deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

ˮKadınlarımız siyasette mutlaka olmalıˮ

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 21.04.2011 - 01:22, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:00
 

ˮKadınlarımız siyasette mutlaka olmalıˮ

Çok iyi biliyoruz ki, siyasetteki erkek dili, erkek egemenliği ve onların kadınlara bahşettiği kotalar işte bu gölgelerin en keskin kanıtlarıydı.. Bunu tartışa tartışa ve konuşarak ve belki de en önemlisi siyasetteki erkeğin arkasında duran kadınlara dokunarak ve onlara biraz daha söz vererek başarmak mümkündür.. Çok iyi biliyoruz ki, kadının o uzun ve merhametli gölgesi olmasa aslında erkeğin siyasetteki gölgesi de, çabası da çok uzun bir döneme yayılmaz.. Siyasette hep ön planda olan erkekler oldu… Olmaya da devam ediyor. Ama, perdenin arkasında duran kadının siyasette dair sözleri, tavırları, duruşu ve halka yakın duruşudur ki yine erkek siyasetinin ömrünü uzatıyor.. VE SİYASETÇİLERİN EŞLERİ KONUŞUYOR Hani her gün haberlerini okuduğunuz belediye başkanları, il ve ilçe başkanları varya.. İşte onların haberlerini okuya okuya ezberlediğimiz için bu ezberi bozmak adına ‘ Belediye Başkanlarının Eşleri bu yoğun tempoda siyasetin neresindeler’ diye sormak için hazırlıklarımı yaptım..Listeyi hazırlarken ve randevuları ayarlarken, onlar kadar bende heyecanlanıyordum.. Kadınlara dair bir sözün daha fazla söylenebilmesi adına heyecanlanıyordum.. Erkek siyasetinin katılığında kadın merhametinin görünecek olması beni mutlu ediyordu.. Elbette ki hemcinslerimin biraz daha ön plana çıkması ve onların söyleyeceklerinin okuyucuyla buluşması da ayrı bir fazlalık.. Biraz torpil var mı elbette var. Elbette onlarla yaptığım röportajların keyfi çok daha fazla . Çünkü onlar yürekleriyle konuşuyorlar.. Anne diliyle söyleşiyorlar ve onlar çocukların geleceğini ve bu ülkenin yarınlarını erkeklerden çok daha fazla düşünüyorlar.. Onun içindir ki, Kadınların söylediği her söz İma ettiği her sorun Dile getirdiği her güzellik mutlaka ve mutlaka bu toplumun derin yaralarını sarmaya dairdir.. Onlar bu kent yöneticilerinin en büyük destekçileri ve hiç kuşkusuz en fedakar bireyleri olarak sanırım bu röportajları en fazla hakkeden kesimdir.. Belki de sözü işte tam burada kesip ‘Erkeğin arkasındaki o merhametli gölgeleriyle duran Kadınlara söz vermenin zamanı geldi’ dediğimiz için bu keyifli buluşmayı sizinle takip etmeye devam edeceğiz.. Haberpi.com’un bu kente dair en önemli kaygılarından biri de kuşku yok ki, haber anlayışında kadın erkek eşitliğinin vazgeçilmezliği var.. Kadınların ne düşündüğü, ne konuştuğu, ne yaptığı çok önemlidir. Toplumun temel taşı kadındır çünkü. Peki siyasetçilerin eşleri bu konu hakkında ne düşünüyor. Neler yaşıyor ve siyasetteki yerini nasıl görüyor diye sorduk.. Ve işte o keyifli sohbetlerin ilkini, iki dönemdir Darıca’da belediye başkanlığı yapan ve halkından