deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Minik Serçe: Aleviler hiç huzur görmediler

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 04.11.2013 - 15:41, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

Minik Serçe: Aleviler hiç huzur görmediler

Bazı sanatçılar, sergiledikleri canlı performansın önemi olmaksızın, dünya gözüyle izlenmeyi hak ediyor. Stüdyo kayıtlarıyla plakçalar, kasetçalar, ya da şimdilerde mp3 çalarlar vasıtasıyla dinleyebildiğiniz bu isimleri kanlı canlı görmek şu açıdan bir lütuf: Sadece şarkılarını söyleyip, enstrümanlarını çalmakla kalmayıp, hayatımıza dair de sözler söylüyorlar, rahatsızlıklarını dile getiriyorlar, kısacası ses çıkarıyorlar. Performans tatmin etmese de konser sonunda, konser başlamadan önceki halinize mutlaka olumlu bir katkı yapıyorlar. Cumartesi gecesi de Sezen Aksu bu doğrultudaki konserlerden birisini verdi. Biraz konserin verildiği mekandan bahsetmekte fayda var: İstanbul ʹun en yeni ve gören herkesin ortak fikri olarak en iyi konser salonu Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi, ʹMinik Serçeʹnin de konserde 3-4 kere dile getirdiği gibi harika bir salon. Tüm duyularınızı tatmin eden salonda sahne her koltuktan çok iyi görünürken, daha da önemlisi akustiğinin kusursuzluğu sayesinde her ʹşeyʹ duyuluyor. Sözün özü, burada her konser izlenir. Müzik dinlemenin tadına varacağınızı söyleyebilirim. Tabii Sezen Aksuʹnun söylediği "Kültürel sermayemizi tamamlayacağımız yer burası olur umarım çünkü çok eksiğiz" temennisini de paylaşıyoruz. Sezen Aksuʹya konserinde besteci Fahir Atakoğlu piyanosuyla, büyük sanatçı Ara Dinkjian da artık bir uzvu haline gelen uduyla eşlik etti. Bu kadroda siyasi mesaj kaçınılmazdı. İlk olarak Atakoğlu sahneye çıkıp ʹDargın Değilimʹi çaldı. Malum Eski Başbakan Adnan Menderesʹin idam öncesi sözlerinden yola çıkarak yazılmıştı: "Bir gün çalınırsa kapımız, tekrar anılırsa adımız, o zaman sarılır kanayan yaramız. Günahlar, gün gelir zaman bizi aklar, yıkanır ihanetler, yıkanır ahlar..." Hemen ardından Ara Dinkjian ve Atakoğluʹna Sezen Aksu katıldı ve ʹtrioʹ tamamlandı. Neşeli görüntüsü ve esprili anlatımıyla Klişe deyimle ʹeğlenceli dakikalarʹ yaşattı. Çalınan şarkılardan bir bölümü: Yeniliğe doğru, Sarışınım, Hoşgeldin -bu şarkıda bir türlü dikiş tutturamayan evlilik denemelerini anlatması herkesi güldürdü-, Son Sardunyalar, Geçer, Beni Al İstanbul -bu esnada sahneye çıkan konuk sanatçı Marko Markoviç, mükemmel bir solo attı-, Alaturka, Yine mi çiçek, Vazgeçtim, Kaçak... Marko Makoviçʹin yanı sıra, Erdal Erzincan da sazıyla beraber oradaydı, konuk olarak. Erzurumlu bir Alevi olan Erzincanʹı sahneye çağıran Aksu, Ne Ağlarsın türküsünü söylemeden önce Alevi haklarına dair konuştu: "Aleviler hiç huzur görmediler tarih boyunca. Ben bir kardeşiniz olarak yanınızdayım. En çok zulmü onlar gördüler. Bunu