Kaçırılan yolcular Kocaeliʹye geldi!

Kaçırılan Kartepe deniz otobüsünün yolcuları Kocaeli´ne geldi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, kaçırılan yolcularla birlikte Kocaeli Valiliği önünde basın açıklaması yaptı. Kaçırılan deniz otobüsünde yakınları bulunan vatandaşlarsa duygusal anlar yaşadı. Dün saat 17.45´te İzmit´ten hareket ettikten sonra kaçırılan ve sabah saat 06.00´da düzenlenen operasyonla kurtulan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi´ne ait Kartepe isimli deniz otobüsünün yolcuları ailelerine kavuştu. Silivri´de tamamlanan işlemlerin ardından otobüsle Kocaeli´ne getirilen yolcuları; Bakan Nihat Ergün, Kocaeli Valisi Ercan Topaca, Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ve yakınları karşıladı. Kocaeli Valiliği önünde olayda kaçırılan yolcularla birlikte basın açıklaması yapan Nihat Ergün, "Dün akşam saatlerinde Kartepe isimli deniz otobüsümüz sefer sırasında Mansur Güzel isimli bir şahıs tarafından bir terörist eylem amacıyla kaçırılmıştır. 18 yolcu, 4 mürettebat 2 de stajyer arkadaşımızın bulunduğu deniz otobüsünde sabah saatlerinde emniyet teşkilatımızın ve Deniz Kuvvetlerimizin çok titiz ve dikkatli takibi ve operasyonu ile hem eylemin kötü bir şekilde gerçekleşmesinin önüne geçilmiş hem de deniz otobüsü yolcuları ve mürettebatı sağ salim bir şekilde kurtarılmış oldu. Bu eylemi gerçekleştirmeye çalışan terörist ise 400 gram 3 adet A-4 patlayıcı ile birlikte ölü olarak ele geçirilmiştir" dedi. Bakan Ergün gemi mürettebatı ve yolcularını ailelerine kavuşturmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, "Arkadaşlarımızın hepsi burada acı bir 12 saat yaşadı. Son derece yorgun bir durumdalar. Kendilerine, ´Geçmiş olsun´ diyoruz. Merakla bekleyen yakınları, aileleri de onlara kavuşmak isteyecektir. Şimdi İstanbul´dan Kocaeli´ne intikal ettiler. Ben hem bütün Kocaelili hemşehrilerimize hem de ülkemizde bu konuyu dikkatle takip eden herkese, ´Geçmiş olsun´ diyorum. Umarım bu tür teşebbüsler bir daha olmaz. Olsa bile çok dikkatli bir şekilde yapılan takip ve operasyonlarla örgütler arzu ettikleri neticeye ulaşamadan güvenlik birimlerimiz gereken her türlü çabayla bu meseleyi en güzel bir şekilde sonuca ulaştırmış olurlar" diye konuştu. Operasyon sırasında teknolojik imkanlardan da yaralanıldığını söyleyen Ergün, "Bugünkü teknolojik imkanlar bize birtakım kolaylıklar sağlıyor. Olayların çözümünde, suçluların takibinde ciddi kolaylıklar sağlıyor. MOBESE sistemleri bazı suçluların tespitinden nasıl olayların çözümünde kolaylık sağlıyorsa kent kart gibi uygulamaların da bunu kullanan kişiler eğer suçlularsa, kamu araçlarını kullanmışlarsa suçları işleme teşebbüsünde bulunanların tespitinde çok önemli kolaylıklar sağladığını bu olayda gördük. Olayı gerçekleştirmeye çalışan kişilerin yakından izlenmesine imkan veren teknik imkanlar hem emniyet teşkilatımızda hem de istihbarat birimlerimizde var. Bu olayda da bunlar kullanıldı" dedi. "AMACINI TAM OLARAK ANLAYAMADIK" Bakan Ergün eylemcinin neyi amaçladığını tam olarak anlamadıklarını ifade ederek, "Bu kişi ile doğrudan temas kurma