deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Arınç: Türkiyeʹde Kürt meselesi vardır

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 15.05.2011 - 06:35, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:00
 

Arınç: Türkiyeʹde Kürt meselesi vardır

Diyarbakırʹda seçim çalışmalarına katılan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Kürt meselesi Türkiyeʹde vardır. Bu mesele üzerinde bir siyasi hükümet olarak AK Parti, geçmiş siyasi 60-70 yıllık dönem hangisi ise bu meselenin inkarcı politikalarına uzaklaşmış gerçekçi noktaya gelmiştir. Bugün adeta ʹKürt meselesi vardırʹ diye yola çıkmanın bir faydası yoktur. Bu mesele çözülüyor. Bireysel taleplerin vatandaşlarımızın toplu talepleri ile beraber hemen hemen ülkenin her yerinde yaşayan insanlarımızın talepleri haline dönüşüyor. Başbakan yanlış söylemedi ama bunu bile istismar etmeye kalkanlar olduğu için söylüyorum" dedi. ʹKÜRT MESELESİ TÜRKİYEʹDE VARDIRʹ Arınç, daha sonra Gazi Caddesi ve tarihi Hasanpaşa Hanıʹnda bulunanlarla sohbet etti, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğanʹın "Kürt sorunu yoktur. Kürt kardeşlerimizin sorunu vardır" sözlerinin hatırlatılması üzerine Arınç, şöyle dedi: "Kürt sorunuʹ diye bir mesele geçmişte siyasetçiler tarafından yeri geldiğinde konuşuldu. Ama sadece bu kelimeyi konuşmaktan ibaret kaldı. Bu sorun üzerine hiçbir çalışma yapılmadı. İlk defa 2005 yılında ben Meclis başkanıyken bayın başbakanımız Diyarbakır ziyaretinde bu sorun üzerinde bugüne kadar hiçbir siyasetçinin durmadığı şeklinde durdu. Elbette Türkiyeʹde yaşayan etnik kökeni farklı olan binlerce yurttaşımızın, vatandaşımızın toplu sorunları var. Ama bu ülkede geçmişten bu yana ihmal edilen, ötelenen, görmezden gelinen bir Kürt meselesi de olduğu ifade edildi. Sayın başbakanımızın bu düşünceleri bu tarihten sonra geniş yankı buldu ve bu sorunun çözümü konusunda çok olumlu adımlar atıldı. Yani şunu ifade etmek istiyorum. Kürt meselesi Türkiyeʹde vardır. Bu mesele üzerinde bir siyasi hükümet olarak AK Parti geçmiş siyasi 60-70 yıllık dönem hangisi ise bu meselenin inkarcı politikalarına uzaklaşmış gerçekçi noktaya gelmiştir. Ama bugün ʹKürt meselesi vardırʹ diye yola çıkmanın da bir faydası yoktur. Bu mesele çözülüyor. Artık bireysel ve vatandaşlarımızın talepleri ile beraber ülkenin her yerinde yaşayan insanlarımızın talepleri haline dönüşüyor. Başbakan yanlış söylemedi ama bunu bile istismar etmeye kalkanlar olduğu için söylüyorum. Böyle bir sorun giderek çözülmektedir, olumlu bir noktaya gelmektedir. Ama sadece bazı siyasetçilerin yaptığı gibi günde Amentü söyler gibi Kürt sorunu vardır demenin de çok fazla pratik bir faydası kalmadı. Sorunların varlığını bilmenin ötesinde bu sorunların çözümü için yaptıklarımızın 10 mislini yapacağız. Halkımız bunları biliyor ve güveniyor. 1 Haziranʹda sayın başbakanımız geldiğine bu sorun ve bu sorunun çözümü konusunda herkesi tatmin edecek açıklamalar yapacak." HATİP DİCLE VE LEYLA ZANAʹYA SELAM GÖNDERDİ Arınç, BDPʹnin Diyarbakırʹda desteklediği bağımsız milletvekili adayları Hatip Dicle ve Leyla Zanaʹya gazetecilerin kendilerinin selamlarını söylemesini istedi. Arınç, siyaset adına yola çıkan millete hizmet etmek için adaylığını koyan herkese saygı duyduğunu ve başarı dilediğini anlatırken şöyle konuştu: "Başka siyasetçiler gibi değilim. Leyla Zana, rahmetli Orhan Doğan, Hatip Dicle, Selim Sadak 4ʹü cezaevinden çıkmışlardı. Sene 2004, 10 sene cezaevinde kaldılar. Türkiyeʹde 10 sene cezaevi yatan idam mahkumu bile yoktur. Ama bu arkadaşlarımız 94ʹten 2004ʹe kadar bu işin çilesini çekti ve cezaevinden çıktılar. Ziyaret yapmak istediler. Meclis başkanı olarak bana ʹSizi ziyaret etmek istiyoruzʹ dediler. Meclis kapalıydı ve ben ilk fırsatta kendilerini resmi konutumda yemeğe davet ettim. Çünkü bu insanlar milletvekiliydi, cezalarını çekmişlerdi