deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

AK PARTİDEN ˮBUGÜN O GÜN DEĞİLˮ AÇIKLAMASI!

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 29.08.2013 - 18:37, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

AK PARTİDEN ˮBUGÜN O GÜN DEĞİLˮ AÇIKLAMASI!

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Suudi Arabistan’a düzenlediği ziyaretin ardından Ankara’ya dönüşünde Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu, olası bir müdahalenin ardından oluşabilecek mülteci akınları konusundaki bir soruya, “Şu andan itibarin ortaya konabilecek her politikanın birtakım sonuçları olacak” yanıtını verdi. Türkiye’nin bu konudaki tecrübesini son 2,5 yılda gösterdiğini ve örnek bir mülteci politikası izlediğini belirten Davutoğlu, “Daha büyük bir mülteci akınının ortaya çıkmaması için büyük çaba sarf ediyoruz” diye konuştu. Davutoğlu, Türkiye’nin Suriye’ye komşu ülkeler Lübnan, Ürdün ve Irak ile 4 Eylül’de İsviçre’nin Cenevre kentinde bu konu hakkında özel bir toplantı yapacağını ve mülteci akınları karşısında alınacak tedbirleri değerlendireceklerini söyledi.  "Kamuoyu soğukkanlı değerlendirmeli" Kamuoyunda çok yakın zamanda bir askeri müdahale yapılacakmış algısı olduğu ve bununla ilgili değerlendirmesi sorulan Davutoğlu, şunları kaydetti: “Bugünlerde bütün kamuoyumuzun bu gelişmeleri çok soğukkanlı bir şekilde değerlendirmesi lazım. Aynı zamanda bir tarihi sorumluluk da var üzerimizde. Ülkemizin yanı başında kendi halkına karşı kimyasal silahı barbarca kullanan bir rejimin varlığı bizatihi bir risk unsurudur. Biz hiçbir zaman hiçbir yerde bir rejimin değişmesi ya da indirilmesi için çaba sarf etmedik. Ancak Suriye’de kendi halkına karşı açık bir suç işleyen rejime karşı da net bir tavır aldık. Burada yine benzer bir algı oluşturulduğu için söylüyorum. Sanki bazı kararlar alınacak ve Türkiye bir şekilde şu veya bu planın bir parçası olacak şeklinde bir kanaat doğru değil.“  "Ucuz politika yapma günü değil"  Davutoğlu, şöyle devam etti:“Tarihi bakımdan gerçekten kritik bir eşikte bulunduğumuz bu dönemde her şeyden önce kamuoyumuzun hem sükunetle, suhuletle olayları değerlendirmesi hem de yürütmekte olduğumuz bu kapsamlı diplomasi çerçevesinde Suriye’de etnik ve mezhebi kökeni ne olursa olsun bütün kardeşlerimizin çektiği bu acıların sona ermesi için yürüttüğümüz bu çabalara destek vermesi gerekir. Bugün ucuz politika yapma günü değil. Herkesin Ortadoğuʹnun kaderinin şekillendiği bu günlerde, bu aylarda üzerine düşen sorumluluk içinde davranması büyük önem taşıyor." Davutoğlu, ABDʹnin Türkiyeʹden bir talebi olup olmadığı sorusuna karşılık, bu tür durumlarda birtakım ülkelerin bir yerde oturup Türkiyeʹden bazı taleplerde bulunduğuna ilişkin oluşturulmaya çalışılan bir algı olduğunu söyledi. Türkiyeʹnin son 2,5 yıldır bölgedeki her gelişmede aktörlerle temas içinde olduğu bir diplomasi yürüttüğüne dikkati çeken Davutoğlu, son 3-4 ay içinde Suriyeʹnin Dostları Grubuʹnun İstanbulʹda toplantı yaptığını hatırlattı. Davutoğlu, "aslında