deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Batı, IŞİDʹe karşı Suriyeʹyle işbirliği yapacak mı?

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 25.08.2014 - 12:12, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

Batı, IŞİDʹe karşı Suriyeʹyle işbirliği yapacak mı?

İngiltere’nin saygın gazetelerinden The Independent’ın deneyimli Ortadoğu muhabiri Patrick Cockburn, ABD ’nin Suriye’de IŞİD’e müdahale etme ihtimalini inceleyen bir yazı kaleme aldı. Son günlerde sıklıkla gündeme gelen ABD-Esad işbirliği hakkında olası senaryoları inceleyen Cockburn’ün yazısından bazı bölümler şu şekilde: “IŞİD, Suriye’nin batısına doğru savaşarak ilerliyor ve bu da ABD’nin, örgütün ilerleyişini durdurmak için askeri müdahale seçeneğini gündeme getiriyor. Eğer IŞİD, muhaliflerin üzerinde bütünlüklü bir üstünlük sağlayıp Halep’in bir kısmını veya tamamını almakla tehdit ederse, ABD’nin açıktan veya gizlice Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’la uyumlu hareket etmesi gerekebilir. EL ALTINDAN DESTEK VERİLİYORDU Independent’a konuşan ve ismini vermek istemeyen bir kaynak, ABD’nin Esad’a el altından, Alman İstihbarat Servisi (BND) aracılığıyla, örgüt liderlerinin kesin konumları konusunda istihbarat vererek yardımcı olduğunu ifade etti. Bu durum, Suriye uçaklarının ve ağır silahlarının, muhaliflerin merkezleri ve liderlerini nasıl doğru bir şekilde hedef aldığını açıklıyor olabilir. Şu anda Suriye ordusu, Rakka’daki Tabka Hava Üssü’nü tutmak için savaşıyor. Ordunun Tabka üzerindeki kontrolünü yitirmesi, Suriye’nin dördüncü büyük kenti olan Hama’ya giden yolu açabilir. Daha kuzeyde, IŞİD, Halep ve Türkiye sınırı arasındaki muhaliflerin tedarik hattını kesebileceği kritik toprakları ele geçirdi. 29 Haziran’da IŞİD tarafından ilan edilen halifelik, halihazırda Suriye’nin doğusunun üçte birini ve Irak’ın çeyreğini kapsıyor. Örgütün ele geçirdiği topraklar, İran’dan yaklaşık 32 kilometre uzakta olan ve Peşmerge ile Irak ordusunun geri almaya çalıştığı Celavla’dan, Halep’ten 48 kilometre uzaktaki kasabalara kadar uzanıyor. GENERALİN AÇIKLAMASI ARDINDAN GÜNDEME GELDİ Suriye’de, hava saldırıları gibi olası bir askerî harekat sorusu, Perşembe günü ABD’li General Martin Dempsey’nin, ‘IŞİD, örgütün Suriye’deki koluna müdahale edilmeden mağlup edilebilir mi? Hayır’ sözlerinin ardından siyasî tartışmaların tepesine yerleşti. Dempsey, ABD’nin Suriye’ye karşı herhangi bir askerî harekatını tahmin etmediğini vurgularken, IŞİD’in Suriye’de ‘güvenli bölgeye’ sahip olmasının, örgütün sonsuza kadar hayatta kalacağı anlamına geldiğini söyledi. ʹHİÇ DÜŞÜNMEDİKLERİMİZLE BİLE İŞBİRLİĞİʹ Independent’a konuşan ABD’nin Suudi Arabistan eski Büyükelçisi Chas Freeman, General Dempsey’nin, ABD’nin Irak ve Suriye’de tutarlı bir politika işlemesi gerektiğine işaret ettiğini belirtti. Freeman, ‘General Dempsey, söylediklerinin ne anlama geldiğini açıklamadı ama bence bu Esad’la ilişkiyi bitirdikleri anlamına gelebilir. Öte yandan, bu sözler, IŞİD’in karşıtlarıyla, hatta hiç düşünmediklerimizle bile, istihbarat paylaşacağımızı ima ediyor olabilir. Ortadoğu’da daha garip şeyler olmuştu’ dedi. Emekli olan Freeman, Esad’la istihbarat paylaşımının gündemde olup olmadığına dair elinde bir bilgi olmadığını da sözlerine ekledi. Şu anda Suriye’deki en acele konu, IŞİD’in yok edilmesi değil, örgütün Temmuz’da ve Ağustos’ta elde ettiği genişlemesini engellemek. Suriye Irak’a kıyasla, IŞİD’in yayılması için çok daha geniş fırsatlar sunuyor, çünkü örgüt desteğini Sünni Araplardan alıyor: Suriye’nin yüzde 60’ı Sünni Arap’ken, Irak’ta bu oran yüzde 20. HAVA SALDIRILARI