deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

ARSLAN KOREʹDE İZMİTLİLERİ TEMSİL ETTİ!

EKONOMİ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 27.06.2011 - 07:27, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

ARSLAN KOREʹDE İZMİTLİLERİ TEMSİL ETTİ!

BİZİ SEVEN İNSANLARIN ÜLKESİ: KORE Sevecen, çalışkan, milliyetçi ve vefalı insanların ülkesi Kore’ye gitmeyi düşünüyorsanız, kesintisiz 11 saat süren uçak yolculuğunu ve bizim yemeklerimize hiç benzemeyen Kore yemeklerini yiyemeyerek aç kalmayı göze almalısınız İzmit nire, Kore nire… Bir insan durup dururken Kore`ye gider mi? Bence gitmez… Birinin bu çekik gözlü insanların ülkesine gitmesi için mutlaka ve mutlaka bir sebebi olması ve pek çok sıkıntıyı göze alması gerekiyor. Öncelikle, 11 saatlik uçak yolculuğunu göze almanız lazım. Sonra, eğer Türk yemeklerine alışmış ve de benim gibi başka yemekleri yiyemeyen bir kişi iseniz, aç kalmayı da göze alacaksınız demektir. Benim Kore gezim tabii ki, bir vesile ile gerçekleşti. Dedelerimizin 60 yıl önce ‘Demokrasi` diyerek, ‘Özgürlük` diyerek gemilere doldurulup, 36 günde bin bir çileyle gönderildiği, hayatlarını kaybettiği, yaralandığı bu ülkeye, biz Posco`nun davetlisi olarak uçakla gittik. Türk Hava Yolları`nın uçağıyla gittik, Türk Hava Yolları`nın uçağıyla yurda döndük. Öncelikle şunu bilin ki, öyle ya da böyle Türk Hava Yolları verdiği hizmetlerle artık kendini aşmış, konumuyla da ünü yurt dışına taşmış. Gerçekten dev bir kurum haline gelmiş ve sadece bizim değil, yabancılar tarafından da tercih edilen bir havayolu şirketi haline gelmiş. Biz Türk Hava Yolları`yla Kore`ye giderken de, gelirken de uçaktaki yolcuların çok büyük bölümü ya Koreliler`den oluşuyordu ya da diğer yabancı ülkenin insanlarından. Kısacası Türk Hava Yolları artık yabancılar tarafından bilinen, tanınan ve güvenilen bir kurum haline gelmiş. Servisi, özellikle de yemekleri ile pek çok havayolu firmasına fark atıyor Türk Hava Yolları. KENDİMİ DEV GİBİ GÖRDÜM Tam 11 saatlik, mola verilmeden yapılan bir uçak yolculuğundan sonra ulaştık Kore`ye. Kore ile aramızda tam 6 saatlik bir zaman farkı var. Zaman Kore`de 6 saat ileri. Biz Atatürk Havalimanı`ndan 23.55`te havalandık, Kore`ye indiğimizde ise saat akşam vakti olmuştu. Bu duruma bile vücudumuz zor alıştı. Uçaktan iner inmez çekik gözlü insanlarla karşı karşıya kaldık. İnce, narin, çekik gözlü insanlar arasında kendimi bir dev olarak bile gördüm zaman zaman… Çünkü Kore`de kilolu insanı görmeniz çok zor. Deyim yerindeyse hepsi ‘dal` gibi, hepsi bembeyaz. Koreliler beyaz tenli insanlar ve tenlerini korumak için inanılmaz özen gösteriyorlar. Bizim gibi güneşe çıkıp saatlerce yanmıyorlar. Tam tersine güneşten korunmak için inanılmaz bir mücadele veriyor; sürekli şemsiye ile dolaşıyorlar. Onlar için beyaz kalmak önemli. Güneş gören her yerlerine krem sürüyor Koreliler. Ama bronzlaşmak için değil, tam tersine beyazlıklarını korumak için. Bu nedenle sokakta, caddelerde, parklarda her yerde ama her yerde güneşten korunmak için kendilerine göre yöntem geliştiren Korelileri görmek mümkün. HİÇBİR BAŞARI TESADÜF DEĞİL Ben Kore`ye gittiğimde, şunu çok net gördüm. Hiçbir başarı tesadüf olmuyor. Çalışmanız, Hem de çok çalışmanız gerekiyor. Koreliler gerçekten çok çalışıyorlar. 