TAHSİN TARHAN AÇIKLADI

CHP’nin 34. Olağan Kongresi sonrası yerel basınımızda şahsımla ilgili çeşitli haber ve yorumlar yer almıştır. Bu haber ve yorumlarda bazen doğru bazen de yanlış görüş ve iddialara yer verilmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin 34. Olağan Kurultayı 17-18 Temmuz 2012 tarihinde Ankara’da yapıldı. Kurultay, katılımcılık ve parti içi demokrasi açısından ‘tek adam’ sultasının egemen olduğu başta iktidar partisi olmak üzere diğer partilerin önemli dersler çıkarması bir başarılı organizasyon oldu. Sol-Sosyal Demokrat geleneğin partisi olan CHP’yi diğer partilerden ayıran en önemli özelliği taban demokrasinin işletilmesi, seçmenin yönetim kademelerine etki edeceği süreçlerin açık olmasıdır. Dolayısıyla her kurultay CHP için bir yenilenme, bir güncellenme anlamı taşımaktadır. Bu kurultay da cumhuriyet, laiklik, halkçılık, özgürlük ve demokrasi kavramlarının hayata geçirildiği ve yönetim kadroların yenilendiği ve tabanın talepleri doğrultusunda güçlendiği bir kurultay olmuştur. Bildiğiniz gibi, kurultay öncesi dönemde şahsıma CHP Genel Merkezi’nin ve Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun da ‘olur’u ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap’ın yardımcılığı görevinin üstlendim. Görevin tevdi edildiği tarihten bugüne kadar parti disiplini ve siyaset ahlakı gereğince verilen görevi en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştım. Etik dışı siyaset anlayışına prim vermeyen bir yaklaşımla birçok il ve ilçede aksayan ve işlemeyen örgütlerimize işlevsellik kazandırdık, Yaptığımız tüm çalışmaları ayrıntılı raporlar halinde Genel Başkanımıza sunduk. Görevimizin son anına kadar da Genel Başkanımız’ın desteğini yanımızda hissettik ve herhangi bir olumsuz bir eleştiri almadığımız gibi tersine destekler aldık. Kurultay’da yaptığımız çalışmalar sonucu Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu şahsımı anahtar listeye alma teveccühü gösterdi.  Partinin her kademesinde bir nefer gibi çalışmayı ilke olarak benimseyen biri olarak bu göreve layık görülmekten büyük onur duydum. Benim için yaptıklarımızın parti yararına değerlendirilmesi ve bunun Genel Başkanımız tarafından fark edilmesi en büyük ödüldür. Bu teveccühe layık olmak için de, Kurultay’da bazı partili arkadaşlarımızın yaptığı gibi siyaset ahlakına uymayan tavırlar içerisine girmedim. Genel Merkez’de görev alan tüm siyasi danışmanların siyasi etik gereği yeni seçilen yönetime karar almalarında kolaylık sağlamak amacıyla istifa etmesi gerektiği ilkesine inanıyorum. Bu nedenle, demokrasinin tüm kural ve kurumları ile sonuçlarını içselleştiren bir siyasetçi olarak bu görevimden ayrıldım. Bunun tarafınızca bilinmesini isterim. Kurultay sonrasında yeni bir PM oluştu ve yeni bir dönem başladı. Dolayısıyla MYK başta olmak üzere partimizin yönetim organları yeniden şekillenecek. Bu kadrolar da CHP’yi yerel ve genel seçimlere taşıyacak. Bu yeni süreçte partimizin iktidarı yolunda ben dün olduğu gibi bugün de gerekli özveriyi göstermeye hazırım. Bir partili olarak her platformda ve her koşulda partime hizmet edeceğimin bilinmesini isterim. Görüşlerime başvurulmadan, doğal olan bir gelişmeyi sanki olağanüstü imiş gibi göstermenin doğru olmadığını düşünüyorum. Tahsin Tarhan