AK Partiʹde Baş-Dinçer gerilimi

"ne gerek var böyle mukayeselere. AK Partiʹnin bütün bakanlarında eğitim politikalarının ana damarı aynıdır. Diğerleri nüanstır" diyen Çubukçu, "Ben eş durumu sorununa insani gerekçelerle yaklaşırım. Başka bakan farklı davranabilir. Susuyorum ama benim patlamam da kötü olur" diye konuştu. Akşam gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkayaʹnın bugün köşesinde kaleme aldığı yazı şöyle: Nimet Baş üzülmüştü. ʹŞu ana kadar hiç konuşmadımʹ dedi ve bütün bu tartışmaların bir tweet mesajıyla başladığını anlattı. Hüseyin Çelikʹin, eş durumundan atamalarla ilgili çözüm arandığı tweetini takipçileriyle paylaştığını hatırlattı. Şöyle devam etti: Her şey bir tweetʹle başladı ʹBunda bir şey yok ki, bir art niyet yok. Hüseyin Çelik bizim Genel Başkan Yardımcımız, parti sözcümüz. Hem de eski Milli Eğitim Bakanımız. Ben de AK Partiʹliyim. Eski Milli Eğitim Bakanıʹyım. Ortada bir sorun var. Bu sorunun mağdurları bizlerin e-mail hesaplarını twitter hesaplarını, bloke ediyor. Eş durumu, eş durumu, eş durumu... Hüseyin Çelik bir şekilde sorunun çözümü için arayış olduğunu duyurmuş, ben de sevindim bunu paylaştım.ʹ Eş durumu insani mesele Nimet Baş sözün bu noktasında geçmişte kırıldığı bazı konulara da işaret etti. Kendisinin görevi devralırken önceki bakanlar için ʹHer şey yerle bir, sistem felç, enkaz devraldık. Bakanlık otomatik pilottan şimdi çıkıyorʹ gibi ifadeleri hiç kullanmadığını vurguladı. Sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz aynı hükümetin bakanlarıyız. Ne gerek var böyle mukayeselere. Mukayese gerekiyorsa eski dönemlerle yapılabilir. AK Parti Hükümetiʹnin bütün bakanlarında eğitim politikalarının ana damarı bellidir ve aynıdır. Diğerleri nüanstır. Mesela ben eş durumu sorununa insani gerekçelerle yaklaşırım. Başka bakan başka davranabilir. Susuyorum ama benim patlamam da kötü olur. On yıllık kardeşlik hukukumuz var aramızda. Ayrıca ben ardımda bıraktığım makamlara asla bakmam. Bulunduğum durumdan gayet memnunum. "  Sizce 4 artı 4 artı 4 uygulaması doğru, makul ve yerinde mi? Bir süre sustu. ʹÇok kapsamlı tartışılmadıʹ dedi. ʹŞu anki eğitim sistemimizin savunulur tarafı yok. Bu, geçmiş 50-60 yılın meselesi. Uluslararası bütün sınavlara bakalım. Türkiyeʹnin aldığı sonuçlar eğitimde nerede olduğumuzu gösterir. Bir yapılandırmanın şart olduğu ortada. Ama ben gündelik polemiklere girmek istemem. Meseleye büyük pencereden bakarım. Cemil Çiçek Beyʹin tabiriyle, dolmuşa binmem.ʹ Tam artık telefonları kapatmak üzereydik. 66 aylık çocuklar meselesini de son olarak sordum. ʹBen o konuya hiç girmemʹ diyerek son sözünü söyledi.