deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Hoca Efendi konuştu

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 14.12.2014 - 12:37, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:02
 

Hoca Efendi konuştu

Fatih Medreseleri Genel Başkanı Masum Bayraktar Hoca Efendinin herkesin merak ettiği konulara açıklık getirdiğı röportaj fmhaber.com sitesinden yayınlandı.. İŞTE O RÖPORTAJ Hocam şükürler olsun medreselerinizde de hizmetlerinizde de, çok güzel bir ilerleme var. Yapılan hizmetler esnasında İsmailağa’nın ismini kullanıyormuşsunuz. Böyle ifadeler bizlere geliyor. Bu konuda bizlere neler söylemek istersiniz? Evvela şurayı iyi anlamak lazım, İsmailağa ifadesi artık Efendi Hazretleri (k.s.)’nin sevenlerine, müridanına, peşinden yürüyenlerine özel olan bir isim olmuştur. EFENDİ HAZRETLERİ DÜNYA’NIN MÜRŞİDİ KAMİLİDİR Bu isim çerçevesinde, Efendi Hazretlerimizi seven, müridanı olan, O’nun yolundan yürüyen herkes bu ismin çatısı altına girmiş oluyor. Hatta şunu bilmek lazım Efendi Hazretleri sadece İsmailağa’nın mürşidi kâmili değildir. Dünyanın mürşidi kâmilidir. Dünyevi ve uhrevi ışık tutandır. Herkesin önderidir. Şuan yeryüzündeki herkes Efendi Hazretlerimizin peşinden yürümelidir. Ancak İsmailağa Cemaati olarak alem olan bu isim, Efendi Hazretlerimizi sevenlerine ait bir ifade olması gereğince, bu konuda hizmet verenlerde bu ölçüye dikkat etmesi lazım. Bizim gördüğümüz bu. Ama şunu da bilmek lazım ki; 1998 yılında Efendi Hazretlerine isim vermek istemiyorum çok yakın olan bir hoca efendi Mekke’den Medine’ye hicret esnasında, otobüste şu ifadeyi kullandılar: “İsmailağa’nın avlusundaki medreseyi bırakmama konusunda Efendi Hazretleri onu ikaz etmiş. ‘Bırakma’ orayı demiş. O da o zamanın vakıf başkanının baskısıyla üç defa Efendi Hazretleri bırakma, o bırak demiş. Son üçüncü de bırakma durumuna geçmiş. Bizimde tabi ağırımıza gitti. Efendi Hazretleri sana bırakma diyor sen bırakıyorsun. Olacak iş mi? Adam ölümü pahasına olsa bile burayı bırakmaz.” HİMMET BUYURUN HALLEDELİM Umre’den geldikten sonra; “Efendi Hazretleri bu medreseyi açmak istiyorum” ne buyurursunuz deyince Efendi Hazretlerimiz aynen şu ifadeyi kullandı; “Beni çok memnun edersin. İsmail Efendiyi çok memnun edersin. Nasıl açacaksın? Resmi işleri nasıl yapacaksın?” Efendi Hazretleri himmet buyurun halledelim dedim. Efendi Hazretleri’nin himmetiyle iş kıvama girdi, anahtarı alındı. Hazırlıklar başlandı. Temizlendi 3-4 gün içinde güzel bir temizlik yapıldı. 70 talebe 5 hoca bir tane idareci ayarlandı. Hasbi hocamız (Allah rahmet eylesin), bu işe tamamen olumsuz bakmaya başladı. Olumsuz bakınca, Efendi Hazretlerimiz bu konuda ona, fazla itibar vermedi. Ama o zamanın şartlarıyla oranın hocası, vakıf başkanı, onlarda işin içine girip ağır ifadeler kullanmaya başlayınca, Efendi Hazretlerimiz bizi çağırdı dedi ki; “Bunlar işi kavgaya döktü. Anahtarları ver” Anahtarlar elimdeydi, uzattım. “Onlara ver” buyurdu. BAŞKASI ALMASIN DİYE ALMAK İSTEDİK Buradan başladı olay; daha sonra 2000’li yıllarda vakıflar genel müdür yardımcısı, bize haber gönderdi. “Buradaki medrese askıya çıktı.” (başkası gelip onu alabilir.) Bu sefer bizde arkadaşlarımızı yönlendirdik. Hayır Hasenat Derneği adı altında, müraacatlar yapıldı. Müracatlar neticesinde o medreseyi biz o dernek adı altında hizmete sokacaktık. Ama tabi ismailağa