BANA BEDEL ÖDETEMEZ!

TOBB Genel Kurulu’nda Erdoğan gelince kalkmayan Kılıçdaroğlu, “Başbakan size de ceza kesebilir mi” sorusuna, “Gücü yetmez” yanıtını verdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’de artık, “Hukukun Üstünlüğü” ilkesinin yerini “Üstün Erdoğan’ın Hukuku” kavramının aldığını söyledi. Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Balyoz davasının tutuklu sanıklarından, MHP adayı Engin Alan için, “Ayağa kalkmadı bedelini ödedi” sözünü Hürriyet’e şöyle değerlendirdi: Erdoğan itiraf etti “Niyeyse son dönemde Sayın Başbakan çok gergin, kendini, ağzından çıkan sözleri kontrol edemiyor. Son günlerde Sayın Erdoğan itiraflara başladı. ‘Benim bakanlarım yolsuzluk yapıyor, o yüzden listeye almadım’ dedi. Engin Alan’ı, ayağa kalkmadığı için Silivri Cezaevi’ne gönderdiğini açıklaması da son ve çok daha önemli itirafı oldu. Bu siyasallaşan yargının, hâkimlerin siyasi otoriteden talimat alarak tutuklamayı yaptıklarının itirafıdır. Bunlar bir zamanlar, ‘Biz, üstünlerin hukukunu değil, hukukun üstünlüğünü savunuyoruz’ diyorlardı. Artık geldiğimiz noktada, Erdoğan’ın hukuku var, o hukuka karşı çıkanların yeri de Silivri Cezaevi. Şu anda üstün olan kendisi, kendi hukuku geçerli. Bu kadar açık, net ve sabit bir tablo ile karşı karşıyayız. Bu dava sürecinde, AKP’ye karşı olanlar gözaltına alınır, tutuklanır ve içeri atılır diye biliyorduk. Öyle anlaşılıyor ki, Sayın Erdoğan’a karşı olanlar, söylem geliştiren veya itiraz edenler de, bu süreç içinde alınıp hapse atılıyorlar. Bunların bir ‘Torba Yasası’, bir de ‘Ergenekon Torbası’ var. İkisi de çorba. Karşı çıkan tüm muhalifler o torbanın içine atılıp cezalandırılıyor.” Ceza kesmesi zor Kılıçdaroğlu, TOBB Genel Kurulu’nda, kendisinin de ayağa kalmadığını hatırlatarak, “Sayın Başbakan size de bir ceza kesebilir mi” sorusuna, gülerek, “O biraz zor. Gücü yetmez” demekle yetindi. Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın yolsuzluk yaptıkları için listeye koymadığını ima ettiği eski bakanlardan birinin de Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen olduğunu anımsatarak, şunları söyledi: “TOBB Genel Kurulu’nda Sayın Tüzmen, bana geldi, ‘Seni SSK Genel Müdürü iken çok dürüst biri olarak tanıdım. Siz benim hakkımda ne düşünüyorsunuz’ diye sordu. Ne diyeceğim yani, ‘Müsteşarken sen de dürüsttün’ dedim. Sonra benim bu nezaketimi, Başbakan’ın suçlaması karşısında, kendi lehine kullanmaya çalıştı. Böyle yapınca, ben de ‘Bir dakika, sen dürüstlüğünü benden alacağın onayla mı kanıtlayacaksın. O kadar değil. Senin dürüst olmadığını söyleyen senin Başbakanın, sen önce git ona sor, ondan yanıt iste’ diye açıklama yaptım.”