gizlenmeden sokakta rahatça dolaşan, projeleriyle her zaman gündemdeki yerini koruyan Şükrü Karabacak’ın eşi Teslime Karabacak’la yaptık.. İlk karşılaşma çok önemlidir ya.. İlk izlenim. İlk merhaba demek.. Elinizi sıktığında o sıcaklığı ya da dostluğu hissetmek.. ilk kelimeler ve ilk intiba.. Teslime Karabacak’la karşılaştığımda uzun bir zamandır tanıyormuşum da araya yollar girmiş gibi bir duyguya kapıldım.. Hiç yabancısı olmadığım bir duygu.. Sıcak bir gülümseme, duru bir anne güzelliği, anne dostluğu ve Anadolu içtenliği.. Riyakarlıktan uzak.. Egolarla hiç işi olmamış.. Bir belediye başkanı eşi değilde bir dost, bir abla kadar sade ve özel.. Özel çünkü iktidar koltuğunun kokusu sinmemiş üzerine. Kendini beğenmişlikten o kadar uzak. Sapsade. Narin ve tertemiz bir ruh..İnançlı ve inancıyla özdeşleşmiş bir ahlak ve edep.. Hayasıyla karşısındakini fetheden bir insan.. Onu tanımaktan büyük bir keyif aldığımı siz okuyucularımla paylaşmalıyım. Bir belediye başkanının eşi olarak değil güzel bir insan olarak gördüğüm için bunu yazıyorum.. Ve bunu yazıyorum çünkü iktidar koltuklarında kendi ruhlarını kaybeden binlerce insan tanıyorum. Onun için Teslime Karabacak bu yönüyle çok insan, çok anne ve bir o kadarda siyaseti takip eden ve eşiyle omuz omuza çalışan, darıca halkını kucaklayan bir isim… Sokaktaki kadınları çevirip soruyorum “Teslime hanım nasıl bir insan” diye .. cevapların hepsi ‘ bizden biri.. evimize geliyor, hatırımızı soruyor, sokakta korumasız dolaşıyor, çarşıdan pazardan alışveriş yapıyor.. O bizim komşumuz’ diyorlar.. İşte gerçek bir insan..Ve işte o keyifli sohbetten size aktarabildiklerim.. A.BORA: Teslime Karabacak’ı tanıyabilir miyiz ? T.KARABACAK: 65 Bilecek doğumluyum. Biri kız, ikisi erkek üç çocuk annesiyim. Kızım evli, büyük oğlum üniversitede okuyor, küçüğü lise öğrencisi.. A.BORA: Çocukların tüm sorumluluğu sizde gibi görünüyor? T.KARABACAK: Tabiî ki onlarla bir anne olarak yakından ilgileniyorum. Hepsi genç. Gençleri anlamak ve onların sorunlarını yerinde ve zamanında çözmek annelerin işi. Ama Şükrü Bey (Başkan)’de çok ilgili bir babadır. Çocuklarına zaman ayırır ve onlarla arkadaş gibidir.. A.BORA: Şükrü Başkanla nasıl tanıştınız. Nasıl evlendiniz? T.KARABACAK: Şükrü Beyle görücü usulü evlendik. Dostlar vasıtasıyla. A.BORA: Bundan dolayı pişmanlık duyduğunuz oldu mu? T.KARABACAK: Hayır.. Kesinlikle. Şükrü bey gerçek bir insan. Gerçek bir baba ve eştir. Hayatında hep biz ön plandayız. Mevla’m bize böyle bir nasip kısmet etti ve çok şükür ki, hayatımız bu güzellikle devam ediyor.. A.BORA: Ne zaman evlendiniz? T.KARABACAK: 1984’te evlendik.. A.BORA: Evlendiğinizde Şükrü Başkan siyasetle ilgileniyor muydu? T.KARABACAK: Hayır.. Sonra siyasette girdi. A.BORA: Hayatınızdaki bu hızlı değişim sizi zorladı mı? T.KARABACAK: Tabi daha önce mesai saati belli olan ve zamanında işine gidip evine gelen bir durum varken siyasetle