deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

KILIÇDAROĞLU DÜZGÜN BABAʹNIN MEKANINDA!

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 10.08.2013 - 19:09, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

KILIÇDAROĞLU DÜZGÜN BABAʹNIN MEKANINDA!

Kılıçdaroğlu, Ramazan Bayramı’nı geçirdiği memleketi Tunceli’nin Nazımiye ilçesinde, kendisinin ve Deniz Gezmiş’in isminin verildiği parkların açılış törenine katıldı. Konuşmak için kürsüye çıktığı sırada ”Dersim seninle gurur duyuyor” sloganları atılınca, Kılıçdaroğlu ”Ben de hem Dersimle hem de bütün Dersimlilerle gurur duyuyorum” dedi. “Dersimli olmaktan da gurur duyuyorum” diyenKılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Bu toprakların çocuğuyum. Ballıca’da doğdum, katır sırtında amcam beni Nazımiye’ye getirirdi, ‘oğlum bizim taksimiz de bu’ derdi. Nazımiye’ye ilk geldiğimde burada elektrik yoktu. Şimdi biraz daha iyi. Çok gelişti mi? Hayır. Az önce belediye başkanımız konuştu, ’büyük göç veriyor’ dedi. Doğrudur. ‘İşsizlik var’ dedi doğrudur. Sanmayın ki sadece Nazımiye’de, Tunceli’de de işsizlik var. Türkiye’nin hangi iline, hangi ilçesine gitseniz gencecik çocukların işsiz olduğunu görürsünüz. O nedenle sorun sadece Nazımiye’nin sorunu değil, sadece Tunceli’nin sorunu değil, sorun Türkiye’nin sorunudur. O sorunu çözmek için yola çıktık. Daha aydınlık, daha güzel bir Türkiye için, huzurlu bir Türkiye için, onurlu bir Türkiye için yola çıktık. Halkın desteğini istiyoruz, sizin desteğinizi istiyoruz. İstiyoruz ki Türkiye’yi kendi coğrafyasında onurlu bir devlet yapalım.” Kemal Kılıçdaroğlu, “Düzgün Baba’nın mekanındayız. Duasını eder orada, dilekte bulunur orada. Çok güzel bir yerdesiniz, o açıdan baktığınız zaman, Nazımiye’nin kendi coğrafyasında da güzelliği vardır, doğasında güzelliği vardır ve tabi Nazımiye’nin insanları da güzel insanlardır” dedi. Barışı ve huzuru sağlamanın herkesin ortak görevi olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Siyasetçi olarak benim, diğer siyasetçilerin, yurttaşların, sivil toplum kuruluşlarının, meslek kuruluşlarının, herkesin sorumluluğu vardır. Daha güzel bir Türkiye, barış içerisinde yaşayan bir Türkiye, huzur içerisinde yaşayan bir Türkiye, herkesin akşam evine ekmek götürdüğü, huzur içerisinde yaşayan bir aileyi egemen kıldığımız bir Türkiye. Eğer biz bunu yapabilirsek gerçekten bu topraklarda barış içerisinde, huzur içerisinde yaşamış olacağız. Ben barış için, huzur için elimden gelen bütün çabayı göstereceğim. Burada size söz veriyorum, ayrışmaya asla izin vermeyeceğim, bölünmeye izin vermeyeceğim. Doğusuyla batısıyla, güneyiyle kuzeyiyle bir ve beraber yaşayacağız bu Türkiye’de. Madem ki ulusal kurtuluş savaşını beraber verdik bu topraklarda, madem ki beraber bağımsız bir Türkiye’yi kurduk. O bağımsız ülkeyi özgürleştirmek, demokratikleştirmek, huzur içerisinde, beraber yaşayacağımız bir Türkiye’yi yeniden ayağa kaldırmak için yine beraber mücadele edeceğiz, yine ortak mücadele edeceğiz.” CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Gencecik çocuklarımızın öldürülmediği, tomalarla, kurşunlarla, şiddetlerle insanların susturulmadığı bir ortamda, eğer gençlerimiz direnç gösteriyorlarsa, eğer kendi kendilerine sahip çıkıyorlarsa, emin olun onlar aynı zamanda kendi ülkelerine de sahip çıkıyorlar. Siz düşünebiliyor musunuz, gencecik çocukların verdikleri özgürlük ve demokrasi mücadelesinin bütün Türkiye sathında, geçin onu bütün dünyada kabul gördüğünü görmek, gerçekten çok güzel bir şey. Türkiye’nin onurunu o gencecik çocuklarımız kurtardılar çünkü onlar daha fazla demokrasi daha fazla özgürlük istiyorlardı. Biz de aynı şeyi istiyoruz, daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi.” CHP’yi kuran kadroların ülkeye cumhuriyeti getirdiklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yani saltanatı yok ettiler, yani halkın iradesine saygı duydular. Dediler ki ‘ülkenin yönetiminde halkın egemenliği olsun, cumhurun egemenliği olsun’ dediler. Eğer Nazımiye’nin Ballıca köyünden küçük bir memurun çocuğu bugün Cumhuriyet Halk Partisi’ne genel başkan olmuşsa, cumhuriyetin sayesinde olmuştur. Eğer Kayseri’de küçük bir ensafın çocuğu bugün Türkiye Cumhuriyeti’ne Cumhurbaşkanı olmuşsa, o da cumhuriyetin sayesinde olmuştur. Cumhuriyetimizi güçlendireceğiz. Demokrasi ve özgürlükle taçlandıracağız cumhuriyeti. Böylece fırsat eşitliği sağlayacağız. Herkes bağımsızlık için, özgürlük için mücadele ederken geleceğe güvenle baktığı, geleceği güzenle kurduğu bir Türkiye’yi isteyecektir ve onun mücadelesini bizler gerçekleştireceğiz.”
