deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

EŞİTLİK BU MUDUR?

EKONOMİ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 06.12.2011 - 04:45, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

EŞİTLİK BU MUDUR?

Sen dünya ülkeleri arasında kadınlara seçme ve seçilme hakkını veren ilk ülke ol..Sonra dön dolaş geldiğin noktada dünya ülkeleri arasındaki sıralamada urugay’dan bile geride kal..İnsanın aklı almıyor..Hafızası bir yerde devasa bir kancaya takılıyor..Oysa insanlık hep bir adım ileri gitmiştir. Gidiyor da..Peki biz neden birçok konuda ileri adım atmışken şimdi geri geri gidiyoruz.. Acaba algı problemi mi yaşıyoruz..çağdaşlaşma sorununu hiç mi aşamayacağız..Bakın Türkiye Cumhuriyeti kadınlara politik hakların verilmesi konusunda dünyadaki öncü ülkelerden biri. 20 Mart 1930’da çıkarılan Belediye Kanunu ile kadınlar ilk kez belediye seçimlerine katılma hakkı elde ederken 5 Aralık 1934’te Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun 10. ve 11. maddeleri değiştirilerek kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanındı ve 1 Mart 1935’te ilk kadın milletvekilleri Türkiye Büyük Millet Meclisiʹnde yerlerini aldı. Peki sonra ne oldu? Hiç bir şey olmadı.. Bu öncü rolüne rağmen Türkiye’nin kadınların seçme ve seçilme oranı açısından günümüzdeki durumu içler acısı; Bugün kadın milletvekili sayısı sadece 74. Kadın milletvekilinden 28ʹi Adalet ve Kalkınma Partisiʹden, 10ʹu Cumhuriyet Halk Partisiʹden, 8ʹi bağımsızlardan ve 2ʹsi de Milliyetçi Hareket Partisiʹden . Yani oranı şöyle düşünürseniz bu durum; 550 Milletvekilinden 74’ünün kadın olması sadece göstermelikten öteye gitmediğinin kanıtıdır.. Bunun asıl anlamı şudur; seç ama seçilme.. Yani Şaban filmlerindeki uyarlamayla; danışma ironisindeki gibi.. Ne diyor Türkiye, seçme ve seçilme.. Otur evinde.. Kocanın istediği partiye oy ver.. Kafanı yorma. Biz senin yerinede düşünürüz, senin yerinde de milletvekili oluruz.. Peki parlamentoda durum böyle iken yerel siyasette durum farklı mı? Tabiî ki değil; Yerelde de en büyük makam Meclis Üyeliğidir kadınlar için.. Örneğin Kocaeli’ye bir bakalım.. Büyükşehir Belediyesinde bir tane kadın başkan yardımcısı dahi yok.. Bir tane elle tutulur daire başkanı yok.. Siyasi arenaya bakalım.. İktidar partisi AK Parti Kocaeli’de bir tane il başkan yardımcısı kadın yok.. 12 ilçe’de bir tane ilçe başkanı yok..Gençlik Kollarıyla birlikte seçim koordinasyonunda çalışmayı hedef haline getiren Kadın kolları başkanlıkları sadece bir adım geriden siyasetin açık ve net adresidir.. Neden Erkek kolları başkanlığı yok da kadın kolları başkanlığı diye bir başlık açılmıştır hiç düşündünüz mü? Düşünmeye gerek yok.. Erkek Kolları başkanlığı olmaz çünkü zaten siyasetin ana dümenini çevirenler, siyasetin kural ve tüzüklerini hazırlayan, kadına orada bir kulübelik yer veren de erkeklerdir.. Soruna böyle baktığımızda tüm subjektif duygularımızla hareket ediyoruz gibi görünüyor bu aslında doğru ama bir de objektifliğe vurursak yani dışarıya çıkıp bizim siyasete bakarsak neyi