deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Yeni Şafak yazarı; ˮArtık Tarikatlar kırılganˮ

EKONOMİ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 21.03.2018 - 08:42, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:03
 

Yeni Şafak yazarı; ˮArtık Tarikatlar kırılganˮ

Yeni Şafak yazarı: Tarikatlar kırılgan bir fay hattı olmaya aday Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk, "Osmanlıʹdan beri Türkiyeʹde batılı ülkelerin kırmaya çalıştığı üç önemli fay hattı olduğunu" söyledi. Öztürk, "Son yaşadığımız olaylar tarikat, cemaat ve gurupların gittikçe kırılgan bir fay hattı olmaya doğru gittiğini gösterdi bize" dedi. Son günlerde ilahiyatçı sıfatını kullanan kişiler kadın, çocuk ve sosyal hayatı düzenleyen birçok açıklama yapmış, kamuoyunun tepkisini çekmişti. Öztürkʹün "Kırılmaya aday yeni bir fay hattı" başlığıyla (20 Mart 2018) yayımlanan yazısından bir bölüm şöyle: Türkiyeʹnin fay hatları Türkiye bir imparatorluk bakiyesi olduğu için toplum yapısı homojen değil, kozmopolittir. Yani her milletten, her dinden, her kimlikten insanın yaşadığı bir ülkeyiz. Kırılgan fay hatlarının olması doğal. Mesele bunu yönetebilmektedir. Osmanlıdan beri batılı ülkelerin kırmaya çalıştığı üç önemli fay hattımız vardır. Azınlık milletler, Ermeniler. Etnik azınlık, Kürtler Mezhebi azınlık, Aleviler Bu üç fay hattından biri olan Ermeni meselesi, artık kırılgan aktif bir fay değil ama artçı etkileri hala devam ediyor. Diğer iki fay hattı ise hala birileri tarafından istismar edilmeye, kırılması için tetiklenmeye devam ediliyor. Aslında Kürtler etnik bir azınlık değil, devletin ana kurucu milletlerinden biridir. Ancak ilk öce Ruslar, ardından İngilizler ve son olarak Amerika, Kürtler içinden ideolojik ayrıştırma çabalarında başarılı oldu. PKK bunun en tipik örneğidir. Örgüt bugüne kadar Rusya, İngiltere, Almanya ve Amerika ile işbirliği yaparak bugüne kadar geldi. Yabancı devletler PKK üzerinden etnik azınlık fay hattını tetikleyerek yıllardır Türkiye’nin büyük sıkıntılar çekmesine neden oldu. Avrupa devletleri Alevi meselesini de uzun süre tahrik etti. DHKP-C, Alevi inancını, tarihsel küskünlüğünü ve azınlık hissini kullanarak gençleri terörize eden örgüttü. Tıpkı PKK gibi. Yeni bir fay hattı doğuyor Bu eski fay hatlarına bir yenisi daha eklendi bana göre: Dini topluluklar. Son yaşadığımız olaylar tarikat, cemaat ve gurupların gittikçe kırılgan bir fay hattı olmaya doğru gittiğini gösterdi bize. ‘Kutsallaştırdıkları’ dini liderleri, cemaatleri, kuralları, yaptıkları ve hedefleri eleştirildiğinde son derece agresif bir tepki ile karşılaşılıyor. Aslında FETÖ, kutsallaştırılmış lider ve cemaat algısıyla, sonunda kendine özgü bir din haline gelebileceğini ispatladı. Bu ‘üretilmiş din’ ölmek ve öldürmek üzerine kurgulanmış binlerce ‘intihar robotu’ yetiştirme kabiliyeti de geliştirdi. Benzer durum IŞİD için de geçerlidir. IŞİD’in din anlayışı, inanç algısı ve uygulamaları, eşi benzeri olmayan bir İslam anlayışını gösterdi herkese. IŞİD de, ölmeye ve öldürmeye kurgulanmış binlerce ‘intihar robotu’ yetiştirdi. İki örgütün temel benzerliği, adanmış hayatlar, kutsanmış lider/cemaat, sorgusuz itaat ve şüphesiz inanç üzerine, kapalı devre bir sistem kurmalarıdır. Yazının tamamını okumak için tıklayınız
