deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

ˮHer ülke tehdit görecekˮ

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 07.02.2014 - 06:28, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

ˮHer ülke tehdit görecekˮ

Başbakan Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkelʹin davet üzerine gittiği Berlin dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Uçaktaki sohbetin ana konusunu, AB ile ivme kazanan ilişkiler, 17 Aralık darbe girişimi, savcı ve polislerin görevlerinin değiştirilmesi, telefon dinlemeleri ve tapeleri ile HSYKʹyla ilgili çalışmalar oluşturdu. Gerek Fransa Cumhurbaşkanı François Hollandeʹın Türkiye ziyareti, sizin Brüksel ve Almanya ziyaretiniz, AB ile ilişkilerde yeni bir ivme beklenebilir mi? Doğrusu ben daha olumlu bir istikamette gelişmenin olduğu kanaatindeyim. Temenni ederim ki Hollande ve Şansölyeʹyle yapacağımız bundan sonraki görüşmeler daha iyi olacak. Zannediyorum münasebetler bundan sonra çok daha farklı, olumlu istikamette gelişecektir. Artık bir Sarkozy anlayışı Fransaʹda yok. AK PARTİ ABʹDEN KOPMUYOR Alman Dış Politika Cemiyetiʹnde vurguladınız; Bölgemizdeki olaylar, Türkiyeʹnin AB üyeliğinin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Bu süreçte AB de Türkiyeʹye yaklaşmış olamaz mı? Bu süreç tabii, aslında arka arkaya geldi. Bunu iyi değerlendirmemiz lazım. Yani birilerinin ʹartık AK Parti Hükümeti her yerden kopuyor. Dost kalmıyorʹ gibi bir yaklaşımları vardı. Biliyorsunuz yazılı ve görsel medyada da birileri tarafından haberler yapılıyordu. Tabii şu an bizim Brüksel ziyaretimiz, sayın Hollandeʹın Türkiyeʹyi ziyareti ve bizim Almanya ziyaretimiz uzaklaşma olmadığını gösteriyor. BİRAZ GEZİʹYİ KONUŞTUK Merkelʹin 17 Aralık sürecine bakışı nasıldı? Bu konu gündeme geldi mi? Diyebilirim ki konunun üzerinde hemen hemen hiç durmadık. Biraz Geziʹyi konuştuk. Özellikle sosyal demokratların 17 Aralıkʹa yönelik soruları vardı. Tabii en ilginci şu; Türkiyeʹdeki HSYK olayını, inanın halkımızın büyük çoğunluğu hiç bilmiyor. Biz bir şeyleri anlatıyoruz ama halkımız bilmiyor. Yani nedir, o yani savcıların bir defa atanması olayında Hükümetin direkt etkisi var. Adalet Bakanlığı atıyor savcıları Almanyaʹda. Onay mercii Parlamento. Aynı durum hakimlerde de var. Bizde ise böyle bir durum var mı? Hakimin yakasında siyaset rozeti olur, dediler? Kafasının içinde olabilir… Almanyaʹdaki Türklere yaptığınız konuşmada, Merkelʹe teşekkür etmeniz dikkat çekti. Bazı şeylerden onlar çok çekiniyorlar. Bundan önceki konuşmam…. Orada ben ʹEntegrasyona evet, asimilasyona hayırʹ demiştim. O zaman başta Bild olmak üzere o konuşmamı saptırmışlardı. Ve benim ʹentegrasyona hayırʹ dermiş gibi bir ifadeyi yaydılar. Ve bunu tüm Avrupaʹya yaydılar. Halbuki ben açık net Avrupaʹdaki kardeşlerime ʹAman entegre olun. Bu noktada bir sıkıntı meydana getirmeyinʹ dedim. Ama asimilasyona gelince ʹhayırʹ dedim. Çünkü ʹdönüştürmek, insanları kültüründen düşüncelerinden milletinden bayrağından koparmak insanlık suçudurʹ dedim. 