görmezden gelemezsiniz. Vicdanı olan herkes bu zulmün karşısında durmak zorunda. Artık bunu çözmek zorundayız." Sarı Gelin türküsü ise özlenen ʹbirleşmeyiʹ sundu: Erzurumlu Erdal Erzincan ve Ermeni Ara Dinkjian beraber çaldılar, Minik Serçe de türkünün ilk bölümünü Türkçe, son bölümünü Ermenice okudu. Konser başından itibaren tribünde rastlanan ʹkafa kafaya vermiş çiftlerʹ görüntüsü bu dakikadan sonra yerini yer yer nemlenen gözlere bıraktı. Bis için sahneye geldiğinde ise daha önce "Gece gece olur mu" diyerek söylemediği ʹKavaklar’ı okudu. Öncesinde ise derin bir mesajı vardı: "Kimse kendini seçerek gelmiyor dünyaya. Ve biz küçücük aklımızla insanlara etiketler yapıştırıyoruz. Nasıl, böyle bir hadsizlik yapıyoruz bilmiyorum ama yapıyoruz. Biz hepimiz adaletsizliğin ortağı oluyoruz. Halbuki doğada her şey var. Size, bana kimseye sormadan var. Olmalı zaten. Evren, kainat böyle bir şey. Ne haddimize ya! O yüzden de hepimizin hayatında hiç umulmadık anlarda çıkan sürekli bir vicdan azabı, sürekli bir suçluluk duygusu var. Bundan kurtulmak bizim elimizde. Ne zaman olacak bilmiyorum ama çok dua ediyorum. İçim yarılıyor üzüntüden. Bu adaletsizliğin mahkumlarından birisini daha Sivasʹta kaybettik. Bu şahane şiirin sahibi, 37 kişiyle birlikte Sivasʹta kaybettiğimiz Metin Altıok ve herkes anısına..." Kapanışı ise ʹDuaʹ şarkısının nakaratıyla yaptı: " Bugün dua ettim hepmizi için, yüce tanrı bizleri affetsin..." Sonrasında söyleyecek söz kalmamıştı elbette, alkışlarla evlerimize dağıldık. (BURAK KURU - radikal.com.tr)
Bazı sanatçılar, sergiledikleri canlı performansın önemi olmaksızın, dünya gözüyle izlenmeyi hak ediyor. Stüdyo kayıtlarıyla plakçalar, kasetçalar, ya da şimdilerde mp3 çalarlar vasıtasıyla dinleyebildiğiniz bu isimleri kanlı canlı görmek şu açıdan bir lütuf: Sadece şarkılarını söyleyip, enstrümanlarını çalmakla kalmayıp, hayatımıza dair de sözler söylüyorlar, rahatsızlıklarını dile getiriyorlar, kısacası ses çıkarıyorlar. Performans tatmin etmese de konser sonunda, konser başlamadan önceki halinize mutlaka olumlu bir katkı yapıyorlar. Cumartesi gecesi de Sezen Aksu bu doğrultudaki konserlerden birisini verdi. Biraz konserin verildiği mekandan bahsetmekte fayda var: İstanbul ʹun en yeni ve gören herkesin ortak fikri olarak en iyi konser salonu Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi, ʹMinik Serçeʹnin de konserde 3-4 kere dile getirdiği gibi harika bir salon. Tüm duyularınızı tatmin eden salonda sahne her koltuktan çok iyi görünürken, daha da önemlisi akustiğinin kusursuzluğu sayesinde her ʹşeyʹ duyuluyor. Sözün özü, burada her konser izlenir. Müzik dinlemenin tadına varacağınızı söyleyebilirim. Tabii Sezen Aksuʹnun söylediği "Kültürel sermayemizi tamamlayacağımız yer burası olur umarım çünkü çok eksiğiz" temennisini de paylaşıyoruz. Sezen Aksuʹya konserinde besteci Fahir Atakoğlu