DEĞİŞEN SİYASET VE BELEDİYE BAŞKANLARI

HABERPİ/CENGİZYÜCAK  Hani Reis Erdoğan ile birlikte 2002ʹden beri seslendirilen bir terim vardı ya "Yeni Türkiye" diye.. İşte o "Yeni Türkiye" 24 Haziran 2018 genel seçimlerine kadar sadece laftan ibaretti. Çünkü o seçime kadar her şey eskisini tıpkısının aynısı ve hatta bazı uygulamalarda çok kötü bir kopyasıydı.. İl ve ilçe başkanları da aynıydı, belediye başkanları, milletvekilleri, bakanları ve başbakanları da aynıydı.. Aşağıdan yukarıya ilçelerin siyasi patronları illerin siyasi patronlarına, onlar da Genel Merkezin siyasi patronuna amadeydi. Aynı şeklide yukardan aşağı da büyük patron ne derse o olurdu.. İlçe başkanı seçilmek için ilin siyasi patronunun gözüne girmen, belediye başkanı ve milletvekili olmak için de ilin patronu ile Genel Merkezin patronunun gözüne girmen gerekiyordu.. Milletvekili olmak için 4-5 yıl okula gitmeye gerek olmadan 1 yıl içinde alınmış paralı diplomalar bile yeterliydi. Bakan olabilmek için ise aşağıdan yukarıya her kademede iz bırakan bir isim olmak şarttı.. Ergenekon, Balyoz, Askeri casusluk, Kozmik Odaya dalış kumpaslarında TSK sallandı.. 17-25 Aralık kumpaslarında Ak Parti ve Reis Erdoğan sallandı.. 7 Şubat kumpasında MİT sallandı.. Çözüm süreci ve PKK hendekleri ile Devlet sallandı.. 15 Temmuz kanlı darbe girişimi ile Devlet ve Millet komple sallandı.. Ve işte 15 Temmuzʹdan sonra Devlet "yeter artık bu şekilde devam ederse bu devlet çöker" diye SOS ile karışık ültimatomu verince siyasetçiler ile bürokratlara da "bu kötü gidişe nasıl son verebiliriz"in arayışı düştü ve peşi sıra geldi 16 Nisan referandumu, Cumhurbaşkanlığı sistemi ve 24 Haziran genel seçimleri.. Şimdi ne Başbakan var ne de parti teşkilatlarından yükselerek gelmiş siyasi Bakanlar.. Şimdi tepede "Devlet adamlığından kuşku duyulmaması gereken" bir Cumhurbaşkanı var.. Şimdi siyaset karnelerinden dolayı değil, liyakatlerinden dolayı o makama getirilen Bakanlar var.. Cumhurbaşkanı direk Devletʹe ve Bakanlarda, Cumhurbaşkanı ve Devlete karşı sorumlu.. Artık ile ve ilçe teşkilatlarında fırtınalar kopsa o makamlarda yaprak dahi kımıldatamazlar.. Şimdi milletvekilleri ayın belirli günlerinde TBMMʹde kanun tekliflerini oylayacaklar, sair zamanlarda da seçim bölgelerine giderek sünnet, düğün, hasta ziyaretleri yapıp, cenazelere katılacaklar ve kalan zamanlarında da mahalle ve köyleri gezecekler.. Gelelim Belediye Başkanlarına.. Siyasi çalkantılara çözümü bu şekilde bulan Devlet, ekonomik çöküntü içinde çözüm içine girdi ve işte bu noktada da para ve rant saçan belediyeler mercek altına alındı.. Yeni modele göre belediye başkan adaylarını artık partinin ilçe ve il kurmayları belirleyemeyecek.. Onların seçiminde de "liyakat" aranacak.. Artık belediye başkan adayı olabilmenin yolu il ve ilçe kurmaylarına rant ışığı yakmaktan geçmeyecek. Tam tersine rant ışıkçıları tek tek elenecekler.. Belediye başkan adayı olabilmek için önce eğitim, kültür, başarı ve adamlık karnesine bakılacak sonra da kamuoyunda bilinilirlik ve tanınırlık oranlarına.. Mevcut belediye başkanlarının tekrar aday olmaları için de aynı kıstaslar geçerli.. Devlet ve millet adamları ile yola devam.. Birilerinin adamı olanlara da güle güle.. Yeni Türkiye işte böyle bir Türkiye.. Bilmem anlatabildim mi?