halktan oy alıp parlamentoya girmişlerdi. Ama herkes bir şey söyledi özellikle milliyetçi, gazete ve partiler beni düşman haline getirdi. Yaptığımı bugün de savunuyorum, biz siyasetçilere sahip çıkmalıyız. Kimden oy almış olursa olsun, parlamentoya girmiş siyaset yapmış, milletvekili olmuş bu insanlarla ben Meclis Başkanı olarak konuşmalıyım. Yemekten sonra da 4 saat birlikte olduk. Türkiyeʹyi konuştuk Orhan Doğan rahmetli oldu. Allah rahmet eylesin benim onlara karşı bir sevgim var. Onların da umarım ki bana karşı bir saygısı vardır. Ama ben bu sevgiyi milletime karşı bir sevgi olarak düşünüyorum. Biz Türkiyeʹde siyaseti şiddet olamadan kavga olamadan, biz birimizi yok etmeden, birbirimizi ötekileştirmeden yapacağız Arkadaşlarımın da bu düşüncede siyaset yapacaklarını ümit ediyorum. Siyasetçilere sahip çıkacağız. Şerafettin Elçi yıllarca çile çekmiş bir insandır. Ben Kürdüm dediği, için 12 Eylülʹden sonra ezel çekmiş bir insandır. Hepsine saygımız var." Arınç, Türkiyeʹde barış, huzur olmasını istediklerini, Türkiyeʹnin her yerinde olduklarını, herkesin partisi olduklarını anlatırken şöyle dedi: "BizTürkiyeʹnin her köyünde, kasabasında olan bir partiyiz. Ama 2008 seçimlerine bakarsanız Türkiyeʹnin 26 ilinde CHP, 35 ilde MHP yok, milletvekili yok. Ben 81 ilinde varım. Diyarbakırʹda nasıl varsam Iğdırʹda Ardahanʹda da, Derecikʹte de Yüksekovaʹda da her yerde varım. Mesele böyle olmalı belirli bölgenin, belli bir şehrin, belli bir kesimin oylarını alarak etnik kökene dayalı siyaset yapma yerine Türkiye için Türkiyeʹnin her yeri için bu ülkede yaşayan 70 milyonun her biri için siyaset yapmalıyız. Millet bize güveniyor ve oy veriyor. Millet başkalarına da güvense onlara da oy verir, milletin elinden tutan yok. Sandıktan çıkan sonuç başımızın gözümüzün üstünde yeri var. İnşallah Silivri ve Türkiyeʹnin farklı yerlerinde görülen davalarda kişilerin suçsuz olduğu anlaşılsın hukuka aykırı bir şey yapmadıkarını mahkeme karar versin. Bzide onları kucaklayalım. Beraat edenleri de tebrik ediyorum."  
Diyarbakırʹda seçim çalışmalarına katılan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Kürt meselesi Türkiyeʹde vardır. Bu mesele üzerinde bir siyasi hükümet olarak AK Parti, geçmiş siyasi 60-70 yıllık dönem hangisi ise bu meselenin inkarcı politikalarına uzaklaşmış gerçekçi noktaya gelmiştir. Bugün adeta ʹKürt meselesi vardırʹ diye yola çıkmanın bir faydası yoktur. Bu mesele çözülüyor. Bireysel taleplerin vatandaşlarımızın toplu talepleri ile beraber hemen hemen ülkenin her yerinde yaşayan insanlarımızın talepleri haline dönüşüyor. Başbakan yanlış söylemedi ama bunu bile istismar etmeye kalkanlar olduğu için söylüyorum" dedi. ʹKÜRT MESELESİ TÜRKİYEʹDE VARDIRʹ Arınç, daha sonra Gazi Caddesi ve tarihi Hasanpaşa Hanıʹnda bulunanlarla sohbet etti, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğanʹın "Kürt sorunu yoktur. Kürt kardeşlerimizin sorunu vardır" sözlerinin hatırlatılması üzerine Arınç, şöyle dedi: "Kürt sorunuʹ diye bir mesele geçmişte siyasetçiler tarafından yeri geldiğinde konuşuldu. Ama sadece bu kelimeyi konuşmaktan ibaret kaldı. Bu sorun üzerine hiçbir çalışma yapılmadı. İlk defa 2005 yılında ben Meclis başkanıyken bayın başbakanımız Diyarbakır ziyaretinde bu sorun üzerinde bugüne kadar hiçbir siyasetçinin durmadığı şeklinde durdu. Elbette Türkiyeʹde yaşayan etnik kökeni farklı olan binlerce yurttaşımızın, vatandaşımızın toplu sorunları var. Ama bu ülkede geçmişten bu yana ihmal edilen, ötelenen, görmezden gelinen bir Kürt meselesi de olduğu ifade edildi. Sayın başbakanımızın bu düşünceleri bu tarihten sonra geniş yankı buldu ve bu sorunun çözümü konusunda çok olumlu adımlar atıldı. Yani şunu ifade etmek istiyorum. Kürt meselesi Türkiyeʹde vardır. Bu mesele üzerinde bir siyasi hükümet olarak AK Parti geçmiş siyasi 60-70 yıllık dönem hangisi ise bu meselenin