deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

ERKEKLER BU İŞE ÇOK BOZULACAK

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 02.08.2011 - 03:18, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

ERKEKLER BU İŞE ÇOK BOZULACAK

Türk aile yapısında son 30 yıldaki değişimleri inceleyen bu yılın TÜBİTAK Bilim Ödülü sahibi  Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşıʹnın araştırması, 1970ʹli yıllarda ekonomik nedenlerle erkek çocuğu yaşlılıkta güvence olarak gören Türk insanının, 2000ʹli yıllara gelindiğinde bu düşüncesini büyük oranda terkettiğini ortaya koydu ʹʹÇocuğun Değeri Araştırmasınaʹʹ göre, 1970ʹli yıllarda yüzde 84 oranında erkek çocuk tercihi gösteren aileler, 2000ʹli yıllara gelindiğinde özellikle şehirlerde bu tercihini yüzde 41ʹe kadar düşürdü. Kente göçle, sosyal güvenceye kavuşan Türk aileler, artık çocuklarına eskisi gibi bağımlı değil, ancak hala çok bağlı olmasıyla da Avrupalı ailelerden ayrılıyor. Kağıtçıbaşıʹnın 1970ʹlerde başladığı ʹʹÇocuğun Değeri Araştırmasıʹʹ, Kore, Filipinler, Singapur, Tayvan, Tayland, Türkiye, Endonezya, ABD ve Almanyaʹda büyük bölümü doğurgan yaşlarda kadından oluşan 20 binden fazla evli kişiyle yürütüldü. Türkiyeʹde ise örneklem sayısı 2 bin 300 dolayında idi. Yapılan mülakatlar sonunda ortaya çıktı ki, kadınlar için çocuğun ʹʹyaşlılık güvencesiʹʹ olarak görülmesi, Endedonezyaʹdaki iki alt örneklemde yüzde 93 ve yüzde 98; Filipinlerʹde yüzde 89, Tayland ve Tayvanʹda yüzde 79 ve Türkiyeʹde yüzde 77 oranında çıktı. Bu değer, Almanyaʹda ve ABDʹde sadece yüzde 8 oranla diğer ülkelerle bir tezat oluşturdu. Kağıtçıbaşıʹnın ikinci araştırması, ilkinden yaklaşık 30 yıl sonra 2003 yılında yapıldı. Çalışmada, her tabakada okul öncesi çocukların genç anneleri, ergenlerin orta yaşlı anneleri ve onların anneleri yer aldı. Daha yaşlı annelerin ergen çocuklarıyla da mülakatların yapıldığı araştırmada, binden fazla katılımcı yer aldı. 2003 araştırmasındaki daha genç anneler, ortalama yaşlarındaki benzerlikler nedeniyle 1975ʹdeki araştırmadaki genç anne örneklemiyle karşılaştırıldı. ÇOCUĞUN EKONOMİK DEĞERİ DÜŞTÜ, PSİKOLOJİK DEĞERİ YÜKSELDİ 2003ʹdeki en dikkate değer bulgu, çocukların ʹʹekonomik-faydacı değerindeki düşüşʹʹ ve ʹʹpsikolojik değerindeki keskin yükselişʹʹ olarak açıklandı. Katılımcıların 1975ʹde ve 2003ʹdeki çocuk sahibi olma isteklerinin sebeplerinin karşılaştırmasına göre, 2000ʹli yılların Türkiyeʹsinde ailelerin çocuk sahibi olma nedeni olarak öne sürülen neşe, zevk, sevgi gibi psikolojik değerler daha ön plana çıktı. Buna karşılık çocuğun yaşlılık güvencesi yararı ve diğer maddi yararları ve erkek çocuk sahibi olma isteği çocuk sahibi olmada daha önemsizleşti. Kağıtçıbaşı, araştırmasında son 30 yılda Türkiyeʹde ekonomik büyüme ve şehirleşmeyle ilgili önemli sosyal yapısal değişiklikler yaşandığına işaret ediyor ve iki çalışmadan ortaya çıkan sonuçların bu değişiklikleri yansıttığını belirtiyor. Çocuğun aile ve toplumn içindeki değeri aslında o toplumun bir aynası niteliğinde. Araştırmada, 2003 katılımcılarının üçte ikisi kırsaldan kentsele dönüşmüş yaşam tarzlarını yansıtıyor. Günümüz Türkiyesiʹnde de nüfusun üçte ikisini kentliler oluşturuyor. Kentli yaşam tarzı demek de yetişkin evlat desteğine alternatif olarak sosyal güvenlik gibi yaşlılık güvencesi kaynaklarını içeriyor. Aynı zamanda çocuklar çalışmak yerine okulda daha uzun süre kalıyor ve böylece anne babaları için masraf yaratıyor. Bu durum da çocukların maddi katkılarını daha önemsiz hale getiriyor. 