birlikte mesaisiz bir hayatımız oldu.. A.BORA: Bundan çok şikayet eder misiniz? T.KARABACAK: Hayır.. Şükrü bey, siyasete girmeden önce ailesi için çalışan ve sadece hayatında ailesi olan bir insandı. Bizim için inanılmaz fedakârlıklar yaptı ve halen yapıyor. Onun kararlarına her zaman saygı duydum.. A.BORA: Siyasete katılma kararını verirken sizinde onayınızı aldı mı? T.KARABACAK: Elbette. Biz hayatı paylaşıyoruz. İstişare ettik. Bu tek taraflı olabilecek bir koşu değil. Siyasette ailenin desteği olmasa başarı mümkün mü? Buna inandığımız için aynı yolda birlikte yürümeye devam ediyoruz.. A.BORA: Siyasete daha önce bu kadar dahil olmuş muydunuz? T.KARABACAK: Doğrusu hayır. Siyasete Şükrü bey ile birlikte başladım. Yani bu bizim hayatımız oldu. Tabiî ki siyaset hepimizin hayatında var olan bir durum ve bunu yaşıyoruz. Ama şu anki durum siyasette sorumluluk almak noktasıdır.. 7-8 yıldır bende aktif olarak siyaset yapıyorum bu durumda.. A.BORA: Neler yapıyorsunuz? T.KARABACAK: AK Parti Darıca İlçe Kadın Kollarıyla çok koordineli çalışıyorum. Hemen her gün birlikte bir program hazırlıyoruz. Evlere gidiyoruz en önemlisi. Erkeklerin yapamadığı bir iştir bu. Erkek siyasetçi bir eve rahat girip çıkamaz. İşte bu noktada biz kadınlar devreye giriyoruz ve halkın sorunlarını yerinde görüp, başkana iletiyoruz.. O da bu kenti daha yaşanabilir kılmak için çabalıyor.. A.BORA: Yani bir nevi başkanın çözüm ortağısınız? T.KARABACAK: (gülüyor) eh öyle de denilebilir. Şükrü bey halkla iç içe yaşayan bir Başkan. Halkını seven ve herkesin derdiyle dertlenen, sevincini paylaşan bir insan.. Dolayısıyla bizde fazla sıkıntı yaşamıyoruz. Not aldığımız, gördüğümüz tüm sorun ve sıkıntıları yüreğinde hissederek çözmeye çalışıyor.. A.BORA: Özel hayatınız artık Darıca olmuş ? T.KARABACAK: Öyle de diyebiliriz. Bundan şikâyetçi değiliz. Eşim büyük bir sorumluluk taşıyor ve bizde ailesi olarak onun bu sorumluluğunu paylaşıyoruz, yardımcı olmaya çalışıyoruz.. A.BORA: Bu çok yorucu olmuyor mu, hem siyasete dahil olmak hem eş, hem anne olmak? T.KARABACAK: Eğer bir şeye inanıyorsanız ve insana hizmet etmeyi seviyorsanız daha doğrusu insan sevgisi sizin temel değeriniz ise yorgunluk hissetmiyorsunuz.. Biz aile olarak gönül kazanmaktan ve insanların dertlerine ortak olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.. A.BORA: Bu siyasi bir söylem mi ? T.KARABACAK: Kesinlikle değil. İnsan sevgisi olmadan başarılı olmak ve mutlu olmak mümkün değil. Eğer siyaset için yaparsanız yorulur bir süre sonrada bunu yapmaktan vazgeçersiniz. A.BORA: Akşamları evde siyaset konuşur musunuz? T.KARABACAK: Siyasetten ziyade istişare ederiz. Bunu yapmaktan keyif alıyoruz çünkü.. Ortak birçok şeyi çözmek için konuşuruz uzun uzadıya.. Siz bir nevi başkanın mutfağına giriyorsunuz ve siyaset mutfağında onun en büyük yardımcısınız. Peki Başkan evde mutfağa girer mi? T.KARABACAK: Aslında bu