deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

BAYKALʹDAN CD TEPKİSİ!

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 10.08.2012 - 17:07, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

BAYKALʹDAN CD TEPKİSİ!

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal CHP Genel Başkanlığı bıraktıktan sonra ilk kez TV Habertürk ekranlarında gazetecilerin karşısına çıktı. Moderatörlüğünü Didem Arslan Yılmazʹın yaptığı programda Ciner Medya Grubu Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya, Milliyet Ankara Temsilcisi Fikret Bila ve Zaman Gazetesi yazarı Bülent Korucu katıldı. Suriye krizinden Ortadoğu dengelerine, PKKʹdan terörle müzakereye, Cumhurbaşkanı seçimlerinden CHP Genel Başkanlığıʹna aday olup olmayacağına ilişkin olarak bir çok konuda görüşlerini açıklayan Deniz Baykalʹın sorulara verdiği yanıtların satır başlıkları şöyle: BİR SÜREDİR HAREKETLENME İÇİNDEYİM Siyasi hayatımın yeni ve özel bir aşaması oldu. Parti yönetimi sorumluluğunu taşımadan bir siyasetçi olarak görev yapmaya çalıştım. Benim için yeni deneyim oldu, mutluluk verici yönleri de ortaya çıktı.Ben bir süredir hareketlenme içindeyim, mecra arıyorum. Bir şeyler söylemek istiyorum. Kamuoyuyla bazı şeylerle paylaşmak istiyorum. Türkiyeʹde çok ciddi bir müzakerenin yapılması gerektiği süreçten geçtiğini düşünüyorum. SURİYEʹDEKİ OLAYLAR KENDİ DİNAMİĞİYLE OLUŞMADI Suriyeʹde yaşanan olay Suriyeʹnin kendi iç dinamikleriyle, Suriye içi süreçlerin işlemesiyle ortaya çıkmış bir olay değil. Olay Suriyeʹyi aşan bir olay. Elbette Suriyeʹde dikta rejimi egemen, köhne bir rejim. Günün anlayışı içinde böyle bir rejimi anlayışla karşılamak elbette sözkonusu değil. Elbette Suriyeʹde bu uygulamaya karşı yükselen bir tepki var, özgürük özlemi var, buna şüphe yok. Ama karşımızdaki olayı sadece Suriyeʹde ezilen insanlardan, demokrasiden kaynaklanan bir oluşum gibi algılamamız naif ve gerçeklerden uzak bir değerlendirme olur. SURİYE DİYE KONUŞTUĞUMUZ KONU ASLINDA İRANʹDIR Özellikle Suriyeʹde çok ayrıntılı bir büyük uluslararası siyasi mühendisliğin denenmekte olduğu kanısındayım. Bu olay bir yerlerden düğmeye basılarak harekete geçirilmiştir. Suriyeʹde köklü bir değişimin olması öngörülmüştür. Suriye daha önceki Arap baharı yaşanmış ülkelerinden tümünden farklı. Suriyeʹde çok örgütlü, etkin bir rejim var. Bu rejimin uluslararası çok güçlü bağlantıları var. Bir anda İran, arkasında Rusya ve Çin gibi çok önemli bir çerçevesi var. Irakʹta olduğu gibi doğrudan Suriyeʹye yönelik bir askeri harekat çok önemli uluslararası yansımamaları olacak bir olay olur. Suriye diye konuştuğumuz konu aslında bir İranʹdır. TÜRKİYE ŞİİLERʹİN KARŞISINDA SÜNNİLERİN YANINDA GİBİ Suriyeʹde mezhepsel ir iç savaş yaşanıyor. Kozmopolit bir toplumdur, monopolitik bir yapı yoktur. Orada ortodoks hristiyanlar, Nasturiler, Süryaniler, Türkmenler, Araplar, Kürtmenler vardır. Bunlar elbette Esat rejimin baskıları altında ama bir arada idileler. Türkiye Şiilerʹin karşısında Sünnilerʹin yanında gibi. Ortadoğu bir yangını yaşıyor. Türkiye bu yangına bulaşmamanın yolunu bulmalıdır. ANGELİNİNA JOLİE KAMPLARI NEDEN ZİYARE ETTİ Biz dünyaya da laiklik penceresinden bakmalıyız. Sünni eksenli bir dış politikayasürükleniyoruz. Türkiye Suriye ile ilişkisini tamamen tersine döndürmüştür. Suriye-Türkiye baharı yaşanırken ne oldu Allah aşkına. Biz Vanʹdaki depremin yaralarını sarmaya çalışırken, Suriyeʹde olaylar ortaya çıkmamışken birden bire kamp yerleri hazırlandı. Müthiş bir hazırlıktı bu. Bir Hollywood starı, Angelinina Jolie geldi o kampları ziyaret etti. Bir karar alındı bütün