deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Anadoluʹdan geldim!.

SAĞLIK (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 05.07.2011 - 10:13, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

Anadoluʹdan geldim!.

  ANADOLU RESİMLERİMİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ Nede olsa serde edebiyatçılık var ya, pek bir severim Orhan Veliʹyi ve tabi ki şiirlerini. Sevmekle de kalmam uyarım dizelerine de. Tıpkı "Gün olur, alır başımı giderim" şiirine uyup Anadolu yollarına düştüğüm gibi..Evet geçen hafta başında alıp başımı gittim Anadoluʹya.. Ve şimdi Anadoluʹdan geldim.. Anadolu kale gibi sağlam.. Anadolu ana kucağı gibi sımsıcak.. Sizlere de kucak dolusu ve de sımsıcak selamlar getirmişim Hz. Mevlanaʹdan, Hacı Bektaşʹtan, Pir Sultan Abdalʹdan, Fuziliʹden, Seyyit Nesimiʹden, Şah İsmail Hataiʹden, Kul Himmetʹʹten, Yeminiʹden, Viraniʹden, Aşık Veyselʹden ve tabi ki Hacı Bektaş "İz Bırakan Aydınlar Gömütlüğü"nde yatan İlhan ve Turhan Selçuk kardeşlerden.. Son bir kaç aydır Gebzeʹde yaşanan diz boyu rezaletlerin bende bıraktığı iğrenme duygusundan sonra Anadolu ilaç gibi geldi bana.. "Demokrat bir adamım ve bu ülkeye demokrasiyi getireceğim" diye yola çıkan bir bir Genel Başkanʹın nasıl hemşericilik ve mezhepçilik yaptığına tanık olmanın ve akabinde patronundan dayak yiyen sahipsiz bir kadına karşı kolektif bir şekilde acımasızca saldırıya geçen sözüm ona okumuşların ve güya gazetecilerin, yüreğimde ve ruhumda oluşturduğu o tiksinme duygusundan arındırdı beni Anadolu.. Hacı Bektaş ve Hz. Mevlanaʹyı anlayarak ruhunda hissettikten sonra öfkeyi ve nefreti yaşatmak mümkün mü? İlhan Selçuk ile mezarı başında konuştuktan ve iyi bir gazetecinin "İz Bırakan Aydınlar Gömütlüğü"ne girebilmeyi hak edebildiğini görüp anladıktan sonra her "gazeteciyim" diyeni gazeteci olarak kabul edip küsmek ya da kızmak mümkün mü? İnsan sevgisi üzerine kurulu Hacı Bektaş felsefesini birebir yaşayan insanlarının, o canayakın ve sevecen davranışlarına birebir muhatap olduktan sonra Gebzeʹde yaşayan üç beş zevatın siyasi ikbal elde edebilmek için yapmaya çalıştığı çağdışı mezhepçiliğe takılıp kalmak mümkün mü?  Evet Anadolu ilaç gibi geldi bana.. Kapadokya ve Ihlaraʹyı gezip gördükten sonra çok daha iyi anladım, tarihsel açıdan ne kadar zengin bir coğrafyanın üzerinde oturduğumuzu.. Yolda ve konaklama esnasında karşılaşıp sohbet ettiğim esnaflardan ve köylülerden öğrendim, Anadoluʹnun gündemi ile Ankara ve İstanbulʹun gündeminin çok çok daha farklı olduğunu.. Aksaraylı frenci Osman "bizim buralar hep Ak Partiye oy verir çünkü korkar koalisyon hükümetlerine dönmekten. Koalisyon demek çaya şekere yeniden haftada bir zam demektir ve bir de bankalardan, kooperatiflerden alınan kredi faizlerinin bir gecede yükselmesi demektir" derken o kadar samimi ve inanmıştı ki, benim "yok başka partiler gelse de ekonomi aynı rayında yürür" şeklindeki itirazıma dahi itibar etmedi.. Anadolu insanları AKPʹye oy veriyor.. Lakin Anadoluʹnun her köyünde, beldesinde ve ilçesinde faal olan büfeler takır takır rakı, votka ve bira satıyor.. Yani içki tüketimi fazla.. Bu ne demektir? AKPʹye verilen oyların, İran düzenine gidecek olan oylar olmadığı demektir.. Anadolu insanı AKPʹyi, CHP ve MHPʹden daha bir merkezde gördüğü