deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

MEHMET ERYÜREK ÖYLE SORULAR SORDU Kİ?

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 17.06.2012 - 14:43, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

MEHMET ERYÜREK ÖYLE SORULAR SORDU Kİ?

İÇİMDEN YAZMAK GELDİ, YAZDIM. HİÇBİR ART NİYETİMDE YOK… SADECE DÜŞÜNDÜM ve YAZDIM… ORTAK OLURSUNUZ, OLMAZSINIZ, KATILIRSINIZ, KATILMAZSINIZ… BÖYLE DÜŞÜNDÜM. Dün yaptıkların doğru ise bugün neden değiştin? Yok, bugün yaptıkların doğru ise dün neden öyle yapmıştın? Diye uzar gider sorgulamalar. Bu iki soru arasında o kadar yaman çelişki o kadar büyük tuzaklar vardır ki eğer cevaplamaya kalkarsanız mutlaka zararlı çıkarsınız. Yani sonucu yenilgidir, haksız çıkmaktır. İnsan hatalarından ders almaz ve olduğu gibi kalmakta ısrar eden bir hayat tarzını benimserse asla inkişaf edemez, kendisini yenileyemez. Bugün geldikleri noktaya baktığımızda birçok insanın mevcut statükosunu korumak ve hak bildiği davayı savunmak için aynı kadrolarda her şeye rıza göstererek kalmakta ısrarcı olsaydı hem kendisinin neler kaybedeceği hem de ülkeye neler kazandıramayacağı çok açıkça görülebilir. Çok yaman bir çelişki olarak görülse de; Dün davasını daha zirveye taşımak için kendilerinin hedeflediği yenileşmeye fırsat vermemeleri sebebiyle bulundukları kadrolarından uzaklaşarak milyonlarca insanın içinde barındığı büyük bir aile olan Ak Parti’ mizi kuranlara “yapılanlar yanlış, düzelmesi gerekenler var” diyenler ne hikmettir ki dün aynen onların damgalandığı gibi bugün maalesef “VATAN-DAVA HAİNİ” olarak damgalanıyorlar. Oysa dün bu partiyi kuranlarda o gün “yapılanlar yanlış, düzelmesi gerekenler var” demişler ve yine aynı yaftayla yaftalanmışlardı. Dinlenmediler, ciddiye alınmadılar ve hain ilan edilerek yeni bir parti kurmak zorunda bırakıldılar. Sonuç daha hayırlı oldu mu? Evet. Peki, fikirlerine saygı duyulsaydı ve “sizin söylediklerinizi ciddiye alıyoruz, bir yenileşme ve temizlik süreci başlatmamız gerekiyor “ diyerek fikirlerine saygı duyulsaydı Ak Parti kurulurmuydu veya şöyle soralım; Ak Parti’ nin kurulmasına gerek kalır mıydı? Çok fazla siyasi analiz yapamam fakat edindiğim tecrübeler bana şunu hatırlatıyor; Dün ret ettiğimiz ve haksızlık yapıldı dediğimiz büyük yanlışları bugün biz yapıyoruz. Hoyratça harcıyoruz emekleri ve siyasetin en büyük hastalığı olan “SİYASİ KÖRLÜK” rahatsızlığına bugün biz yakalanıyoruz. Ve ne hazindir ki bizi nazikce uyaranları o büyük tuzak soruyla baş başa bırakıyoruz; Dün yaptıkların doğru ise bugün neden değiştin? Yok, bugün yaptıkların doğru ise dün neden öyle yapmıştın? Acaba bu soruyu dün o canımız kadar sevdiğimiz Sn. Başbakanımız ve arkadaşlarına başkaları sormuş muydu ve haklılar mıydı veya bugün biz sorabilirmiyiz? Eminim sormuşlardır ve cevabını da almışlardır. Kusura bakmayın dostlar, yapılan yanlışlara dur diyememe ve yaftalanmaktan korktuğumuz “Vatan-Dava Haini” korkaklığı sebebiyle biz sadece kendimizi değil geleceğimizi de aldatıyoruz. Haksızlık karşısında susanın cezasını bilen bir liderimiz var… Onlar o gün korkmadı ve korkanları da sevmedi. O cesurdu… Cesurları sever… Ve o, tüm acı tecrübeleri yaşadı… Sizi yaftalamaz, yaftalatmaz, fikirlerimize değer verir ve günü geldiğinde mutlaka hesabını sorar… Buna emin olun… Yeter ki sesinizi duysun… Selam ve dualarımla… Mehmet ERYÜREK.
