BAŞBAKAN YEREL SEÇİM STARTI VERDİ

İşte Başbakan Erdoğanʹın konuşmasından satır başları:  Konuşmamın başında dün Cilvegözü’nde meydana gelen patlama nedeniyle hayatını kaybeden 3’ü Türkiyeli, 11’i Suriyeli olmak üzere 14 kardeşime rabbimden rahmet diliyorum. Her açıdan hassas bir olayla karşı karşıyayız. Bu gelişmeler ne denli haklı olduğumuzu ortaya koyma açısından çok önemli. İnsani yardım dışında giriş-çıkışa kapalıydı. İnsani, yardım malzemeleri Suriyelilere teslim ediliyordu. Suriye tarafındaki gümrük kapısı çalışmadığından bomba yüklü araç sınır kapımıza kadar geldi ve infilak ettirildi. Spekülasyonlar yanlış ve art niyetli. Dün Adalet, İçişleri ve Gümrük Bakanımızı Hatay’a gönderdik.  Olayın mahiyeti ortaya çıktığında bakanlarımız gerekli açıklamaları yapacaklardır. Bu patlamayı fırsat görüp siyasi çıkar sağlamaya girişenlerin çabası insaf ve vicdanla bağdaşmaz. Türkiye ile Suriye arasındaki sınır 100 yıl önce cetvelle çizilmiştir. Suriye’de böyle yoğun çatışmalar yaşanırken Türkiye’nin etkilenmemesi mümkün değil. Olayın aydınlığa kavuşması için sağduyu ile bekliyoruz. Olay aydınlanınca hiç tereddütsüz gereken her adımı atacağız. SAĞLIK  Türkiye’nin artık 4 tane de deniz ambulansı var. 17 helikopter ambulansına da sahibiz. Şehir içinde ortalama ilk 10 dakikada, şehir dışında 30 dakikada hastalara ulaşır hale geldik. Yurtdışına gittiğimizde 24 saat siren sesi duyuyor, insana verilen önemi görüyor ve gıpta ile bakıyordum. Artık bizde 24 saat vatandaşımızın ayağına sağlık hizmetini götürüyoruz. Eski ve yeni bakanımıza ve ekiplerine bu hayırlı hizmetleri ulaştırdıkları için şükranlarımı sunuyorum. YEREL SEÇİM STARTI Yerel seçimler için seçimden seçime değil, bir seçim bittiği anda diğer seçimin startını veririz. Verimli bir toplantı yaptık İstanbul’da geçtiğimiz hafta sonu. Bu bir yerde de artık seçimlerle ilgili olarak daha yoğunlaşan bir final sürecine giriş oldu. BÜYÜKELÇİLERLE TOPLANTI Dün akşam Ankara’da büyükelçilerle yemekli toplantımızı gerçekleştirdik. Hafta içinde AB konusu ülkemizin yoğun şekilde gündeminde oldu. AB konusu bir kez daha gündemimizde bir kez daha ilk sıralara taşındı. BÜYÜKELÇİLİK SALDIRISI Tatsız bir hadise de yaşadık. 1 Şubat’ta bir terörist ABD Büyükelçiliği’nin kapısında üzerindeki düzeneği patlatarak bir güvenlik görevlisini şehit etti, bir gazeteci kardeşimiz de yaralandı. Emniyet ve istihbarat birimlerimizin hassas çalışmaları neticesinde arkasındaki kişi ve örgüt çok kısa sürede ortaya çıktı. 2001’de tahliye edildiği, AB ülkelerine geçtiği, talep edilmesine rağmen verilmediği, elini kolunu sallayarak serbest dolaştığı, AB ülkelerinden tekrar Türkiye’ye geçerek saldırıyı gerçekleştirdiği ortaya çıktı saldırganın. BU MUHABBET NEDİR? Soruyorum: Bu muhabbet nedir? AB ülkeleri ile terör ve teröristler arasındaki bu muhabbet nedir? Bu muhabbet daha ne kadar devam edecek? Bu örgütü terör örgütü olarak ilan edeceksin, ama herhangi bir yaptırım uygulamayacaksın… Bu kalleşçe saldırılara daha ne kadar göz yumacaksınız? Terör örgütünün finansman sağlamasına daha ne kadar tahammül edeceksiniz? Bunun belgelerini önlerine koyunca demokrasi, hukuk diyorlar. Bu nasıl hukuk ki katillere kol kanat geriyor?  Şu anda yarıdan fazlası Almanya’da olmak üzere 408 terör suçlusu ile ilgili iade talebimiz sudan nedenlerle reddedildi. 98’de Denizli’nin Tavas İlçesi’nde teröristler gasp eylemi yapıyor, 2 eve zorla giriyor. Çatışma çıkıyor. 2 er şehit oluyor. Teröristlerden biri Avrupa’da tespit ediliyor, tutuklanıyor. Ama Almanya’nın girişimleriyle bu terörist serbest bırakılıyor. Teröristin 7 yaşında çocuğu var diye kamuoyu oluşturup bu azılı canileri bağırlarına basıyorlar TERÖR SİZİ DE VURUR Paris’te öldürülen terörist de kırmızı bültenle aranıyordu. İadesi defalarca istendi ama yazılarımıza cevap dahi verilmedi. Bizi her alanda kıyasıya eleştiren AB, terörle münasebetini artık masaya yatırmalı. Avrupa ülkeleri bunu sorgulamak zorundadır. Bugün bize yarın kesinlikle bumerang gibi onlara dönecektir. Ve bunun altından da kalkamayacaklardır. Bizim buna tahammülümüz kalmamıştır. Ne 54 yıldır sudan bahanelerle kapıda bekletilmeye ne de teröre gösterilen müsamahaya tahammülümüz kalmamıştır. Tüm kurumlarımız AB standartlarında hatta üstünde Biz reformlarımızı kararlılıkla yerine getiriyoruz. İstikametimiz bellidir. 