Karaosmanoğlu o geceyi haberpi.comʹa anlattı

HABERPİ.COM/CENGİZYÜCAK Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, 15 Temmuz Kanlı Darbe girişimin sabahında şahsıma yaptığı özel açıklamada şunları söylemişti; "Devletimize ve demokrasimize karşı yapılan bu alçakça girişime karşı milletimizin ve basınımızın gösterdiği direnç takdire şayandır. Dün akşamdan beri Kocaelimizin tüm ilçelerinde milletimiz demokrasimiz ve devletimiz için meydanları doldurdu. İzmit Perşembe pazarını dolduran on binlerce insanımız bizlerle birlikte sabaha kadar uyumayarak demokrasi nöbeti tuttular. Daha hiç uyumadan, gurur içinde gözlerim yaşararak milletimizin bu şanlı direnişini ve mücadelesini izledim.Türkiyeʹde darbe dönemi artık tarihe gömülmüştür. Hepimize geçmiş olsun" dedi..  DEMOKRASİ NÖBETLERİNE ARA VERİLİNCE KONUŞTUK O kanlı geceden sonra tam 26 gün boyunca Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu ile birlikte ikinci bir darbe ihtimaline karşı on binlerce Kocaelili ile beraber tutulan "Demokrasi Nöbetlerine" öncülük eden Başkan Karaosmanoğlu bir taraftan sabahın erken saatlerine kadar nöbet tutarken diğer taraftan gün boyunca Büyükşehir ve ilçe belediyelerindeki FETÖ kalıntılarının temizlenmesi ve yerel hizmetlerin aksamaması çalışmalarını denetledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanʹın dün gece "Demokrasi Nöbetleri"ne ara verildiğini ilan etmesiyle birlikte Başkan Karaosmanoğlu bu sabah Çayırovaʹya gelerek darbe girişimi nedeniyle ara verdiği vatandaşla beraber sabah yürüyüşlerine tekrar start verdi.. Başkan Karaosmanoğlu salı gününden bizi arayıp hem yürüyüş hem sohbete davet edince gazeteci refleksi ile beynimde ilk oluşan fikir"Başkanʹın o gece yaşadıklarını ve yaptıklarını öğrenebilmek için mükemmel bir fırsat" oldu ve kilomuzun pek de Başkanʹın hızlı yürüyüş temposuna denk olmamasına ve yürüyüş yolunda attığı deparlar ile hem benim hem de Çayırova Belediye Başkanı Şevki Demirciʹnin pestilini çıkaracağını bilmemize rağmen "Tamamdır Başkanım orada olacağım" dedim.. Nitekim öyle de oldu ikimizin de pestilini çıkardı ama ben de öğreneceğimi öğrendim.. -Darbe girişimini ilk kimden haber aldınız Başkanım? -Haftasonu malum düğünler çok oluyor ve biz de davetlere icabet ediyoruz. Ankaraʹda oturan oğlum İsmail aradı ve "Baba burada anormal şeyler oluyor, galiba darbe girişimi var" dedi. -Neler hissettiniz? -Darbe lafını duyunca, bu çağda ve milletin bu üstün iradesi ile seçilmiş bir Cumhurbaşkanına ve siyasi iktidara karşı hiç beklemediğim bir şey olduğu için çok şaşırdım ve üzüldüm. Lakin bunun FETÖʹnün bir organizasyonu olduğunu hemen anladım "bu kansız vatan hainlerinden her şey beklenir" dedim.. -Neler yaptınız? -Kısa bir şaşkınlıktan sonra gelişmeleri yakından takip etmek ve atılması gereken hamleleri yapmak için önce eve gidip silahımı belime taktım sonra da iki koruma polisimi yanıma alarak büyük oğlum Tahsinʹin Yuvacık barajının üst tarafındaki evine gittim. Orada yaptığım görüşmeler sonucunda olayın tamamen bir darbe girişimi olduğu ortaya çıkınca hemen il başkanımız Şemsettin Ceyhanʹı aradım ve anında il teşkilatında toplandık. Sayın Valimiz Hasan Basri Güzeloğlu ve Kocaeli Emniyet Müdürü Levent Yarımel ile temas kurarak bir araya geldik. İlk önlem olarak bütün iş makinelerimizi Kocaeli genelinde Donanma Komutanlığı ve diğer askeri birliklerin kapısının önüne gönderdik. Donanma Komutanlığı önünde iş makinesi operatörlerimizin ayaklarına silahla ateş açan askerler oldu. Lakin geri adım atmadılar, attırmadık. Gerek sayın valimiz gerekse de Emniyet Müdürümüz çok vatansever ve dirayetli bürokratlarımız, sağolsunlar ikisi de sabaha kadar olağanüstü gayret gösterdiler ve bu eşkıyaların darbe girişiminin Kocaeli ayağını püskürttükten sonra Cumhurbaşkanımızın talimatı üzerine milletimizle İzmit Perşembe