konuda çok fazla yetenekli değil. Mutfağa sokmayız onu bu nedenle. Bütün günün yorgunluğunu evde geçireceği birkaç saate atmak zorunda. O nedenle öyle bir talebim olmadı. Ben ona keyifle yemekler hazırlıyorum ve böyle bir beklentim de olmadı doğrusu.. A.BORA: Anlaşılan o ki, mutfağa girmesi size daha fazla iş çıkarması anlamını çıkarıyorum. Peki özel günlerinizi hatırlar mı, doğum günleri, evlilik yıldönümü gibi? T.KARABACAK: Evet. O konuda çok düşüncelidir ve asla unutmaz. En son ne zaman size hediye aldı başkan? T.KARABACAK: Geçen yıl çok özel bir çiçek aldı evlilik yıldönümümüzde A.BORA: Bu yıl unutmuş olabilir mi? T.KARABACAK: Hayır.. Bu yıl bir sürpriz yemek daveti hazırlamışlardı kızımla birlikte.. A.BORA: Birlikte sinemaya gider misiniz? T.KARABACAK: Daha önce gidiyorduk ancak belediye başkanı olduğundan bu yana ikimizde çok yoğunuz maalesef gidemiyoruz.. A.BORA: Ne tür filmlerden hoşlanır Başkan? T.KARABACAK: Daha çok polisiye A.BORA: Ya siz? T.KARABACAK: Tabiî ki duygusal filmler biz kadınlara her zaman daha yakın.. A.BORA: Kitapla aranız nasıl, başkan neler okur? T.KARABACAK: Ben kitap okumayı severim. Şükrü Beyde çok sever.. Osmanlı tarihiyle yakından ilgileniyor. Yakın Türk Tarihini okuyor. Mesela Turgut Özal’ın, Adnan Menderes’in ve Tayyip Bey’in (Başbakan’ın) hayatını anlatan kitapları büyük bir titizlikle takip eder ki bende bunları okurum. Nihayetinde siyasetin içindeyiz ve bu değişimleri takip etmek zorundayız.. A.BORA: Boş zamanlarınızda neler yaparsınız? T.KARABACAK: Aslında hiç boş zamanım yok. Çalışmalar, ev ve çocuklar tüm zamanımı alıyor. Ama bunlar da aslında hayatımızın en güzel yönleri. Sürekli insanlarla birlikteyiz. İnsanlara hizmet etmekten mutlu oluyoruz.. A.BORA: Kadının siyasette yeterince temsil edildiğine inanıyor musunuz? T.KARABACAK: Kadın mutlaka siyasette olmalı. Buna inanıyorum. Mensubu olduğumuz parti yani AK Parti bu konuda çok duyarlı ve kadını siyasette dahil etti. Temsil noktasında sıkıntılar var ama bunu zamanla aşacağımıza inanıyorum. Çünkü Kadının merhameti ve anneliği siyaseti güzelleştirir diye düşünüyorum.. A.BORA: Bu kadar göz önünde olmak sizi rahatsız etmiyor mu? Her şeyiniz takip ediliyor nihayetinde? T.KARABACAK: Bu bizim görevimiz. Eşim belediye başkanı ve bu kent ona bir görev vermiş. Bunun farkındayız ve yakınmıyoruz. Biz hiçbir zaman halktan kopmadık ve daha önce nasıl yaşıyorsak yine aynı şekilde devam ediyoruz hayatımıza. Erişilmez ve ulaşılmaz olmak benim ve eşim için bir artı değil.insanlarla birlikte olmak, onları mutlu etmekten mutlu oluyoruz biz.. A.BORA: Kadına yönelik şiddet konusunda neler düşünüyorsunuz? T.KARABACAK: Biz şiddetin her türlüsüne karşıyız. Ama kadına yönelik şiddetin ise tam karşısındayız. Bu korkunç ve kabul edilemez bir durum. Bu konuda elimizden geleni yapıyoruz ama tabiî ki bu toplumsal bir sorun ve hepimiz üzerimize düşeni yapmak zorundayız. A.BORA: Bu keyifli sohbet için içtenlikle teşekkürler T.KARABACAK: Ben teşekkür ederim. adaletbora-haberpi.com  