1950 yılında yapılan savaşta milyonlarca insanını kaybeden, taş üstünde taşı kalmayan bu ülkede, şimdi bir mucize yükselmiş. Markalarını yaratmış Koreliler. Hem de öyle böyle markalar değil. Tüm dünyanın bildiği, tüm dünyanın kabul ettiği markalar yaratmışlar. Zaten bir ülke dünyaya marka yaratamadı mı, o ülkenin güçlü olduğunu söylemek mümkün değil. Bakın dünyanın büyük ve güçlü ekonomisine sahip ülkelerine… Hep marka yaratmışlar. Güney Koreliler`de başta Samsung olmak üzere, LG markasını yaratmış. Otomotivde Hyundai markasını yaratmış, KIA markasını yaratmış, Daewoo markasını yaratmış… Ve bu markalara önce kendileri sahip çıkmış. MİLLİYETÇİLİK LAFTA DEĞİL Kore bugün ekonomisi ile dünyaya en açık ülkelerden birisi. Uluslararası sermaye ile bütünleşmiş, Uzakdoğu`nun ihracatı en fazla olan ülkelerinden birisi. Milli gelirde bize iki kattan daha fazla fark atan bir ülke. Ama bu ülkenin caddelerindeki arabaların neredeyse tamamı, kendi ülkesinde üretilmiş arabalar. Ben dört gün boyunca caddelerde sokaklarda tek tük diğer ülkelerin markası olan arabalar gördüm. Ne Mercedes, ne BMW, ne AUDI ne de başka bir marka gördüm. Hatta yolda bunlardan birisini gördüğümüzde hemen birbirimize ‘Bakın bakın yabancı bir araba gördüm` diye gösterdik. Yani Kore`de milliyetçilik bizim ülkemizde olduğu gibi lafta değil. Adamlar kendi markalarını gerçekten sahip çıkarak koruyorlar. Kore`de öyle adım başı Marlboro, Parliament sigarası satan yer de yok. Kendi sigaralarını satıyorlar. Hatta kafiledeki arkadaşlar sigarasız bile kaldık. Yok mu bu sigaralar Kore`de? Var tabi ki! Ama her yerde ve adım başı değil. Aynı şekilde öyle her yerde Coca Cola`yı, Pepsı Cola`yı da göremezsiniz. Tabelaları ise bizim gibi yabancı isimlerle dolu değil. Hepsi ama hepsi Kore dili ile yazılmış. Kısacası Koreliler dünyaya açılırken özlerini kaybetmemişler. Belki de, kısa zamanda böylesine büyük ve güçlü hale gelmelerinin sebebi bu. Kore`nin bu hali hepimize ciddi bir ders olmalı. Güngör Arslan-Bizim Kocaeli
BİZİ SEVEN İNSANLARIN ÜLKESİ: KORE Sevecen, çalışkan, milliyetçi ve vefalı insanların ülkesi Kore’ye gitmeyi düşünüyorsanız, kesintisiz 11 saat süren uçak yolculuğunu ve bizim yemeklerimize hiç benzemeyen Kore yemeklerini yiyemeyerek aç kalmayı göze almalısınız İzmit nire, Kore nire… Bir insan durup dururken Kore`ye gider mi? Bence gitmez… Birinin bu çekik gözlü insanların ülkesine gitmesi için mutlaka ve mutlaka bir sebebi olması ve pek çok sıkıntıyı göze alması gerekiyor. Öncelikle, 11 saatlik uçak yolculuğunu göze almanız lazım. Sonra, eğer Türk yemeklerine alışmış ve de benim gibi başka yemekleri yiyemeyen bir kişi iseniz, aç kalmayı da göze alacaksınız demektir. Benim Kore gezim tabii ki, bir vesile ile gerçekleşti. Dedelerimizin 60 yıl önce ‘Demokrasi` diyerek, ‘Özgürlük` diyerek gemilere doldurulup, 36 günde bin bir çileyle gönderildiği, hayatlarını kaybettiği, yaralandığı bu ülkeye, biz Posco`nun davetlisi olarak uçakla gittik. Türk Hava Yolları`nın uçağıyla gittik, Türk Hava Yolları`nın uçağıyla yurda döndük. Öncelikle şunu bilin ki, öyle ya da böyle Türk Hava Yolları verdiği hizmetlerle artık kendini aşmış, konumuyla da ünü yurt dışına taşmış. Gerçekten dev bir kurum haline gelmiş ve sadece bizim değil, yabancılar tarafından da tercih edilen bir havayolu şirketi haline gelmiş. Biz Türk Hava Yolları`yla Kore`ye giderken de, gelirken de uçaktaki yolcuların çok büyük bölümü ya Koreliler`den oluşuyordu ya da diğer yabancı ülkenin insanlarından. Kısacası Türk Hava Yolları artık yabancılar tarafından bilinen, tanınan ve güvenilen bir kurum haline gelmiş. Servisi, özellikle