Tehlike geçti mi sanıyorsunuz?

Adalet Bora/haberpi.com- Türkiyeʹde ne siyaset ne millet 15 Temmuz darbe girişimini asla unutmayacaktır. Peki bu ülkeyi adım adım 15 Temmuz darbe girişimine götüren sebepler neydi? Aslında geriye dönüp baktığımızda Türk siyasetinin her döneminde bu acı gerçeklerin hep var olduğunu görürüz.. Cemaat ile siyaset bu ikilemin sadece son oynanan perdesidir ama asla son halka olmayacaktır. Yarın yine başka bir oyunla başka isimlerle  rol  alacakların listesi şimdiden hazırdır. Yani tehlike hiç bir zaman geçmiş değildir Türkiyeʹde dünden bugüne siyasilerin tercihlerine ve oynan oyunlarla nemalanıp koltuklara oturmak için herşeyi mübah saydıklarına bakarsak ortaya çıkan tablo şudur;  Bu ülkede bir dönem; Sağ-Sol kavgası ve taraftarlığıyla kazanıldı koltuklar Sonra Alevi-Sünni kavgası ve taraftarlığıyla devam ettirildi mebusluklar Sonra Milliyetçilik-ırkçılık kavgası ve taraftarlığı ile bugüne kadar gelindi.. Sonra memleket tam huzura erecekten PKK terörü çıktı. Irkçılık ve kan emiciliği kayığına binenlerin omuz verdiği, terörist elebaşının adeta kustallaştırılarak tapınılacak hale getirlidiği korkunç bir kitlenin varlığı ve bitmeyen kanlı bir lanet olası terörle boğuşan Türkiye birden bire herşeyin biraz düze çıktığı bir süreçte bu sefer cemaatin memleketi nasıl ele geçirdiğine tanıklık etti.. Aslında PKK ile aynı yol ve yöntemi kullanmışlardı.. Solculuk ve demokratlık kisvesi altında terörü destekleyenlerle din kisvesi altında cemaatçilik yapanların birleştiği nokta ise aynıydı ve halen aynıdır; Devleti ele geçirmek ve ülkeyi bölmek Peki bütün bunlara zemin hazırlayanlar kimler? Tabi ki siyasetçilerin ta kendisi Birileri sağı kutsarken diğeri solu kutsuyordu Birileri Alevileri kutsarken diğerleri sünnileri yüceltiyordu Birileri milliyetçiliği kustarken diğerleri komünizmi kutsuyordu Sonra gün geldi; birileri Apoʹyu kustarken, diğerleri de Gülenʹi kutsuyordu Birileri Apoʹya serok derken diğerleri Gülenʹin üfürmeleriyle  bayılıyordu Birileri PKKʹyı özgürlük savaşçısı ilan ederek sırtını sıvazlerken değerleri Gülenʹin imamlarına Valiʹyi, Kaymakamı,işadamını, öğretmeni, müdürü, askeri, Belediye başkanını, emniyet müdürünü uşak olarak sunuyordu Birileri Apoʹyu diş ağrısı çektiği iddiasıyla memleketin altına tonlarca bomba yerleştirip, masum insanları ve vatan evlatlarını hendeklere gömerken Diğerleriʹhocaefendiʹnin sol gözünden katarakt ameliyatı olmasını memleketin bir numaralı gündemi haline getiriyor çarşaf çarşaf geçmiş olsun ilanlarıyla kutsallaştırıyordu.. Birileri gariban kürtün sekiz-on yaşındaki kızını-oğlunu Apoʹya ve onun kanadoymazlığına kurban ederken, diğerleri kurdukları böcek ordusuyla milletin yatak odasını gözetliyor, insanların şeref ve namusuyla oynuyordu.. Neden peki? O koltuklarda oturmak ve üç beş günlük dünyanın nimetlerinden faydalanmak için.. Neden bu kadar basit ve bu kadar netti.  Geldiğimiz noktada; memleketi şeref ve namus inancıyla koruyan askerler ve komutanlar terörist ilan edilip, memleketin namusu kozmik oda bir düzmece yalanla talan edildikten sonra 15 Temmuzʹda memleketin köprüleri işgal edilmiş, milletin üstüne bombalar yağdırılmış, meclisi bombalanmış,memleketin her tarafı kan ve gözyaşına boğulmuş bir hale getiren din maskesi takmışların korkunç darbe girişimiyle yüzleştik  Sonuç olarak Siyaset memleket için yapılmadığı sürece o koltuklarda bir dönem daha oturmak için sırtını memlekete değil menfaate dayayanlar siyasetten temizlenmediği müddetçe tehlike geçmiş sayılmaz. Halen kafalarında ve kirli yüreklerinde bu memleti bölüp parçalamaya, içerdeki ve dışarıdaki işbirlikçilere peşkeş çekmeye devam edeceklerin sayısı hiç de az değil