inkarcı politikalarına uzaklaşmış gerçekçi noktaya gelmiştir. Ama bugün ʹKürt meselesi vardırʹ diye yola çıkmanın da bir faydası yoktur. Bu mesele çözülüyor. Artık bireysel ve vatandaşlarımızın talepleri ile beraber ülkenin her yerinde yaşayan insanlarımızın talepleri haline dönüşüyor. Başbakan yanlış söylemedi ama bunu bile istismar etmeye kalkanlar olduğu için söylüyorum. Böyle bir sorun giderek çözülmektedir, olumlu bir noktaya gelmektedir. Ama sadece bazı siyasetçilerin yaptığı gibi günde Amentü söyler gibi Kürt sorunu vardır demenin de çok fazla pratik bir faydası kalmadı. Sorunların varlığını bilmenin ötesinde bu sorunların çözümü için yaptıklarımızın 10 mislini yapacağız. Halkımız bunları biliyor ve güveniyor. 1 Haziranʹda sayın başbakanımız geldiğine bu sorun ve bu sorunun çözümü konusunda herkesi tatmin edecek açıklamalar yapacak." HATİP DİCLE VE LEYLA ZANAʹYA SELAM GÖNDERDİ Arınç, BDPʹnin Diyarbakırʹda desteklediği bağımsız milletvekili adayları Hatip Dicle ve Leyla Zanaʹya gazetecilerin kendilerinin selamlarını söylemesini istedi. Arınç, siyaset adına yola çıkan millete hizmet etmek için adaylığını koyan herkese saygı duyduğunu ve başarı dilediğini anlatırken şöyle konuştu: "Başka siyasetçiler gibi değilim. Leyla Zana, rahmetli Orhan Doğan, Hatip Dicle, Selim Sadak 4ʹü cezaevinden çıkmışlardı. Sene 2004, 10 sene cezaevinde kaldılar. Türkiyeʹde 10 sene cezaevi yatan idam mahkumu bile yoktur. Ama bu arkadaşlarımız 94ʹten 2004ʹe kadar bu işin çilesini çekti ve cezaevinden çıktılar. Ziyaret yapmak istediler. Meclis başkanı olarak bana ʹSizi ziyaret etmek istiyoruzʹ dediler. Meclis kapalıydı ve ben ilk fırsatta kendilerini resmi konutumda yemeğe davet ettim. Çünkü bu insanlar milletvekiliydi, cezalarını çekmişlerdi halktan oy alıp parlamentoya girmişlerdi. Ama herkes bir şey söyledi özellikle milliyetçi, gazete ve partiler beni düşman haline getirdi. Yaptığımı bugün de savunuyorum, biz siyasetçilere sahip çıkmalıyız. Kimden oy almış olursa olsun, parlamentoya girmiş siyaset yapmış, milletvekili olmuş bu insanlarla ben Meclis Başkanı olarak konuşmalıyım. Yemekten sonra da 4 saat birlikte olduk. Türkiyeʹyi konuştuk Orhan Doğan rahmetli oldu. Allah rahmet eylesin benim onlara karşı bir sevgim var. Onların da umarım ki bana karşı bir saygısı vardır. Ama ben bu sevgiyi milletime karşı bir sevgi olarak düşünüyorum. Biz Türkiyeʹde siyaseti şiddet olamadan kavga olamadan, biz birimizi yok etmeden, birbirimizi ötekileştirmeden yapacağız Arkadaşlarımın da bu düşüncede siyaset yapacaklarını ümit ediyorum. Siyasetçilere sahip çıkacağız. Şerafettin Elçi yıllarca çile çekmiş bir insandır. Ben Kürdüm dediği, için 12 Eylülʹden sonra ezel çekmiş bir insandır. Hepsine saygımız var." Arınç, Türkiyeʹde barış, huzur olmasını istediklerini, Türkiyeʹnin her yerinde olduklarını, herkesin partisi olduklarını anlatırken şöyle dedi: "BizTürkiyeʹnin her köyünde, kasabasında olan bir partiyiz. Ama 2008 seçimlerine bakarsanız Türkiyeʹnin 26 ilinde CHP, 35 ilde MHP yok, milletvekili yok. Ben 81 ilinde varım. Diyarbakırʹda nasıl varsam Iğdırʹda Ardahanʹda da, Derecikʹte de Yüksekovaʹda da her yerde varım. Mesele böyle olmalı belirli bölgenin, belli bir şehrin, belli bir kesimin oylarını alarak etnik kökene dayalı siyaset yapma yerine Türkiye için Türkiyeʹnin her yeri için bu ülkede yaşayan 70 milyonun her biri için siyaset yapmalıyız. Millet bize güveniyor ve oy veriyor. Millet başkalarına da güvense onlara da oy verir, milletin elinden tutan yok. Sandıktan çıkan sonuç başımızın gözümüzün üstünde yeri var. İnşallah Silivri ve Türkiyeʹnin farklı yerlerinde görülen davalarda kişilerin suçsuz olduğu anlaşılsın hukuka aykırı bir şey yapmadıkarını mahkeme karar versin. Bzide onları kucaklayalım. Beraat edenleri de tebrik ediyorum."  
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.