bunun bir ülke grubunun bir başka ülkeden talebi şeklinde değil, birlikte sürekli istişare edilerek oluşturulan ortak bir çizgi arayışı olarak" değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Türkiyeʹnin, Suriyeʹde kimyasal silah kullanıldığı gün Birleşmiş Milletlerʹi olağanüstü toplantıya çağıran ilk ülkelerden biri olduğunu hatırlatan Davutoğlu, Suriyeʹdeki BM ekibinin yetkisinin ve sahasının genişletilmesi konusunda talepte bulunan 37 ülke arasında taleplerin oluşması sürecinde de Türkiyeʹnin rol aldığını ve bu süreçte bütün taraflarla görüşüldüğünü anlattı. Davutoğlu, "Bütün çabamız delilleri karartacak gelişmeler olmadan BM heyetinin oraya ulaşmasıydı. Bütün çabamız oydu. Ancak bu yönde maalesef çok geç adım atıldı. Suriye rejimi 3,5-4 gün bekleyerek bir yanıt verdi. Bunun delile yaptığı etki hep sual uyandırdı ve eldeki çok kuvvetli istihbaratlar var" diye konuştu. Başından itibaren Suriye ile ilgili en aktif diplomasiyi 10 ay Türkiyeʹnin yürüttüğünü vurgulayan Davutoğlu, buna Rusya ve İranʹın da dahil olduğunu ifade etti. Davutoğlu, Suriyeʹye olası bir müdahaleye Türkiyeʹnin muharip güç olarak katılıp katılmayacağının sorulması üzerine, Türkiye ile Suriyeʹnin 910 kilometrelik bir sınırı olduğu için yoğun bir güvenlik riski bulunduğunu söyledi. Davutoğlu, geçen yıl bir Türk savaş uçağına düzenlenen saldırı, sonra angajman kurallarında yapılan değişiklikler ve çıkarılan tezkereyle Türkiyeʹnin her türlü güvenlik riski karşısında gerekli tedbiri aldığını kaydetti.  Türk Silahlı Kuvvetleriʹnin bugüne kadar her zaman güvenlik riskleri karşısında ne yapılması gerekiyorsa yaptığını hatırlatan Davutoğlu, "Bundan sonra da inşallah ihtiyaç olmaz. İnşallah hiçbir zaman böyle bir durumla karşı karşıya kalmayız. İnşallah BM Güvenlik Konseyi bu sınavı geçerek ortak bir tavır takınır bu kez. İngiltereʹnin yeni bir müracaatı var Güvenlik Konseyiʹne. İnşallah bütün bu riskler yaşanmaz. Bu insanlık suçu işleyen, o zavallı çocuklara. kadınlara. sivillere bu zulmü uygulayanlar insanlık vicdanında olduğu gibi uluslararası hukuk nezdinde de mahkum olurlar. İnşallah bütün bunlara ihtiyaç kalmaz. Ama ihtiyaç kaldığında da Türkiye Cumhuriyeti devletinin kudretinden ve Türk Silahlı Kuvvetleriʹnin kapasitesinden hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır" dedi. Suudi Arabistan ziyareti Davutoğlu, Suudi Arabistan ziyaretiyle ilgili bilgi verirken de bölgede birçok gelişme yaşandığını ve iki ülkenin bunları istişare etmesi gerektiğini söyledi. Özellikle bölge istikrarının korunması ve kriz alanlarında çözüm için neler yapılabileceğini, Türkiye ve Körfez İşbirliği Konseyiʹnin bu konudaki rolünü ele aldıklarını kaydeden Davutoğlu, "Spesifik bazı adımlar konusunda detaylı fikir alışverişinin mümkün olduğu son derece faydalı bir ziyaret oldu" dedi. Davutoğlu, Ortadoğuʹnun son 2.5 yılda büyük bir değişimden geçtiğini ifade ederek, "Bütün bu süreçte Türkiye bölgedeki aktörlerle, ki Suudi Arabistan bu anlamda KİK içinde de bölgede ağırlığı bakımından