Ne Gebze Çukur ne de sen Babalarısın!

HABERPİ/CENGİZYÜCAK Gerçek olmayan bir şeyi "gerçekmiş" gibi sanarak hareket edenlere yakınındakiler "kendine gel halüsinasyon görme" der.. Halüsinasyonu tıpta şöyle tarif etmişler; herhangi bir şekilde duyu organına sinyal gönderen bir etken olmadığı halde öyle yaşanmış gibi anlık inanma halidir. Bu ilginç duruma "varsanı" adıda verilmektedir. Halüsinasyon gören bireyler hasta olduklarının farkına varmaksızın, duydukları, gördükleri, hissettikleri, kokusunu aldıkları durumlara gerçekmişçesine inanırlar.. Ülkemizde dizi filmlerinden etkilenerek kendisini o dizideki kahraman bir karakterin yerine koyanların sayısındaki hızlı artış sosyal medyada paylaştıkları fotoğraflar ile de kanıtlanmış durumda; Kendisini Dirilişʹte ki Ertuğrul sanıp dizi izlerken eline okunu alıp beline hançerini takıp tv karşısına geçenlerden tutunda, Abdulhamit için can verecek olan yeniçerisine kadar uzanan çok sayıda tıbbi vakıa.. Hatırlarsınız; Kurtlar Vadisi dizisinde ölen Çakır karakteri için gazetelere "taziye" ilan verilmiş ve cenaze namazı dahi kılınmıştı.. Ya Diriliş Ertuğrul dizisinden etkilenen Sivaslıların, Sadettin Köpek’e pusu kurmak için Sivas Belediyesinden otobüs istemesi ve Belediye yetkilileri sosyal medya hesabı üzerinden “Kıymetli Yiğidolar. Diriliş dizisinin 115. bölümünde Saadettin Köpeğin Sivas Taşlıdere mevkiine geleceği ve pusu kurulması için vatandaşlarımızın Belediyemiz otobüsleri ile Taşlıdere’ye taşınacağı konusu doğru değildir. Çılgın Sivaslı Alpler. Lütfen senaryoya müdahale etmeyelim.” açıklama yapmak zorunda kalmaları.. Şimdi bir de  "Çukur" dizisi ve o dizinin izleyiciler için fenemon haline gelen "İdris Koçovalı" diye bir babası var.. İstanbulʹun Çukur adını verdikleri bir mahallesini konu edinen dizinin senaryosu gereği Çukur halkının ortak sloganı ise "Çukur evimiz İdris babamız" şeklinde.. Gayr-i resmi işler yapan mafyamatik İdris Baba tüm ailesi ile birlikte  Çukur mahallesinin ve Çukurluların her şeyiyle ilgilenir, sorun olan neyse çözer ve adeta onların her dertlerine devadır.. Tamam tamam geldim Gebzeʹye.. Gebzeʹde de birileri Gebzeʹyi "Çukur" ve birilerini de "İdris Baba" olarak görüyor olsa gerek ki; o birilerinin de kulağında "Gebze evimiz sen babamız" sesleri çınlayıp duruyor.. Yok vallahi öyle bir şey.. Kuran Musaf çarpsın ki yok.. Gebze Çukur değil.. Kimsede bu çukurun pardon Gebzelilerin babası değil.. Gebzeʹnin bir Belediye Başkanı var, adı Adnan Köşker.. Gebzeʹnin bir Kaymakamı var, adı Mustafa Güler.. Gebzeʹnin bir Cumhuriyet Başsavcısı var, adı Cemil Kuyu.. Gebzeʹnin bir Garnizon komutanı var, adı Ramazan Uydaş.. Gebzeʹnin bir Emniyet Müdürü var, adı Adem Aksakal.. Gebzeʹnin bir Üniversite rektörü var, adı Prof Dr. Haluk Görgün Gebzenin kırk bir mahallesinde muhtarları da var ama "babamız" dediği bir babası yok.. Olamaz da çünkü o dizi dizi.. İşte bunun içindir ki Gebzeʹde; Halüsinasyon görenler bir an önce uyansın.. kendisini her şey sananlar da kendine gelsin.. Evet mevzu çok derin ama "şimdilik yeterli" diyelim.. Ha bir de "fino köpekleri" mevzuu vardı ama o da ayrı bir yazı konusu..