deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Türkiye’de her 3 kişiden biri hipertansiyon hastası

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 16.05.2015 - 18:03, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:02
 

Türkiye’de her 3 kişiden biri hipertansiyon hastası

Bu yıl da 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü ile toplumun hipertansiyon konusundaki farkındalığının artırılması ve bilgilendirilmesi hedefleniyor. Türkiye Kardiyoloji Derneği Lipit Çalışma Grup Başkanı ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu Dünya Hipertansiyon Günü sebebiyle hipertansiyon hastalığının nasıl teşhis edilebileceğini ve yapılması gerekenleri anlattı. Hipertansiyon, sadece kan basıncı yüksekliği olarak görülmemesi gereken aslında insan hayatını tehdit eden önemli bir sağlık problemidir. Tedavi edilmediği takdirde beyin, kalp, böbrek, damar ve göz başta olmak üzere pek çok organda kalıcı hasara yol açabilir. Hipertansiyon gelişiminde hem genetik faktörler hem de yaşam şeklimizin ve beslenmemizin çok etkisi var. Özellikle çocukluk ve hatta bebeklik dönemindeki beslenme, hipertansiyon gelişimine neden olabiliyor. Yapılan araştırmalar, çocukları ve bebekleri hayatlarının erken döneminden itibaren doğru beslemenin ileri yaşlarda hipertansiyon gelişimini ciddi oranlarda azaltacağını hatta engelleyebileceğini gösteriyor. Hipertansiyon erişkinlerde 18 yaşından itibaren her yaş grubunda gelişebilir diyen Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu şunları söyledi: “Yaşla beraber kan basıncının artması beklenen bir bulgudur ama yine de yaşlıların hipertansif olması normal bir olay değildir. Damar sertliği (ateroskleroz) ile beraber hipertansiyonun sıklığında da artış vardır. Damar sertliği hipertansiyona neden olduğu gibi, hipertansiyon aslında damar sertliğinin başta gelen nedenlerinden biridir. Önlem alınmazsa, nasıl bir tehlike hastayı bekliyor? “Kan basıncının aniden aşırı yükselmesi beyin kanamasına, inmeye yol açabiliyor. Ani kan basıncı yüksekliği kişiyi hızlı bir şekilde kalp yetmezliğine sokabiliyor veya aort damarında ani bir yırtık geliştirebiliyor. Onun dışında kronik yani uzun dönem hipertansiyon ise kalpte hipertrofi denilen kalınlaşmayı meydana getiriyor, kalbin esnekliğini bozuyor. Bu da zaman içerisinde kalp yetmezliğine sebep oluyor” diyen Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu böbrekler ve kalp üzerindeki etkiyi şöyle özetledi: “Öteki taraftan, yüksek kan basıncının etkisi ile zaman içerisinde böbrek bozuluyor. Kişi böbrek yetmezliğinden dolayı diyaliz hastası adayı haline gelebiliyor. Kronik hipertansiyon, kalp krizlerini de kolaylaştırıyor. Ama hepsinden önemlisi, bütün vücudumuzun damar içini döşeyen endotel tabakasının koruyucu işlevi kan basıncının yüksek olduğu zamanlarda bozuluyor. Bu yine damarın korunmasını engellediği ve damar içi çeperinin bütünlüğünü bozduğu için oradan kolesterol taneciklerinin içeri girmesini ve damar sertliği, damarda plak gelişmesini kolaylaştırıyor. Bu kalp damarındaysa kalp krizi, beyin damarındaysa inme veya kanama ve de göz damarındaysa görme kaybıyla karşımıza çıkabiliyor.” Hangi hekime başvurmalı? “Aile hekimleri, hipertansif bir hastanın teşhisini ve tedavisini sağlayacak donanıma sahipler. Türkiye’de yaklaşık her 3 kişiden biri hipertansiyon hastası. Bu çok büyük bir sayı olduğu için aile hekimlerinin bu hizmeti üstlenmesi gerekiyor. Aile hekimleri dışında kardiyologlar, nefrologlar ve dahiliye uzmanları hipertansiyonla ilgili branşlar. Eğer nörolojik bir komplikasyon geliştiyse nöroloji uzmanları da bununla ilgileniyor ama birinci basamak olarak değil.” Hipertansiyon hastaları nelere dikkat etmeli? Tansiyon ilaçlarını doğru ve düzenli kullanın. Tansiyon ilacınızı, doktorunuzun belirttiği saatte tansiyonunuzu ölçmeden alın. İlaçlarınız kendi kafanıza göre kesmeyin. Düzenli olarak tansiyonunuzu ölçün (haftada 2-3 kez). Yılda bir kez mutlaka doktora gidip kalbinizi, gözlerinizi ve böbreklerinizi kontrol ettirin. Doktorunuz dışında kişilerin önerdikleri ilaçları kesinlikle kullanmayın. Piyasada satılan ve “bitkisel” olduğu söylenen ilaç vb maddeleri doktorunuza sormadan içmeyin. Ağrı kesicilerden uzak durun. Yürüyüş yapın (haftada en az 3 gün en az 30’ar dakika tempolu yürüyüş). Tuzu azaltın (sofradan tuzluğu kaldırın, yemeklerdeki tuz miktarını azaltın). Sigaradan uzak durun. Karın yağlarından kurtulun, fazla kilolarınızı verin. Yaşantınızdaki stresleri azaltmaya çalışın. “Aslında hipertansiyon bu saydığım önerilere dikkat edildiğinde kolayca kontrol altına alabileceğimiz, hasarlarını önleyebileceğimiz bir hastalık. Evet, emek ve dikkat gerekiyor ama hipertansiyonun sonuçlarından korunmak için bu şart.”