büyükelçilikler ve temsilcilikler Suriyeʹden çekildi. AB ve Türkiye hep birlikte hareket etti. DIŞ POLİTİKAMIZIN BEDELENİ TERÖRLE ÖDÜYORUZ Türkiyeʹnin dış politikası bir miktar gerçeklerden kopuk, temennilere dayalı, bölgede büyük siyasi öncesi olacağı umuduna dayalı aktif dış politika olarak planlandı. Çok ayağı yerde yürütülmesi gereken işken, heveskerane ve amatör bir yaklaşım sergilendi. Maalesef bugün dış politikamızın parlak bir dönemini yaşamıyoruz. Çok ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. Çok tehlikeli bir dış politika tuzağına sürükleniyoruz. İzlediğimiz dış politikanın terörde çok ağır bedelini ödüyoruz. Bilardo masasında bir topa vurursunuz, o ona çarpar, o ona çarpar, birden bire dağılım değişiverir. Dış politikada böyle, siz yaptığınız hiçbir şeyin yansıması olmayacağını düşünebilir misiniz. Olayların bize sıçramayacağını düşünmek aymazlık. Ortadoğuʹda büyük geçlerin birinci hedefi İsrailʹin tehdit altında olmaması. İkinci hedefi Enerji güvenliği sağlanmasıdır. SİSTEM PKKʹYI TASFİYE ETMEMİZE İZİN VERMİYOR Dünyanın hesabıyla Türkiyeʹnin hesabının paralel olması sözkonusu değil. Dünya bazı aletleri kullanıyor. Bu aletlerden bir tanesi PKKʹdır. PKKʹyı tasfiye etmemize sistem izin vermiyor. Sistem Talibanı tasfiye etmek için elinden geleni yapıyor ama Türkiyeʹnin PKKʹyı tasfiye etmesine izin vermiyor. ABD PKKʹnın tümüyle tasfiye etmesine izin vermiyor. Elbette destek veriyor anlamında söylemiyorum ama kullanıyor. Batının Ortadoğu politikasının Türkiyeʹnin çıkarlarıyla örtüşmesi sözkonusu değildir.ABD PKKʹYa karşı harekete geçmemize izin vermiyor. TÜRKİYE BASINCIN İÇERİSİNDE GÖNÜLLÜ OLARAK GİRDİ Türkiye maalesef bu konuda gelmekte olan yüksek basıncın doğrultusu içine gönüllü bir şekilde girerek kendisini oradan sıyırmaya çalışıyor. Hükümet çok kritik birkaç karar aldı. Bir tanesi füzelerle ilgili savunma kalkanı, füze kalkanı. Dediler ki, ʹbizimle misin karşımızda mısın?ʹ. İkinci Suriye meselesi. Türkiye kişilikli, ülkenin yararlarını gözeten izleme durumunda değildir. Dünya sistemi bu bölgeye yönelik ararlar alırken çok doğru kararlar alıyor diye kabul etmek için hiçbir neden yok. ABD Irakʹta bir karar aldı kısa bir süre sonra pişman oldu. UÇAĞIMIZLA İLGİLİ BULUNAN 9 PARÇA NEREDE? Türkiyeʹnin ebedi düşmanı ebedi dostu olmaz. Bize yön veren ülkeler çeker gider, biz burada komşularla yüzyüze bakacağız. Türkiyeʹnin çok aşırı işgüzar bir rol üstlendiğini ve bunun ülkeye ağır bedeller ödeyeceği endişesi içerisindeyim. Türk uçağı nasıl düşürüldü, nerede düşürüldü, düşürülen uçağımızla ilgili 9 parça bulundu dediler, nerede o parçalar? ABD SINIRDA HAREKAT YAPMAMIZI İSTEMİYOR ABD sınırda askeri harekat yapmamızı istemiyor. Başbakan Erdoğan ʹgerekirse Suriyeʹye müdahale ederizʹ demesinin ardından ABDʹli Bakan hemen açıklama yaptı ve Suriyeʹnin militarize edilmesini istemeyiz dedi. Suriyeʹye müdahale İranʹa doğrudan müdahale anlamına geliyor. Olay büyüktür, globaldır. Bu çerçeve içinde Türkiye PKKʹya karşı tedbir almaya kalktığında, ʹBir dakika kardeşim asker kullanmaʹ deniliyor. Suriyeʹye müdahale büyük ortadoğu savaşıdır. PKK terörden fazlasını ifade ediyor. BAŞBAKAN 10 YILIN EN SERT SÖYLEMİNE SAHİP Türkiyeʹnin dış politikasında bir eksen kaymasının yaşandığı kaygısını yaşarken Irak Başbakanı ile karşı karşıya gelmişken, Suriyeʹdeki iç savaşın tarafı haline dönüşmüşken, uçağımız düşürülmüşken, bunun hesabını soramazken, sınırdaki sığınmacılar polislerimizi döverken, ekonomi bölgede dibe vurmuşkan, terör buradan kaynaklanarak tehlikeli tırmanışa geçmişken, Başbakan söylemini 10 yılın en sert