Bakan Eker’den ACI İTİRAF

İstanbul’daki Diyarbakırlılara seslenen Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, “Aramızda birçok göç edenler var. O şehir mülteci kampına döndü maalesef. İnsanlar Diyarbakır’a gitmekten korkar hale geldi. Diyarbakır’la birlikte bütün Türkiye’nin gözyaşını dindirip birlikte umut ve kardeşlik şarkılarını söyleyebilecek bir ortam oluşturmamız gerekir” dedi. Bu yıl 18 incisi düzenlenen Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı nedeniyle İstanbul’da Diyarbakır gecesi düzenlendi. Geceye Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Diyarbakır Valisi Cahit Kıraç, STK temsilcileri ve İstanbul’daki işadamları katıldı. Gecede Bedri Ayseli, İzzet Yıldızhan, Nuri Sesigüzel ve Kenan Menekşe Diyarbakır Türküleri söyleyerek renk kattı. Gecede konuşan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, Diyarbakırʹın imajının kötü tanıtıldığın, oysa Diyarbakır’ın surlarının insan kalbine benzetildiği ve o kalplerde sevgi aktığını ifade ederek şöyle konuştu: Ayaklarımızdan çekilmeye çalışılıyorsa, bunu iyi biliriz “Nerde görüntü verilse arka fonda ya taş atanlar ya da panzer görüntüleri verildi. Aramızda bir çok göç edenler var. O şehir bir mülteci kampına döndü maalesef. İnsanlar Diyarbakır’a gitmekten korkar hale geldi. Bunun için Diyarbakır’la birlikte bütün Türkiye’nin gözyaşlarını dindirip birlikte umut ve kardeşlik şarkılarını söyleyebilecek bir ortam oluşturmamız gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en cesur en önemli en anlamlı adımı attı. En büyük insiyatif aldı. Bugün Türkiye halen eğer ayaklarından çekilmeye çalışılıp gelişmesi engellenmeye çalışılıyorsa bir takım komplolar, bir takım kaotik ortamlar yaratılıyorsa bunu en iyi biz biliriz. En iyi Diyarbakırlılar bilir ki bu barışı engelleme çabasının bir yansımasıdır. Türkiye’nin bütün sisteminin yapısı bununla alakalıdır. Ekonomisi de, imajı da sosyal hukuki reformları da bu mesele üzerindedir. Bunu Diyarbakır herkesten daha fazla biliyor. Çünkü en çok acı ve gözyaşı Diyarbakır’da hissedilir” Sürece sahip çıkalım “Biz, 1920 ruhuyla Türkiye’yi Türkiye’de yaşayan herkesle birlikte yeniden inşaa etmenin çabasındayız. Çözüm süresi bunun adıdır. Sorunlarınızı uzlaşarak, konuşarak, tartışarak anlaşarak ama asla kavga etmeden çözmeliyiz. Bugün biz böyle bir sürece sahip çıkar çözüm sürecini ne kadar başarırsak Türkiye’nin sivilleşmesi demokratikleşmesiyle Diyarbakır’da kazanır. Diyarbakır kenti bir hazinedir. Gerçek bir hazinedir. Bunu orda yaşayanlar bilir. Biz tarih hazinemizi şimdi restore ediyoruz. Dünyanın kültür mirasını saklayıp geleceği aktarmamız lazım. Bugün bunlar yapılıyor. kiliseler köprüler, surlar, hanlar hamamlar yapılıyor” (faruk Balıkçı-hürriyet.com.tr)