deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

ŞOK İDDİA: 1400 KİŞİ TUTUKLANACAK

EKONOMİ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 17.08.2011 - 10:52, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

ŞOK İDDİA: 1400 KİŞİ TUTUKLANACAK

7 Ağustos günü şöyle yazmıştım, hemen hemen 10 gün önce: "Başbakan Erdoğan, her konuda ʹyapacağımʹ dediği şeyi ʹyapanʹ bir lider oldu. Sadece Kürt konusu bunun dışında kaldı. Burada başarılı olunamamasının nedeni Erdoğan değil. Sorun ʹetnik Kürt politikasını yürütenlerdeʹ. Ne istediklerini isimlendiremedikleri için, kararlılıkla çözülecek bir noktaya varılamıyor. PKK eksenli ʹçözümlereʹ bile açık olduğunu hissettiren iktidar partisine ʹÇözüm budurʹ denilemediği için bir yere varılamıyor. Erdoğan ʹçaresizʹ bırakılıyor. Erdoğan zorla ʹzor kullanmayaʹ yönlendirilmek isteniyor gibi bir hava oluşuyor. Sanki örgüt ya da örgütü yönlendirenler, hükümeti 1990ʹların ilk yarısındaki ʹsertʹ politikaya dönmeye zorluyor. Burada korkutucu olan Erdoğan gibi kararlı bir liderin bu ʹpolitikayaʹ zorlanması. Çünkü eğer Erdoğan ʹGüzellikle olmuyorsa ben bunu başka yolla çözerimʹ deme noktasına gelirse, o zaman Türkiye çok değişik yönlere gider. Kimse de ʹO günler geçti. Avrupa ve Amerika buna izin vermezʹ falan hesabı yapmasın. Erdoğan ve Türkiye bugünlerde öylesine vazgeçilmez ve öylesine havalı ki, kimsenin gıkı çıkmayabilir." Erdoğanʹın önceki akşam bir iftar daveti sırasında söyledikleri bizi haklı çıkardı. Çünkü Erdoğan, "kendi gibi" bir lider. Neye nasıl tavır alacağı belli. Tutarlı. Şimdi herkes "Ramazan bitince ne olacak?" diye soruyor. Ben size ne olacağı konusundaki hissiyatımı söyleyeyim. Yargı devreye girecek. "Suç olup da suç olmayan suçlar" yine "suç olarak görülecek". Öncelikle herkesin bahsettiği 800 ila 1400 kişi arasında değişen bir "tutuklama" listesi var. Bunlar tutuklanmaya başlayacak. Bu listede kimler mi var? Başta Demokratik Toplum Kongresi dedikleri "kerameti kendinden menkul" örgütlenmenin üyeleri, sorumluları ve sözcüleri. Bunlar "özerklik ilanının" arkasındaki kişiler. Bunlar toplanacak. Terör örgütü ile bağlantılarını açıkça belirtmekten çekinmeyen ve hatta bununla övünen BDPʹli siyasetçiler ve hatta yemin etmeyen milletvekilleri de listede. Örgütün sözcülüğüne soyunan bazı gazetecilerin de tutuklanacaklar arasında yer aldığı söyleniyor. Listenin 1400 kişiye kadar uzandığı dedikoduları konuşuluyor. Bu işin yargı boyutu. Diğer yandan çok şiddetli bir "güvenlik operasyonu"na başlanacağı da söyleniyor. Bu operasyonda ABD ve Kuzey Irak Kürt yönetiminin de desteği olması muhtemel. İranʹın kendi Kuzey Irak sınırındaki güvenliği artırıp, sınırı tam anlamıyla kontrol altına alması da bunun göstergesi. İranʹın, muhtemel ABD destekli Türk kuvvetlerinin "sıcak takip" gerekçesiyle kendi topraklarına girmesini engellemek ve terörist grupların İran sınırını aşmasına izin vermemek için sınır güvenliğini artırdığını öngörmek mümkün. Bütün bu olup bitecekler sırasında Batıʹnın tavrına güvenenler varsa onlar da yanlış hesap içinde. Çünkü Batı, Türkiyeʹnin bu meselede attığı adımları çok olumlu buluyor ve destekliyordu. Türkiyeʹde demokrasinin ve özgürlüklerin genişlediğini düşünüyor. Bu yüzden de "şımarıkça ilan edilmiş" bu özerkliğin, kabul edilemez olduğunun onlar da farkında. Farkında olup olmamaları da çok önemli değil. Türkiye güçlü ve Batı kendi dertleriyle daha meşgul. Türk liberal aydınlarının ve aklı başında Kürtlerin de "Kürt faşistlerine destek vermesi" pek mümkün görülmüyor bu saatten sonra. Keşke bunlara gerek kalmasaydı diyor insan ama sadece kendi kendine. Çünkü duyan yok. 
