Kürtler devlet kuruyor

Ve beklenen gelişme, beklendiği gibi, biraz hızlı ama daha da sağlamlaşarak gündeme girdi… Mesut Barzani, Roma’da "Kürdistan halkının talepleri, Bağdat yönetimince yerine getirilmeli. Taleplerimiz kabul edilmezse Kürdistanʹın siyasi iktidarı olarak ne yapacağımızı halkımıza soracağız. Kürdistan halkı, referandum yoluyla kendi geleceğine karar verecek ve Kürdistan ile Bağdat arasındaki ilişkilerin geleceğine yön verecektir" dedi. *** Türkiye’nin enerjide Kürdistan bölgesel Yönetimi ile kurduğu ilişkinin Irak’ı parçalamaya yönelik adım olarak değerlendirenler, Irak Merkezi Hükümeti’nin veya Maliki’nin tehditlerinden korkanlar, gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorlar bilmiyorum. Yanı başımızda bağımsız bir Kürt Devleti kurulmasından korkanlar, bir halkın kendi kaderini tayin edebilme hakkına bile saygı göstermediler. Ki Kürtlerin talepleri bağımsızlık değildi. Adil bölüşüm idi. *** Türkiye ne yaptı? Kürtlere, ‘’Maliki’ye rağmen bizimle ilişki kurun’’ demedi. Tam tersi Kürtlerin Anayasal hakları konusunda merkezi hükümet ile ilişkilerini geliştirmeye çalıştı. Ne yazık ki kendini dev aynasında gören merkezi hükümet, Saddam diktatörlüğünde bile boğun eğmemiş bir halkın haklı taleplerini görmemezlikten geldi. Maaşlarını bile yatırmadı. Bütçelerini kıstı. Üstelik Kürtler hiç bir zaman ‘’kendi petrolümüzü, doğalgazımızı satalım ve geliri kasamıza koyalım’’ talebinde bulunmadı. Tam tersi Anayasa’ya göre kendilerine verilmesi gerek yüzde 17’lik paya talip oldular. Buna rağmen Maliki bu düzenlemeleri yapacak Petrol Yasası’nı çıkarmadı. Çünkü Erbil’de ve diğer bölgelerdeki doğal kaynakları kimin çıkaracağına, ne kadarlık üretim yapılacağına, petrolün satılıp satılmayacağına, doğalgazın kaça satılıp satılmayacağına bile kendi karar vermek istedi. Yani sorun paylaşım değildi. Tam tersi Kürt bölgesinde yatırım yapılmasını ve ekonomik zenginleşmesini kontrol etmeye kalktı… *** Maliki’nin niyeti açıktı. Bu bölgeden çıkan gazın gideceği tek adres Türkiye… Doğalgaz, borunun uzandığı yere satılır. (Gazın likit hale getirilmesi ve dünyaya satılması ekonomik değil…) Aynı gazın Avrupa’ya satılmasının yolu da Türkiye’den geçiyor. Maliki, Türklerin bu gazı ucuza satın alabileceğini ve pazarlık gücü olduğunu gördü. (Türkiye Rusya ve İran’dan bin metreküp doğal gazı 450-500 dolar arasında satın alıyor. Kürdistan’dan gelecek aynı gazın fiyatı 250 dolar civarında) Bu anlaşma neden Maliki’yi rahatsız etti? Irak başka hiçbir yere satamayacağı bir gazı komşuya ucuz satmak yerine neden yerin altında kalmasından yana? **** Birkaç yıldır komşu bölgelerde yaşanan gelişmelerin ana nedenini enerji savaşları olduğunu savunuyorum. Ucuz doğal gaz, Türkiye’nin Rusya ve İran’a bağımlı kalmasını engelliyor. Üstelik fiyatların aşağıya çekilmesine yol açarak bu ülkelerin yıllık gelirlerini düşürecek. Bu yüzden İran etkisindeki Maliki direniyor. Maliki Irak halkının refahına uygun olanı seçmedi... *** Gelinen nokta açık. Barzani’nin dediği gibi, ya Kürtlere Anayasal haklarını verecekler ya da Kürtler Türkiye’nin desteğiyle ayrı ve bağımsız devlet olacaklar. Birlikte Anayasal haklarını kullanarak yaşamak isteyen Kürdistan yönetimini bugün değilse ne zaman anlayacağız? Biz olsak da olmasak da Kürtler kendi yolunu çizecek. Maliki veya Irak’ın Şii yönetimi bu gerçeğe göre hareket ederse güçlü birleşik bir ülke kurabilir. Yoksa, belayı sınırları dışına itmiş, cazibe merkezi olan bağımsız bir Kürdistan’ı karşılamaya hazır olun.