GÜRSEL TEKİN İYİ OKEY OYNARMIŞ!

İŞTE O RÖPORTAJ Gazeteciliğe adım atan, İstanbul eğlence hayatının önemli ismi İzzet Çapaʹdan Gürsel Tekin röportajı... Kayıt cihazını, ʹMecmuaʹ dergisinin Ağustos sayısı için CHPʹnin ikinci adamına uzattı. Son bir yılda Kemal Kılıçdaroğluʹndan sonra CHPʹde en öne çıkan sima sizsiniz... Ama bir o kadar da görünmez! Kimdir Gürsel Tekin? Ne inim, ne cinim, Gürsel Tekinʹim. Anadoluʹnun bağrından çıkmış, mütevazı biriyim. Elimden geldiğince herkesle iyi ilişkiler içinde olmak isterim. Ama maalesef siyaset arenası o kadar vahşi bir yer ki hiç açık vermemeniz lazım. Siyasette yükselmek -hele ki bizim partimizde- çok zordur. Başka partilerde de zordur ama CHPʹde daha zor. - CHPʹye sonra geleceğim başkanım. Doğal olarak hep siyaset konuşmak istiyorsunuz ama biz önce ʹGürselʹi merak ediyoruz. Mesela çocukluğunuzda ilk dinlediğiniz masal neydi? Masallarla geçirecek pek vaktim olmadı. Daha çok gerçeklerle büyüdüm .Hiç baba dayağı yediniz mi? Yemişimdir ama öyle hatırlanacak kadar şiddetli değil. Çocukluğumda asıl unutamadığım dayağı jandarmadan yedim. - Solculuğun ilk filizlendiği günlerde mi? Kendimi bildim bileli elhamdülillah solcuyumdur. - Ne yapıp, jandarmanın dikkatini çektiniz? 14 yaşındaydım, hem okuyor hem Orman İşletmesiʹnde çalışıyorum. Ağaçları keseceklerini duyduk, bir tepki vermek istiyoruz. Orman kesimi vardı ve buna tepki göstermek için. - Biz derken? Altı gencecik çocuk. O gece ormanda araçların geçeceği patika yolları sabaha kadar uğraşıp kazdık. Sabah kesim işi yattı. Köylüler şikayet etmiş, bizi kuş gibi yakaladı jandarma. İnkar etmeye kalktık ama esaslı bir dayaktan sonra hepimiz döküldük. - Çok genç yaşta siyasete girmişsiniz. Sizi ilk ateşleyen hangi olaydı? Cemil (Kırbay) Ağabey bir kitap vermişti. Ulaş Bardakçıʹnın hayatı. O kitap beni çok etkilemişti. Siyasette ilk adımım da odur. Hatta dedim ki ʹEğer bir gün oğlum olursa adını Ulaş koyacağım.ʹ - Ve koydunuz. Hiç oyuncağım olmadı demiştiniz, Ulaşʹa aldığınız ilk oyuncak neydi? Bir Kara Şimşek arabası almıştım. Onu istemişti. İmkanım olduğu sürece her istediğini aldım zaten. "OKEYİME LAF SÖYLETMEM ARKADAŞ" - Gelelim bir şehir efsanesine. Diyorlar ki, okeyde bileğinizi bükecek kimse yokmuş! Bak okeyime laf söyletmem arkadaş. Üstüme yoktur! - Parasına da oynar mısınız? Oynarım tabii. - Kimlerle oynarsınız genellikle? Kimin canı para kaybetmek isterse onunla oynarım. Mesela İbrahim Tatlısesʹten çok para kazanmışımdır. Bir gün ʹBir daha seninle oynamayacağımʹ diye tövbe etti, sonra dayanamadı geldi, yine cebindeki paraları verip gitti. - Diğer kurbanlar? Büyük Kulüpʹte ne kadar işadamı varsa parasını almışımdır. İsim veremeyeceğim kadar çok adam var. Kulüpte kimse oynamıyor zaten benimle. Birçok insanın çok parasını yemişimdir. Başkan öylesine kendinden emin konuşuyor ki meydan okumasak ayıp olacak. ʹAcaba müşteri mi kızıştırıyor?ʹ diye düşünmedim de değil. Derken yiğitliğe toz kondurmayıp ve cesaretimi toplayıp düello teklifimi yapıyorum; bir okey partisi yapar mıydık acaba? Yanıt hafif bir gülümsemeyle geliyor. ʹNeden olmasın?ʹ Ve kalkıp Ortaköyʹe gidiyoruz. Bakıyoruz üçüncü ve dördüncü arkadaş da hazır. Çevrede yolunmaya hazır ne kadar kuş var Tanrım? Masaya otururken yarım ağız soruyorum. Ama Ahmet Hakanʹa kaybettiğiniz takım elbiseyi almamışsınız hala... Okeyde mi kaybetmişim? Onunla seçim sonuçları için bahse girmiştik! Her siyasetçinin iyi bir yanı vardır. Hadi gelin bir kere pozitif düşünelim. Tayyip Beyʹin iyi bir yanını söyleyin bana. Vefalıdır. Siyasetçilerin en kötü özelliği vefasız olmasıdır. Başbakan bu özelliği ile pek çok siyasetçiden ayrılır.