17 ARALIKʹA BAKIŞ DEĞİŞECEK 17 Aralık süreci Alman heyetlerince size çokça soruldu mu? Öyle detay sorular olmadı. Şöyle bir şey var. Öyle zannediyorum ki bundan sonraki süreç, 17 Aralıkʹı patlatanlarla ilgili dünyada pek bugüne kadar bakılan bir süreç olmayacak. Bakış mı değişecek? Evet. Yeni, ʹyarın bizde de olmayacağı ne malumʹ gibi bakılacak. Buna Amerika da dahil mi? Orada zaten biliyorsunuz FBI olsun, onlar zaten birşeyler yaptılar, orada da bir süreç başladı… YENİ SİYASİ AKTÖRLER ÇIKABİLİR ʹ30 Mart bir dönüm noktası olacakʹ dediniz. Nasıl bir dönüm noktası olacak? Şimdi, saflar netleşiyor. 30 Martʹtan sonra siyasette yeni bir dönüşüm olabilir. Bu dönüşümün içinde yeni aktörler ortaya çıkabilir. Bu yerel seçim olduğu için cesaret edemeyebilirler. Ama seçimden sonra 2015 için şu anda birileri hazırlığın içine girip bazı adımlar atabilir. Onun için 30 Mart milat olacak. Ben şunu da söylüyorum. AK partinin bu seçimlerde alacağı oyun durumu çok çok büyük bir önem kazanıyor. Bakıyorsunuz bir gazete akla ziyan, kendine göre, masa başı bir anket oluşturuyor. ʹBirinci olursakʹ dediniz…. ʹBirinci parti olursakʹ demedim. Allahʹın izniyle birinci partiyiz. Ben anamuhalefet gibi konuşmam. Anamuhalifet ne diyor; ʹİktidar partisinin, AK Partiʹnin tek alternatifi bizizʹ diyor. Kılıçdaroğluʹnun grup konuşmasındaki iddialar için ne diyorsunuz? O önce SSK Genel Müdürlüğü döneminde yaptıklarının hesabını versin. Rahşan affıyla kurtuldu. Kızı Vakıfbankʹa girmiş. Duyunca, hayırlısı olsun dedik. Sonra o malum ayakkabı kutusundaki para olayının ardından istifa etti. O kutudaki para bağışın yapıldığı vakfın hesabına girdi. Banka hesapları gizlidir. Ama murakıp mı, müfettiş mi birileri o hesaplara ulaştı… Şimdi tutturmuş bir TÜRGEV… Peki, bizden önceki dönemlerde Fatih Belediyesi, ÇYDD, İstek Vakfı, TEVʹe arazi bağışlamadı mı? O vakıflar suç işledi demiyorum, Kılıçdaroğluʹnun samimiyetsizliğini anlatmak istiyorum. TÜRGEV yeni değil ki; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığım dönemde kuruldu. Evimin dinlenmesi casusluk faaliyeti 17 Aralıkʹla ʹparalel yapıʹ, ʹDarbeʹ dediniz. Bununla ilgili idari tasarruf kullanıyorsunuz. HSYK gibi bir çok alanda yasal çalışmalar da var. Adli bir süreçte olacak mı? Mesela benim evimin dinlenmesi... Bu casusluktur. Bununla ilgili atılması gereken adımlar atıldı. Ankara Cumhnuriyet Başsavcılığına çok gizli kaydıyla dosya gönderildi. Ama bu bile basına servis edildi. Başbakanlık Teftiş Kuruluʹndan gizli çıktı, savcılıkta sızdı. Atamaları eleştiriyorlar. 250 bini aşkın polis var. Yanlış yapanların elbette yer değiştirecek. Yargıdaki yanlışlara da HSYK el koydu. Orada da asıl atama listesi sonra gelecek. 