görürüz; bu zihniyetin ana kaynağının da kadınlar olduğunu görürüz.. Sabah kalkıp erkeğinin elbisesini ütüleyen, kravatın takan, pohpohlayıp ‘hadi yiğidim senden belediye başkanlığı, milletvekilliği, ilçe ve il başkanlığı bekliyorum, yolun açık olsun..diyen ve sonrasında da kapıdan uğurlarken; akşama karnıyarık mı yoksa karnabahar mı yapayım, yoksa kadın budu köfte mi istersin’ demeyi de ihmal etmeyen kadınlar.. Kendilerini bulaşık makinası, çamaşır makinası ve buzdolabı üçgenine hapseden, edilgen bir birey olarak kadınlar siyasi hayatı da böyle şekillendirmeye devam ediyorlar.. İşin özü şu; kadınlar evde kocalarını beklemeye, erkeklerde toplantı ve memleket havası çalmaya devam ettikçe, kimse bu memleketin 550 koltuğunun yarısını kadınlar birgün doldurur diye hayal etmesin.. Gidip göreceğiniz tek yer; bir meclis üyeliği, yanına bir de kadın kolları başkanlığı oldu mu, kek pasta ve hasta ziyaretleriyle politikacı kadınlar(!) olarak kalmaya devam edersiniz.. Eh bu da size yetiyorsa şayet; kolay gelsin..Yani bugün 5 Aralık.. Birçok kadın için pazartesi..Birçoğu için, akşama ne pişireceğimin dert günü..Erkekler için de; seçme ve seçilmeyi kutlama amacıyla birkaç nutuk daha atma günü.. Size, kadınların seçme ve seçilme haklarının nasıl pik yaptığından, meclis başkanından, Başbakan Yardımcısına, Belediye başkanlığından milletvekilliğine kadar uzanan 275 kişilik kadın başarı öyküsünden bahsetmek isterdim ama aradan 77 yıl geçmiş mecliste 77 kadın milletvekili bile yokken, yani her yıla bir kadın milletvekili düşmezken ne söylenebilir ki..Susmak dışında..ADALET BORA- haberpi.com
Sen dünya ülkeleri arasında kadınlara seçme ve seçilme hakkını veren ilk ülke ol..Sonra dön dolaş geldiğin noktada dünya ülkeleri arasındaki sıralamada urugay’dan bile geride kal..İnsanın aklı almıyor..Hafızası bir yerde devasa bir kancaya takılıyor..Oysa insanlık hep bir adım ileri gitmiştir. Gidiyor da..Peki biz neden birçok konuda ileri adım atmışken şimdi geri geri gidiyoruz.. Acaba algı problemi mi yaşıyoruz..çağdaşlaşma sorununu hiç mi aşamayacağız..Bakın Türkiye Cumhuriyeti kadınlara politik hakların verilmesi konusunda dünyadaki öncü ülkelerden biri. 20 Mart 1930’da çıkarılan Belediye Kanunu ile kadınlar ilk kez belediye seçimlerine katılma hakkı elde ederken 5 Aralık 1934’te Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun 10. ve 11. maddeleri değiştirilerek kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanındı ve 1 Mart 1935’te ilk kadın milletvekilleri Türkiye Büyük Millet Meclisiʹnde yerlerini aldı. Peki sonra ne oldu? Hiç bir şey olmadı.. Bu öncü rolüne rağmen Türkiye’nin kadınların seçme ve seçilme oranı açısından günümüzdeki durumu içler acısı; Bugün kadın milletvekili sayısı sadece 74. Kadın milletvekilinden 28ʹi Adalet ve Kalkınma Partisiʹden, 10ʹu Cumhuriyet Halk Partisiʹden, 8ʹi bağımsızlardan ve 2ʹsi de Milliyetçi Hareket Partisiʹden . Yani oranı şöyle düşünürseniz bu durum; 550 Milletvekilinden 74’ünün kadın olması sadece göstermelikten öteye gitmediğinin kanıtıdır.. Bunun