Vakfına haber gidince dediler ki, ya bu dernek burayı alıyor. Bu sefer bu abilerimiz de hareketlendiler. Onlarda bir dosya getirdiler. Sonra biz Vakıflar genel kurul yardımcısına dedik ki; Bizim derdimiz burayı almak değil. Amaç hizmet olsun, başkasına geçmesin diye. Madem abilerimiz bu işi istiyorlar. Biz dosyamızı geri çektik. Ankara’ya göndermedik. Sonra Elhamdülillah orayı aldılar. Tekrar Vakıf imaresi yaptılar. VERİN İSTENİLEN ÖLÇÜDE KULLANALIM DEDİK, KABUL ETMEDİ O günkü vakıf başkanına ben kendim gittim. Burayı aldınız. Allah kabul etsin. Bize burayı istenilen ölçülerde verin kullanalım. Efendi Hazretlerimizin istemiş olduğu hafızlık, arapça eğitimini verelim. Şöyle yapacağız böyle uyacağız ifadeleriyle bizi kabul etmedi. Ama yine göreceksiniz Rabbim yine bize ikram edecek. Çünkü Efendi Hazretleri zamanında orayı bize verdi. Şu anda orası kullanılmış olsun diye kullanılıyor. Yoksa istenilen maksatta kullanılmıyor. Allah onu bize nasip edecek. Yani o günkü şartlarda biz oraya müracat etmesek. İsmailağa medresesini başkalarının alma durumu vardı. ismailaga.com.tr SİTESİNİ NEDEN AÇTIK ismailaga.com.tr ile alakalı resmi bir site olması hasebiyle, bunu başkası alacak. Başkalarının alacağına biz onu engelledik. Onlar almasın. Abilerimize söylemeye çalışsak kulak vermiyorlar. Bizden bir şey duysalar, aman senden gelmesinde başkasından gelsin. Açık söylüyorum bu ifadeyi kullanan zavallılar var. Adama kadın kuaförlüğünü bıraktırdık, şalvar cübbe giydirdik. Adama şu ifadeyi kullanıyorlar; “Keşke kadın kuaförü olsaydın da, onların yanına gitmeseydin” diyecek kadar zavallı var. Bunları tabi dikkate almamak lazım. Biz hizmetimize devam etmeliyiz. ismailaga.com.tr’yi de bu yüzden aldık. İSMAİLAĞA DERNEĞİ’Nİ NEDEN KURDUK? İsmailağa Vakfı var, dernek yok. Ama derneği birileri kurabilir. Başkası kuracağına biz bunu kuralım dedik. Yani camiamızın ulaşamadığı belli yerlere belli hizmetlere, biz o hizmetleri yapmakla beraber başkasının eline geçmesin diye bir mücadele içindeyiz. Yoksa bu camia Efendi Hazretlerimizin camiasıdır. Bu camiada bulunanlar Efendi Hazretlerimizi sevdikleri için bulunmaktadır. O yüzden herkes her ağzına geleni konuşabilir. Ama önemli değil. Önemli olan bu camiada Efendi Hazretlerimiz için hizmet vermek. ÇOK CİDDİ TEKLİF GELDİ Şimdi çok ciddi bir teklif geldi. Değişik insanlar bunu yapma hususunda mücadeleye girmişler. Yani bizim camia ile hiç alakası yok. Kesinlikle uzaktan yakından bağlantıları yok. Adam sadece, camianın ismini kullanmak niyetinde olaya girmek istiyor. Şimdi bunu abilerime söylesem kulak vermeyecekler. Senden geliyor ya. Bu sefer şimdi biz bu hizmeti yapmaya başlayınca da aaaa bak gördün mü? Değişik bir anlayış, Rabbim inşallah bütün camiamıza birlik beraberlik nasip eylesin. Efendi Hazretleri; “Kulaklarını tıka. Dilini damağına yapıştır. Gönlünü Mevla’nın rızasından ayırma. İşine devam et” buyurdu. Bizim işimiz bu. Biz camiamız, sultanımız için her türlü çalışmaya varız. Bu konuda da herkes her şeyi konuşabilir. Ama biz kulaklarımızı tıkayacağız. Abilerimize her birine saygımız sonsuz. İşimize devam edeceğiz. Unutmayalım ki; “Bütün hizmetlerimiz camiamızın gerçekten ulaşamadığı yerlere ulaşıp güzel bir şekilde çalışmaya devam etmektir.” Allah’ım hepimizi muhafaza eylesin. Muvaffak eylesin. Eksik kalmaktan muhafaza eylesin. Teşekkür ediyorum.