TEK YOL DEĞİL ABD, İngiltere ve müttefiklerinin son üç yılda bölgedeki politikası, IŞİD’e, diğer gruplara ve Şam’daki Esad hükümetine karşı savaşan “ılımlı” muhaliflere destek vermek yönünde oldu. Ancak, Batı destekli Özgür Suriye Ordusu, giderek zayıflayıp marjinalleşirken, El Nusra Cephesi, Ahrar el-Şam, İslamî Cephe gibi diğer cihatçı gruplar IŞİD’in ilerleyişini durduramadı. ABD, İngiltere ve onların müttefiklerinin, IŞİD’i zayıflatıp yalnız bırakmak için kullanabileceği tek yol hava saldırıları değil, ancak bunu yaparak ister istemez diğer muhalif grupları da zayıflatır. 180 DERECE DÖNÜŞ PEK MÜMKÜN DEĞİL ABD, İngiltere ve onların müttefiklerinin Esad’la ilişkilerinde 180 derecelik bir dönüş yapması pek olası değil, çünkü bu, geçmişte Sünni isyancılara verilen desteğin halifeliğin büyümesine katkı sağladığını kabul etmek anlamına gelir. Freeman, bu seçeneği, ‘Suriye’deki rejim değişikliğini savunan ABD’li liberal müdahale savunucuları ve yeni muhafazakarların görüşlerini tamamen değiştirebileceklerine inanmıyorum. Bunu yapmaları için, 190 binden fazla Suriyelinin ölümüne sebep olan amaçsız şiddeti meşrulaştırmanın sorumluluğunun kendilerinde olduğunu kabul etmeleri gerekir’ sözleriyle yorumladı. AÇIKTAN AÇIĞA YÜRÜTÜLMESİ ZOR Freeman, IŞİD’i doğrudan bir saldırıyla yenmenin mümkün olmadığını düşündüğünü ifade ederken, örgütü kapana kıstırıp kendi kendini yok etmesini sağlayacak içgüdülerin harekete geçmesini beklemenin, örgütü yok etmek için daha etkili olacağının altını çizdi. Eski Büyükelçi, ‘IŞİD’in, Suriye’nin yanı sıra Suudi Arabistan, diğer Arap ülkeleri, İran, Rusya ve Türkiye’nin desteği alınmadan nasıl sıkıştırılacağını anlamıyorum’ diyerek ABD’nin birlikte çalışması gereken ülkeleri sıraladı. Diğer yandan da, Washington’daki farklılıklar ve Ortadoğu’daki nefret göz önüne alındığında, böyle bir işbirliğinin açıktan açığa yürütülen bir politika olması pek mümkün değil.”
İngiltere’nin saygın gazetelerinden The Independent’ın deneyimli Ortadoğu muhabiri Patrick Cockburn, ABD ’nin Suriye’de IŞİD’e müdahale etme ihtimalini inceleyen bir yazı kaleme aldı. Son günlerde sıklıkla gündeme gelen ABD-Esad işbirliği hakkında olası senaryoları inceleyen Cockburn’ün yazısından bazı bölümler şu şekilde: “IŞİD, Suriye’nin batısına doğru savaşarak ilerliyor ve bu da ABD’nin, örgütün ilerleyişini durdurmak için askeri müdahale seçeneğini gündeme getiriyor. Eğer IŞİD, muhaliflerin üzerinde bütünlüklü bir üstünlük sağlayıp Halep’in bir kısmını veya tamamını almakla tehdit ederse, ABD’nin açıktan veya gizlice Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’la uyumlu hareket etmesi gerekebilir. EL ALTINDAN DESTEK VERİLİYORDU Independent’a konuşan ve ismini vermek istemeyen bir kaynak, ABD’nin Esad’a el altından, Alman İstihbarat Servisi (BND) aracılığıyla, örgüt liderlerinin kesin konumları konusunda istihbarat vererek yardımcı olduğunu ifade etti. Bu durum, Suriye uçaklarının ve ağır silahlarının, muhaliflerin merkezleri ve liderlerini nasıl doğru bir şekilde hedef aldığını açıklıyor olabilir. Şu anda Suriye ordusu, Rakka’daki Tabka Hava Üssü’nü tutmak için savaşıyor. Ordunun Tabka üzerindeki kontrolünü yitirmesi, Suriye’nin dördüncü büyük kenti olan Hama’ya giden yolu açabilir. Daha kuzeyde, IŞİD, Halep ve Türkiye sınırı arasındaki muhaliflerin tedarik hattını kesebileceği kritik toprakları ele geçirdi. 