imkanı olmadı. Sadece kaptan aracılığıyla konuşan, başka herhangi bir kimseyle konuşma yapmayan, içine kapalı biri olduğu ve amaçlarını da tam olarak ifade edemediğini gördüğümüz bir olaydı bu. Dolayısıyla terörist amacının ne olduğunu çok açık bir şekilde ifade edebilmiş değildi. Çok net bir talepte bulunmadı. Sabaha kadar kaptanla yapılan görüşmelerde kişinin amacının ne olduğu, ne talep ettiği net olarak anlaşılamadan bu olay bu şekilde sonuçlanmış oldu. Dolayısıyla ne tür bir beklentiyle örgüt bu tür bir eylemi gerçekleştirmek istedi, bunlar kişinin daha evvelki bağlantılarıyla açığa çıkarılabilecek konulardır. Dolayısıyla kişinin kendisinin bir örgüt üyesi olarak ne gibi bir talepte bulunarak bu eylemi yaptığına yönelik net bir bilgi oluşmadı" açıklamasını yaptı. Eylemcinin ikna çabalarına olumsuz yanıt verdiğini belirten Ergün, şunları söyledi: "İstihbarat faaliyetleri, birçok eylemin önceden gerçekleştirilmesini engellemeyi sağlar. İstihbarat ağı ne kadar geniş olursa olsun, teknik imkanlarınız ne kadar geniş olursa olsun istihbarat ağının içine girmeyen bazı eylemler olabilmektedir. Ama nihayetinde bu eylem, amacına ulaşamadan hem istihbarat teşkilatlarımızın hem de emniyet ve Deniz Kuvvetlerindeki SAT ve SAS komandolarının ince çalışmasıyla neticelendirilmiştir. Ayrıca bu kişi bir saat boyunca da eylemden vazgeçirilmeye çalışıldı. Yani güvenlik güçleri gemiye girdikten sonra bir saat boyunca kendisi ikna edilmeye çalışılmış, olumlu yanıt alınamayınca vurulmuştur." Ergün ayrıca olayla ilgili şahsın ev arkadaşının gözaltına alındığını belirterek yapılacak tahkikat sonucunda olayın netleşeceğini kaydetti. Basın açıklamasının sona ermesi ile yolcular ailelerine kavuşmanın sevincini yaşadı. Teröristin iletişim kurduğu 4 mürettebattan biri olan stajyer Seyit Memigüven, annesi Fatma ve babası Alaaddin Memigüven ile kucaklaştıktan sonra basın mensuplarının sorularını cevapladı. Seyit Memigüven, teröristin sürekli, ´Gideceğimiz rota belli´ dediğini ancak hiçbir yönlendirme yapmadığını söyledi. Şahsın kendilerine kötü davranmadığını söyleyen Memigüven, "Ben buradan İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısına teşekkür ediyorum çünkü teröristin kafasını karıştırdı. Ancak o, ´Ne derseniz deyin vazgeçmeyeceğim´ dedi. Her şey çok çabuk gelişti. İkna etmek için çok uğraştılar ama olmadı. Sonra silah seslerini duydum. Biz radardan kontrol ediyorduk ama komandoların geldiğini bile görmedik. Bizimle bir sorunu yoktu. Devletle örgütün irtibata geçmesini istiyordu. Saat ilerledikçe yolculara bisküvi ikram etmemizi istedi. Bizi kurtaran herkese teşekkür ediyorum" dedi. Kameralar önünde oğluna sarılan Fatma Memigüven ise olayı telefondan öğrendiğini ve çok korktuğunu belirtti. Olayda kaçırılan yolcuların isimleri ise, "Ayhan Onat, Gürsoy Kibar, Uğur Sandıkçı, Serkan Öztürk, Kadir Altınoğlu, Birol Dere, Ceyhun Tezer, Taner Toksöz, Dilek Karagöl, Kemal Karagül, Davut Yavuz Yılmaz, Canset Usta, Sude Gündoğdu, Yayla Şanlıtürk, Melike Naz, Berkay Duydu, Mustafa Uzun, İsmet Özyurt, Sinan Arslan ve Seyit Memigüven" olarak açıklandı.