7 Ağustos günü şöyle yazmıştım, hemen hemen 10 gün önce: "Başbakan Erdoğan, her konuda ʹyapacağımʹ dediği şeyi ʹyapanʹ bir lider oldu. Sadece Kürt konusu bunun dışında kaldı. Burada başarılı olunamamasının nedeni Erdoğan değil. Sorun ʹetnik Kürt politikasını yürütenlerdeʹ. Ne istediklerini isimlendiremedikleri için, kararlılıkla çözülecek bir noktaya varılamıyor. PKK eksenli ʹçözümlereʹ bile açık olduğunu hissettiren iktidar partisine ʹÇözüm budurʹ denilemediği için bir yere varılamıyor. Erdoğan ʹçaresizʹ bırakılıyor. Erdoğan zorla ʹzor kullanmayaʹ yönlendirilmek isteniyor gibi bir hava oluşuyor. Sanki örgüt ya da örgütü yönlendirenler, hükümeti 1990ʹların ilk yarısındaki ʹsertʹ politikaya dönmeye zorluyor. Burada korkutucu olan Erdoğan gibi kararlı bir liderin bu ʹpolitikayaʹ zorlanması. Çünkü eğer Erdoğan ʹGüzellikle olmuyorsa ben bunu başka yolla çözerimʹ deme noktasına gelirse, o zaman Türkiye çok değişik yönlere gider. Kimse de ʹO günler geçti. Avrupa ve Amerika buna izin vermezʹ falan hesabı yapmasın. Erdoğan ve Türkiye bugünlerde öylesine vazgeçilmez ve öylesine havalı ki, kimsenin gıkı çıkmayabilir." Erdoğanʹın önceki akşam bir iftar daveti sırasında söyledikleri bizi haklı çıkardı. Çünkü Erdoğan, "kendi gibi" bir lider. Neye nasıl tavır alacağı belli. Tutarlı. Şimdi herkes "Ramazan bitince ne olacak?" diye soruyor. Ben size ne olacağı konusundaki hissiyatımı söyleyeyim. Yargı devreye girecek. "Suç olup da suç olmayan suçlar" yine "suç olarak görülecek". Öncelikle herkesin bahsettiği 800 ila 1400 kişi arasında değişen bir "tutuklama" listesi var. Bunlar tutuklanmaya başlayacak. Bu listede kimler mi var? Başta Demokratik Toplum Kongresi dedikleri "kerameti kendinden menkul" örgütlenmenin üyeleri, sorumluları ve sözcüleri. Bunlar "özerklik ilanının" arkasındaki kişiler. Bunlar toplanacak. Terör örgütü ile bağlantılarını açıkça belirtmekten çekinmeyen ve hatta bununla övünen BDPʹli siyasetçiler ve hatta yemin etmeyen milletvekilleri de listede. Örgütün sözcülüğüne soyunan bazı gazetecilerin de tutuklanacaklar arasında yer aldığı söyleniyor. Listenin 1400 kişiye kadar uzandığı dedikoduları konuşuluyor. Bu işin yargı boyutu. Diğer yandan çok şiddetli bir "güvenlik operasyonu"na başlanacağı da söyleniyor. Bu operasyonda ABD ve Kuzey Irak Kürt yönetiminin de desteği olması muhtemel. İranʹın kendi Kuzey Irak sınırındaki güvenliği artırıp, sınırı tam anlamıyla kontrol altına alması da bunun göstergesi. İranʹın, muhtemel ABD destekli Türk kuvvetlerinin "sıcak takip" gerekçesiyle kendi topraklarına girmesini engellemek ve terörist grupların İran sınırını aşmasına izin vermemek için sınır güvenliğini artırdığını öngörmek mümkün. Bütün bu olup bitecekler sırasında Batıʹnın tavrına güvenenler varsa onlar da yanlış hesap içinde. Çünkü Batı, Türkiyeʹnin bu meselede attığı adımları çok olumlu buluyor ve destekliyordu. Türkiyeʹde demokrasinin ve özgürlüklerin genişlediğini düşünüyor. Bu yüzden de "şımarıkça ilan edilmiş" bu özerkliğin, kabul edilemez olduğunun onlar da farkında. Farkında olup olmamaları da çok önemli değil. Türkiye güçlü ve Batı kendi dertleriyle daha meşgul. Türk liberal aydınlarının ve aklı başında Kürtlerin de "Kürt faşistlerine destek vermesi" pek mümkün görülmüyor bu saatten sonra. Keşke bunlara gerek kalmasaydı diyor insan ama sadece kendi kendine. Çünkü duyan yok. 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.