deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Türkiye Kobaniʹye girerse!

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 28.10.2014 - 14:17, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:02
 

Türkiye Kobaniʹye girerse!

Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu, kamuoyunu tatmin etmek için sadece Kobaniʹye yardıma yönelik bir stratejiyi kabul etmeyeceklerini söyledi. Davutoğlu, BBCʹye verdiği mülakatta Suriye konusunda bütünlüklü bir stratejiden yana olduklarını belirtti. Türkiyeʹnin Suriyeʹde kendi öncelikleri ve buna bağlı riskleri olduğunu vurgulayan Başbakan, "Sınırımızda Suriye rejimini, IŞİDʹi ve PKKʹyı görmek istemiyoruz" dedi. BBCʹnin Davutoğlu ile yaptığı mülakat özetle şöyle: BBC: Kobani, Suriyeʹdeki savaş açısından ne kadar önemli? Ahmet Davutoğlu: Çok önemli şüphesiz. Ama Kobaniʹnin, Suriyeʹdeki daha geniş kapsamlı bir krizin sonucu olarak ortaya çıktığını unutmamalıyız. Bu nedenle Kobaniʹye odaklanmak, Suriyeʹde teröre karşı; IŞİDʹe karşı savaşla mücadelenin sembolü haline geldiği için önemli. Bu Suriyeʹde, özellikle Kobaniʹde olanlara büyük önem verdiğimizin göstergesi. Ama unutmamalıyız ki, Kobani meselesi bir kaç ay önce başladı. Oysa Suriyeʹdeki savaş 3.5 yıl önce başladı. 300 bin kişi öldü. Dört milyon kişi diğer ülkelere sığındı. 10 milyondan fazla insan Suriye içinde yerlerinden edildi ve kriz tüm hızıyla devam ediyor. Bu yüzden Kobani münferit bir mesele değil. Daha büyük bir krizin sonucu. Suriye krizini çözmeden bugün Kobaniʹyi kurtarsak bile, Suriye rejiminden ya da IŞİDʹden başka bir saldırı olacak, bugün Kobaniʹde gördüğümüz sonuçlarla karşı karşıya kalacağız. BBC: Birkaç yüz Peşmergeʹnin kente geçişi, Kobaniʹdeki savaşın gidişatını değiştirir mi, savaşın kazanılmasını sağlayabilir mi? Ahmet Davutoğlu: Açık konuşmak gerekirse, bu yeterli olmaz fakat Kobaniʹnin yalnız olmadığını göstermek bakımından psikolojik olarak önemli. Kobaniʹyi kurtarmak, son iki aydır uluslararası toplumun sloganı; ana mesajı oldu. Ama bunun ne anlama geldiğini, Kobaniʹyi kurtarmanın ne olduğunu tanımlamalıyız. Kobaniʹyi kurtarmak, Kobaniʹde yaşayan sivillerin kurtarılması demekse, oradaki insanların çoğu zaten Türkiyeʹye geldi ve güvendeler. Sadece insanlar değil, hayvanlar, araçlar bile Türkiyeʹye getirildi. Kobaniʹden Türkiyeʹye 200 bin kişi geldi. ʹTürkiye askeri müdahalede bulunsa eleştirirlerʹ Ahmet Davutoğlu: Ama Kobaniʹyi kurtarmak, Kobaniʹyi ve çevresini IŞİDʹden geri almaksa o zaman bir askeri operasyon gerekli. Bu askeri operasyonu kim yapacak? Mesele bu. Uluslararası medyanın Türkiyeʹyi suçladığını ve Türkiyeʹden bir şey yapmasını beklediğini gördüğümde gerçekten çok şaşırdım ve şoke oldum. Türkiyeʹnin ne yapması gerektiğini tarif etmeliler. Eğer Türkiye Kobaniʹye askeri müdahalede bulunursa, uluslararası tarafların çoğunun Türkiyeʹyi eleştireceğine eminim. Diğer ülkeler Kobaniʹye kara birliklerini göndermek istemedikleri için kente yardım etmenin tek yolu barış amaçlı ya da ılımlı güçler göndermek. Peki bu güçler kim? Peşmerge. Şu an anayasal olarak Irak ordusunun parçası olan Peşmerge ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO). Türkiye, Irak Peşmerge güçlerine ve bizim için Suriye halkının gerçek temsilcisi ve sahadaki ılımlı güçler olan ÖSOʹya yardım etmeye hazır olduğunu ve Türkiye üzerinden Kobaniʹye geçebileceklerini beyan etmişti. BBC: Ama Suriyeli Kürtler, Cumhurbaşkanı Erdoğanʹın ÖSO güçlerinin Kobaniʹye gideceği yönündeki açıklamasına