Fatih Medreseleri Genel Başkanı Masum Bayraktar Hoca Efendinin herkesin merak ettiği konulara açıklık getirdiğı röportaj fmhaber.com sitesinden yayınlandı.. İŞTE O RÖPORTAJ Hocam şükürler olsun medreselerinizde de hizmetlerinizde de, çok güzel bir ilerleme var. Yapılan hizmetler esnasında İsmailağa’nın ismini kullanıyormuşsunuz. Böyle ifadeler bizlere geliyor. Bu konuda bizlere neler söylemek istersiniz? Evvela şurayı iyi anlamak lazım, İsmailağa ifadesi artık Efendi Hazretleri (k.s.)’nin sevenlerine, müridanına, peşinden yürüyenlerine özel olan bir isim olmuştur. EFENDİ HAZRETLERİ DÜNYA’NIN MÜRŞİDİ KAMİLİDİR Bu isim çerçevesinde, Efendi Hazretlerimizi seven, müridanı olan, O’nun yolundan yürüyen herkes bu ismin çatısı altına girmiş oluyor. Hatta şunu bilmek lazım Efendi Hazretleri sadece İsmailağa’nın mürşidi kâmili değildir. Dünyanın mürşidi kâmilidir. Dünyevi ve uhrevi ışık tutandır. Herkesin önderidir. Şuan yeryüzündeki herkes Efendi Hazretlerimizin peşinden yürümelidir. Ancak İsmailağa Cemaati olarak alem olan bu isim, Efendi Hazretlerimizi sevenlerine ait bir ifade olması gereğince, bu konuda hizmet verenlerde bu ölçüye dikkat etmesi lazım. Bizim gördüğümüz bu. Ama şunu da bilmek lazım ki; 1998 yılında Efendi Hazretlerine isim vermek istemiyorum çok yakın olan bir hoca efendi Mekke’den Medine’ye hicret esnasında, otobüste şu ifadeyi kullandılar: “İsmailağa’nın avlusundaki medreseyi bırakmama konusunda Efendi Hazretleri onu ikaz etmiş. ‘Bırakma’ orayı demiş. O da o zamanın vakıf başkanının baskısıyla üç defa Efendi Hazretleri bırakma, o bırak demiş. Son üçüncü de bırakma durumuna geçmiş. Bizimde tabi ağırımıza gitti. Efendi Hazretleri sana bırakma diyor sen bırakıyorsun. Olacak iş mi? Adam ölümü pahasına olsa bile burayı bırakmaz.” HİMMET BUYURUN HALLEDELİM Umre’den geldikten sonra; “Efendi Hazretleri bu medreseyi açmak istiyorum” ne buyurursunuz deyince Efendi Hazretlerimiz aynen şu ifadeyi kullandı; “Beni çok memnun edersin. İsmail Efendiyi çok memnun edersin. Nasıl açacaksın? Resmi işleri nasıl yapacaksın?” Efendi Hazretleri himmet buyurun halledelim dedim. Efendi Hazretleri’nin himmetiyle iş kıvama girdi, anahtarı alındı. Hazırlıklar başlandı. Temizlendi 3-4 gün içinde güzel bir temizlik yapıldı. 70 talebe 5 hoca bir tane idareci ayarlandı. Hasbi hocamız (Allah rahmet eylesin), bu işe tamamen olumsuz bakmaya başladı. Olumsuz bakınca, Efendi Hazretlerimiz bu konuda ona, fazla itibar vermedi. Ama o zamanın şartlarıyla oranın hocası, vakıf başkanı, onlarda işin içine girip ağır ifadeler kullanmaya başlayınca, Efendi Hazretlerimiz bizi çağırdı dedi ki; “Bunlar işi kavgaya döktü. Anahtarları ver” Anahtarlar elimdeydi, uzattım. “Onlara ver” buyurdu. BAŞKASI ALMASIN DİYE ALMAK İSTEDİK Buradan başladı olay; daha sonra 2000’li yıllarda vakıflar genel müdür yardımcısı, bize haber gönderdi. “Buradaki medrese askıya çıktı.” (başkası gelip onu alabilir.) Bu sefer bizde arkadaşlarımızı yönlendirdik. Hayır Hasenat Derneği adı altında, müraacatlar yapıldı. Müracatlar neticesinde o medreseyi biz o dernek adı altında hizmete sokacaktık. Ama tabi ismailağa Vakfına haber gidince dediler ki, ya bu dernek burayı alıyor. Bu sefer bu abilerimiz de hareketlendiler. Onlarda bir dosya getirdiler. Sonra