piyanosuyla, büyük sanatçı Ara Dinkjian da artık bir uzvu haline gelen uduyla eşlik etti. Bu kadroda siyasi mesaj kaçınılmazdı. İlk olarak Atakoğlu sahneye çıkıp ʹDargın Değilimʹi çaldı. Malum Eski Başbakan Adnan Menderesʹin idam öncesi sözlerinden yola çıkarak yazılmıştı: "Bir gün çalınırsa kapımız, tekrar anılırsa adımız, o zaman sarılır kanayan yaramız. Günahlar, gün gelir zaman bizi aklar, yıkanır ihanetler, yıkanır ahlar..." Hemen ardından Ara Dinkjian ve Atakoğluʹna Sezen Aksu katıldı ve ʹtrioʹ tamamlandı. Neşeli görüntüsü ve esprili anlatımıyla Klişe deyimle ʹeğlenceli dakikalarʹ yaşattı. Çalınan şarkılardan bir bölümü: Yeniliğe doğru, Sarışınım, Hoşgeldin -bu şarkıda bir türlü dikiş tutturamayan evlilik denemelerini anlatması herkesi güldürdü-, Son Sardunyalar, Geçer, Beni Al İstanbul -bu esnada sahneye çıkan konuk sanatçı Marko Markoviç, mükemmel bir solo attı-, Alaturka, Yine mi çiçek, Vazgeçtim, Kaçak... Marko Makoviçʹin yanı sıra, Erdal Erzincan da sazıyla beraber oradaydı, konuk olarak. Erzurumlu bir Alevi olan Erzincanʹı sahneye çağıran Aksu, Ne Ağlarsın türküsünü söylemeden önce Alevi haklarına dair konuştu: "Aleviler hiç huzur görmediler tarih boyunca. Ben bir kardeşiniz olarak yanınızdayım. En çok zulmü onlar gördüler. Bunu görmezden gelemezsiniz. Vicdanı olan herkes bu zulmün karşısında durmak zorunda. Artık bunu çözmek zorundayız." Sarı Gelin türküsü ise özlenen ʹbirleşmeyiʹ sundu: Erzurumlu Erdal Erzincan ve Ermeni Ara Dinkjian beraber çaldılar, Minik Serçe de türkünün ilk bölümünü Türkçe, son bölümünü Ermenice okudu. Konser başından itibaren tribünde rastlanan ʹkafa kafaya vermiş çiftlerʹ görüntüsü bu dakikadan sonra yerini yer yer nemlenen gözlere bıraktı. Bis için sahneye geldiğinde ise daha önce "Gece gece olur mu" diyerek söylemediği ʹKavaklar’ı okudu. Öncesinde ise derin bir mesajı vardı: "Kimse kendini seçerek gelmiyor dünyaya. Ve biz küçücük aklımızla insanlara etiketler yapıştırıyoruz. Nasıl, böyle bir hadsizlik yapıyoruz bilmiyorum ama yapıyoruz. Biz hepimiz adaletsizliğin ortağı oluyoruz. Halbuki doğada her şey var. Size, bana kimseye sormadan var. Olmalı zaten. Evren, kainat böyle bir şey. Ne haddimize ya! O yüzden de hepimizin hayatında hiç umulmadık anlarda çıkan sürekli bir vicdan azabı, sürekli bir suçluluk duygusu var. Bundan kurtulmak bizim elimizde. Ne zaman olacak bilmiyorum ama çok dua ediyorum. İçim yarılıyor üzüntüden. Bu adaletsizliğin mahkumlarından birisini daha Sivasʹta kaybettik. Bu şahane şiirin sahibi, 37 kişiyle birlikte Sivasʹta kaybettiğimiz Metin Altıok ve herkes anısına..." Kapanışı ise ʹDuaʹ şarkısının nakaratıyla yaptı: " Bugün dua ettim hepmizi için, yüce tanrı bizleri affetsin..." Sonrasında söyleyecek söz kalmamıştı elbette, alkışlarla evlerimize dağıldık. (BURAK KURU - radikal.com.tr)
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.