da son derece önemli bir aktördür, bundan sonra da istişarelerini derinleştirerek devam edecektir" diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Suudi Arabistan’a düzenlediği ziyaretin ardından Ankara’ya dönüşünde Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu, olası bir müdahalenin ardından oluşabilecek mülteci akınları konusundaki bir soruya, “Şu andan itibarin ortaya konabilecek her politikanın birtakım sonuçları olacak” yanıtını verdi. Türkiye’nin bu konudaki tecrübesini son 2,5 yılda gösterdiğini ve örnek bir mülteci politikası izlediğini belirten Davutoğlu, “Daha büyük bir mülteci akınının ortaya çıkmaması için büyük çaba sarf ediyoruz” diye konuştu. Davutoğlu, Türkiye’nin Suriye’ye komşu ülkeler Lübnan, Ürdün ve Irak ile 4 Eylül’de İsviçre’nin Cenevre kentinde bu konu hakkında özel bir toplantı yapacağını ve mülteci akınları karşısında alınacak tedbirleri değerlendireceklerini söyledi.  "Kamuoyu soğukkanlı değerlendirmeli" Kamuoyunda çok yakın zamanda bir askeri müdahale yapılacakmış algısı olduğu ve bununla ilgili değerlendirmesi sorulan Davutoğlu, şunları kaydetti: “Bugünlerde bütün kamuoyumuzun bu gelişmeleri çok soğukkanlı bir şekilde değerlendirmesi lazım. Aynı zamanda bir tarihi sorumluluk da var üzerimizde. Ülkemizin yanı başında kendi halkına karşı kimyasal silahı barbarca kullanan bir rejimin varlığı bizatihi bir risk unsurudur. Biz hiçbir zaman hiçbir yerde bir rejimin değişmesi ya da indirilmesi için çaba sarf etmedik. Ancak Suriye’de kendi halkına karşı açık bir suç işleyen rejime karşı da net bir tavır aldık. Burada yine benzer bir algı oluşturulduğu için söylüyorum. Sanki bazı kararlar alınacak ve Türkiye bir şekilde şu veya bu planın bir parçası olacak şeklinde bir kanaat doğru değil.“  "Ucuz politika yapma günü değil"  Davutoğlu, şöyle devam etti:“Tarihi bakımdan gerçekten kritik bir eşikte bulunduğumuz bu dönemde her şeyden önce kamuoyumuzun hem sükunetle, suhuletle olayları değerlendirmesi hem de yürütmekte olduğumuz bu kapsamlı diplomasi çerçevesinde Suriye’de etnik ve mezhebi kökeni ne olursa olsun bütün kardeşlerimizin çektiği bu acıların sona ermesi için yürüttüğümüz bu çabalara destek vermesi gerekir. Bugün ucuz politika yapma günü değil. Herkesin Ortadoğuʹnun kaderinin şekillendiği bu günlerde, bu aylarda üzerine düşen sorumluluk içinde davranması büyük önem taşıyor." Davutoğlu, ABDʹnin Türkiyeʹden bir talebi olup olmadığı sorusuna karşılık, bu tür durumlarda birtakım ülkelerin bir yerde oturup Türkiyeʹden bazı taleplerde bulunduğuna ilişkin oluşturulmaya çalışılan bir algı olduğunu söyledi. Türkiyeʹnin son 2,5 yıldır bölgedeki her gelişmede aktörlerle temas içinde olduğu bir diplomasi yürüttüğüne dikkati çeken Davutoğlu, son 3-4 ay içinde Suriyeʹnin Dostları Grubuʹnun İstanbulʹda toplantı yaptığını hatırlattı. Davutoğlu, "aslında bunun bir ülke grubunun bir başka ülkeden talebi şeklinde değil, birlikte sürekli istişare edilerek oluşturulan ortak bir çizgi arayışı