söylemine taşıma ihtiyacını hissetmişken, böyle bir tablo varken Türkiye kurumsal olarak, Meclis olarak bu meseleyi müzakere etmeyecek de ne zaman edecek? Bu meseleyi siyasi polemik vasıtası gibi görmek ne kadar garip. CHPʹnin bu ortamda Meclisʹteki toplantı girişimi haklı bir girişimdir. ÇEKİÇ GÜÇʹTE DENİZ BAYKAL OYU OLMAMIŞTIR Böyle bir toplantıya ihtiyaç var. Sayın Başbakanın da ihtiyacı vardır. İcmai ümmet. Birileri 10 yıl önce dile getirmedikleri şimdi dile getirerek yeni pozisyon alıyorlar. O tezkerede 90 bin ABD askeri ile Türkiyeʹnin en hassas coğrafyası üzerine gelecekti. Tezkere geçseydi ABD burada çekiç güç kuracaktı. İftiharla söylüyorum o Çekiç Güç uygulamasının başladığı andan son anına kadar geçen hiçbirisinde Deniz Baykalʹın ʹevetʹ oyu olmamıştır. ABD Türkiyeʹyi uçak gemisi gibi kullanmak istedi. BEN KENDİMİ YENİ CHPʹLİ HİSSETMİYORUM CHP sürekli değişen bir partidir. Atatürkʹün CHPʹsi ile İnönüʹnünki aynı değildir. Kendimizi suçlayıp başkasına yaranmaya çalışamayız. Ecevitʹin daha yeni CHPʹydi ama o ʹyeniʹ demedi. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Yeni yönetim değişimi isminin başına yeni sıfatını koyarak vurgulamak ihtiyacını duymuştur. Sen kendini yeni CHPʹli hissediyor musun sorusuna cevabım: Hayır hissetmiyorum. Ben kendimi CHPʹli olarak hissediyorum. Benim CHPʹli olmam değişime engel değil, değiştik değişmeye devam edeceğiz. Genel başkan bazı değişimler yapıyor, bunu toplum ne ölçüde kabul edip etmiyor o ayrı bir şey. Parti tabanında nasıl karşılık buluyor? HABUR YÖNTEMİYLE TERÖR SONA ERDİRİLMEZ Başbakan bazen terörün sırtını sıvazladı. Bir kere silah bırakmadan teröristle konuşulmaz. Maalesef Başbakan uzun süre terörü idare etmeye başladı. Habur bunun göstergesidir. Habur bir skandaldır. Hiçbir zaman inanmadım. Nihai bir mutabakat sağlanmadan terörle geçici işbirliği yaparak onlara ödüller vererek bu işi götürmek mümkün değil. Habur yöntemiyle terör sona erdirilmez. OSLO GÖRÜŞMELERİ TAM BİR SKANDALDIR Oslo yönetimi bir skandaldır. Türkiye terör karşısında ona göz yuman, bölgede örgütlenme, etkinlik kazanma, yaygınlaşma fırsatı tanıyan, görmemizlikten gelen uzunca bir dönem yaşadı. Alan hakimiyeti hükümet tarafından teslim edildi. Nereye kadar, Oslo görüşmelerinin sonuna kadar. Hükümet bunu görünce toparlanma ihtiyacı hissetti. Şimdi geldiğimiz nokta budur. Oslo görüşmelerinde ʹsizi rahatsız eden jandarma komutanının ismini verinʹ dendi... PKKʹNIN LOJİSTİK DESTEĞİ ORTADAN KALDIRILMALI Ben doğru bir siyasi yönetimle PKKʹnın büyük bir problem olmaktan çıkarılacağı kanaatindeyim. Çok ciddi etkin önlemler alınması lazım. Sağlam siyasi ortada olmalı. Kuzey Irakʹın ya da ABDʹnin PKKʹya karşı olarak etkin lojistik yollarını kesme önlemini Türkiye sağlamalıdır. PKKʹyla mücadelede taktiklerimizi sorgulama zamanımız gelmiştir. ETNİK KİMLİK EN TEMEL DEĞER HALİNE GETİRİLİYOR Kürt kökenli Türkiye Cumhuriyetli vatandaşların ne düşündüğünü varsayımlarla sonuçlandırılamaz. Türkiyeʹde milyonlarca Kürt kökenli vatandaşlar var. Bu insanlar elbette onurlu bir şekilde yaşayacaktır. Terör ayrı bir iştir. Açılım yaptıkça, terör bitmez. İnsan hakları, demokrasi, sosyal adalet kavramlarının yerine etnisite yerleştirildi. Etnik kimlik en temel değer haline getiriliyor. Ben bunun çok sakıncalı olduğu kanaatini taşıyorum. KCKʹYI ORTAYA ÇIKARAN ORTAMI HÜKÜMET YARATTI KCKʹyı ortaya çıkaran ortamı bu hükümet yarattı. Terörle mücadele çok hassas bir iştir. Önemli olan etkin mücadele. Bu mücadeleyi yasal ortamda da yapmak mümkün. Ben inanıyorum ki, Türkiye potansiyeli ile gücüyle PKK problemini çözer. 