4 bakanla ilgili dosyaları savcılık ʹmuvaza varʹ diyerek geri gönderdi, şimdi yeniden incelenecek. Muhalefet, sizin 17 Aralıkʹla ilgili darbe ve paralel devlet söylemenizi, savcıları değiştirmenizi yolsuzluk ve rüşvet iddialarını kapatmak için geliştirdiğinizi söylüyor? O zaman ben size şunu sorayım; onlar savcı da bunlar savcı değil mi? HSYK karar verdi, çünkü muvaza var. Emniyetteki tutanakla yargıdaki tutanak arasında farklılıklar var. Paralel yapının yargıda ve emniyette olduğunu söylüyorsunuz, bu konuşmanızda ʹyargı ve güvenlik güçleriʹ dediniz, askeri de kastediyorsunuz? Askere sızma gayretleri de var. Adana olayı anlamlıdır (MİTʹe ait TIRʹların durdurulması) Polis bölgesinde bunu yapamazsınız. MİT mensubuyum deyince durması lazım. İşte bu paralel devletin işbirliği. Albayı görevden aldılar. Poliste 24 saatte açığa alınırdı. Bu durumda deliller karartılabilir. Normalleşme yoluna girdik ʹGeziʹden sonra bu darbe teşebbüsünü de önledikʹ dediniz. Size göre bu olayların arkası gelebilir mi? Yani hiçbir ülkede, özellikle demokratik ülkelerde buna ABD de Rusya da dahil bu tür eylemlerin olmadığı zaman var mı? ABDʹde neler yaşandığı ortada. Ve o süreçte ABD ciddi manada sarsıldı. Bakıyorsunuz Avrupaʹda bir çok ülke ciddi sarsıntılar geçirdi, Yunanistan, Ukrayna. Yani birileri bir yerleri ciddi manada karıştırmanın gayretinde. Almanya, Frankfurt ve Hamburg olaylarıyla bazı şeyler yaşadı. Türkiyeʹde de alternatifimiz olanlar sandık yoluyla iktidara gelemeyeceklerini görünce bu defa bu yollara tevessül etmenin gayreti içine giriyorlar. Bakıyorsunuz 12 ağaçla yok iyi niyetli adımlardı falan. Bunun neresi iyi niyetli. Cam çerçeve indireceksin, ondan sonra molotoflarla falan esnafa, vatandaşa saldıracaksın. ʹdemokratik hak ve özgürlükʹ diyeceksin. Bunun yolu fikirden, düşünceden, sandıktan geçer. Bunu yapmıyorlar. Yapınca sandıktan geçemeyeceklerini biliyorlar çünkü. Şu an Doğuʹda olanlar, buna benzer şeyler. Benim Van Büyükşehir Belediye Başkan adayım, pırlanta gibi bir insan, orada esnaf ziyareti yaparken taşla sopayla saldırıyor. Hani siz demokrattınız. Hani sizin partiniz Barış ve Demokrasi Partisiʹydi. Niye saldırdınız adayıma. Ne yaptı size, esnaf ziyaret ediyor. 17 Aralıkʹla başlayan süreçte ʹNe zaman normale döneceğizʹ soruları soruluyor. Şu an normale döndü diyebilir miyiz? Ya da ne zaman genel anlamda normalleşmeden bahsedebiliriz? Şu an bir normalleşme sürecindeyiz. Ancak biliyorsunuz ki başlattıkları bir yargı süreci var. Yargı sürecinin noktalanması normalleşmeyi getirecektir. Ama normalleşme yoluna girdik diyebilirim. Ne manada normalleşme? Bu işler çözüldükten sonra artık vatandaş şunu görecek; ʹArtık ben dinlenmiyorum.ʹ Neyle? Ağır ceza mahkemesi oybirliğiyle karar vermezse kimseyi dinleyemezsin. Bu nedir; ancak buradan gelecek olan dinleme delil kabul edilecek. Bunun dışında ne MİTʹin ne de Emniyet İstihbaratʹın verdiği dinlemeler delil kabul edilmeyecek. Ama istihbarat bilgisiyle suçüstü yapabiliyorsan yaparsın. Bunun dışında yargıda delil olmaz. (yenisafak.com)
