deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

O BANKANIN ORTAĞI?

EĞİTİM-KÜLTÜR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 05.12.2011 - 21:45, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

O BANKANIN ORTAĞI?

 CHP İş Bankasını bırakamaz çünkü hisseler Atatürk’ün 29 Kasım 2011 tarihli Oğuz Karamuk imzalı ekonomi sayfalarınızda “CHP İş Bankasını bırakmalı… Çünkü” başlıklı yazı doğru ve olanaklı olmadığı gibi, bu teze katılmak da mümkün değildir. Bilindiği gibi Atatürk, 1931 yılında Türk Tarih Kurumunu, 1932 yılında da Türk Dil Kurumunu kurmuştur. Her iki kurum da yeni ulus-devletin gelişmesinde çok önemli işlevler yüklenmiştir. Türk Dil Kurumunun yeni ulus devletin resmi dilinin gelişmesi yolunda çabalar göstermesi amaçlanırken, Türk Tarih Kurumunun da bu yeni ulus-devletin geçmişini araştırarak ortaya ortak bir tarih çıkarması hedeflenmiştir. Atatürk vasiyetnamesinde her iki kurumun siyasal etkilerden uzak bir biçimde, yani devlet bütçesine bağımlı olmaksızın, sürekliliğini sağlayabilmek için Türkiye İş Bankasındaki kendisine ait olan hisselerden (şu anda yüzde 28) nemalanmasını istemiştir. Bunun da tenfiz memuru olarak CHP’yi tayin etmiştir. CHP de uzun yıllardır bu görevi yerine getirmektedir. Şurası açıktır ki, Atatürk’ün CHP’ni bu infazdan yükümlü tutması tercihinin sebebi, CHP’nin ulus-devletin gelişme ve güçlenmesini amaçlamasından kaynaklanmaktadır. CHP alelade bir mali denetmen değil, ulus-devletin siyasal güvencesidir. Tekrarla kamuoyunu aydınlatalım; CHP’nin Türkiye İş Bankasında ortaklığı yoktur. Ulu önder Atatürk’ün vardır. Bu nedenle CHP’nin kendisinde olmayan hisseleri ne satması mümkündür, ne de terk etmesi. CHP vasiyetin tenfizinden sorumludur. Bu tenfiz de sadece TDK ve TTK’ndan ibaret değildir. Öncelikle yaşamları boyunca kardeşi Makbule hanıma ayda 1000, Afet İnan’a 800, Sabiha Gökçen’e 600, manevi kızı Ülkü’ye 200 lira ve Rukiye ile Nebile hanımlara 100’er lira verildikten ve İsmet İnönü’nün çocuklarının yüksek tahsilleri karşılandıktan sonra, bakiyenin eşit biçimde dağıtılması CHP tarafından denetlenecektir. Her iki kurum (TTK ve TDK) 1983’teki askeri dönemin bu kurumları devletleştirmesine dek, hukuken dernek niteliğindeydi. Askeri darbe yönetimi devletleştirilmelerle Atatürkʹün vasiyetnamesi açıkça çiğnenmiş, üstelik her iki kurumun da nemalandırılmasında sorun çıkarmıştır. T. İş Bankasına gelince… Banka yönetim kuruluna atanan CHP temsilcileri şimdiye dek çok seçkin kişilerden oluşmuş, nitekim bankanın Munzam Sanığı da bankanın piyasadaki başarısına CHP’nin siyasetten uzak olumlu katkısı nedeniyle müteşekkir olduğunu belirtmiştir. 2010 yılındaki seçimli Genel Kurulda CHP, bir yabancı banka genel müdürünü, bir bayan Hazine bürokratını (ilk defa bayan yönetim kurulu üyesi CHP’den sağlandı), bir en üst düzey yargı mensubunu ve bir de kamu bankası yöneticisini yönetime getirerek bankaya her zaman olduğu gibi çok ciddi katkı sağlamıştır.
 CHP İş Bankasını bırakamaz çünkü hisseler Atatürk’ün 29 Kasım 2011 tarihli Oğuz Karamuk imzalı ekonomi sayfalarınızda “CHP İş Bankasını bırakmalı… Çünkü” başlıklı yazı doğru ve olanaklı olmadığı gibi, bu teze katılmak da mümkün değildir. Bilindiği gibi Atatürk, 1931 yılında Türk Tarih Kurumunu, 1932 yılında da Türk Dil Kurumunu kurmuştur. Her iki kurum da yeni ulus-devletin gelişmesinde çok önemli işlevler yüklenmiştir. Türk Dil Kurumunun yeni ulus devletin resmi dilinin gelişmesi yolunda çabalar göstermesi amaçlanırken, Türk Tarih Kurumunun da bu yeni ulus-devletin geçmişini araştırarak ortaya ortak bir tarih çıkarması hedeflenmiştir. Atatürk vasiyetnamesinde her iki kurumun siyasal etkilerden uzak bir biçimde, yani devlet bütçesine bağımlı olmaksızın, sürekliliğini sağlayabilmek için Türkiye İş Bankasındaki kendisine ait olan hisselerden (şu anda yüzde 28) nemalanmasını istemiştir. Bunun da tenfiz memuru olarak CHP’yi tayin etmiştir. CHP de uzun yıllardır bu görevi yerine getirmektedir. Şurası açıktır ki, Atatürk’ün CHP’ni bu infazdan yükümlü tutması tercihinin sebebi, CHP’nin ulus-devletin gelişme ve güçlenmesini amaçlamasından kaynaklanmaktadır. CHP alelade bir mali denetmen değil, ulus-devletin siyasal güvencesidir. Tekrarla kamuoyunu aydınlatalım; CHP’nin Türkiye İş Bankasında ortaklığı yoktur. Ulu önder Atatürk’ün vardır. Bu nedenle CHP’nin kendisinde olmayan hisseleri ne satması mümkündür, ne de terk etmesi. CHP vasiyetin tenfizinden sorumludur. Bu tenfiz de sadece TDK ve TTK’ndan ibaret değildir. Öncelikle yaşamları boyunca kardeşi Makbule hanıma ayda 1000, Afet İnan’a 800, Sabiha Gökçen’e 600, manevi kızı Ülkü’ye 200 lira ve Rukiye ile Nebile hanımlara 100’er lira verildikten ve İsmet İnönü’nün çocuklarının yüksek tahsilleri karşılandıktan sonra, bakiyenin eşit biçimde dağıtılması CHP tarafından denetlenecektir. Her iki kurum (TTK ve TDK) 1983’teki askeri dönemin bu kurumları devletleştirmesine dek, hukuken dernek niteliğindeydi. Askeri darbe yönetimi devletleştirilmelerle Atatürkʹün vasiyetnamesi açıkça çiğnenmiş, üstelik her iki kurumun da nemalandırılmasında sorun çıkarmıştır. T. İş Bankasına gelince… Banka yönetim kuruluna atanan CHP temsilcileri şimdiye dek çok seçkin kişilerden oluşmuş, nitekim bankanın Munzam Sanığı da bankanın piyasadaki başarısına CHP’nin siyasetten uzak olumlu katkısı nedeniyle müteşekkir olduğunu belirtmiştir. 2010 yılındaki seçimli Genel Kurulda CHP, bir yabancı banka genel müdürünü, bir bayan Hazine bürokratını (ilk defa bayan yönetim kurulu üyesi CHP’den sağlandı), bir en üst düzey yargı mensubunu ve bir de kamu bankası yöneticisini yönetime getirerek bankaya her zaman olduğu gibi çok ciddi katkı sağlamıştır.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.