mesafeli yaklaştı, hatta bazıları buna tepki gösterdi; ÖSO savaşçılarına ihtiyaçları olmadığını ve kendilerine danışılmadığını öne sürdü. Ahmet Davutoğlu: Suriyeli Kürtlerin kim olduğunu tanımlamak önemli. ÖSOʹnun içinde de savaşan Kürtler var. Ayrıca yalnızca PYDʹyi değil Barzaniʹnin partisi KDPʹyi destekleyen Kürtler de var. Eğer PYD Suriyeli Kürtler olarak değerlendiriliyorsa, PYDʹnin geçen üç yılda rejimle işbirliği yaptığını ve rejimin Suriye halkına saldırmasına yardım ettiğini unutmamalıyız. Ayrıca PYD, son bir senedir IŞİDʹle yan yana yaşıyor, Suriye içindeki diğer Kürt gruplara baskı uyguluyordu. Şimdi bu yardımı kimin almaya hazır olduğunu tanımlamamız gerekiyor. PYD, cepheye çok sayıda Peşmerge gelmesini istemiyor ve ÖSOʹyla işbirliğine yanaşmıyor. Peki bizden ne bekliyorlar? Türkiyeʹden Kobaniʹye yardım talepleri geldiğinden bu yana, onlara bizden ne istendiğini soruyoruz. Türk ordusunu göndermiyoruz - ki ne PYD, ne başka birinin bunu istediğini düşünüyorum. Kimse Suriyeʹde kara birlikleri, Peşmerge ya da ÖSO güçlerini görmek istemiyor. Ve PYDʹden Kobaniʹye güç göndermesini istedik, ama gitmek istemiyorlar. 300 kişiden sadece 60ʹı Kobaniʹye dönmek istedi. Diğerlerine, Amerikalılara dilerseler kara birlikleri gönderebileceklerini söylüyoruz. Sadece Peşmerge ve ÖSO, Kobaniʹye birlik göndermek için bizle temasa geçtiler. BBC: Yani sizinle irtibat kurdular? Çünkü Erdoğan arada anlaşma olduğunu söylediğinde bunu yalanlamışlardı. Ahmet Davutoğlu: Evet onlarla müzakere ettik. Irakʹtaki birliklerini göndermeye hazır olduklarını söylediler. Dolayısıyla Peşmerge ve ÖSO, birliklerimini göndermeye hazır olduklarını söylediğinde, biz de evet dedik. Diğer ülkeler ve Amerikalılar ve Avrupalılar kendi birliklerini göndermek isterlerse, Türkiye buna asla hayır demez. Lyse Doucet BBC Muhabiri/ BBC Türkçe
Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu, kamuoyunu tatmin etmek için sadece Kobaniʹye yardıma yönelik bir stratejiyi kabul etmeyeceklerini söyledi. Davutoğlu, BBCʹye verdiği mülakatta Suriye konusunda bütünlüklü bir stratejiden yana olduklarını belirtti. Türkiyeʹnin Suriyeʹde kendi öncelikleri ve buna bağlı riskleri olduğunu vurgulayan Başbakan, "Sınırımızda Suriye rejimini, IŞİDʹi ve PKKʹyı görmek istemiyoruz" dedi. BBCʹnin Davutoğlu ile yaptığı mülakat özetle şöyle: BBC: Kobani, Suriyeʹdeki savaş açısından ne kadar önemli? Ahmet Davutoğlu: Çok önemli şüphesiz. Ama Kobaniʹnin, Suriyeʹdeki daha geniş kapsamlı bir krizin sonucu olarak ortaya çıktığını unutmamalıyız. Bu nedenle Kobaniʹye odaklanmak, Suriyeʹde teröre karşı; IŞİDʹe karşı savaşla mücadelenin sembolü haline geldiği için önemli. Bu Suriyeʹde, özellikle Kobaniʹde olanlara büyük önem verdiğimizin göstergesi. Ama unutmamalıyız ki, Kobani meselesi bir kaç ay önce başladı. Oysa Suriyeʹdeki savaş 3.5 yıl önce başladı. 300 bin kişi öldü. Dört milyon kişi diğer ülkelere sığındı. 10 milyondan fazla insan Suriye içinde yerlerinden edildi ve kriz tüm hızıyla devam ediyor. Bu yüzden Kobani münferit bir mesele değil. Daha büyük bir krizin sonucu. Suriye krizini çözmeden bugün Kobaniʹyi kurtarsak bile, Suriye rejiminden ya da IŞİDʹden başka bir saldırı olacak, bugün Kobaniʹde gördüğümüz sonuçlarla karşı karşıya kalacağız. BBC: Birkaç yüz Peşmergeʹnin kente geçişi, Kobaniʹdeki savaşın gidişatını değiştirir mi, savaşın kazanılmasını sağlayabilir mi? Ahmet Davutoğlu: Açık konuşmak gerekirse, bu yeterli olmaz fakat Kobaniʹnin yalnız olmadığını göstermek