70 milyonluk Türkiye bunun altında kalır mı? Foçaʹda patlama oldu, 20 dakikada 4 bin kişi kan vermeye koştu. Taksiler bu insanları bedava taşıdı. Olaylar hiçbir zaman toplumsal husumete dönüşmedi. ALEVİLER DE DİYANETʹTE TEMSİL EDİLMELİ Diyanet İşleri Başkanlığı idari ve siyasi bir yapılanmadır. Yeni bir diyanet işleri başkanlığı düzenlenmelidir. Türkiyeʹde Alevilik diye bir olay var. Milyonlarca alevi var. Bir siyasi ve idari realite olarak Türkiyeʹde milyonlarca kişi kendini Alevi olarak görüyor. Bu insanlar ibadethane talep ediyor mu, etmiyor mu? Diyanet bir kurgudur, devletin resmi beyanıdır. Biz bir ülkeyiz, herkes vatandaş, herkes vergi veriyor. Bunlar bu toplumun eşit insanı. Devlet olarak biz bütün insanların dini ihtiyaçlarına saygı duyduğumuzu ifade etmede siyaseten ve idareten yükümlüyüz. Alevi toplumunun Diyanetʹte kendini rahat hissetmesinin temsil edilmesi sağlanmalıdır. CHP BU ALDATMACAYA BAŞTAN GİRMEMELİYDİ Yeni Anayasa çalışmalarında CHP bu aldatmacaya baştan girmemeliydi.CHP bir bütündür. Yeni kadrolar ve yeni insanlar var. Büyük bir coşkuyla, inançla çalışacaklar. Küçücük bir olay birdenbire çok önemli sonuçlar doğurabilir. Umulmadık bir olay herşeyi değiştirebilir. CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI Benim hiç öyle bir şey yok. Böyle bir şey sözkonusu olmayacak. KILIÇDAROĞLUʹNA CD YAKIŞTIRMASI ÇOK AYIP Kılıçdaroğluʹna ʹgenel başkanlığa CDʹyle geldinʹ yakıştırmasını ayıp buluyorum. Bu kimseye yakışmaz, hele başbakana hiç yakışmaz. Bu olayın arkasında kimin parmağı var henüz aydınlanmış değildir. Bunu üzüntü ile karşılıyorum. Dönemin şartları içinde ben istifa ettim. Sayın Kılıçdaroğlu meşru bir şekilde seçildi. Herkes bir tesadüfle gelmiştir, yarın Sayın Erdoğan hakkında da denebilir.Başbakanın bu konuyu bir suçlama haline getirmesine dile getirmeye hiç hakkı yoktur. MHPʹLİ GENEL PIRIL PIRIL BİR ADAM Mehmet Haberalʹin 4 yılı aşkın bir süredir cezaevinde kalmasını gerektirecek nasıl gerekçe var? Ayıptır, günahtır. Mustafa Balbay aynı şekilde bir gazeteci. MHPʹli bir general, pırıl pırıl bir adam. Bu insanların orada yıllarca hiçbir hüküm olmadan tutuklu kalmalarını makul gösterecek bir dayanak var mı? BAYKAL CHPʹNİN BAŞINA GEÇECEK Mİ? Böyle bir ihtiyaç olduğu kanısında değilim. Umarım daha aktif olma ihtiyacını hissetmem. Şimdi niye bu hale geldim. Gerçekten kaygılıyım, hiçbir motivasyonum yoktur. Herkesin kendisini sorgulamasını istiyorum. Türkiyeʹde bir yörünge düzeltmesine ihtiyaç var. BÖYLE YAPMAYANLAR UTANSIN Ben sayın Erdoğanʹın siyasi hayatının ebediyyen yok sayılmasını hiçbir şekilde kabul edemem. İyi ki müdahale ettik ve siyasi yasaklarını kaldırdık. Böyle yapmayanlar utansın. Adam partinin genel başkanı, oy pusulalarında onun adı yazıyor. Onun siyaset hakkı yok sayılacak, ben de üstüne yatacaktım, böyle bir şey olur mu? Eğer öyle yapsaydım hiçbir saygınlığımız olmazdı. Bunu yapanların yarın hiçbir saygınlığı kalmayacaktır. PROGRAMINIZA GELİR TÜRKÜ SÖYLERİM Programın sonu renkli bir diyaloğa şahit oldu. Moderatör Didem Aslan Yılmazʹın ʹsizi başka bir programa da beklerizʹ deyince Deniz Baykal, "Muharrem Beyʹin saz çaldığı bayram programına davet ederseniz gelir türkü söylerimʹ demesi gülüşmelere yol açtı. BAYKALʹDAN İLGİNÇ SÖZLER Program boyunca zaman zaman duygularını gizlemeyen Baykalʹın ʹBöyle rezalet olur mu canım, kardeşim ağırlığını koy, bu tutarsızlıklar vahim, böyle laubalilik olmazʹ şeklindeki vurguları dikkat çekti. Ayrıca Baykalʹın Mısırʹdaki Müslüman kardeşler örgütünü kastederek ʹMüslüman biraderlerʹ demesi konuşmasından dikkat çekici bir diğer noktaydı... 