de yemekleri ile pek çok havayolu firmasına fark atıyor Türk Hava Yolları. KENDİMİ DEV GİBİ GÖRDÜM Tam 11 saatlik, mola verilmeden yapılan bir uçak yolculuğundan sonra ulaştık Kore`ye. Kore ile aramızda tam 6 saatlik bir zaman farkı var. Zaman Kore`de 6 saat ileri. Biz Atatürk Havalimanı`ndan 23.55`te havalandık, Kore`ye indiğimizde ise saat akşam vakti olmuştu. Bu duruma bile vücudumuz zor alıştı. Uçaktan iner inmez çekik gözlü insanlarla karşı karşıya kaldık. İnce, narin, çekik gözlü insanlar arasında kendimi bir dev olarak bile gördüm zaman zaman… Çünkü Kore`de kilolu insanı görmeniz çok zor. Deyim yerindeyse hepsi ‘dal` gibi, hepsi bembeyaz. Koreliler beyaz tenli insanlar ve tenlerini korumak için inanılmaz özen gösteriyorlar. Bizim gibi güneşe çıkıp saatlerce yanmıyorlar. Tam tersine güneşten korunmak için inanılmaz bir mücadele veriyor; sürekli şemsiye ile dolaşıyorlar. Onlar için beyaz kalmak önemli. Güneş gören her yerlerine krem sürüyor Koreliler. Ama bronzlaşmak için değil, tam tersine beyazlıklarını korumak için. Bu nedenle sokakta, caddelerde, parklarda her yerde ama her yerde güneşten korunmak için kendilerine göre yöntem geliştiren Korelileri görmek mümkün. HİÇBİR BAŞARI TESADÜF DEĞİL Ben Kore`ye gittiğimde, şunu çok net gördüm. Hiçbir başarı tesadüf olmuyor. Çalışmanız, Hem de çok çalışmanız gerekiyor. Koreliler gerçekten çok çalışıyorlar. 1950 yılında yapılan savaşta milyonlarca insanını kaybeden, taş üstünde taşı kalmayan bu ülkede, şimdi bir mucize yükselmiş. Markalarını yaratmış Koreliler. Hem de öyle böyle markalar değil. Tüm dünyanın bildiği, tüm dünyanın kabul ettiği markalar yaratmışlar. Zaten bir ülke dünyaya marka yaratamadı mı, o ülkenin güçlü olduğunu söylemek mümkün değil. Bakın dünyanın büyük ve güçlü ekonomisine sahip ülkelerine… Hep marka yaratmışlar. Güney Koreliler`de başta Samsung olmak üzere, LG markasını yaratmış. Otomotivde Hyundai markasını yaratmış, KIA markasını yaratmış, Daewoo markasını yaratmış… Ve bu markalara önce kendileri sahip çıkmış. MİLLİYETÇİLİK LAFTA DEĞİL Kore bugün ekonomisi ile dünyaya en açık ülkelerden birisi. Uluslararası sermaye ile bütünleşmiş, Uzakdoğu`nun ihracatı en fazla olan ülkelerinden birisi. Milli gelirde bize iki kattan daha fazla fark atan bir ülke. Ama bu ülkenin caddelerindeki arabaların neredeyse tamamı, kendi ülkesinde üretilmiş arabalar. Ben dört gün boyunca caddelerde sokaklarda tek tük diğer ülkelerin markası olan arabalar gördüm. Ne Mercedes, ne BMW, ne AUDI ne de başka bir marka gördüm. Hatta yolda bunlardan birisini gördüğümüzde hemen birbirimize ‘Bakın bakın yabancı bir araba gördüm` diye gösterdik. Yani Kore`de milliyetçilik bizim ülkemizde olduğu gibi lafta değil. Adamlar kendi markalarını gerçekten sahip çıkarak koruyorlar. Kore`de öyle adım başı Marlboro, Parliament sigarası satan yer de yok. Kendi sigaralarını satıyorlar. Hatta kafiledeki arkadaşlar sigarasız bile kaldık. Yok mu bu sigaralar Kore`de? Var tabi ki! Ama her yerde ve adım başı değil. Aynı şekilde öyle her yerde Coca Cola`yı, Pepsı Cola`yı da göremezsiniz. Tabelaları ise bizim gibi yabancı isimlerle dolu değil. Hepsi ama hepsi Kore dili ile yazılmış. Kısacası Koreliler dünyaya açılırken özlerini kaybetmemişler. Belki de, kısa zamanda böylesine büyük ve güçlü hale gelmelerinin sebebi bu. Kore`nin bu hali hepimize ciddi bir ders olmalı. Güngör Arslan-Bizim Kocaeli
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.