biz Vakıflar genel kurul yardımcısına dedik ki; Bizim derdimiz burayı almak değil. Amaç hizmet olsun, başkasına geçmesin diye. Madem abilerimiz bu işi istiyorlar. Biz dosyamızı geri çektik. Ankara’ya göndermedik. Sonra Elhamdülillah orayı aldılar. Tekrar Vakıf imaresi yaptılar. VERİN İSTENİLEN ÖLÇÜDE KULLANALIM DEDİK, KABUL ETMEDİ O günkü vakıf başkanına ben kendim gittim. Burayı aldınız. Allah kabul etsin. Bize burayı istenilen ölçülerde verin kullanalım. Efendi Hazretlerimizin istemiş olduğu hafızlık, arapça eğitimini verelim. Şöyle yapacağız böyle uyacağız ifadeleriyle bizi kabul etmedi. Ama yine göreceksiniz Rabbim yine bize ikram edecek. Çünkü Efendi Hazretleri zamanında orayı bize verdi. Şu anda orası kullanılmış olsun diye kullanılıyor. Yoksa istenilen maksatta kullanılmıyor. Allah onu bize nasip edecek. Yani o günkü şartlarda biz oraya müracat etmesek. İsmailağa medresesini başkalarının alma durumu vardı. ismailaga.com.tr SİTESİNİ NEDEN AÇTIK ismailaga.com.tr ile alakalı resmi bir site olması hasebiyle, bunu başkası alacak. Başkalarının alacağına biz onu engelledik. Onlar almasın. Abilerimize söylemeye çalışsak kulak vermiyorlar. Bizden bir şey duysalar, aman senden gelmesinde başkasından gelsin. Açık söylüyorum bu ifadeyi kullanan zavallılar var. Adama kadın kuaförlüğünü bıraktırdık, şalvar cübbe giydirdik. Adama şu ifadeyi kullanıyorlar; “Keşke kadın kuaförü olsaydın da, onların yanına gitmeseydin” diyecek kadar zavallı var. Bunları tabi dikkate almamak lazım. Biz hizmetimize devam etmeliyiz. ismailaga.com.tr’yi de bu yüzden aldık. İSMAİLAĞA DERNEĞİ’Nİ NEDEN KURDUK? İsmailağa Vakfı var, dernek yok. Ama derneği birileri kurabilir. Başkası kuracağına biz bunu kuralım dedik. Yani camiamızın ulaşamadığı belli yerlere belli hizmetlere, biz o hizmetleri yapmakla beraber başkasının eline geçmesin diye bir mücadele içindeyiz. Yoksa bu camia Efendi Hazretlerimizin camiasıdır. Bu camiada bulunanlar Efendi Hazretlerimizi sevdikleri için bulunmaktadır. O yüzden herkes her ağzına geleni konuşabilir. Ama önemli değil. Önemli olan bu camiada Efendi Hazretlerimiz için hizmet vermek. ÇOK CİDDİ TEKLİF GELDİ Şimdi çok ciddi bir teklif geldi. Değişik insanlar bunu yapma hususunda mücadeleye girmişler. Yani bizim camia ile hiç alakası yok. Kesinlikle uzaktan yakından bağlantıları yok. Adam sadece, camianın ismini kullanmak niyetinde olaya girmek istiyor. Şimdi bunu abilerime söylesem kulak vermeyecekler. Senden geliyor ya. Bu sefer şimdi biz bu hizmeti yapmaya başlayınca da aaaa bak gördün mü? Değişik bir anlayış, Rabbim inşallah bütün camiamıza birlik beraberlik nasip eylesin. Efendi Hazretleri; “Kulaklarını tıka. Dilini damağına yapıştır. Gönlünü Mevla’nın rızasından ayırma. İşine devam et” buyurdu. Bizim işimiz bu. Biz camiamız, sultanımız için her türlü çalışmaya varız. Bu konuda da herkes her şeyi konuşabilir. Ama biz kulaklarımızı tıkayacağız. Abilerimize her birine saygımız sonsuz. İşimize devam edeceğiz. Unutmayalım ki; “Bütün hizmetlerimiz camiamızın gerçekten ulaşamadığı yerlere ulaşıp güzel bir şekilde çalışmaya devam etmektir.” Allah’ım hepimizi muhafaza eylesin. Muvaffak eylesin. Eksik kalmaktan muhafaza eylesin. Teşekkür ediyorum.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.