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal CHP Genel Başkanlığı bıraktıktan sonra ilk kez TV Habertürk ekranlarında gazetecilerin karşısına çıktı. Moderatörlüğünü Didem Arslan Yılmazʹın yaptığı programda Ciner Medya Grubu Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya, Milliyet Ankara Temsilcisi Fikret Bila ve Zaman Gazetesi yazarı Bülent Korucu katıldı. Suriye krizinden Ortadoğu dengelerine, PKKʹdan terörle müzakereye, Cumhurbaşkanı seçimlerinden CHP Genel Başkanlığıʹna aday olup olmayacağına ilişkin olarak bir çok konuda görüşlerini açıklayan Deniz Baykalʹın sorulara verdiği yanıtların satır başlıkları şöyle: BİR SÜREDİR HAREKETLENME İÇİNDEYİM Siyasi hayatımın yeni ve özel bir aşaması oldu. Parti yönetimi sorumluluğunu taşımadan bir siyasetçi olarak görev yapmaya çalıştım. Benim için yeni deneyim oldu, mutluluk verici yönleri de ortaya çıktı.Ben bir süredir hareketlenme içindeyim, mecra arıyorum. Bir şeyler söylemek istiyorum. Kamuoyuyla bazı şeylerle paylaşmak istiyorum. Türkiyeʹde çok ciddi bir müzakerenin yapılması gerektiği süreçten geçtiğini düşünüyorum. SURİYEʹDEKİ OLAYLAR KENDİ DİNAMİĞİYLE OLUŞMADI Suriyeʹde yaşanan olay Suriyeʹnin kendi iç dinamikleriyle, Suriye içi süreçlerin işlemesiyle ortaya çıkmış bir olay değil. Olay Suriyeʹyi aşan bir olay. Elbette Suriyeʹde dikta rejimi egemen, köhne bir rejim. Günün anlayışı içinde böyle bir rejimi anlayışla karşılamak elbette sözkonusu değil. Elbette Suriyeʹde bu uygulamaya karşı yükselen bir tepki var, özgürük özlemi var, buna şüphe yok. Ama karşımızdaki olayı sadece Suriyeʹde ezilen insanlardan, demokrasiden kaynaklanan bir oluşum gibi algılamamız naif ve gerçeklerden uzak bir değerlendirme olur. SURİYE DİYE KONUŞTUĞUMUZ KONU ASLINDA İRANʹDIR Özellikle Suriyeʹde çok ayrıntılı bir büyük uluslararası siyasi mühendisliğin denenmekte olduğu kanısındayım. Bu olay bir yerlerden düğmeye basılarak harekete geçirilmiştir. Suriyeʹde köklü bir değişimin olması öngörülmüştür. Suriye daha önceki Arap baharı yaşanmış ülkelerinden tümünden farklı. Suriyeʹde çok örgütlü, etkin bir rejim var. Bu rejimin uluslararası çok güçlü bağlantıları var. Bir anda İran, arkasında Rusya ve Çin gibi çok önemli bir çerçevesi var. Irakʹta olduğu gibi doğrudan Suriyeʹye yönelik bir askeri harekat çok önemli uluslararası yansımamaları olacak bir olay olur. Suriye diye konuştuğumuz konu aslında bir İranʹdır. TÜRKİYE ŞİİLERʹİN KARŞISINDA SÜNNİLERİN YANINDA GİBİ Suriyeʹde mezhepsel ir iç savaş yaşanıyor. Kozmopolit bir toplumdur, monopolitik bir yapı yoktur. Orada ortodoks hristiyanlar, Nasturiler, Süryaniler, Türkmenler, Araplar, Kürtmenler vardır. Bunlar elbette Esat rejimin baskıları altında ama bir arada idileler. Türkiye Şiilerʹin karşısında Sünnilerʹin yanında gibi. Ortadoğu bir yangını yaşıyor. Türkiye bu yangına bulaşmamanın yolunu bulmalıdır. ANGELİNİNA JOLİE KAMPLARI NEDEN ZİYARE ETTİ Biz dünyaya da laiklik penceresinden bakmalıyız. Sünni eksenli bir dış politikayasürükleniyoruz. Türkiye Suriye ile ilişkisini tamamen tersine döndürmüştür. Suriye-Türkiye baharı yaşanırken ne oldu Allah aşkına. Biz Vanʹdaki depremin yaralarını sarmaya çalışırken, Suriyeʹde olaylar ortaya çıkmamışken birden bire kamp yerleri hazırlandı. Müthiş bir hazırlıktı bu. Bir Hollywood starı, Angelinina Jolie geldi o kampları ziyaret etti. Bir karar alındı bütün büyükelçilikler ve temsilcilikler Suriyeʹden çekildi. AB ve Türkiye hep birlikte hareket etti. DIŞ POLİTİKAMIZIN BEDELENİ TERÖRLE ÖDÜYORUZ Türkiyeʹnin dış politikası bir miktar gerçeklerden