pazarında bir araya gelerek 26 gün sürecek olan "Demokrasi Nöbetleri"ni başlattık. -Bundan sonrası için neler yapacaksınız? -Ben üç yıl önce bu Fetullah Gülen için "günümüzün İngiliz casusu Lavransi" dediğim zaman bu örgüt yöneticileri ve militanları beni hedeflerine koydular ve gazeteleri ile televizyonlarında günlerce aleyhimde yayınlar yaptılar. Bugün herkes gördü ki bu katil adam, Lavrensʹden daha tehlikeli bir ajan. Düşünebiliyor musunuz bu ülkenin yetiştirdiği askerleri, bu devletin silahları ile milletine saldırtarak yüzlerce insanımızı şehit edip, binlercesini yaralatacak derecede beyinlerini yıkamışlar. Çok şükür kahraman şehitlerimiz, gazilerimiz ve milletimiz sayesinde bu girişimi önledik, oyunlarını bozarak, ülkemiz ile ilgili çirkin niyetlerini engelledik. Bundan sonra aynı tehlike ile karşılaşmamak için bunların kökünün kazınması lazım. Devlet ve belediye kurumlarında hiç bir kalıntıları dahi kalmamalı. Biz Kocaeli Büyükşehir Belediyesinden bunlara yakın olduklarını tespit ettiğimiz 39 kişiyi işten uzaklaştırdık, ilçe belediyelerimiz de gereğini yapıyor. Tabi ki bu ayıklamayı yaparken hassas ve dikkatli davranıyoruz. Kurunun yanında yaşı da yakmamaya özen gösteriyoruz.  -15 Temmuz sonrasında sizin, ilçe belediye başkanlarınızın ve bürokratlarınızın işi daha da zor olacak gibi. Örneğin imar, ihale vs gibi evraklara imzalar atılırken "acaba FETÖ ile bir bağlantı olabilir mi" tedirginliği olacak? -Kesinlikle haklısınız. Lakin bu ülkenin istikbali ve milletin kaderini tehdit edecek bir zaafiyete düşülmemesi için artık herkes dikkatli olmak zorundadır.. -FETÖʹcülüğün bir cadı avcılığına dönüşmesi ve bulunduğu makamdan bir üst makama sıçramak isteyen memur ve bürokratların, parti içinde siyasi rakibini alt etmek isteyen siyasetçilerin ve hatta ticari rakiplerini batırmak isteyen ticaret erbaplarının, hedeflerine koydukları kişiyi "bu da FETÖʹcü" diye karalaması da söz konusu? -Doğru söylüyorsunuz, bu konuda geçen yazdığınız köşe yazısını okudum. Haklısınız. Bu türden art niyeti olan memurların, bürokratların, siyasetçilerin ve ticaret mensuplarının art niyetleri anlaşıldığında da gereği yapılmalı. Öyle özel ofislerde oturup sinsi planlar yapmakla, sosyal medyadan dedikodu üretmekle, iftiralar sıralatmakla ne bunu yapan bir şey kazanır ne de Türk siyaseti. Durum ciddi ve herkes bu ciddiyete uygun davranırsa bir daha bu türden kötü olayları yaşamayız.. -Kocaeliʹde kapatılan okular, hastaneler ve gazeteler hakkında ne düşünüyorsunuz? -Devlet doğrusunu yapıyor, Milletimiz de "zaten milletten almıştılar, kötü amaçla kullandılar, şimdi de devletimiz onlardan geri alıyor"diyerek devletimize hak veriyor. Gazetelerin kapatılması da yine Devletin OHAL gereğince verdiği bir karardır. Bunun hukuki gerekçelerinin ve kanıtlarının olduğuna inanıyorum.  -Kocaelililere son bir mesajınız olacak mı? -Çocuklarımızı boş bırakmayalım, onların boş işlerle zaman geçirmesine müsaade etmeyelim. Onları spor yapmaya, kitap okumaya teşvik edelim. Yaşı gelmiş çocuklarımızı memleket meselelerine ilgi duymaya yönlendirelim. Bakın bu kötü olayda gördük ki; bu katil örgüt o boşluklardan yararlanarak çocuklarımızın, gençlerimizin, öğrencilerimizin beyinlerini yıkayarak kendisine militanlar yetiştirmiş. Biz ilçelerimizde Bilgi Evlerini kurarken, o zaman hizmet ve eğitim gönüllüsü bir cemaat olduğunu sandığımız bu örgütün mensupları bize gelip"Bilgi evlerine hocaları biz verelim" teklifini sundular. Genel sekreterimiz Tahir Büyükakın ile bu teklifi değerlendirdik ve sakıncalı gördüğümüz için "hayır biz orada çocuklarımızı kendi görevlendireceğimiz öğretmenlerle eğiteceğiz" diyerek geri çevirdik. Ya kabul etmiş olsaydık, şimdi kendi elimizle onlara militan yetiştirmiş durumuna düşecektik. Ülkemize sahip çıkalım, ülkenin geleceği için çocuklarımıza sahip çıkalım.