Çok iyi biliyoruz ki, siyasetteki erkek dili, erkek egemenliği ve onların kadınlara bahşettiği kotalar işte bu gölgelerin en keskin kanıtlarıydı.. Bunu tartışa tartışa ve konuşarak ve belki de en önemlisi siyasetteki erkeğin arkasında duran kadınlara dokunarak ve onlara biraz daha söz vererek başarmak mümkündür.. Çok iyi biliyoruz ki, kadının o uzun ve merhametli gölgesi olmasa aslında erkeğin siyasetteki gölgesi de, çabası da çok uzun bir döneme yayılmaz.. Siyasette hep ön planda olan erkekler oldu… Olmaya da devam ediyor. Ama, perdenin arkasında duran kadının siyasette dair sözleri, tavırları, duruşu ve halka yakın duruşudur ki yine erkek siyasetinin ömrünü uzatıyor.. VE SİYASETÇİLERİN EŞLERİ KONUŞUYOR Hani her gün haberlerini okuduğunuz belediye başkanları, il ve ilçe başkanları varya.. İşte onların haberlerini okuya okuya ezberlediğimiz için bu ezberi bozmak adına ‘ Belediye Başkanlarının Eşleri bu yoğun tempoda siyasetin neresindeler’ diye sormak için hazırlıklarımı yaptım..Listeyi hazırlarken ve randevuları ayarlarken, onlar kadar bende heyecanlanıyordum.. Kadınlara dair bir sözün daha fazla söylenebilmesi adına heyecanlanıyordum.. Erkek siyasetinin katılığında kadın merhametinin görünecek olması beni mutlu ediyordu.. Elbette ki hemcinslerimin biraz daha ön plana çıkması ve onların söyleyeceklerinin okuyucuyla buluşması da ayrı bir fazlalık.. Biraz torpil var mı elbette var. Elbette onlarla yaptığım röportajların keyfi çok daha fazla . Çünkü onlar yürekleriyle konuşuyorlar.. Anne diliyle söyleşiyorlar ve onlar çocukların geleceğini ve bu ülkenin yarınlarını erkeklerden çok daha fazla düşünüyorlar.. Onun içindir ki, Kadınların söylediği her söz İma ettiği her sorun Dile getirdiği her güzellik mutlaka ve mutlaka bu toplumun derin yaralarını sarmaya dairdir.. Onlar bu kent yöneticilerinin en büyük destekçileri ve hiç kuşkusuz en fedakar bireyleri olarak sanırım bu röportajları en fazla hakkeden kesimdir.. Belki de sözü işte tam burada kesip ‘Erkeğin arkasındaki o merhametli gölgeleriyle duran Kadınlara söz vermenin zamanı geldi’ dediğimiz için bu keyifli buluşmayı sizinle takip etmeye devam edeceğiz.. Haberpi.com’un bu kente dair en önemli kaygılarından biri de kuşku yok ki, haber anlayışında kadın erkek eşitliğinin vazgeçilmezliği var.. Kadınların ne düşündüğü, ne konuştuğu, ne yaptığı çok önemlidir. Toplumun temel taşı kadındır çünkü. Peki siyasetçilerin eşleri bu konu hakkında ne düşünüyor. Neler yaşıyor ve siyasetteki yerini nasıl görüyor diye sorduk.. Ve işte o keyifli sohbetlerin ilkini, iki dönemdir Darıca’da belediye başkanlığı yapan ve halkından gizlenmeden sokakta rahatça dolaşan, projeleriyle her zaman gündemdeki yerini koruyan Şükrü Karabacak’ın eşi Teslime Karabacak’la yaptık.. İlk karşılaşma çok önemlidir