1000 yıldır olduğu gibi doğudan batıya akmaya devam ediyoruz. Engel çıkarsa mecra değiştirir ama yolumuzu değiştirmeyiz. KILIÇDAROĞLU, DHKP-C’YE ÜYE OLURSA ŞAŞIRMAYIN CHPʹnin genel başkanı yurtiçinde ve yurtdışında bir süredir karalama kampanyası yürütüyor Türkiye hakkında. Türkiye’yi dünyaya gazetecilerin hapiste olduğu ülke diye anlatmaya devam ediyor. Bizde bıkmadan usanmadan gerçekleri yüzüne çarpmaya devam edeceğiz. Tutuklu ve hükümlü güya bu gazetecilerin 4 tanesi elçiliğe saldırı düzenleyen o malum örgütün üyesi. O kanlı eylemleri yapan o terör örgütü de onlara hayat öpücüğü veriyor. Açık açık da söylüyor. Sıkılmasa söyteyin bu terör örgütü nerde ona da üye olayım diyecek. DHKP-C’ye Kılıçdaroğlu’nun üye olduğunu duyarsanız hiç şaşırmayın. Bunu da yapar. Legal olmadığı için yapar bu tavrı. Örgüt mensubu avukatlar için yaptığı açıklama ortada. Bunlar nasıl avukat ki çelik kapılarla güvence altına alınmış, Güvenlik güçlerimiz içeriye girince diskler, evrakları yakılmaya çalışırken gördüler. Ve bunlar savunuluyor. Bunlar avukat diye bunlara söz söylenmeyecek mi? Herhangi bir cezai müeyyideye tabi olmayacak mı? Onlar da bunun bedelini görecek. Suçluysa bedelini ödeyecek. CHP Genel Başkanı’nın sempatisinin kaynağını merak ediyoruz. İŞSİZLİK AVRO BÖLGESİNİN ORTALAMASININ ALTINDA Türkiye’de Ekim ayında işsizlik oranı yüzde 9.1. Avro bölgesinin ortalamasının altındayız. Türkiye IMF’ye borcunu Mayıs ayında sıfırlayacak. CHP Genel Başkanı bu tabloyu övünçle anlatırken gittiği yerde ülkesini kötülemek gibi bir gaflete giriyor. Biz CHP Genel Başkanı’nın kendi ülkesini kötülemesine alışığız. Ama ana muhalefet partisinin alay konusu olmasını içimize sindiremiyoruz. Dünyanın bir çok ülkesi sosyal harcamalarda kısıntıya gitti, gidiyor. BAZI ÖNEMLİ MÜJDELERİ VERMEK İSTİYORUM Ben sosyal yardımlar konusunda bazı önemli müjdeleri açıklamak istiyorum. Başta engelli vatandaşlarımız olmak üzere birkaç düzenlemeyi paylaşacağım. Toplu taşıma araçlarından indirimli yararlanma noktasında belli kesimlere belli avantajlar sağlanıyordu. Gaziler ve şehit yakınları toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz yararlanıyordu. Vazife malullerinin çocukları yararlanırken anne ve babaları yararlanamıyordu. Dün Bakanlar Kurulu’muzda Bakan Fatma Şahin’in sunumunu değerlendirdik. Vazife malullüğü kapsamında şehit olanların çocukları, anne-babaları, gazi olanların harp malullerin, muharip gazilerin çocukları ve anne babaları da toplu taşımadan ücretsiz yararlanacak. 65 YAŞ ÜSTÜNE ÜCRETSİZ SEYAHAT Devlet demiryollarında bu vatandaşlar ücret ödemeden seyahat edebilecek. Engelli kardeşlerimiz demiryollarının, deniz yollarının şehir içi ve dışı hatlarında ücretsiz seyahat edecek. Ağır engelli kardeşlerimizin yanında bir refakatçi de bu hizmetten yararlanacak. 65 yaş üstü vatandaşlarımız demiryolları, İETT ve deniz yollarında Türkiye genelinde ücretsiz seyahat edecek. Belediyeler arasındaki farkı kaldırıyoruz. Saat uygulaması yok. Dileyen dilediği saatte bu hizmetten yararlanacak. Dede ile torun, nine ile torun arasındaki ulaşım engelini kaldırıyor, sevenleri birbirine kavuşturuyoruz. Muhalif anlayışlar yine konuşacaklardır Yolcu yolunda gerek. Hiç kafanıza takmayın. Biz işimizi biliyoruz. ÖĞRETMENLERLE İLGİLİ MÜJDE VERECEK Başbakanʹın grup toplantısında öğretmenlerle ilgili bir açıklama yapacağını dün Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç açıklamıştı. Arınç, dünkü Bakanlar Kurulu Toplantısıʹnın ardından yaptığı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğanʹın Ak Parti Grup Toplantısıʹnda öğretmenlere müjde verebileceğini belirterek, şunları kaydetmişti:  ʹʹBurada öğretmenlerimiz için, öğretmen adaylarımız için müjdeli bazı hususlarımız var. Sanıyorum ki Sayın Başbakanımız, grup toplantımızda bu konularda ayrıntılı bilgiler vermiş olacak.