olarak" değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Türkiyeʹnin, Suriyeʹde kimyasal silah kullanıldığı gün Birleşmiş Milletlerʹi olağanüstü toplantıya çağıran ilk ülkelerden biri olduğunu hatırlatan Davutoğlu, Suriyeʹdeki BM ekibinin yetkisinin ve sahasının genişletilmesi konusunda talepte bulunan 37 ülke arasında taleplerin oluşması sürecinde de Türkiyeʹnin rol aldığını ve bu süreçte bütün taraflarla görüşüldüğünü anlattı. Davutoğlu, "Bütün çabamız delilleri karartacak gelişmeler olmadan BM heyetinin oraya ulaşmasıydı. Bütün çabamız oydu. Ancak bu yönde maalesef çok geç adım atıldı. Suriye rejimi 3,5-4 gün bekleyerek bir yanıt verdi. Bunun delile yaptığı etki hep sual uyandırdı ve eldeki çok kuvvetli istihbaratlar var" diye konuştu. Başından itibaren Suriye ile ilgili en aktif diplomasiyi 10 ay Türkiyeʹnin yürüttüğünü vurgulayan Davutoğlu, buna Rusya ve İranʹın da dahil olduğunu ifade etti. Davutoğlu, Suriyeʹye olası bir müdahaleye Türkiyeʹnin muharip güç olarak katılıp katılmayacağının sorulması üzerine, Türkiye ile Suriyeʹnin 910 kilometrelik bir sınırı olduğu için yoğun bir güvenlik riski bulunduğunu söyledi. Davutoğlu, geçen yıl bir Türk savaş uçağına düzenlenen saldırı, sonra angajman kurallarında yapılan değişiklikler ve çıkarılan tezkereyle Türkiyeʹnin her türlü güvenlik riski karşısında gerekli tedbiri aldığını kaydetti.  Türk Silahlı Kuvvetleriʹnin bugüne kadar her zaman güvenlik riskleri karşısında ne yapılması gerekiyorsa yaptığını hatırlatan Davutoğlu, "Bundan sonra da inşallah ihtiyaç olmaz. İnşallah hiçbir zaman böyle bir durumla karşı karşıya kalmayız. İnşallah BM Güvenlik Konseyi bu sınavı geçerek ortak bir tavır takınır bu kez. İngiltereʹnin yeni bir müracaatı var Güvenlik Konseyiʹne. İnşallah bütün bu riskler yaşanmaz. Bu insanlık suçu işleyen, o zavallı çocuklara. kadınlara. sivillere bu zulmü uygulayanlar insanlık vicdanında olduğu gibi uluslararası hukuk nezdinde de mahkum olurlar. İnşallah bütün bunlara ihtiyaç kalmaz. Ama ihtiyaç kaldığında da Türkiye Cumhuriyeti devletinin kudretinden ve Türk Silahlı Kuvvetleriʹnin kapasitesinden hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır" dedi. Suudi Arabistan ziyareti Davutoğlu, Suudi Arabistan ziyaretiyle ilgili bilgi verirken de bölgede birçok gelişme yaşandığını ve iki ülkenin bunları istişare etmesi gerektiğini söyledi. Özellikle bölge istikrarının korunması ve kriz alanlarında çözüm için neler yapılabileceğini, Türkiye ve Körfez İşbirliği Konseyiʹnin bu konudaki rolünü ele aldıklarını kaydeden Davutoğlu, "Spesifik bazı adımlar konusunda detaylı fikir alışverişinin mümkün olduğu son derece faydalı bir ziyaret oldu" dedi. Davutoğlu, Ortadoğuʹnun son 2.5 yılda büyük bir değişimden geçtiğini ifade ederek, "Bütün bu süreçte Türkiye bölgedeki aktörlerle, ki Suudi Arabistan bu anlamda KİK içinde de bölgede ağırlığı bakımından da son derece önemli bir aktördür, bundan sonra da istişarelerini derinleştirerek devam edecektir" diye konuştu.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.