Türk aile yapısında son 30 yıldaki değişimleri inceleyen bu yılın TÜBİTAK Bilim Ödülü sahibi  Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşıʹnın araştırması, 1970ʹli yıllarda ekonomik nedenlerle erkek çocuğu yaşlılıkta güvence olarak gören Türk insanının, 2000ʹli yıllara gelindiğinde bu düşüncesini büyük oranda terkettiğini ortaya koydu ʹʹÇocuğun Değeri Araştırmasınaʹʹ göre, 1970ʹli yıllarda yüzde 84 oranında erkek çocuk tercihi gösteren aileler, 2000ʹli yıllara gelindiğinde özellikle şehirlerde bu tercihini yüzde 41ʹe kadar düşürdü. Kente göçle, sosyal güvenceye kavuşan Türk aileler, artık çocuklarına eskisi gibi bağımlı değil, ancak hala çok bağlı olmasıyla da Avrupalı ailelerden ayrılıyor. Kağıtçıbaşıʹnın 1970ʹlerde başladığı ʹʹÇocuğun Değeri Araştırmasıʹʹ, Kore, Filipinler, Singapur, Tayvan, Tayland, Türkiye, Endonezya, ABD ve Almanyaʹda büyük bölümü doğurgan yaşlarda kadından oluşan 20 binden fazla evli kişiyle yürütüldü. Türkiyeʹde ise örneklem sayısı 2 bin 300 dolayında idi. Yapılan mülakatlar sonunda ortaya çıktı ki, kadınlar için çocuğun ʹʹyaşlılık güvencesiʹʹ olarak görülmesi, Endedonezyaʹdaki iki alt örneklemde yüzde 93 ve yüzde 98; Filipinlerʹde yüzde 89, Tayland ve Tayvanʹda yüzde 79 ve Türkiyeʹde yüzde 77 oranında çıktı. Bu değer, Almanyaʹda ve ABDʹde sadece yüzde 8 oranla diğer ülkelerle bir tezat oluşturdu. Kağıtçıbaşıʹnın ikinci araştırması, ilkinden yaklaşık 30 yıl sonra 2003 yılında yapıldı. Çalışmada, her tabakada okul öncesi çocukların genç anneleri, ergenlerin orta yaşlı anneleri ve onların anneleri yer aldı. Daha yaşlı annelerin ergen çocuklarıyla da mülakatların yapıldığı araştırmada, binden fazla katılımcı yer aldı. 2003 araştırmasındaki daha genç anneler, ortalama yaşlarındaki benzerlikler nedeniyle 1975ʹdeki araştırmadaki genç anne örneklemiyle karşılaştırıldı. ÇOCUĞUN EKONOMİK DEĞERİ DÜŞTÜ, PSİKOLOJİK DEĞERİ YÜKSELDİ 2003ʹdeki en dikkate değer bulgu, çocukların ʹʹekonomik-faydacı değerindeki düşüşʹʹ ve ʹʹpsikolojik değerindeki keskin yükselişʹʹ olarak açıklandı. Katılımcıların 1975ʹde ve 2003ʹdeki çocuk sahibi olma isteklerinin sebeplerinin karşılaştırmasına göre, 2000ʹli yılların Türkiyeʹsinde ailelerin çocuk sahibi olma nedeni olarak öne sürülen neşe, zevk, sevgi gibi psikolojik değerler daha ön plana çıktı. Buna karşılık çocuğun yaşlılık güvencesi yararı ve diğer maddi yararları ve erkek çocuk sahibi olma isteği çocuk sahibi olmada daha önemsizleşti. Kağıtçıbaşı, araştırmasında son 30 yılda Türkiyeʹde ekonomik büyüme ve şehirleşmeyle ilgili önemli sosyal yapısal değişiklikler yaşandığına işaret ediyor ve iki çalışmadan ortaya çıkan sonuçların bu değişiklikleri yansıttığını belirtiyor. Çocuğun aile ve toplumn içindeki değeri aslında o toplumun bir aynası niteliğinde. Araştırmada, 2003 katılımcılarının üçte ikisi kırsaldan kentsele dönüşmüş yaşam tarzlarını yansıtıyor. Günümüz Türkiyesiʹnde de nüfusun üçte ikisini kentliler oluşturuyor. Kentli yaşam tarzı demek de yetişkin evlat desteğine alternatif olarak sosyal güvenlik gibi yaşlılık güvencesi kaynaklarını içeriyor. Aynı zamanda çocuklar çalışmak yerine okulda daha uzun süre kalıyor ve böylece anne babaları için masraf yaratıyor. Bu durum da çocukların maddi katkılarını daha önemsiz hale getiriyor. 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.