ya.. İlk izlenim. İlk merhaba demek.. Elinizi sıktığında o sıcaklığı ya da dostluğu hissetmek.. ilk kelimeler ve ilk intiba.. Teslime Karabacak’la karşılaştığımda uzun bir zamandır tanıyormuşum da araya yollar girmiş gibi bir duyguya kapıldım.. Hiç yabancısı olmadığım bir duygu.. Sıcak bir gülümseme, duru bir anne güzelliği, anne dostluğu ve Anadolu içtenliği.. Riyakarlıktan uzak.. Egolarla hiç işi olmamış.. Bir belediye başkanı eşi değilde bir dost, bir abla kadar sade ve özel.. Özel çünkü iktidar koltuğunun kokusu sinmemiş üzerine. Kendini beğenmişlikten o kadar uzak. Sapsade. Narin ve tertemiz bir ruh..İnançlı ve inancıyla özdeşleşmiş bir ahlak ve edep.. Hayasıyla karşısındakini fetheden bir insan.. Onu tanımaktan büyük bir keyif aldığımı siz okuyucularımla paylaşmalıyım. Bir belediye başkanının eşi olarak değil güzel bir insan olarak gördüğüm için bunu yazıyorum.. Ve bunu yazıyorum çünkü iktidar koltuklarında kendi ruhlarını kaybeden binlerce insan tanıyorum. Onun için Teslime Karabacak bu yönüyle çok insan, çok anne ve bir o kadarda siyaseti takip eden ve eşiyle omuz omuza çalışan, darıca halkını kucaklayan bir isim… Sokaktaki kadınları çevirip soruyorum “Teslime hanım nasıl bir insan” diye .. cevapların hepsi ‘ bizden biri.. evimize geliyor, hatırımızı soruyor, sokakta korumasız dolaşıyor, çarşıdan pazardan alışveriş yapıyor.. O bizim komşumuz’ diyorlar.. İşte gerçek bir insan..Ve işte o keyifli sohbetten size aktarabildiklerim.. A.BORA: Teslime Karabacak’ı tanıyabilir miyiz ? T.KARABACAK: 65 Bilecek doğumluyum. Biri kız, ikisi erkek üç çocuk annesiyim. Kızım evli, büyük oğlum üniversitede okuyor, küçüğü lise öğrencisi.. A.BORA: Çocukların tüm sorumluluğu sizde gibi görünüyor? T.KARABACAK: Tabiî ki onlarla bir anne olarak yakından ilgileniyorum. Hepsi genç. Gençleri anlamak ve onların sorunlarını yerinde ve zamanında çözmek annelerin işi. Ama Şükrü Bey (Başkan)’de çok ilgili bir babadır. Çocuklarına zaman ayırır ve onlarla arkadaş gibidir.. A.BORA: Şükrü Başkanla nasıl tanıştınız. Nasıl evlendiniz? T.KARABACAK: Şükrü Beyle görücü usulü evlendik. Dostlar vasıtasıyla. A.BORA: Bundan dolayı pişmanlık duyduğunuz oldu mu? T.KARABACAK: Hayır.. Kesinlikle. Şükrü bey gerçek bir insan. Gerçek bir baba ve eştir. Hayatında hep biz ön plandayız. Mevla’m bize böyle bir nasip kısmet etti ve çok şükür ki, hayatımız bu güzellikle devam ediyor.. A.BORA: Ne zaman evlendiniz? T.KARABACAK: 1984’te evlendik.. A.BORA: Evlendiğinizde Şükrü Başkan siyasetle ilgileniyor muydu? T.KARABACAK: Hayır.. Sonra siyasette girdi. A.BORA: Hayatınızdaki bu hızlı değişim sizi zorladı mı? T.KARABACAK: Tabi daha önce mesai saati belli olan ve zamanında işine gidip evine gelen bir durum varken siyasetle birlikte mesaisiz bir hayatımız oldu.. A.BORA: Bundan çok şikayet eder misiniz? T.KARABACAK: Hayır.. Şükrü bey, siyasete girmeden önce ailesi için çalışan ve sadece