deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Cübbeli Ahmet hoca inatlaştı ama...

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 25.01.2017 - 04:57, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:02
 

Cübbeli Ahmet hoca inatlaştı ama...

Diyanet "Satranç mübah" dedi.. Diyanet Vakfı’nın İslam Ansiklopedisi’nde, ‘Birçok İslam âlimi satrancın zihni kuvvetlendirdiğini, insanı sosyalleştirdiğini hatırlatarak satranç oynamanın mübah olduğunu ifade etmiştir’ deniliyor Kamuoyunda Cübbeli Ahmet diye bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’nün satranç takıntısı bitmiyor. Ünlü’nün, satrancın günah olduğuna yönelik açıklamasını, “uydurma” bulan Diyanet’e verdiği, “Diyanet’in olaylardan etkilenerek yaptığı yorumlara bakmayın, kitaplarına, ilmihale bakın” şeklindeki yanıt yine tartışma yarattı. Diyanet’in İslam Ansiklopedisi’nde satranç oyunu ile ilgili, “Kumara bulaştırılmadığı, Allah’a, aileye ve topluma karşı görevler aksatılmadığı, daha önemli bir işin ihmaline yol açmadığı sürece satranç oynanmasında dinen bir sakınca yoktur. Nitekim birçok İslâm âlimi satrancın zihni kuvvetlendirdiği, mizacı geliştirdiği, iş hayatında azimli ve mücadeleci olmayı öğrettiği, görüş ufkunu genişlettiği, kendine güveni arttırdığı, insanı sosyalleştirdiği, güçlü arkadaşlıklar kurulmasını sağladığı yönündeki faydalarını hatırlatarak satranç oynamanın mübah olduğunu ifade etmiştir” denildiği ortaya çıktı. Türkiye Diyanet Vakfı’nın İslam Ansiklopedisi’nde satranç ile ilgili de bir bölüm bulunduğu ortaya çıktı. Bölümde, 1061 yılında kilisenin, “satranç” oyununu İslâm kültürünün bir parçası saydığı için, oynayanları aforoz ettiği belirtildi. Ansiklopedide, “1475’te Avrupa’da vezir yerine kraliçe, filler yerine papazlar ve atlar yerine şövalyeler konularak oyundaki İslâmî unsurlar, dolayısıyla aforoz edilme gerekçesi ortadan kaldırılmıştır. Satranç, İslâm’ın doğuşuna yakın bir tarihte Araplara intikal etmiş, ilk öğrenen kişi ise Amr b. Âs olmuştur. Satranç, Persler’e geçtiği ilk 50 yılda Arap coğrafyasının yanı sıra muhtemelen VI. yüzyılın sonunda Bizans sarayına ulaşmış, sarayda sık oynanan oyunlardan olmuştur. Adlî ve Ebû Bekir es-Sûlî’ye ait Kitâbü’ş-Şayer alan bir rivayetten satrancın Hz. Ömer döneminde Araplar tarafından bilindiği anlaşılmaktadır. Hz. Ali zamanında ise toplumda oynanmaya başlandığının açık işaretleri görülmektedir” ifadeleri yer alıyor. Batı’ya Araplar getirdi Satrancın Müslüman Araplara intikalinin önemli bir dönüm noktası olduğu belirtilen ansiklopedide, oyunun gelişmesi, kurallarının belirlenmesi, yazılması ve batıya intikalinin de Araplar sayesinde olduğu kaydediliyor.  Tavlaya göre daha ‘hafif’ sakıncalı Satrancın “dini hükmü” bölümünde şunlar kaydediliyor: “Tavlayı yeren birçok rivayetin nakledilmesine karşılık satrançla ilgili bir tek hadis bulunmakta, bu hadis de sahih hadis kitaplarında yer almamaktadır. Bu durum, satrancın tavla vb. oyunlara göre dinî sakıncasının daha hafif olduğu şeklinde yorumlanmıştır. Adlî ve Sûlî ise bu rivayetin satrancın cevazına işaret ettiğini belirtir. Hanefî, Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî kaynakları satrancın hükmüyle ilgili farklı bilgiler verir.” AYŞEGÜL KAHVECİOĞLU-MİLLİYET