Başbakan Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkelʹin davet üzerine gittiği Berlin dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Uçaktaki sohbetin ana konusunu, AB ile ivme kazanan ilişkiler, 17 Aralık darbe girişimi, savcı ve polislerin görevlerinin değiştirilmesi, telefon dinlemeleri ve tapeleri ile HSYKʹyla ilgili çalışmalar oluşturdu. Gerek Fransa Cumhurbaşkanı François Hollandeʹın Türkiye ziyareti, sizin Brüksel ve Almanya ziyaretiniz, AB ile ilişkilerde yeni bir ivme beklenebilir mi? Doğrusu ben daha olumlu bir istikamette gelişmenin olduğu kanaatindeyim. Temenni ederim ki Hollande ve Şansölyeʹyle yapacağımız bundan sonraki görüşmeler daha iyi olacak. Zannediyorum münasebetler bundan sonra çok daha farklı, olumlu istikamette gelişecektir. Artık bir Sarkozy anlayışı Fransaʹda yok. AK PARTİ ABʹDEN KOPMUYOR Alman Dış Politika Cemiyetiʹnde vurguladınız; Bölgemizdeki olaylar, Türkiyeʹnin AB üyeliğinin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Bu süreçte AB de Türkiyeʹye yaklaşmış olamaz mı? Bu süreç tabii, aslında arka arkaya geldi. Bunu iyi değerlendirmemiz lazım. Yani birilerinin ʹartık AK Parti Hükümeti her yerden kopuyor. Dost kalmıyorʹ gibi bir yaklaşımları vardı. Biliyorsunuz yazılı ve görsel medyada da birileri tarafından haberler yapılıyordu. Tabii şu an bizim Brüksel ziyaretimiz, sayın Hollandeʹın Türkiyeʹyi ziyareti ve bizim Almanya ziyaretimiz uzaklaşma olmadığını gösteriyor. BİRAZ GEZİʹYİ KONUŞTUK Merkelʹin 17 Aralık sürecine bakışı nasıldı? Bu konu gündeme geldi mi? Diyebilirim ki konunun üzerinde hemen hemen hiç durmadık. Biraz Geziʹyi konuştuk. Özellikle sosyal demokratların 17 Aralıkʹa yönelik soruları vardı. Tabii en ilginci şu; Türkiyeʹdeki HSYK olayını, inanın halkımızın büyük çoğunluğu hiç bilmiyor. Biz bir şeyleri anlatıyoruz ama halkımız bilmiyor. Yani nedir, o yani savcıların bir defa atanması olayında Hükümetin direkt etkisi var. Adalet Bakanlığı atıyor savcıları Almanyaʹda. Onay mercii Parlamento. Aynı durum hakimlerde de var. Bizde ise böyle bir durum var mı? Hakimin yakasında siyaset rozeti olur, dediler? Kafasının içinde olabilir… Almanyaʹdaki Türklere yaptığınız konuşmada, Merkelʹe teşekkür etmeniz dikkat çekti. Bazı şeylerden onlar çok çekiniyorlar. Bundan önceki konuşmam…. Orada ben ʹEntegrasyona evet, asimilasyona hayırʹ demiştim. O zaman başta Bild olmak üzere o konuşmamı saptırmışlardı. Ve benim ʹentegrasyona hayırʹ dermiş gibi bir ifadeyi yaydılar. Ve bunu tüm Avrupaʹya yaydılar. Halbuki ben açık net Avrupaʹdaki kardeşlerime ʹAman entegre olun. Bu noktada bir sıkıntı meydana getirmeyinʹ dedim. Ama asimilasyona gelince ʹhayırʹ dedim. Çünkü ʹdönüştürmek, insanları kültüründen düşüncelerinden milletinden bayrağından koparmak insanlık suçudurʹ dedim. 