29 Haziran’da IŞİD tarafından ilan edilen halifelik, halihazırda Suriye’nin doğusunun üçte birini ve Irak’ın çeyreğini kapsıyor. Örgütün ele geçirdiği topraklar, İran’dan yaklaşık 32 kilometre uzakta olan ve Peşmerge ile Irak ordusunun geri almaya çalıştığı Celavla’dan, Halep’ten 48 kilometre uzaktaki kasabalara kadar uzanıyor. GENERALİN AÇIKLAMASI ARDINDAN GÜNDEME GELDİ Suriye’de, hava saldırıları gibi olası bir askerî harekat sorusu, Perşembe günü ABD’li General Martin Dempsey’nin, ‘IŞİD, örgütün Suriye’deki koluna müdahale edilmeden mağlup edilebilir mi? Hayır’ sözlerinin ardından siyasî tartışmaların tepesine yerleşti. Dempsey, ABD’nin Suriye’ye karşı herhangi bir askerî harekatını tahmin etmediğini vurgularken, IŞİD’in Suriye’de ‘güvenli bölgeye’ sahip olmasının, örgütün sonsuza kadar hayatta kalacağı anlamına geldiğini söyledi. ʹHİÇ DÜŞÜNMEDİKLERİMİZLE BİLE İŞBİRLİĞİʹ Independent’a konuşan ABD’nin Suudi Arabistan eski Büyükelçisi Chas Freeman, General Dempsey’nin, ABD’nin Irak ve Suriye’de tutarlı bir politika işlemesi gerektiğine işaret ettiğini belirtti. Freeman, ‘General Dempsey, söylediklerinin ne anlama geldiğini açıklamadı ama bence bu Esad’la ilişkiyi bitirdikleri anlamına gelebilir. Öte yandan, bu sözler, IŞİD’in karşıtlarıyla, hatta hiç düşünmediklerimizle bile, istihbarat paylaşacağımızı ima ediyor olabilir. Ortadoğu’da daha garip şeyler olmuştu’ dedi. Emekli olan Freeman, Esad’la istihbarat paylaşımının gündemde olup olmadığına dair elinde bir bilgi olmadığını da sözlerine ekledi. Şu anda Suriye’deki en acele konu, IŞİD’in yok edilmesi değil, örgütün Temmuz’da ve Ağustos’ta elde ettiği genişlemesini engellemek. Suriye Irak’a kıyasla, IŞİD’in yayılması için çok daha geniş fırsatlar sunuyor, çünkü örgüt desteğini Sünni Araplardan alıyor: Suriye’nin yüzde 60’ı Sünni Arap’ken, Irak’ta bu oran yüzde 20. HAVA SALDIRILARI TEK YOL DEĞİL ABD, İngiltere ve müttefiklerinin son üç yılda bölgedeki politikası, IŞİD’e, diğer gruplara ve Şam’daki Esad hükümetine karşı savaşan “ılımlı” muhaliflere destek vermek yönünde oldu. Ancak, Batı destekli Özgür Suriye Ordusu, giderek zayıflayıp marjinalleşirken, El Nusra Cephesi, Ahrar el-Şam, İslamî Cephe gibi diğer cihatçı gruplar IŞİD’in ilerleyişini durduramadı. ABD, İngiltere ve onların müttefiklerinin, IŞİD’i zayıflatıp yalnız bırakmak için kullanabileceği tek yol hava saldırıları değil, ancak bunu yaparak ister istemez diğer muhalif grupları da zayıflatır. 180 DERECE DÖNÜŞ PEK MÜMKÜN DEĞİL ABD, İngiltere ve onların müttefiklerinin Esad’la ilişkilerinde 180 derecelik bir dönüş yapması pek olası değil, çünkü bu, geçmişte Sünni isyancılara verilen desteğin halifeliğin büyümesine katkı sağladığını kabul etmek anlamına gelir. Freeman, bu seçeneği, ‘Suriye’deki rejim değişikliğini savunan ABD’li liberal müdahale savunucuları ve yeni muhafazakarların görüşlerini tamamen değiştirebileceklerine inanmıyorum. Bunu yapmaları için, 190 binden fazla Suriyelinin ölümüne sebep olan amaçsız şiddeti meşrulaştırmanın sorumluluğunun kendilerinde olduğunu kabul etmeleri gerekir’ sözleriyle yorumladı. AÇIKTAN AÇIĞA YÜRÜTÜLMESİ ZOR Freeman, IŞİD’i doğrudan bir saldırıyla yenmenin mümkün olmadığını düşündüğünü ifade ederken, örgütü kapana kıstırıp kendi kendini yok etmesini sağlayacak içgüdülerin harekete geçmesini beklemenin, örgütü yok etmek için daha etkili olacağının altını çizdi. Eski Büyükelçi, ‘IŞİD’in, Suriye’nin yanı sıra Suudi Arabistan, diğer Arap ülkeleri, İran, Rusya ve Türkiye’nin desteği alınmadan nasıl sıkıştırılacağını anlamıyorum’ diyerek ABD’nin birlikte çalışması gereken ülkeleri sıraladı. Diğer yandan da, Washington’daki farklılıklar ve Ortadoğu’daki nefret göz önüne alındığında, böyle bir işbirliğinin açıktan açığa yürütülen bir politika olması pek mümkün değil.”
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.