kopuk, temennilere dayalı, bölgede büyük siyasi öncesi olacağı umuduna dayalı aktif dış politika olarak planlandı. Çok ayağı yerde yürütülmesi gereken işken, heveskerane ve amatör bir yaklaşım sergilendi. Maalesef bugün dış politikamızın parlak bir dönemini yaşamıyoruz. Çok ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. Çok tehlikeli bir dış politika tuzağına sürükleniyoruz. İzlediğimiz dış politikanın terörde çok ağır bedelini ödüyoruz. Bilardo masasında bir topa vurursunuz, o ona çarpar, o ona çarpar, birden bire dağılım değişiverir. Dış politikada böyle, siz yaptığınız hiçbir şeyin yansıması olmayacağını düşünebilir misiniz. Olayların bize sıçramayacağını düşünmek aymazlık. Ortadoğuʹda büyük geçlerin birinci hedefi İsrailʹin tehdit altında olmaması. İkinci hedefi Enerji güvenliği sağlanmasıdır. SİSTEM PKKʹYI TASFİYE ETMEMİZE İZİN VERMİYOR Dünyanın hesabıyla Türkiyeʹnin hesabının paralel olması sözkonusu değil. Dünya bazı aletleri kullanıyor. Bu aletlerden bir tanesi PKKʹdır. PKKʹyı tasfiye etmemize sistem izin vermiyor. Sistem Talibanı tasfiye etmek için elinden geleni yapıyor ama Türkiyeʹnin PKKʹyı tasfiye etmesine izin vermiyor. ABD PKKʹnın tümüyle tasfiye etmesine izin vermiyor. Elbette destek veriyor anlamında söylemiyorum ama kullanıyor. Batının Ortadoğu politikasının Türkiyeʹnin çıkarlarıyla örtüşmesi sözkonusu değildir.ABD PKKʹYa karşı harekete geçmemize izin vermiyor. TÜRKİYE BASINCIN İÇERİSİNDE GÖNÜLLÜ OLARAK GİRDİ Türkiye maalesef bu konuda gelmekte olan yüksek basıncın doğrultusu içine gönüllü bir şekilde girerek kendisini oradan sıyırmaya çalışıyor. Hükümet çok kritik birkaç karar aldı. Bir tanesi füzelerle ilgili savunma kalkanı, füze kalkanı. Dediler ki, ʹbizimle misin karşımızda mısın?ʹ. İkinci Suriye meselesi. Türkiye kişilikli, ülkenin yararlarını gözeten izleme durumunda değildir. Dünya sistemi bu bölgeye yönelik ararlar alırken çok doğru kararlar alıyor diye kabul etmek için hiçbir neden yok. ABD Irakʹta bir karar aldı kısa bir süre sonra pişman oldu. UÇAĞIMIZLA İLGİLİ BULUNAN 9 PARÇA NEREDE? Türkiyeʹnin ebedi düşmanı ebedi dostu olmaz. Bize yön veren ülkeler çeker gider, biz burada komşularla yüzyüze bakacağız. Türkiyeʹnin çok aşırı işgüzar bir rol üstlendiğini ve bunun ülkeye ağır bedeller ödeyeceği endişesi içerisindeyim. Türk uçağı nasıl düşürüldü, nerede düşürüldü, düşürülen uçağımızla ilgili 9 parça bulundu dediler, nerede o parçalar? ABD SINIRDA HAREKAT YAPMAMIZI İSTEMİYOR ABD sınırda askeri harekat yapmamızı istemiyor. Başbakan Erdoğan ʹgerekirse Suriyeʹye müdahale ederizʹ demesinin ardından ABDʹli Bakan hemen açıklama yaptı ve Suriyeʹnin militarize edilmesini istemeyiz dedi. Suriyeʹye müdahale İranʹa doğrudan müdahale anlamına geliyor. Olay büyüktür, globaldır. Bu çerçeve içinde Türkiye PKKʹya karşı tedbir almaya kalktığında, ʹBir dakika kardeşim asker kullanmaʹ deniliyor. Suriyeʹye müdahale büyük ortadoğu savaşıdır. PKK terörden fazlasını ifade ediyor. BAŞBAKAN 10 YILIN EN SERT SÖYLEMİNE SAHİP Türkiyeʹnin dış politikasında bir eksen kaymasının yaşandığı kaygısını yaşarken Irak Başbakanı ile karşı karşıya gelmişken, Suriyeʹdeki iç savaşın tarafı haline dönüşmüşken, uçağımız düşürülmüşken, bunun hesabını soramazken, sınırdaki sığınmacılar polislerimizi döverken, ekonomi bölgede dibe vurmuşkan, terör buradan kaynaklanarak tehlikeli tırmanışa geçmişken, Başbakan söylemini 10 yılın en sert söylemine taşıma ihtiyacını hissetmişken, böyle bir tablo varken Türkiye kurumsal olarak, Meclis olarak bu meseleyi müzakere etmeyecek de ne zaman