü kararlar yönetim kurulunun çoğunluğu ile alınır. Milli Eğitim Bakanlığı soruşturma yapma hakkına elbette sahiptir, ancak zorla bağış alındığı doğrultusunda bir şikayet olması durumunda bu hakkı kullanabilir. Okul aile birliklerinin hesabında bağışlar sebebiyle para bulunması, bağış makbuzu kesilmiş olması soruşturma sebebi olarak görülemez. Bu şekilde yapılacak olan bir soruşturma sonucunda okul müdürüne ceza teklif edecek aklı başında tek bir müfettiş olamaz. Mevzuata tamamen aykırı olacak bir ceza teklifi soruşturmayı yapan müfettişleri de zor durumda bırakacaktır. Her şeye rağmen verilecek, hiçbir mesnedi olmayan bir cezanın yargıdan döneceği açıktır. Eğitim-Bir-Sen Kocaeli Şubesi ve Genel Merkez olarak, haksız bir durumla karşılaşan tüm idareci üyelerimizin sonuna kadar yanında olacağız, şube ve genel merkez avukatlarımızla, hiçbir külfete sokmadan üyelerimizin haklarını kanuni yollardan arayacağız. Ve yanlış yapanlardan da her platformda hesap soracağız. Eğitim-Bir-Sen üyesi ve hatta tüm idareciler olarak bizlerde okullarda veli ve öğrencilerden para toplanmasına karşıyız. Bu pozisyonda bırakılmayı okul idarecileri olarak asla arzu etmiyor, bu durumu eğitimci için bir zül olarak görüyoruz. Sayın bakandan ve başbakandan; okullara öğrenci sayısınca gerekli ödeneğin gönderilerek okul idareci ve öğretmenlerinin “para toplamak gibi aşağılayıcı” bu durumdan kurtarılması için, acilen çözüm bekliyoruz. Okulların asli giderleri olan; temizlik ve güvenlik elemanı maaşı-temizlik maddesi-kırtasiye-tamir vs. giderlerinin karşılamadan, gerekli kanun ve yönetmeliği uygulamaya koymadan, bir yandan “okulun her türlü eksiğinin giderilerek eğitim-öğretime hazır olması” emirleri, diğer taraftan da “sakın okul aile birlikleri bağış toplamasın” emirlerini yağdırarak bu işleri yürümezsiniz. Bu durumda okul idarecileri ne yapacak? Okul aile birlikleri ne yapacak? Okulların bu tip gerekli ihtiyaçları karşılamak için ceplerinden harcama mı yapacak? Yoksa Cuma günleri Camilerde mendil mi açacak? Olmadı sayın bakanım olmadı! “kurunun yanında yaşta yanacak!” diyorsanız, bunun formülü bu olmasa gerek! Çünkü bu işte her ilde birkaç tane yanacak kuru varsa, yaşları rahatsız etmenin, başında bulunduğunuz Eğitim Camiasına büyük zararı olmuştur. Bir an önce bu yanlış, motivasyon bozucu, eğitimcileri gereksiz yere üzen, haliyle eğitime zarar veren bu uygulamadan vaz geçilmeli! Doğru bir metodla KURUlar tespit edilerek, adabınca gereği yapılmalıdır. Tüm eğitim camiasını üzen, töhmet altında bırakan, bıktıran, bu yöntem hiçte doğru bir yol değildir. Sn bakanım, vatandaşı üzeni üzerim diyorsun! Peki bunca okul idarecileri ve okul aile birliği gönüllü çalışanları vatandaş değimli? Sn Bakanım, başında bulunduğunuz eğitim çalışanlarını, sürekli üzüyorsunuz! Öğretmenler üç ay tatil yapmayacak-üç yatmayacak diyorsunuz; bir tane üç ay tatil yapan öğretmen gösterin, biz öğretmenliği bırakalım. Sn bakanım 2011-2012 eğitim-öğretim yılı açılışında; öğretmenlerin öğrencilerine öğretmelerini istediğiniz üç söz ve davranış olarak ‘özür dilerim’ , ‘haklısınız’ ve ‘teşekkür ederim’ denmesini vurguladınız. Evet, eğitim-öğretimde başarı için bunların çok gerekli olduğuna inanıyoruz. Biz de sizden bu yanlış uygulamanızdan dolayı; tavsiyelerinizi gözden geçirerek gereğini… Halil İbrahim KELEŞOĞLU EĞİTİM-BİR-SEN KOCAELİ ŞUBE BAŞKANI MEMUR-SEN KOCAELİ İL TEMSİLCİSİ