17 ARALIKʹA BAKIŞ DEĞİŞECEK 17 Aralık süreci Alman heyetlerince size çokça soruldu mu? Öyle detay sorular olmadı. Şöyle bir şey var. Öyle zannediyorum ki bundan sonraki süreç, 17 Aralıkʹı patlatanlarla ilgili dünyada pek bugüne kadar bakılan bir süreç olmayacak. Bakış mı değişecek? Evet. Yeni, ʹyarın bizde de olmayacağı ne malumʹ gibi bakılacak. Buna Amerika da dahil mi? Orada zaten biliyorsunuz FBI olsun, onlar zaten birşeyler yaptılar, orada da bir süreç başladı… YENİ SİYASİ AKTÖRLER ÇIKABİLİR ʹ30 Mart bir dönüm noktası olacakʹ dediniz. Nasıl bir dönüm noktası olacak? Şimdi, saflar netleşiyor. 30 Martʹtan sonra siyasette yeni bir dönüşüm olabilir. Bu dönüşümün içinde yeni aktörler ortaya çıkabilir. Bu yerel seçim olduğu için cesaret edemeyebilirler. Ama seçimden sonra 2015 için şu anda birileri hazırlığın içine girip bazı adımlar atabilir. Onun için 30 Mart milat olacak. Ben şunu da söylüyorum. AK partinin bu seçimlerde alacağı oyun durumu çok çok büyük bir önem kazanıyor. Bakıyorsunuz bir gazete akla ziyan, kendine göre, masa başı bir anket oluşturuyor. ʹBirinci olursakʹ dediniz…. ʹBirinci parti olursakʹ demedim. Allahʹın izniyle birinci partiyiz. Ben anamuhalefet gibi konuşmam. Anamuhalifet ne diyor; ʹİktidar partisinin, AK Partiʹnin tek alternatifi bizizʹ diyor. Kılıçdaroğluʹnun grup konuşmasındaki iddialar için ne diyorsunuz? O önce SSK Genel Müdürlüğü döneminde yaptıklarının hesabını versin. Rahşan affıyla kurtuldu. Kızı Vakıfbankʹa girmiş. Duyunca, hayırlısı olsun dedik. Sonra o malum ayakkabı kutusundaki para olayının ardından istifa etti. O kutudaki para bağışın yapıldığı vakfın hesabına girdi. Banka hesapları gizlidir. Ama murakıp mı, müfettiş mi birileri o hesaplara ulaştı… Şimdi tutturmuş bir TÜRGEV… Peki, bizden önceki dönemlerde Fatih Belediyesi, ÇYDD, İstek Vakfı, TEVʹe arazi bağışlamadı mı? O vakıflar suç işledi demiyorum, Kılıçdaroğluʹnun samimiyetsizliğini anlatmak istiyorum. TÜRGEV yeni değil ki; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığım dönemde kuruldu. Evimin dinlenmesi casusluk faaliyeti 17 Aralıkʹla ʹparalel yapıʹ, ʹDarbeʹ dediniz. Bununla ilgili idari tasarruf kullanıyorsunuz. HSYK gibi bir çok alanda yasal çalışmalar da var. Adli bir süreçte olacak mı? Mesela benim evimin dinlenmesi... Bu casusluktur. Bununla ilgili atılması gereken adımlar atıldı. Ankara Cumhnuriyet Başsavcılığına çok gizli kaydıyla dosya gönderildi. Ama bu bile basına servis edildi. Başbakanlık Teftiş Kuruluʹndan gizli çıktı, savcılıkta sızdı. Atamaları eleştiriyorlar. 250 bini aşkın polis var. Yanlış yapanların elbette yer değiştirecek. Yargıdaki yanlışlara da HSYK el koydu. Orada da asıl atama listesi sonra gelecek. 