El mi yaman bey mi yaman, göreceğiz!

ADALET BORA/HABERPİ.COM- Avrupa Parlamentosu Türkiye ile müzakerelerin asıkya alınmasını kabul etmesiyle bizim AB hikayemiz nasıl başladı ve nereye gidiyoru tekrar okumamıza neden oldu Türkiye ile Avrupa birliği arasındaki uzun yolun nereye çıkacağı gerçekten bilinmezliklerle dolu. Avrupa Birliğine dair Türkiyeʹnin geldiği nokta aslında çok da kötü değilken birden bire herşeyin silbaştan çıkmaza girmesinin çok önemli gerekçeleri var Dünden bugüne değişen bir Türkiye var..Bu yeni Türkiye artık ʹ nasıl isterseniz efendim, haklısınız efendim, doğrusunuz efendimʹ demediği için AB öfke içindedir.. ABʹnin iplerini elinde bulunduran ve bugüne kadar ortadoğunun tek yöneticileri olduğuna inanan Almanya, Fransa başta olmak üzere üye ülkelerin tümümün hayalleri ve programları yeni Türkiye karşısında suya düşmüş durumda.. Ak Partinin iktidara gelmesiyle değişen yörüngeler karşısında ABʹnin hiç bir oyunu tutmuyor. Aslına bakarsanız Ak Partiyi baştan destekleyen, Refah partisinin iktidar ortağı olduğu dönemlere bir daha imkan vermemek için  kendilerince geliştirdikleri yöntemlerle  yükselen yıldız olan Ak Partiʹyi kendi kulvarına çekmek için baştan demokrasi maskesini takan AB, süreç içinde Erdoğanʹa söz geçiremeyeceklerini anladıkları andan itibaren üyelik kozunu oynamaya başladılar Ama asıl maske Ahmet Davutoğluʹnun başbaşkanlıktan alınmasıyla düştü..Halen sırrını çözemediğmiz tek gerçek bu.. Çünkü aynı AB, Davutoğlu başbakanlığına vize serbestisini hediye etmek üzereydi ancak bir günde kimbilir belki de birkaç saate herşey değişti.. Davutoğluʹnun görevden alınmasıyla babaanne sandığımız ABʹnin, aslında babaanneyi yiyip babaanne kılığına girmiş bir kurt olduğunu öğrenmiş olduk.. Ardısıra  bize gülümseyen, Türkiyeʹye yakın dost olan(!) AB bu gerçeği gördüğmüz andan itibaren  ikiletmeden işi yokuşa daha yokuşa sürmeye başladı Kar etmedi.. Türkiye ʹhaklısınız efendimʹ demekʹ yerine ʹ niyetin neyse açık açık söyle, bu kapıda daha fazla bizi bekletmeʹ dediği için AB dişlerini daha fazla gösteren ve hatta saldırıya geçen kurt oldu Bugün APʹnin raporu da tam da bu gerçeği gösteriyor..Müzakerelerin askıya alınması raporunu kabul eden APʹnin bu oylaması aslında AB ülkelerinin Türkiyeʹye 15 Temmuz darbesini görmezden geldiğinin ikinci raundu gibi.. Son kozu, son diş göstermesi.. Türkiyeʹnin bundan sonraki en büyük kozu ise göçmenler.. Belki bu anlamda diş göstermekle bir nevi Türkiyeʹnin son hamlesini görme telaşını yaşıyorlar.. Ama şu bir gerçektir ki AB ve onun liderleri kendilerine ʹ haklısınız efendim, nasıl isterseniz öyle olsun efendimʹ diyecek bir Türkiyeʹyi artık rüyalarında dahi göremeyecekler.. Onun için bu oyunu oynuyorlar.. Türkiyeʹyi ʹ herkes yoluna, ben yokumʹ demeye zorluyorlar. Böylece bir taşla iki kuş vurma planı yapıyorlar; birincisi Türkiyeʹyi ortadoğu ülkesi sınıfına iterek, İranmış muamelesine tabi tutmak ikincisi de milyonlarca göçmen ve sorunlarlarla başbaşa bırakarak mutlu mesut yaşamak.. Ama Türkiye bu konuda da gardını almış durumda.. Onlara ʹhaklısınız efendim demeyecek ve ipleri koparan olmayacak.. Kısacası süreç içinde el mi yaman bey mi yaman göreceğiz..