bakımından psikolojik olarak önemli. Kobaniʹyi kurtarmak, son iki aydır uluslararası toplumun sloganı; ana mesajı oldu. Ama bunun ne anlama geldiğini, Kobaniʹyi kurtarmanın ne olduğunu tanımlamalıyız. Kobaniʹyi kurtarmak, Kobaniʹde yaşayan sivillerin kurtarılması demekse, oradaki insanların çoğu zaten Türkiyeʹye geldi ve güvendeler. Sadece insanlar değil, hayvanlar, araçlar bile Türkiyeʹye getirildi. Kobaniʹden Türkiyeʹye 200 bin kişi geldi. ʹTürkiye askeri müdahalede bulunsa eleştirirlerʹ Ahmet Davutoğlu: Ama Kobaniʹyi kurtarmak, Kobaniʹyi ve çevresini IŞİDʹden geri almaksa o zaman bir askeri operasyon gerekli. Bu askeri operasyonu kim yapacak? Mesele bu. Uluslararası medyanın Türkiyeʹyi suçladığını ve Türkiyeʹden bir şey yapmasını beklediğini gördüğümde gerçekten çok şaşırdım ve şoke oldum. Türkiyeʹnin ne yapması gerektiğini tarif etmeliler. Eğer Türkiye Kobaniʹye askeri müdahalede bulunursa, uluslararası tarafların çoğunun Türkiyeʹyi eleştireceğine eminim. Diğer ülkeler Kobaniʹye kara birliklerini göndermek istemedikleri için kente yardım etmenin tek yolu barış amaçlı ya da ılımlı güçler göndermek. Peki bu güçler kim? Peşmerge. Şu an anayasal olarak Irak ordusunun parçası olan Peşmerge ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO). Türkiye, Irak Peşmerge güçlerine ve bizim için Suriye halkının gerçek temsilcisi ve sahadaki ılımlı güçler olan ÖSOʹya yardım etmeye hazır olduğunu ve Türkiye üzerinden Kobaniʹye geçebileceklerini beyan etmişti. BBC: Ama Suriyeli Kürtler, Cumhurbaşkanı Erdoğanʹın ÖSO güçlerinin Kobaniʹye gideceği yönündeki açıklamasına mesafeli yaklaştı, hatta bazıları buna tepki gösterdi; ÖSO savaşçılarına ihtiyaçları olmadığını ve kendilerine danışılmadığını öne sürdü. Ahmet Davutoğlu: Suriyeli Kürtlerin kim olduğunu tanımlamak önemli. ÖSOʹnun içinde de savaşan Kürtler var. Ayrıca yalnızca PYDʹyi değil Barzaniʹnin partisi KDPʹyi destekleyen Kürtler de var. Eğer PYD Suriyeli Kürtler olarak değerlendiriliyorsa, PYDʹnin geçen üç yılda rejimle işbirliği yaptığını ve rejimin Suriye halkına saldırmasına yardım ettiğini unutmamalıyız. Ayrıca PYD, son bir senedir IŞİDʹle yan yana yaşıyor, Suriye içindeki diğer Kürt gruplara baskı uyguluyordu. Şimdi bu yardımı kimin almaya hazır olduğunu tanımlamamız gerekiyor. PYD, cepheye çok sayıda Peşmerge gelmesini istemiyor ve ÖSOʹyla işbirliğine yanaşmıyor. Peki bizden ne bekliyorlar? Türkiyeʹden Kobaniʹye yardım talepleri geldiğinden bu yana, onlara bizden ne istendiğini soruyoruz. Türk ordusunu göndermiyoruz - ki ne PYD, ne başka birinin bunu istediğini düşünüyorum. Kimse Suriyeʹde kara birlikleri, Peşmerge ya da ÖSO güçlerini görmek istemiyor. Ve PYDʹden Kobaniʹye güç göndermesini istedik, ama gitmek istemiyorlar. 300 kişiden sadece 60ʹı Kobaniʹye dönmek istedi. Diğerlerine, Amerikalılara dilerseler kara birlikleri gönderebileceklerini söylüyoruz. Sadece Peşmerge ve ÖSO, Kobaniʹye birlik göndermek için bizle temasa geçtiler. BBC: Yani sizinle irtibat kurdular? Çünkü Erdoğan arada anlaşma olduğunu söylediğinde bunu yalanlamışlardı. Ahmet Davutoğlu: Evet onlarla müzakere ettik. Irakʹtaki birliklerini göndermeye hazır olduklarını söylediler. Dolayısıyla Peşmerge ve ÖSO, birliklerimini göndermeye hazır olduklarını söylediğinde, biz de evet dedik. Diğer ülkeler ve Amerikalılar ve Avrupalılar kendi birliklerini göndermek isterlerse, Türkiye buna asla hayır demez. Lyse Doucet BBC Muhabiri/ BBC Türkçe
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.