4 bakanla ilgili dosyaları savcılık ʹmuvaza varʹ diyerek geri gönderdi, şimdi yeniden incelenecek. Muhalefet, sizin 17 Aralıkʹla ilgili darbe ve paralel devlet söylemenizi, savcıları değiştirmenizi yolsuzluk ve rüşvet iddialarını kapatmak için geliştirdiğinizi söylüyor? O zaman ben size şunu sorayım; onlar savcı da bunlar savcı değil mi? HSYK karar verdi, çünkü muvaza var. Emniyetteki tutanakla yargıdaki tutanak arasında farklılıklar var. Paralel yapının yargıda ve emniyette olduğunu söylüyorsunuz, bu konuşmanızda ʹyargı ve güvenlik güçleriʹ dediniz, askeri de kastediyorsunuz? Askere sızma gayretleri de var. Adana olayı anlamlıdır (MİTʹe ait TIRʹların durdurulması) Polis bölgesinde bunu yapamazsınız. MİT mensubuyum deyince durması lazım. İşte bu paralel devletin işbirliği. Albayı görevden aldılar. Poliste 24 saatte açığa alınırdı. Bu durumda deliller karartılabilir. Normalleşme yoluna girdik ʹGeziʹden sonra bu darbe teşebbüsünü de önledikʹ dediniz. Size göre bu olayların arkası gelebilir mi? Yani hiçbir ülkede, özellikle demokratik ülkelerde buna ABD de Rusya da dahil bu tür eylemlerin olmadığı zaman var mı? ABDʹde neler yaşandığı ortada. Ve o süreçte ABD ciddi manada sarsıldı. Bakıyorsunuz Avrupaʹda bir çok ülke ciddi sarsıntılar geçirdi, Yunanistan, Ukrayna. Yani birileri bir yerleri ciddi manada karıştırmanın gayretinde. Almanya, Frankfurt ve Hamburg olaylarıyla bazı şeyler yaşadı. Türkiyeʹde de alternatifimiz olanlar sandık yoluyla iktidara gelemeyeceklerini görünce bu defa bu yollara tevessül etmenin gayreti içine giriyorlar. Bakıyorsunuz 12 ağaçla yok iyi niyetli adımlardı falan. Bunun neresi iyi niyetli. Cam çerçeve indireceksin, ondan sonra molotoflarla falan esnafa, vatandaşa saldıracaksın. ʹdemokratik hak ve özgürlükʹ diyeceksin. Bunun yolu fikirden, düşünceden, sandıktan geçer. Bunu yapmıyorlar. Yapınca sandıktan geçemeyeceklerini biliyorlar çünkü. Şu an Doğuʹda olanlar, buna benzer şeyler. Benim Van Büyükşehir Belediye Başkan adayım, pırlanta gibi bir insan, orada esnaf ziyareti yaparken taşla sopayla saldırıyor. Hani siz demokrattınız. Hani sizin partiniz Barış ve Demokrasi Partisiʹydi. Niye saldırdınız adayıma. Ne yaptı size, esnaf ziyaret ediyor. 17 Aralıkʹla başlayan süreçte ʹNe zaman normale döneceğizʹ soruları soruluyor. Şu an normale döndü diyebilir miyiz? Ya da ne zaman genel anlamda normalleşmeden bahsedebiliriz? Şu an bir normalleşme sürecindeyiz. Ancak biliyorsunuz ki başlattıkları bir yargı süreci var. Yargı sürecinin noktalanması normalleşmeyi getirecektir. Ama normalleşme yoluna girdik diyebilirim. Ne manada normalleşme? Bu işler çözüldükten sonra artık vatandaş şunu görecek; ʹArtık ben dinlenmiyorum.ʹ Neyle? Ağır ceza mahkemesi oybirliğiyle karar vermezse kimseyi dinleyemezsin. Bu nedir; ancak buradan gelecek olan dinleme delil kabul edilecek. Bunun dışında ne MİTʹin ne de Emniyet İstihbaratʹın verdiği dinlemeler delil kabul edilmeyecek. Ama istihbarat bilgisiyle suçüstü yapabiliyorsan yaparsın. Bunun dışında yargıda delil olmaz. (yenisafak.com)
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.