EĞİTİM BİR SEN KOCAELİ ŞUBESİ BAKAN DİNÇER’İ PROTESTO ETTİ Kocaeli Şube yönetimi olarak tüm ilçe yönetimlerinin ve okul yöneticilerin katılımıyla Sabri Yalım Parkıʹnda öğle saatinde yapılan basın açıklamasını Şube Başkanımız Halil İbrahim Keleşoğlu yaptı. Basın açıklaması tam metni aşağıdadır: Sn okul idarecileri, sn basın mensupları; Bugün burada 61. Hükümetin; başında bulunduğu eğitim ordusunu incitmekten çekinmeyen Milli Eğitim Bakanını protesto etmek için toplanmış bulunmaktayız. Evet, ülkemizin bütün sorunlarının temel yumağı olan ve bu mesele makul şekilde halledilmediğinde, ülkemizin hiçbir sorununa kalıcı çözümün bulunamayacağı meselemiz; eğitim-öğretim sorunudur. Son kurulan 61. Hükümetin Milli Eğitim Bakanı’nın Ömer DİNÇER olduğunu duyduğumuzda, birçok eğitim çalışanı gibi bizlerde; eğitim-öğretimin yığınla sorununun çözümü adına umutlandık. Ancak çok yeterli olmasa da, son yıllarda Genel Bütçeden en büyük payın Milli Eğitim Bakanlığına ayrılmasını sağlayan bu hükümetin, ülkemizin en büyük ordusu olan MEB nın başındaki en yetkili ismi, daha önceden de birçok ME Bakanın önemsediği, Okullarda Velilerden Zorla Bağış Toplanması sorununun üzerine gitmesini tabi ki tüm sağduyulu okul idarecileri ve okul aile birlikleri olarak desteklemektedir. Milli Eğitim Bakanlığının, okul müdürlerine-okul aile birliklerine bağış toplamayın talimatını anlayabiliriz. Bu talimatı destekleyebiliriz, ancak bu talimatla birlikte Milli Eğitim Bakanlığının okullarımızın; eğitim-öğretime başlarken ve yıl içinde doğacak ihtiyaçlarını karşılamak için nasıl bir yol takip edileceğini de açıklamasını beklemek en tabi hakkımızdır. MEB, bağış almayın talimatını verirken, okulların ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağını açıklamamıştır. Bu sebeple, her yıl benzeri MEB talimatları ile karşı karşıya kalan pek çok okul müdürü, haklı olarak bu yeni talimatı da hiçbir çözüm yolu getirmediğinden önceki yıllardaki talimatlar gibi görmüştür. Ancak, kanun ve yönetmelikle kurulan bir müessese olan okul aile birliklerinin çalışma amaç ve gayelerini engelleyecek bir genelge ile; okulların ihtiyaçlarını karşılayacak hiçbir yeni fikir, proje, çözüm ve ödenek ortaya koymaksızın, okul idareciliğini ve okul aile birliği yöneticiliklerini, halka hizmet makamı olarak görüp, tüm imkanlarını seferber ederek, iyi niyetle okullarının ihtiyaçlarının karşılanması için gönül rızası ile yapılan ayni ve nakdi yardımları kabul ederek okullarını eğitim - öğretime hazırlayan okul idarecilerimizin ve okul aile birliği yönetimlerinin, kanun ve yönetmeliklere uymalarına rağmen moral ve motivasyonunu bozacak, onları zan ve töhmet altında bırakacak genelgesini ve tüm okul idarelerinin üzerine müfettişleri seferber etmesini anlamıyor-kabul etmiyor ve protesto ediyoruz. Eğer kanun ve yönetmeliğe aykırı hareket ederek velileri zor durumda bırakan, okul idarecileri-okul aile birliği yöneticileri varsa onlar zaten ilgili veliler tarafından şikâyet edilmiştir. Bunlar için edep ve adabınca gereği yapılıyordur. Yerel mülki amirlerin tüm okul idarecilerine gönderdiği “okulların boya-badana, tamir vs. ihtiyaçlarının giderilerek eğitim-öğretime hazır olsun, bunu yapmayan idareciler hakkında gereği yapılacaktır” . Emir ve tehditlerinin gereğini yapmak için gayret ve emek sarf eden, alın teri döken, beyin yoran okul idarecileri ve okul aile birliği yöneticileri, kanun ve yönetmelikle kurulan okul aile birlikleri marifetiyle bu emir ve genelge gereğini yerine getirmeye çalışmışlardır. ME Bakanının hiçbir gereği yokken, bu anlamı ve hikmeti çözülemeyen genelgesi-talimatı ile de, ikilem içerisine bırakılarak, çalıştıkları kurumun ihtiyaçlarını gidermekten alıkonulmaya çalışılmışlardır. Peki bizler kanuna, yönetmeliğe ve yerel mülki amirlerin genelge-emirlerine mi uyacağız, yada hiçbir altyapı hazırlığı yapılmadan, asla yerelde okulların eğitim-öğretime hazır olmasını sağlayamayacak, hatta engelleyebilecek, Ankara’dan gelen genelgeye mi uyacağız!!!??? Evet, Milli Eğitim Bakanı, tamamen idarecilik formasyonundan yoksun bir şekilde, yüz binlerce okul idarecisini ve gönüllü okul aile birliği çalışanını, gereksiz ve yanlış bir metotla sıkıntıya sokmuştur, morallerini bozup çalışma azimlerini zedelemiştir. Hâlbuki Kanun Gereği kurulan Okul Aile Birlikleri Yönetmeliği: Birliğin Görev ve Yetkileri şöyledir. k) Okula