edecek? Bu meseleyi siyasi polemik vasıtası gibi görmek ne kadar garip. CHPʹnin bu ortamda Meclisʹteki toplantı girişimi haklı bir girişimdir. ÇEKİÇ GÜÇʹTE DENİZ BAYKAL OYU OLMAMIŞTIR Böyle bir toplantıya ihtiyaç var. Sayın Başbakanın da ihtiyacı vardır. İcmai ümmet. Birileri 10 yıl önce dile getirmedikleri şimdi dile getirerek yeni pozisyon alıyorlar. O tezkerede 90 bin ABD askeri ile Türkiyeʹnin en hassas coğrafyası üzerine gelecekti. Tezkere geçseydi ABD burada çekiç güç kuracaktı. İftiharla söylüyorum o Çekiç Güç uygulamasının başladığı andan son anına kadar geçen hiçbirisinde Deniz Baykalʹın ʹevetʹ oyu olmamıştır. ABD Türkiyeʹyi uçak gemisi gibi kullanmak istedi. BEN KENDİMİ YENİ CHPʹLİ HİSSETMİYORUM CHP sürekli değişen bir partidir. Atatürkʹün CHPʹsi ile İnönüʹnünki aynı değildir. Kendimizi suçlayıp başkasına yaranmaya çalışamayız. Ecevitʹin daha yeni CHPʹydi ama o ʹyeniʹ demedi. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Yeni yönetim değişimi isminin başına yeni sıfatını koyarak vurgulamak ihtiyacını duymuştur. Sen kendini yeni CHPʹli hissediyor musun sorusuna cevabım: Hayır hissetmiyorum. Ben kendimi CHPʹli olarak hissediyorum. Benim CHPʹli olmam değişime engel değil, değiştik değişmeye devam edeceğiz. Genel başkan bazı değişimler yapıyor, bunu toplum ne ölçüde kabul edip etmiyor o ayrı bir şey. Parti tabanında nasıl karşılık buluyor? HABUR YÖNTEMİYLE TERÖR SONA ERDİRİLMEZ Başbakan bazen terörün sırtını sıvazladı. Bir kere silah bırakmadan teröristle konuşulmaz. Maalesef Başbakan uzun süre terörü idare etmeye başladı. Habur bunun göstergesidir. Habur bir skandaldır. Hiçbir zaman inanmadım. Nihai bir mutabakat sağlanmadan terörle geçici işbirliği yaparak onlara ödüller vererek bu işi götürmek mümkün değil. Habur yöntemiyle terör sona erdirilmez. OSLO GÖRÜŞMELERİ TAM BİR SKANDALDIR Oslo yönetimi bir skandaldır. Türkiye terör karşısında ona göz yuman, bölgede örgütlenme, etkinlik kazanma, yaygınlaşma fırsatı tanıyan, görmemizlikten gelen uzunca bir dönem yaşadı. Alan hakimiyeti hükümet tarafından teslim edildi. Nereye kadar, Oslo görüşmelerinin sonuna kadar. Hükümet bunu görünce toparlanma ihtiyacı hissetti. Şimdi geldiğimiz nokta budur. Oslo görüşmelerinde ʹsizi rahatsız eden jandarma komutanının ismini verinʹ dendi... PKKʹNIN LOJİSTİK DESTEĞİ ORTADAN KALDIRILMALI Ben doğru bir siyasi yönetimle PKKʹnın büyük bir problem olmaktan çıkarılacağı kanaatindeyim. Çok ciddi etkin önlemler alınması lazım. Sağlam siyasi ortada olmalı. Kuzey Irakʹın ya da ABDʹnin PKKʹya karşı olarak etkin lojistik yollarını kesme önlemini Türkiye sağlamalıdır. PKKʹyla mücadelede taktiklerimizi sorgulama zamanımız gelmiştir. ETNİK KİMLİK EN TEMEL DEĞER HALİNE GETİRİLİYOR Kürt kökenli Türkiye Cumhuriyetli vatandaşların ne düşündüğünü varsayımlarla sonuçlandırılamaz. Türkiyeʹde milyonlarca Kürt kökenli vatandaşlar var. Bu insanlar elbette onurlu bir şekilde yaşayacaktır. Terör ayrı bir iştir. Açılım yaptıkça, terör bitmez. İnsan hakları, demokrasi, sosyal adalet kavramlarının yerine etnisite yerleştirildi. Etnik kimlik en temel değer haline getiriliyor. Ben bunun çok sakıncalı olduğu kanaatini taşıyorum. KCKʹYI ORTAYA ÇIKARAN ORTAMI HÜKÜMET YARATTI KCKʹyı ortaya çıkaran ortamı bu hükümet yarattı. Terörle mücadele çok hassas bir iştir. Önemli olan etkin mücadele. Bu mücadeleyi yasal ortamda da yapmak mümkün. Ben inanıyorum ki, Türkiye potansiyeli ile gücüyle PKK problemini çözer. 