Kılıçdaroğlu, Ramazan Bayramı’nı geçirdiği memleketi Tunceli’nin Nazımiye ilçesinde, kendisinin ve Deniz Gezmiş’in isminin verildiği parkların açılış törenine katıldı. Konuşmak için kürsüye çıktığı sırada ”Dersim seninle gurur duyuyor” sloganları atılınca, Kılıçdaroğlu ”Ben de hem Dersimle hem de bütün Dersimlilerle gurur duyuyorum” dedi. “Dersimli olmaktan da gurur duyuyorum” diyenKılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Bu toprakların çocuğuyum. Ballıca’da doğdum, katır sırtında amcam beni Nazımiye’ye getirirdi, ‘oğlum bizim taksimiz de bu’ derdi. Nazımiye’ye ilk geldiğimde burada elektrik yoktu. Şimdi biraz daha iyi. Çok gelişti mi? Hayır. Az önce belediye başkanımız konuştu, ’büyük göç veriyor’ dedi. Doğrudur. ‘İşsizlik var’ dedi doğrudur. Sanmayın ki sadece Nazımiye’de, Tunceli’de de işsizlik var. Türkiye’nin hangi iline, hangi ilçesine gitseniz gencecik çocukların işsiz olduğunu görürsünüz. O nedenle sorun sadece Nazımiye’nin sorunu değil, sadece Tunceli’nin sorunu değil, sorun Türkiye’nin sorunudur. O sorunu çözmek için yola çıktık. Daha aydınlık, daha güzel bir Türkiye için, huzurlu bir Türkiye için, onurlu bir Türkiye için yola çıktık. Halkın desteğini istiyoruz, sizin desteğinizi istiyoruz. İstiyoruz ki Türkiye’yi kendi coğrafyasında onurlu bir devlet yapalım.” Kemal Kılıçdaroğlu, “Düzgün Baba’nın mekanındayız. Duasını eder orada, dilekte bulunur orada. Çok güzel bir yerdesiniz, o açıdan baktığınız zaman, Nazımiye’nin kendi coğrafyasında da güzelliği vardır, doğasında güzelliği vardır ve tabi Nazımiye’nin insanları da güzel insanlardır” dedi. Barışı ve huzuru sağlamanın herkesin ortak görevi olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Siyasetçi olarak benim, diğer siyasetçilerin, yurttaşların, sivil toplum kuruluşlarının, meslek kuruluşlarının, herkesin sorumluluğu vardır. Daha güzel bir Türkiye, barış içerisinde yaşayan bir Türkiye, huzur içerisinde yaşayan bir Türkiye, herkesin akşam evine ekmek götürdüğü, huzur içerisinde yaşayan bir aileyi egemen kıldığımız bir Türkiye. Eğer biz bunu yapabilirsek gerçekten bu topraklarda barış içerisinde, huzur içerisinde yaşamış olacağız. Ben barış için, huzur için elimden gelen bütün çabayı göstereceğim. Burada size söz veriyorum, ayrışmaya asla izin vermeyeceğim, bölünmeye izin vermeyeceğim. Doğusuyla batısıyla, güneyiyle kuzeyiyle bir ve beraber yaşayacağız bu Türkiye’de. Madem ki ulusal kurtuluş savaşını beraber verdik bu topraklarda, madem ki beraber bağımsız bir Türkiye’yi kurduk. O bağımsız ülkeyi özgürleştirmek, demokratikleştirmek, huzur içerisinde, beraber yaşayacağımız bir Türkiye’yi yeniden ayağa kaldırmak için yine beraber mücadele edeceğiz, yine ortak mücadele edeceğiz.” CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Gencecik çocuklarımızın öldürülmediği, tomalarla, kurşunlarla, şiddetlerle insanların susturulmadığı bir ortamda, eğer gençlerimiz direnç gösteriyorlarsa, eğer kendi kendilerine sahip çıkıyorlarsa, emin olun onlar aynı zamanda kendi ülkelerine de sahip çıkıyorlar. Siz düşünebiliyor musunuz, gencecik çocukların verdikleri özgürlük ve demokrasi mücadelesinin bütün Türkiye sathında, geçin onu bütün dünyada kabul gördüğünü görmek, gerçekten çok güzel bir şey. Türkiye’nin onurunu o gencecik çocuklarımız kurtardılar çünkü onlar daha fazla demokrasi daha fazla özgürlük istiyorlardı. Biz de aynı şeyi istiyoruz, daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi.” CHP’yi kuran kadroların ülkeye cumhuriyeti getirdiklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yani saltanatı yok ettiler, yani halkın iradesine saygı duydular. Dediler ki ‘ülkenin yönetiminde halkın egemenliği olsun, cumhurun egemenliği olsun’ dediler. Eğer Nazımiye’nin Ballıca köyünden küçük bir memurun çocuğu bugün Cumhuriyet Halk Partisi’ne genel başkan olmuşsa, cumhuriyetin sayesinde olmuştur. Eğer Kayseri’de küçük bir ensafın çocuğu bugün Türkiye Cumhuriyeti’ne Cumhurbaşkanı olmuşsa, o da cumhuriyetin sayesinde olmuştur. Cumhuriyetimizi güçlendireceğiz. Demokrasi ve özgürlükle taçlandıracağız cumhuriyeti. Böylece fırsat eşitliği sağlayacağız. Herkes bağımsızlık için, özgürlük için mücadele ederken geleceğe güvenle baktığı, geleceği güzenle kurduğu bir Türkiye’yi isteyecektir ve onun mücadelesini bizler gerçekleştireceğiz.”
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.