gibi artık Tayyip Erdoğanʹa, Çoban Sülülerinden yani Demirelʹden daha çok güveniyor.. Evet Anadolu bana sadece ilaç gibi gelmekle kalmadı, Türkiyeʹde yaşanan sosyal, siyasal ve kültürel olayları değerlendirebilmem için yeni bir bakış açısı daha oluşturdu bende.. Anadoluʹda Kürt düşmanlığı falan yok.. Balyoz ve Ergenekonʹa da fazla takılmıyorlar.. Televizyon şarlatanlarını dinlemektense kanal değiştirmeyi tercih ediyorlar.. Daha çok türkü kanallarını izliyorlar.. Çok mu vurdumduymazlar? Asla.. Sadece kendilerine çok güveniyorlar ve "hak etmediği gün Tayyipʹe de gül güle deriz. Tıpkı Mesut Yılmaz, Tansu Çiller ve Ecevitʹe dediğimiz gibi " diyorlar .. "Peki iş var mı" diye soruyorum Konyalı inşaat kalfası Tahirʹe.. "Eskiden şartlar ve iş ne olursa olsun biz talip olurduk, şimdi gelen iş tekliflerinden en kazançlı olanı seçiyoruz" cevabını alınca "Alllah..allah bunların alayı benim kafamı karıştırmak için ağız birliği mi ettiler" diye sordum kendi kendime.. Ve tabi ki "AKPʹnin % 50ʹsinin sırrı Anadoluʹda gizli imiş galiba" diye kendim buldum cevabı.. Öyle ya bir değil, iki değil, bu üçüncü tek başına iktidar yetkisi oldu.. Yani? Yanisi kafaları kumdan çıkaramayanlar, havasızlıktan ölebilir.. Bir de Konya acaip olmuş valla.. Kim demiş "gericiler şehri" diye.. Türkiyeʹnin en çağdaş ve modern kenti olmuş Konya.. Türbanlı, türbansız, şalvarlı, kotlu, etekli v.s ayrımına gitmeksizin herkes istediği gibi yaşıyor ve hatta Hz. Mevlanaʹnın Türbesini ziyaret etmek için camiye giren onlarca başı açık bayanımıza dahi ne tek kelime eden oldu ne de yan gözle bakan.. Daha yazacak çok şey var Anadolum ile ilgili... Lakin parmaklarım ağrıdı.. Başka bir zamanda devam ederiz Anadoluʹya..  CENGİZ YÜCAK-HABERPİ.COM
  ANADOLU RESİMLERİMİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ Nede olsa serde edebiyatçılık var ya, pek bir severim Orhan Veliʹyi ve tabi ki şiirlerini. Sevmekle de kalmam uyarım dizelerine de. Tıpkı "Gün olur, alır başımı giderim" şiirine uyup Anadolu yollarına düştüğüm gibi..Evet geçen hafta başında alıp başımı gittim Anadoluʹya.. Ve şimdi Anadoluʹdan geldim.. Anadolu kale gibi sağlam.. Anadolu ana kucağı gibi sımsıcak.. Sizlere de kucak dolusu ve de sımsıcak selamlar getirmişim Hz. Mevlanaʹdan, Hacı Bektaşʹtan, Pir Sultan Abdalʹdan, Fuziliʹden, Seyyit Nesimiʹden, Şah İsmail Hataiʹden, Kul Himmetʹʹten, Yeminiʹden, Viraniʹden, Aşık Veyselʹden ve tabi ki Hacı Bektaş "İz Bırakan Aydınlar Gömütlüğü"nde yatan İlhan ve Turhan Selçuk kardeşlerden.. Son bir kaç aydır Gebzeʹde yaşanan diz boyu rezaletlerin bende bıraktığı iğrenme duygusundan sonra Anadolu ilaç gibi geldi bana.. "Demokrat bir adamım ve bu ülkeye demokrasiyi getireceğim" diye yola çıkan bir bir Genel Başkanʹın nasıl hemşericilik ve mezhepçilik yaptığına tanık olmanın ve akabinde patronundan dayak yiyen sahipsiz bir kadına karşı kolektif bir şekilde acımasızca saldırıya geçen sözüm ona okumuşların ve güya gazetecilerin, yüreğimde ve ruhumda oluşturduğu o tiksinme duygusundan arındırdı beni Anadolu.. Hacı Bektaş ve Hz. Mevlanaʹyı anlayarak ruhunda hissettikten sonra öfkeyi ve nefreti yaşatmak mümkün mü? İlhan Selçuk ile mezarı başında konuştuktan ve iyi bir gazetecinin "İz Bırakan Aydınlar Gömütlüğü"ne girebilmeyi hak edebildiğini görüp anladıktan sonra her "gazeteciyim" diyeni gazeteci olarak kabul edip küsmek ya da kızmak mümkün mü? İnsan sevgisi üzerine kurulu Hacı Bektaş felsefesini birebir yaşayan insanlarının, o canayakın ve sevecen davranışlarına birebir muhatap olduktan sonra Gebzeʹde yaşayan üç beş zevatın siyasi ikbal elde edebilmek için yapmaya çalıştığı çağdışı mezhepçiliğe takılıp kalmak mümkün mü?  