Yeni Şafak yazarı: Tarikatlar kırılgan bir fay hattı olmaya aday Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk, "Osmanlıʹdan beri Türkiyeʹde batılı ülkelerin kırmaya çalıştığı üç önemli fay hattı olduğunu" söyledi. Öztürk, "Son yaşadığımız olaylar tarikat, cemaat ve gurupların gittikçe kırılgan bir fay hattı olmaya doğru gittiğini gösterdi bize" dedi. Son günlerde ilahiyatçı sıfatını kullanan kişiler kadın, çocuk ve sosyal hayatı düzenleyen birçok açıklama yapmış, kamuoyunun tepkisini çekmişti. Öztürkʹün "Kırılmaya aday yeni bir fay hattı" başlığıyla (20 Mart 2018) yayımlanan yazısından bir bölüm şöyle: Türkiyeʹnin fay hatları Türkiye bir imparatorluk bakiyesi olduğu için toplum yapısı homojen değil, kozmopolittir. Yani her milletten, her dinden, her kimlikten insanın yaşadığı bir ülkeyiz. Kırılgan fay hatlarının olması doğal. Mesele bunu yönetebilmektedir. Osmanlıdan beri batılı ülkelerin kırmaya çalıştığı üç önemli fay hattımız vardır. Azınlık milletler, Ermeniler. Etnik azınlık, Kürtler Mezhebi azınlık, Aleviler Bu üç fay hattından biri olan Ermeni meselesi, artık kırılgan aktif bir fay değil ama artçı etkileri hala devam ediyor. Diğer iki fay hattı ise hala birileri tarafından istismar edilmeye, kırılması için tetiklenmeye devam ediliyor. Aslında Kürtler etnik bir azınlık değil, devletin ana kurucu milletlerinden biridir. Ancak ilk öce Ruslar, ardından İngilizler ve son olarak Amerika, Kürtler içinden ideolojik ayrıştırma çabalarında başarılı oldu. PKK bunun en tipik örneğidir. Örgüt bugüne kadar Rusya, İngiltere, Almanya ve Amerika ile işbirliği yaparak bugüne kadar geldi. Yabancı devletler PKK üzerinden etnik azınlık fay hattını tetikleyerek yıllardır Türkiye’nin büyük sıkıntılar çekmesine neden oldu. Avrupa devletleri Alevi meselesini de uzun süre tahrik etti. DHKP-C, Alevi inancını, tarihsel küskünlüğünü ve azınlık hissini kullanarak gençleri terörize eden örgüttü. Tıpkı PKK gibi. Yeni bir fay hattı doğuyor Bu eski fay hatlarına bir yenisi daha eklendi bana göre: Dini topluluklar. Son yaşadığımız olaylar tarikat, cemaat ve gurupların gittikçe kırılgan bir fay hattı olmaya doğru gittiğini gösterdi bize. ‘Kutsallaştırdıkları’ dini liderleri, cemaatleri, kuralları, yaptıkları ve hedefleri eleştirildiğinde son derece agresif bir tepki ile karşılaşılıyor. Aslında FETÖ, kutsallaştırılmış lider ve cemaat algısıyla, sonunda kendine özgü bir din haline gelebileceğini ispatladı. Bu ‘üretilmiş din’ ölmek ve öldürmek üzerine kurgulanmış binlerce ‘intihar robotu’ yetiştirme kabiliyeti de geliştirdi. Benzer durum IŞİD için de geçerlidir. IŞİD’in din anlayışı, inanç algısı ve uygulamaları, eşi benzeri olmayan bir İslam anlayışını gösterdi herkese. IŞİD de, ölmeye ve öldürmeye kurgulanmış binlerce ‘intihar robotu’ yetiştirdi. İki örgütün temel benzerliği, adanmış hayatlar, kutsanmış lider/cemaat, sorgusuz itaat ve şüphesiz inanç üzerine, kapalı devre bir sistem kurmalarıdır. Yazının tamamını okumak için tıklayınız
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.