70 milyonluk Türkiye bunun altında kalır mı? Foçaʹda patlama oldu, 20 dakikada 4 bin kişi kan vermeye koştu. Taksiler bu insanları bedava taşıdı. Olaylar hiçbir zaman toplumsal husumete dönüşmedi. ALEVİLER DE DİYANETʹTE TEMSİL EDİLMELİ Diyanet İşleri Başkanlığı idari ve siyasi bir yapılanmadır. Yeni bir diyanet işleri başkanlığı düzenlenmelidir. Türkiyeʹde Alevilik diye bir olay var. Milyonlarca alevi var. Bir siyasi ve idari realite olarak Türkiyeʹde milyonlarca kişi kendini Alevi olarak görüyor. Bu insanlar ibadethane talep ediyor mu, etmiyor mu? Diyanet bir kurgudur, devletin resmi beyanıdır. Biz bir ülkeyiz, herkes vatandaş, herkes vergi veriyor. Bunlar bu toplumun eşit insanı. Devlet olarak biz bütün insanların dini ihtiyaçlarına saygı duyduğumuzu ifade etmede siyaseten ve idareten yükümlüyüz. Alevi toplumunun Diyanetʹte kendini rahat hissetmesinin temsil edilmesi sağlanmalıdır. CHP BU ALDATMACAYA BAŞTAN GİRMEMELİYDİ Yeni Anayasa çalışmalarında CHP bu aldatmacaya baştan girmemeliydi.CHP bir bütündür. Yeni kadrolar ve yeni insanlar var. Büyük bir coşkuyla, inançla çalışacaklar. Küçücük bir olay birdenbire çok önemli sonuçlar doğurabilir. Umulmadık bir olay herşeyi değiştirebilir. CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI Benim hiç öyle bir şey yok. Böyle bir şey sözkonusu olmayacak. KILIÇDAROĞLUʹNA CD YAKIŞTIRMASI ÇOK AYIP Kılıçdaroğluʹna ʹgenel başkanlığa CDʹyle geldinʹ yakıştırmasını ayıp buluyorum. Bu kimseye yakışmaz, hele başbakana hiç yakışmaz. Bu olayın arkasında kimin parmağı var henüz aydınlanmış değildir. Bunu üzüntü ile karşılıyorum. Dönemin şartları içinde ben istifa ettim. Sayın Kılıçdaroğlu meşru bir şekilde seçildi. Herkes bir tesadüfle gelmiştir, yarın Sayın Erdoğan hakkında da denebilir.Başbakanın bu konuyu bir suçlama haline getirmesine dile getirmeye hiç hakkı yoktur. MHPʹLİ GENEL PIRIL PIRIL BİR ADAM Mehmet Haberalʹin 4 yılı aşkın bir süredir cezaevinde kalmasını gerektirecek nasıl gerekçe var? Ayıptır, günahtır. Mustafa Balbay aynı şekilde bir gazeteci. MHPʹli bir general, pırıl pırıl bir adam. Bu insanların orada yıllarca hiçbir hüküm olmadan tutuklu kalmalarını makul gösterecek bir dayanak var mı? BAYKAL CHPʹNİN BAŞINA GEÇECEK Mİ? Böyle bir ihtiyaç olduğu kanısında değilim. Umarım daha aktif olma ihtiyacını hissetmem. Şimdi niye bu hale geldim. Gerçekten kaygılıyım, hiçbir motivasyonum yoktur. Herkesin kendisini sorgulamasını istiyorum. Türkiyeʹde bir yörünge düzeltmesine ihtiyaç var. BÖYLE YAPMAYANLAR UTANSIN Ben sayın Erdoğanʹın siyasi hayatının ebediyyen yok sayılmasını hiçbir şekilde kabul edemem. İyi ki müdahale ettik ve siyasi yasaklarını kaldırdık. Böyle yapmayanlar utansın. Adam partinin genel başkanı, oy pusulalarında onun adı yazıyor. Onun siyaset hakkı yok sayılacak, ben de üstüne yatacaktım, böyle bir şey olur mu? Eğer öyle yapsaydım hiçbir saygınlığımız olmazdı. Bunu yapanların yarın hiçbir saygınlığı kalmayacaktır. PROGRAMINIZA GELİR TÜRKÜ SÖYLERİM Programın sonu renkli bir diyaloğa şahit oldu. Moderatör Didem Aslan Yılmazʹın ʹsizi başka bir programa da beklerizʹ deyince Deniz Baykal, "Muharrem Beyʹin saz çaldığı bayram programına davet ederseniz gelir türkü söylerimʹ demesi gülüşmelere yol açtı. BAYKALʹDAN İLGİNÇ SÖZLER Program boyunca zaman zaman duygularını gizlemeyen Baykalʹın ʹBöyle rezalet olur mu canım, kardeşim ağırlığını koy, bu tutarsızlıklar vahim, böyle laubalilik olmazʹ şeklindeki vurguları dikkat çekti. Ayrıca Baykalʹın Mısırʹdaki Müslüman kardeşler örgütünü kastederek ʹMüslüman biraderlerʹ demesi konuşmasından dikkat çekici bir diğer noktaydı... 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.