deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

FETHULLAH GÜLEN NEDEN SUSTU?

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 29.12.2013 - 20:59, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

FETHULLAH GÜLEN NEDEN SUSTU?

Gülen’in suskunluğu Bütün bu yaşananlardan hareketle, daha önceki iki hasar tespit raporunda çıkardığımız hükümetin ağır yaralı, buna karşılık Cemaat’in sapasağlam ayakta olduğu sonucunu tekrarlamamız gerekebilir. Lakin Cuma günü akşam saatlerinden itibaren (görüldüğü gibi artık grafik saatlere göre bile oynayabiliyor) savaştan çok, barış, tarafların tercih ettiği sözcükle “sulh” atmosferi hakim olmaya başladı; üstelik bunda Cemaat’in geri adım attığı/atmaya hazır olduğu iddiaları belirleyici oldu. Sulh beklentisine esas olarak Zaman yazarı Hüseyin Gülerce’nin attığı birkaç tweet’in yol açtığı ortada. Hatta kendisinin arabuluculuk yapmak için Ankara’ya gittiği bile ileri sürüldü ki Gülerce bunu redddetti. Bana göre Fethullah Gülen’in, Başbakan’ın “İnlerine kadar gideceğiz, didik didik edeceğiz” çıkışına “Kimin ‘in’de olduğunu Allah görüyor” diye cevap verdiği “Birlik, Dirlik ve Beraberliğin Yolu” başlığıyla sunulan konuşmasından, yani 22 Aralık’tan sonra sesinin çıkmaması daha önemli. Bu suskunluk “geri adım”, oradan hareketle “sulh arayışı” anlamına gelir mi, emin değilim. Fakat daha önceki raporda belirttiğimiz şu üç noktanın, yani Cemaat’in “siyasetüstü” olma iddiasının hiçbir anlamının kalmaması; sürekli konuşan, Başbakan’la polemiğe giren Gülen’in bir din adamından çok siyasetçi profili çizmeye başlaması ve Gülen’in 20 Aralık’ta yaptığı “Yolsuzluk” başlıklı konuşmanın, onun ve Cemaat’in imajında ciddi yaralar açması, Gülen ve Cemaat’i yeni bir strateji arayışına ittiği, en azından varolan stratejiyi gözden geçirmeye sevk ettiği anlaşılıyor. Yazının devamını okumak için tıklayın
Gülen’in suskunluğu Bütün bu yaşananlardan hareketle, daha önceki iki hasar tespit raporunda çıkardığımız hükümetin ağır yaralı, buna karşılık Cemaat’in sapasağlam ayakta olduğu sonucunu tekrarlamamız gerekebilir. Lakin Cuma günü akşam saatlerinden itibaren (görüldüğü gibi artık grafik saatlere göre bile oynayabiliyor) savaştan çok, barış, tarafların tercih ettiği sözcükle “sulh” atmosferi hakim olmaya başladı; üstelik bunda Cemaat’in geri adım attığı/atmaya hazır olduğu iddiaları belirleyici oldu. Sulh beklentisine esas olarak Zaman yazarı Hüseyin Gülerce’nin attığı birkaç tweet’in yol açtığı ortada. Hatta kendisinin arabuluculuk yapmak için Ankara’ya gittiği bile ileri sürüldü ki Gülerce bunu redddetti. Bana göre Fethullah Gülen’in, Başbakan’ın “İnlerine kadar gideceğiz, didik didik edeceğiz” çıkışına “Kimin ‘in’de olduğunu Allah görüyor” diye cevap verdiği “Birlik, Dirlik ve Beraberliğin Yolu” başlığıyla sunulan konuşmasından, yani 22 Aralık’tan sonra sesinin çıkmaması daha önemli. Bu suskunluk “geri adım”, oradan hareketle “sulh arayışı” anlamına gelir mi, emin değilim. Fakat daha önceki raporda belirttiğimiz şu üç noktanın, yani Cemaat’in “siyasetüstü” olma iddiasının hiçbir anlamının kalmaması; sürekli konuşan, Başbakan’la polemiğe giren Gülen’in bir din adamından çok siyasetçi profili çizmeye başlaması ve Gülen’in 20 Aralık’ta yaptığı “Yolsuzluk” başlıklı konuşmanın, onun ve Cemaat’in imajında ciddi yaralar açması, Gülen ve Cemaat’i yeni bir strateji arayışına ittiği, en azından varolan stratejiyi gözden geçirmeye sevk ettiği anlaşılıyor. Yazının devamını okumak için tıklayın
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.