asıl anlamı şudur; seç ama seçilme.. Yani Şaban filmlerindeki uyarlamayla; danışma ironisindeki gibi.. Ne diyor Türkiye, seçme ve seçilme.. Otur evinde.. Kocanın istediği partiye oy ver.. Kafanı yorma. Biz senin yerinede düşünürüz, senin yerinde de milletvekili oluruz.. Peki parlamentoda durum böyle iken yerel siyasette durum farklı mı? Tabiî ki değil; Yerelde de en büyük makam Meclis Üyeliğidir kadınlar için.. Örneğin Kocaeli’ye bir bakalım.. Büyükşehir Belediyesinde bir tane kadın başkan yardımcısı dahi yok.. Bir tane elle tutulur daire başkanı yok.. Siyasi arenaya bakalım.. İktidar partisi AK Parti Kocaeli’de bir tane il başkan yardımcısı kadın yok.. 12 ilçe’de bir tane ilçe başkanı yok..Gençlik Kollarıyla birlikte seçim koordinasyonunda çalışmayı hedef haline getiren Kadın kolları başkanlıkları sadece bir adım geriden siyasetin açık ve net adresidir.. Neden Erkek kolları başkanlığı yok da kadın kolları başkanlığı diye bir başlık açılmıştır hiç düşündünüz mü? Düşünmeye gerek yok.. Erkek Kolları başkanlığı olmaz çünkü zaten siyasetin ana dümenini çevirenler, siyasetin kural ve tüzüklerini hazırlayan, kadına orada bir kulübelik yer veren de erkeklerdir.. Soruna böyle baktığımızda tüm subjektif duygularımızla hareket ediyoruz gibi görünüyor bu aslında doğru ama bir de objektifliğe vurursak yani dışarıya çıkıp bizim siyasete bakarsak neyi görürüz; bu zihniyetin ana kaynağının da kadınlar olduğunu görürüz.. Sabah kalkıp erkeğinin elbisesini ütüleyen, kravatın takan, pohpohlayıp ‘hadi yiğidim senden belediye başkanlığı, milletvekilliği, ilçe ve il başkanlığı bekliyorum, yolun açık olsun..diyen ve sonrasında da kapıdan uğurlarken; akşama karnıyarık mı yoksa karnabahar mı yapayım, yoksa kadın budu köfte mi istersin’ demeyi de ihmal etmeyen kadınlar.. Kendilerini bulaşık makinası, çamaşır makinası ve buzdolabı üçgenine hapseden, edilgen bir birey olarak kadınlar siyasi hayatı da böyle şekillendirmeye devam ediyorlar.. İşin özü şu; kadınlar evde kocalarını beklemeye, erkeklerde toplantı ve memleket havası çalmaya devam ettikçe, kimse bu memleketin 550 koltuğunun yarısını kadınlar birgün doldurur diye hayal etmesin.. Gidip göreceğiniz tek yer; bir meclis üyeliği, yanına bir de kadın kolları başkanlığı oldu mu, kek pasta ve hasta ziyaretleriyle politikacı kadınlar(!) olarak kalmaya devam edersiniz.. Eh bu da size yetiyorsa şayet; kolay gelsin..Yani bugün 5 Aralık.. Birçok kadın için pazartesi..Birçoğu için, akşama ne pişireceğimin dert günü..Erkekler için de; seçme ve seçilmeyi kutlama amacıyla birkaç nutuk daha atma günü.. Size, kadınların seçme ve seçilme haklarının nasıl pik yaptığından, meclis başkanından, Başbakan Yardımcısına, Belediye başkanlığından milletvekilliğine kadar uzanan 275 kişilik kadın başarı öyküsünden bahsetmek isterdim ama aradan 77 yıl geçmiş mecliste 77 kadın milletvekili bile yokken, yani her yıla bir kadın milletvekili düşmezken ne söylenebilir ki..Susmak dışında..ADALET BORA- haberpi.com
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.