hayatında ailesi olan bir insandı. Bizim için inanılmaz fedakârlıklar yaptı ve halen yapıyor. Onun kararlarına her zaman saygı duydum.. A.BORA: Siyasete katılma kararını verirken sizinde onayınızı aldı mı? T.KARABACAK: Elbette. Biz hayatı paylaşıyoruz. İstişare ettik. Bu tek taraflı olabilecek bir koşu değil. Siyasette ailenin desteği olmasa başarı mümkün mü? Buna inandığımız için aynı yolda birlikte yürümeye devam ediyoruz.. A.BORA: Siyasete daha önce bu kadar dahil olmuş muydunuz? T.KARABACAK: Doğrusu hayır. Siyasete Şükrü bey ile birlikte başladım. Yani bu bizim hayatımız oldu. Tabiî ki siyaset hepimizin hayatında var olan bir durum ve bunu yaşıyoruz. Ama şu anki durum siyasette sorumluluk almak noktasıdır.. 7-8 yıldır bende aktif olarak siyaset yapıyorum bu durumda.. A.BORA: Neler yapıyorsunuz? T.KARABACAK: AK Parti Darıca İlçe Kadın Kollarıyla çok koordineli çalışıyorum. Hemen her gün birlikte bir program hazırlıyoruz. Evlere gidiyoruz en önemlisi. Erkeklerin yapamadığı bir iştir bu. Erkek siyasetçi bir eve rahat girip çıkamaz. İşte bu noktada biz kadınlar devreye giriyoruz ve halkın sorunlarını yerinde görüp, başkana iletiyoruz.. O da bu kenti daha yaşanabilir kılmak için çabalıyor.. A.BORA: Yani bir nevi başkanın çözüm ortağısınız? T.KARABACAK: (gülüyor) eh öyle de denilebilir. Şükrü bey halkla iç içe yaşayan bir Başkan. Halkını seven ve herkesin derdiyle dertlenen, sevincini paylaşan bir insan.. Dolayısıyla bizde fazla sıkıntı yaşamıyoruz. Not aldığımız, gördüğümüz tüm sorun ve sıkıntıları yüreğinde hissederek çözmeye çalışıyor.. A.BORA: Özel hayatınız artık Darıca olmuş ? T.KARABACAK: Öyle de diyebiliriz. Bundan şikâyetçi değiliz. Eşim büyük bir sorumluluk taşıyor ve bizde ailesi olarak onun bu sorumluluğunu paylaşıyoruz, yardımcı olmaya çalışıyoruz.. A.BORA: Bu çok yorucu olmuyor mu, hem siyasete dahil olmak hem eş, hem anne olmak? T.KARABACAK: Eğer bir şeye inanıyorsanız ve insana hizmet etmeyi seviyorsanız daha doğrusu insan sevgisi sizin temel değeriniz ise yorgunluk hissetmiyorsunuz.. Biz aile olarak gönül kazanmaktan ve insanların dertlerine ortak olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.. A.BORA: Bu siyasi bir söylem mi ? T.KARABACAK: Kesinlikle değil. İnsan sevgisi olmadan başarılı olmak ve mutlu olmak mümkün değil. Eğer siyaset için yaparsanız yorulur bir süre sonrada bunu yapmaktan vazgeçersiniz. A.BORA: Akşamları evde siyaset konuşur musunuz? T.KARABACAK: Siyasetten ziyade istişare ederiz. Bunu yapmaktan keyif alıyoruz çünkü.. Ortak birçok şeyi çözmek için konuşuruz uzun uzadıya.. Siz bir nevi başkanın mutfağına giriyorsunuz ve siyaset mutfağında onun en büyük yardımcısınız. Peki Başkan evde mutfağa girer mi? T.KARABACAK: Aslında bu konuda çok fazla yetenekli değil. Mutfağa sokmayız onu bu nedenle. Bütün günün yorgunluğunu evde geçireceği birkaç saate atmak zorunda. O nedenle öyle bir talebim