Bu yıl da 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü ile toplumun hipertansiyon konusundaki farkındalığının artırılması ve bilgilendirilmesi hedefleniyor. Türkiye Kardiyoloji Derneği Lipit Çalışma Grup Başkanı ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu Dünya Hipertansiyon Günü sebebiyle hipertansiyon hastalığının nasıl teşhis edilebileceğini ve yapılması gerekenleri anlattı. Hipertansiyon, sadece kan basıncı yüksekliği olarak görülmemesi gereken aslında insan hayatını tehdit eden önemli bir sağlık problemidir. Tedavi edilmediği takdirde beyin, kalp, böbrek, damar ve göz başta olmak üzere pek çok organda kalıcı hasara yol açabilir. Hipertansiyon gelişiminde hem genetik faktörler hem de yaşam şeklimizin ve beslenmemizin çok etkisi var. Özellikle çocukluk ve hatta bebeklik dönemindeki beslenme, hipertansiyon gelişimine neden olabiliyor. Yapılan araştırmalar, çocukları ve bebekleri hayatlarının erken döneminden itibaren doğru beslemenin ileri yaşlarda hipertansiyon gelişimini ciddi oranlarda azaltacağını hatta engelleyebileceğini gösteriyor. Hipertansiyon erişkinlerde 18 yaşından itibaren her yaş grubunda gelişebilir diyen Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu şunları söyledi: “Yaşla beraber kan basıncının artması beklenen bir bulgudur ama yine de yaşlıların hipertansif olması normal bir olay değildir. Damar sertliği (ateroskleroz) ile beraber hipertansiyonun sıklığında da artış vardır. Damar sertliği hipertansiyona neden olduğu gibi, hipertansiyon aslında damar sertliğinin başta gelen nedenlerinden biridir. Önlem alınmazsa, nasıl bir tehlike hastayı bekliyor? “Kan basıncının aniden aşırı yükselmesi beyin kanamasına, inmeye yol açabiliyor. Ani kan basıncı yüksekliği kişiyi hızlı bir şekilde kalp yetmezliğine sokabiliyor veya aort damarında ani bir yırtık geliştirebiliyor. Onun dışında kronik yani uzun dönem hipertansiyon ise kalpte hipertrofi denilen kalınlaşmayı meydana getiriyor, kalbin esnekliğini bozuyor. Bu da zaman içerisinde kalp yetmezliğine sebep oluyor” diyen Prof. Dr. Meral Kayıkçıoğlu böbrekler ve kalp üzerindeki etkiyi şöyle özetledi: “Öteki taraftan, yüksek kan basıncının etkisi ile zaman içerisinde böbrek bozuluyor. Kişi böbrek yetmezliğinden dolayı diyaliz hastası adayı haline gelebiliyor. Kronik hipertansiyon, kalp krizlerini de kolaylaştırıyor. Ama hepsinden önemlisi, bütün vücudumuzun damar içini döşeyen endotel tabakasının koruyucu işlevi kan basıncının yüksek olduğu zamanlarda bozuluyor. Bu yine damarın korunmasını engellediği ve damar içi çeperinin bütünlüğünü bozduğu için oradan kolesterol taneciklerinin içeri girmesini ve damar sertliği, damarda plak gelişmesini kolaylaştırıyor. Bu kalp damarındaysa kalp krizi, beyin damarındaysa inme veya kanama ve de göz damarındaysa görme kaybıyla karşımıza çıkabiliyor.” Hangi hekime başvurmalı? “Aile hekimleri, hipertansif bir hastanın teşhisini ve tedavisini sağlayacak donanıma sahipler. Türkiye’de yaklaşık her 3 kişiden biri hipertansiyon hastası. Bu çok büyük bir sayı olduğu için aile hekimlerinin bu hizmeti üstlenmesi gerekiyor. Aile hekimleri dışında kardiyologlar, nefrologlar ve dahiliye uzmanları hipertansiyonla ilgili branşlar. Eğer nörolojik bir komplikasyon geliştiyse nöroloji uzmanları da bununla ilgileniyor ama birinci basamak olarak değil.” Hipertansiyon hastaları nelere dikkat etmeli? Tansiyon ilaçlarını doğru ve düzenli kullanın. Tansiyon ilacınızı, doktorunuzun belirttiği saatte tansiyonunuzu ölçmeden alın. İlaçlarınız kendi kafanıza göre kesmeyin. Düzenli olarak tansiyonunuzu ölçün (haftada 2-3 kez). Yılda bir kez mutlaka doktora gidip kalbinizi, gözlerinizi ve böbreklerinizi kontrol ettirin. Doktorunuz dışında kişilerin önerdikleri ilaçları kesinlikle kullanmayın. Piyasada satılan ve “bitkisel” olduğu söylenen ilaç vb maddeleri doktorunuza sormadan içmeyin. Ağrı kesicilerden uzak durun. Yürüyüş yapın (haftada en az 3 gün en az 30’ar dakika tempolu yürüyüş). Tuzu azaltın (sofradan tuzluğu kaldırın, yemeklerdeki tuz miktarını azaltın). Sigaradan uzak durun. Karın yağlarından kurtulun, fazla kilolarınızı verin. Yaşantınızdaki stresleri azaltmaya çalışın. “Aslında hipertansiyon bu saydığım önerilere dikkat edildiğinde kolayca kontrol altına alabileceğimiz, hasarlarını önleyebileceğimiz bir hastalık. Evet, emek ve dikkat gerekiyor ama hipertansiyonun sonuçlarından korunmak için bu şart.”
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.