yapılan aynî ve nakdî bağışları kabul ederek kayıtlarını tutmak; sosyal, kültürel etkinlikler ve kampanyalar düzenlemek; kantin, açık alan, salon ve benzeri yerleri işlettirmek veya işletmek. Bundan da anlaşıldığı gibi, okula yapılan ayni ve nakdi bağışları kabul yetkisi okul aile birliklerinin yetkisindedir. Okul müdürünün okul aile birliklerinin yönetim kurulu üyesi olması, okul müdürünü sorumlu kılmaz, çünkü kararlar yönetim kurulunun çoğunluğu ile alınır. Milli Eğitim Bakanlığı soruşturma yapma hakkına elbette sahiptir, ancak zorla bağış alındığı doğrultusunda bir şikayet olması durumunda bu hakkı kullanabilir. Okul aile birliklerinin hesabında bağışlar sebebiyle para bulunması, bağış makbuzu kesilmiş olması soruşturma sebebi olarak görülemez. Bu şekilde yapılacak olan bir soruşturma sonucunda okul müdürüne ceza teklif edecek aklı başında tek bir müfettiş olamaz. Mevzuata tamamen aykırı olacak bir ceza teklifi soruşturmayı yapan müfettişleri de zor durumda bırakacaktır. Her şeye rağmen verilecek, hiçbir mesnedi olmayan bir cezanın yargıdan döneceği açıktır. Eğitim-Bir-Sen Kocaeli Şubesi ve Genel Merkez olarak, haksız bir durumla karşılaşan tüm idareci üyelerimizin sonuna kadar yanında olacağız, şube ve genel merkez avukatlarımızla, hiçbir külfete sokmadan üyelerimizin haklarını kanuni yollardan arayacağız. Ve yanlış yapanlardan da her platformda hesap soracağız. Eğitim-Bir-Sen üyesi ve hatta tüm idareciler olarak bizlerde okullarda veli ve öğrencilerden para toplanmasına karşıyız. Bu pozisyonda bırakılmayı okul idarecileri olarak asla arzu etmiyor, bu durumu eğitimci için bir zül olarak görüyoruz. Sayın bakandan ve başbakandan; okullara öğrenci sayısınca gerekli ödeneğin gönderilerek okul idareci ve öğretmenlerinin “para toplamak gibi aşağılayıcı” bu durumdan kurtarılması için, acilen çözüm bekliyoruz. Okulların asli giderleri olan; temizlik ve güvenlik elemanı maaşı-temizlik maddesi-kırtasiye-tamir vs. giderlerinin karşılamadan, gerekli kanun ve yönetmeliği uygulamaya koymadan, bir yandan “okulun her türlü eksiğinin giderilerek eğitim-öğretime hazır olması” emirleri, diğer taraftan da “sakın okul aile birlikleri bağış toplamasın” emirlerini yağdırarak bu işleri yürümezsiniz. Bu durumda okul idarecileri ne yapacak? Okul aile birlikleri ne yapacak? Okulların bu tip gerekli ihtiyaçları karşılamak için ceplerinden harcama mı yapacak? Yoksa Cuma günleri Camilerde mendil mi açacak? Olmadı sayın bakanım olmadı! “kurunun yanında yaşta yanacak!” diyorsanız, bunun formülü bu olmasa gerek! Çünkü bu işte her ilde birkaç tane yanacak kuru varsa, yaşları rahatsız etmenin, başında bulunduğunuz Eğitim Camiasına büyük zararı olmuştur. Bir an önce bu yanlış, motivasyon bozucu, eğitimcileri gereksiz yere üzen, haliyle eğitime zarar veren bu uygulamadan vaz geçilmeli! Doğru bir metodla KURUlar tespit edilerek, adabınca gereği yapılmalıdır. Tüm eğitim camiasını üzen, töhmet altında bırakan, bıktıran, bu yöntem hiçte doğru bir yol değildir. Sn bakanım, vatandaşı üzeni üzerim diyorsun! Peki bunca okul idarecileri ve okul aile birliği gönüllü çalışanları vatandaş değimli? Sn Bakanım, başında bulunduğunuz eğitim çalışanlarını, sürekli üzüyorsunuz! Öğretmenler üç ay tatil yapmayacak-üç yatmayacak diyorsunuz; bir tane üç ay tatil yapan öğretmen gösterin, biz öğretmenliği bırakalım. Sn bakanım 2011-2012 eğitim-öğretim yılı açılışında; öğretmenlerin öğrencilerine öğretmelerini istediğiniz üç söz ve davranış olarak ‘özür dilerim’ , ‘haklısınız’ ve ‘teşekkür ederim’ denmesini vurguladınız. Evet, eğitim-öğretimde başarı için bunların çok gerekli olduğuna inanıyoruz. Biz de sizden bu yanlış uygulamanızdan dolayı; tavsiyelerinizi gözden geçirerek gereğini… Halil İbrahim KELEŞOĞLU EĞİTİM-BİR-SEN KOCAELİ ŞUBE BAŞKANI MEMUR-SEN KOCAELİ İL TEMSİLCİSİ
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.