olmadı. Ben ona keyifle yemekler hazırlıyorum ve böyle bir beklentim de olmadı doğrusu.. A.BORA: Anlaşılan o ki, mutfağa girmesi size daha fazla iş çıkarması anlamını çıkarıyorum. Peki özel günlerinizi hatırlar mı, doğum günleri, evlilik yıldönümü gibi? T.KARABACAK: Evet. O konuda çok düşüncelidir ve asla unutmaz. En son ne zaman size hediye aldı başkan? T.KARABACAK: Geçen yıl çok özel bir çiçek aldı evlilik yıldönümümüzde A.BORA: Bu yıl unutmuş olabilir mi? T.KARABACAK: Hayır.. Bu yıl bir sürpriz yemek daveti hazırlamışlardı kızımla birlikte.. A.BORA: Birlikte sinemaya gider misiniz? T.KARABACAK: Daha önce gidiyorduk ancak belediye başkanı olduğundan bu yana ikimizde çok yoğunuz maalesef gidemiyoruz.. A.BORA: Ne tür filmlerden hoşlanır Başkan? T.KARABACAK: Daha çok polisiye A.BORA: Ya siz? T.KARABACAK: Tabiî ki duygusal filmler biz kadınlara her zaman daha yakın.. A.BORA: Kitapla aranız nasıl, başkan neler okur? T.KARABACAK: Ben kitap okumayı severim. Şükrü Beyde çok sever.. Osmanlı tarihiyle yakından ilgileniyor. Yakın Türk Tarihini okuyor. Mesela Turgut Özal’ın, Adnan Menderes’in ve Tayyip Bey’in (Başbakan’ın) hayatını anlatan kitapları büyük bir titizlikle takip eder ki bende bunları okurum. Nihayetinde siyasetin içindeyiz ve bu değişimleri takip etmek zorundayız.. A.BORA: Boş zamanlarınızda neler yaparsınız? T.KARABACAK: Aslında hiç boş zamanım yok. Çalışmalar, ev ve çocuklar tüm zamanımı alıyor. Ama bunlar da aslında hayatımızın en güzel yönleri. Sürekli insanlarla birlikteyiz. İnsanlara hizmet etmekten mutlu oluyoruz.. A.BORA: Kadının siyasette yeterince temsil edildiğine inanıyor musunuz? T.KARABACAK: Kadın mutlaka siyasette olmalı. Buna inanıyorum. Mensubu olduğumuz parti yani AK Parti bu konuda çok duyarlı ve kadını siyasette dahil etti. Temsil noktasında sıkıntılar var ama bunu zamanla aşacağımıza inanıyorum. Çünkü Kadının merhameti ve anneliği siyaseti güzelleştirir diye düşünüyorum.. A.BORA: Bu kadar göz önünde olmak sizi rahatsız etmiyor mu? Her şeyiniz takip ediliyor nihayetinde? T.KARABACAK: Bu bizim görevimiz. Eşim belediye başkanı ve bu kent ona bir görev vermiş. Bunun farkındayız ve yakınmıyoruz. Biz hiçbir zaman halktan kopmadık ve daha önce nasıl yaşıyorsak yine aynı şekilde devam ediyoruz hayatımıza. Erişilmez ve ulaşılmaz olmak benim ve eşim için bir artı değil.insanlarla birlikte olmak, onları mutlu etmekten mutlu oluyoruz biz.. A.BORA: Kadına yönelik şiddet konusunda neler düşünüyorsunuz? T.KARABACAK: Biz şiddetin her türlüsüne karşıyız. Ama kadına yönelik şiddetin ise tam karşısındayız. Bu korkunç ve kabul edilemez bir durum. Bu konuda elimizden geleni yapıyoruz ama tabiî ki bu toplumsal bir sorun ve hepimiz üzerimize düşeni yapmak zorundayız. A.BORA: Bu keyifli sohbet için içtenlikle teşekkürler T.KARABACAK: Ben teşekkür ederim. adaletbora-haberpi.com  
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.