Diyanet "Satranç mübah" dedi.. Diyanet Vakfı’nın İslam Ansiklopedisi’nde, ‘Birçok İslam âlimi satrancın zihni kuvvetlendirdiğini, insanı sosyalleştirdiğini hatırlatarak satranç oynamanın mübah olduğunu ifade etmiştir’ deniliyor Kamuoyunda Cübbeli Ahmet diye bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’nün satranç takıntısı bitmiyor. Ünlü’nün, satrancın günah olduğuna yönelik açıklamasını, “uydurma” bulan Diyanet’e verdiği, “Diyanet’in olaylardan etkilenerek yaptığı yorumlara bakmayın, kitaplarına, ilmihale bakın” şeklindeki yanıt yine tartışma yarattı. Diyanet’in İslam Ansiklopedisi’nde satranç oyunu ile ilgili, “Kumara bulaştırılmadığı, Allah’a, aileye ve topluma karşı görevler aksatılmadığı, daha önemli bir işin ihmaline yol açmadığı sürece satranç oynanmasında dinen bir sakınca yoktur. Nitekim birçok İslâm âlimi satrancın zihni kuvvetlendirdiği, mizacı geliştirdiği, iş hayatında azimli ve mücadeleci olmayı öğrettiği, görüş ufkunu genişlettiği, kendine güveni arttırdığı, insanı sosyalleştirdiği, güçlü arkadaşlıklar kurulmasını sağladığı yönündeki faydalarını hatırlatarak satranç oynamanın mübah olduğunu ifade etmiştir” denildiği ortaya çıktı. Türkiye Diyanet Vakfı’nın İslam Ansiklopedisi’nde satranç ile ilgili de bir bölüm bulunduğu ortaya çıktı. Bölümde, 1061 yılında kilisenin, “satranç” oyununu İslâm kültürünün bir parçası saydığı için, oynayanları aforoz ettiği belirtildi. Ansiklopedide, “1475’te Avrupa’da vezir yerine kraliçe, filler yerine papazlar ve atlar yerine şövalyeler konularak oyundaki İslâmî unsurlar, dolayısıyla aforoz edilme gerekçesi ortadan kaldırılmıştır. Satranç, İslâm’ın doğuşuna yakın bir tarihte Araplara intikal etmiş, ilk öğrenen kişi ise Amr b. Âs olmuştur. Satranç, Persler’e geçtiği ilk 50 yılda Arap coğrafyasının yanı sıra muhtemelen VI. yüzyılın sonunda Bizans sarayına ulaşmış, sarayda sık oynanan oyunlardan olmuştur. Adlî ve Ebû Bekir es-Sûlî’ye ait Kitâbü’ş-Şayer alan bir rivayetten satrancın Hz. Ömer döneminde Araplar tarafından bilindiği anlaşılmaktadır. Hz. Ali zamanında ise toplumda oynanmaya başlandığının açık işaretleri görülmektedir” ifadeleri yer alıyor. Batı’ya Araplar getirdi Satrancın Müslüman Araplara intikalinin önemli bir dönüm noktası olduğu belirtilen ansiklopedide, oyunun gelişmesi, kurallarının belirlenmesi, yazılması ve batıya intikalinin de Araplar sayesinde olduğu kaydediliyor.  Tavlaya göre daha ‘hafif’ sakıncalı Satrancın “dini hükmü” bölümünde şunlar kaydediliyor: “Tavlayı yeren birçok rivayetin nakledilmesine karşılık satrançla ilgili bir tek hadis bulunmakta, bu hadis de sahih hadis kitaplarında yer almamaktadır. Bu durum, satrancın tavla vb. oyunlara göre dinî sakıncasının daha hafif olduğu şeklinde yorumlanmıştır. Adlî ve Sûlî ise bu rivayetin satrancın cevazına işaret ettiğini belirtir. Hanefî, Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî kaynakları satrancın hükmüyle ilgili farklı bilgiler verir.” AYŞEGÜL KAHVECİOĞLU-MİLLİYET
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.