Evet Anadolu ilaç gibi geldi bana.. Kapadokya ve Ihlaraʹyı gezip gördükten sonra çok daha iyi anladım, tarihsel açıdan ne kadar zengin bir coğrafyanın üzerinde oturduğumuzu.. Yolda ve konaklama esnasında karşılaşıp sohbet ettiğim esnaflardan ve köylülerden öğrendim, Anadoluʹnun gündemi ile Ankara ve İstanbulʹun gündeminin çok çok daha farklı olduğunu.. Aksaraylı frenci Osman "bizim buralar hep Ak Partiye oy verir çünkü korkar koalisyon hükümetlerine dönmekten. Koalisyon demek çaya şekere yeniden haftada bir zam demektir ve bir de bankalardan, kooperatiflerden alınan kredi faizlerinin bir gecede yükselmesi demektir" derken o kadar samimi ve inanmıştı ki, benim "yok başka partiler gelse de ekonomi aynı rayında yürür" şeklindeki itirazıma dahi itibar etmedi.. Anadolu insanları AKPʹye oy veriyor.. Lakin Anadoluʹnun her köyünde, beldesinde ve ilçesinde faal olan büfeler takır takır rakı, votka ve bira satıyor.. Yani içki tüketimi fazla.. Bu ne demektir? AKPʹye verilen oyların, İran düzenine gidecek olan oylar olmadığı demektir.. Anadolu insanı AKPʹyi, CHP ve MHPʹden daha bir merkezde gördüğü gibi artık Tayyip Erdoğanʹa, Çoban Sülülerinden yani Demirelʹden daha çok güveniyor.. Evet Anadolu bana sadece ilaç gibi gelmekle kalmadı, Türkiyeʹde yaşanan sosyal, siyasal ve kültürel olayları değerlendirebilmem için yeni bir bakış açısı daha oluşturdu bende.. Anadoluʹda Kürt düşmanlığı falan yok.. Balyoz ve Ergenekonʹa da fazla takılmıyorlar.. Televizyon şarlatanlarını dinlemektense kanal değiştirmeyi tercih ediyorlar.. Daha çok türkü kanallarını izliyorlar.. Çok mu vurdumduymazlar? Asla.. Sadece kendilerine çok güveniyorlar ve "hak etmediği gün Tayyipʹe de gül güle deriz. Tıpkı Mesut Yılmaz, Tansu Çiller ve Ecevitʹe dediğimiz gibi " diyorlar .. "Peki iş var mı" diye soruyorum Konyalı inşaat kalfası Tahirʹe.. "Eskiden şartlar ve iş ne olursa olsun biz talip olurduk, şimdi gelen iş tekliflerinden en kazançlı olanı seçiyoruz" cevabını alınca "Alllah..allah bunların alayı benim kafamı karıştırmak için ağız birliği mi ettiler" diye sordum kendi kendime.. Ve tabi ki "AKPʹnin % 50ʹsinin sırrı Anadoluʹda gizli imiş galiba" diye kendim buldum cevabı.. Öyle ya bir değil, iki değil, bu üçüncü tek başına iktidar yetkisi oldu.. Yani? Yanisi kafaları kumdan çıkaramayanlar, havasızlıktan ölebilir.. Bir de Konya acaip olmuş valla.. Kim demiş "gericiler şehri" diye.. Türkiyeʹnin en çağdaş ve modern kenti olmuş Konya.. Türbanlı, türbansız, şalvarlı, kotlu, etekli v.s ayrımına gitmeksizin herkes istediği gibi yaşıyor ve hatta Hz. Mevlanaʹnın Türbesini ziyaret etmek için camiye giren onlarca başı açık bayanımıza dahi ne tek kelime eden oldu ne de yan gözle bakan.. Daha yazacak çok şey var Anadolum ile ilgili... Lakin parmaklarım ağrıdı.. Başka bir zamanda devam ederiz Anadoluʹya..  CENGİZ YÜCAK-HABERPİ.COM
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.