İÇİMDEN YAZMAK GELDİ, YAZDIM. HİÇBİR ART NİYETİMDE YOK… SADECE DÜŞÜNDÜM ve YAZDIM… ORTAK OLURSUNUZ, OLMAZSINIZ, KATILIRSINIZ, KATILMAZSINIZ… BÖYLE DÜŞÜNDÜM. Dün yaptıkların doğru ise bugün neden değiştin? Yok, bugün yaptıkların doğru ise dün neden öyle yapmıştın? Diye uzar gider sorgulamalar. Bu iki soru arasında o kadar yaman çelişki o kadar büyük tuzaklar vardır ki eğer cevaplamaya kalkarsanız mutlaka zararlı çıkarsınız. Yani sonucu yenilgidir, haksız çıkmaktır. İnsan hatalarından ders almaz ve olduğu gibi kalmakta ısrar eden bir hayat tarzını benimserse asla inkişaf edemez, kendisini yenileyemez. Bugün geldikleri noktaya baktığımızda birçok insanın mevcut statükosunu korumak ve hak bildiği davayı savunmak için aynı kadrolarda her şeye rıza göstererek kalmakta ısrarcı olsaydı hem kendisinin neler kaybedeceği hem de ülkeye neler kazandıramayacağı çok açıkça görülebilir. Çok yaman bir çelişki olarak görülse de; Dün davasını daha zirveye taşımak için kendilerinin hedeflediği yenileşmeye fırsat vermemeleri sebebiyle bulundukları kadrolarından uzaklaşarak milyonlarca insanın içinde barındığı büyük bir aile olan Ak Parti’ mizi kuranlara “yapılanlar yanlış, düzelmesi gerekenler var” diyenler ne hikmettir ki dün aynen onların damgalandığı gibi bugün maalesef “VATAN-DAVA HAİNİ” olarak damgalanıyorlar. Oysa dün bu partiyi kuranlarda o gün “yapılanlar yanlış, düzelmesi gerekenler var” demişler ve yine aynı yaftayla yaftalanmışlardı. Dinlenmediler, ciddiye alınmadılar ve hain ilan edilerek yeni bir parti kurmak zorunda bırakıldılar. Sonuç daha hayırlı oldu mu? Evet. Peki, fikirlerine saygı duyulsaydı ve “sizin söylediklerinizi ciddiye alıyoruz, bir yenileşme ve temizlik süreci başlatmamız gerekiyor “ diyerek fikirlerine saygı duyulsaydı Ak Parti kurulurmuydu veya şöyle soralım; Ak Parti’ nin kurulmasına gerek kalır mıydı? Çok fazla siyasi analiz yapamam fakat edindiğim tecrübeler bana şunu hatırlatıyor; Dün ret ettiğimiz ve haksızlık yapıldı dediğimiz büyük yanlışları bugün biz yapıyoruz. Hoyratça harcıyoruz emekleri ve siyasetin en büyük hastalığı olan “SİYASİ KÖRLÜK” rahatsızlığına bugün biz yakalanıyoruz. Ve ne hazindir ki bizi nazikce uyaranları o büyük tuzak soruyla baş başa bırakıyoruz; Dün yaptıkların doğru ise bugün neden değiştin? Yok, bugün yaptıkların doğru ise dün neden öyle yapmıştın? Acaba bu soruyu dün o canımız kadar sevdiğimiz Sn. Başbakanımız ve arkadaşlarına başkaları sormuş muydu ve haklılar mıydı veya bugün biz sorabilirmiyiz? Eminim sormuşlardır ve cevabını da almışlardır. Kusura bakmayın dostlar, yapılan yanlışlara dur diyememe ve yaftalanmaktan korktuğumuz “Vatan-Dava Haini” korkaklığı sebebiyle biz sadece kendimizi değil geleceğimizi de aldatıyoruz. Haksızlık karşısında susanın cezasını bilen bir liderimiz var… Onlar o gün korkmadı ve korkanları da sevmedi. O cesurdu… Cesurları sever… Ve o, tüm acı tecrübeleri yaşadı… Sizi yaftalamaz, yaftalatmaz, fikirlerimize değer verir ve günü geldiğinde mutlaka hesabını sorar… Buna emin olun… Yeter ki sesinizi duysun… Selam ve dualarımla… Mehmet ERYÜREK.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.