deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Evet ben bir köpeğim

EKONOMİ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 31.05.2012 - 10:45, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

Evet ben bir köpeğim

Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök bugünkü yazısında "Evet ben bir tarassut köpeğiyim" dedi. Cumhuriyet yazısı Bekir Coşkun meslektaşlarına veryansın ettiği yazısında "Kıyamam köpeğe, asil hayvandır o" dedi. Can Dündar, "Yatak odalarımıza hükümeti sokmayız", Umur Talu ise "Ayıp değil felakettir" yorumunu yaptı. İşte o yazılar!!! ERTUĞRUL ÖZKÖK: EVET BEN BİR KÖPEĞİM Özkökʹün "Köpek olduğumu ispatlayabilirim" başlıklı o yazısından bir bölüm: "Dün bir arkadaşım aradı. Direkt söze girdi: "Başbakan gazetecilere resmen köpek dedi. Maşallah hiçbiriniz üzerinize alınmadınız. Hepiniz havalara bakıyorsunuz." Bir süre sustu ve ısrar etti: "Yahu hiç mi alınmadınız?" Bu defa gerçekten havalara bakarak, "Yooo... Alınmadım" dedim. Hayret ifadesiyle baktı: "Size inanamıyorum. Nasıl olur; deriniz bu kadar mı kalın? Veya bu kadar mı korkaksınız" diye devam etti. Baktım ki ille de kendine uygun bir cevap bekliyor... Verdim: "Alınmadım. Çünkü gazeteciler köpektir" dedim. Yüzündeki hayret ifadesi kızgınlığa dönüştü: "İnanamıyorum, böyle bir şeyi nasıl söyleyebilirsin" deyince, şu cevabı verdim: "Söyleyen sadece ben değilim ki..." Sonra masamdaki kitabı aldım, birinci sayfasını açtım ve önüne koydum: "Allah Allah... Allah Allah" diye hayretle okumaya daldı. Gelişmiş demokrasilerde gazetecilik mesleği ve bazı sivil toplum örgütleri için "watchdog" yani tehlikeyi haber veren "bekçi köpeği" ifadesi kullanılır. Evet, gazeteciler, gelecek tehlikeyi haber verme duyusuna ve görevine sahiptir. Tehlikeyi görünce de bağırmaya başlarlar. Boyunlarında tasma olması da fark etmez. Tasma bir zincirle bağlıysa, ileri atılıp onu koparmaya çalışırlar. Koparamazlarsa bile en azından bağırmaya devam ederler. * * * Bana gelince: Evet ben bir tarassut köpeğiyim. Gelen ağır tehlikeyi de görüyorum. "Öyleyse niye bağırıp haber vermiyorsun kardeşim" diyeceksiniz. Allah kahretsin... Faranjit... Faranjit... Bağırıyorum ama bir türlü sesim çıkmıyor..." BEKİR COŞKUN: KIYAMAM KÖPEĞE MERT HAYVANDIR Bekir Coşkun ise, Başbakan’ın o konuşmasını manşetlerine “Arena konuşması büyüledi” şeklinde taşıyan gazetecilere veryansın etti. Tasma... Gazetecilere “tasmalı” dedi... Onlar da içinde “tasma” olan Arena konuşmasının “çok güzel ve muhteşem”olduğunu tepe manşetten duyurdular... Hav hav hav... UMUT TALU: AYIP DEĞİL FELAKETTİR Gazetecilik “hakiki”; gazeteciler “sahici”; istisnalar bir yana, gelenek, töre, ahlak, edep, özgürlük, tutku, şahsiyet, haysiyet harbi olsaydı… Tasmaya karşı… Adam tasmacaya karşı… Topluca bir cevap çıkardı! Her köşede bir tepki patlardı. *** Böyle bir söz çünkü, ayıptır… Ama bunu, il kongresini sonsuz coşku, sorgusuz sadakat, tek adama hayranlıkla ifade eden on binler önünde, adeta birilerini Arena’ya yem gibi atarcasına … Devleti, hükümeti elinde tutan… Yüzde 50 destekle yüzde 100 güç kazanan bir başbakan dediğinde… Ayıp değildir… Felakettir! CAN DÜNDAR: BİZ HÜKÜMETİ YATAK ODALARIMIZA SOKMAYACAĞIZ “Biz, dün askerce tasmalananlardan değildik; bugün de Başbakanʹın tasmaladıklarından olmayacağız. "Ak tasmalı gazeteciler" kadar, dışardan yularlı politikacılara, hocalara, paşalara da karşı duracağız. Başbakanʹın, sadakat ayinlerinde alkışlandıkça coşan egosuna alkış tutmayacağız. Uludereʹyi unutturmak, "cambaza bak"tırmak için ortaya attığı kürtaj tartışmasına dalmayacağız. Biz, hükümeti yatak odalarımıza sokmayacağız
Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök bugünkü yazısında "Evet ben bir tarassut köpeğiyim" dedi. Cumhuriyet yazısı Bekir Coşkun meslektaşlarına veryansın ettiği yazısında "Kıyamam köpeğe, asil hayvandır o" dedi. Can Dündar, "Yatak odalarımıza hükümeti sokmayız", Umur Talu ise "Ayıp değil felakettir" yorumunu yaptı. İşte o yazılar!!! ERTUĞRUL ÖZKÖK: EVET BEN BİR KÖPEĞİM Özkökʹün "Köpek olduğumu ispatlayabilirim" başlıklı o yazısından bir bölüm: "Dün bir arkadaşım aradı. Direkt söze girdi: "Başbakan gazetecilere resmen köpek dedi. Maşallah hiçbiriniz üzerinize alınmadınız. Hepiniz havalara bakıyorsunuz." Bir süre sustu ve ısrar etti: "Yahu hiç mi alınmadınız?" Bu defa gerçekten havalara bakarak, "Yooo... Alınmadım" dedim. Hayret ifadesiyle baktı: "Size inanamıyorum. Nasıl olur; deriniz bu kadar mı kalın? Veya bu kadar mı korkaksınız" diye devam etti. Baktım ki ille de kendine uygun bir cevap bekliyor... Verdim: "Alınmadım. Çünkü gazeteciler köpektir" dedim. Yüzündeki hayret ifadesi kızgınlığa dönüştü: "İnanamıyorum, böyle bir şeyi nasıl söyleyebilirsin" deyince, şu cevabı verdim: "Söyleyen sadece ben değilim ki..." Sonra masamdaki kitabı aldım, birinci sayfasını açtım ve önüne koydum: "Allah Allah... Allah Allah" diye hayretle okumaya daldı. Gelişmiş demokrasilerde gazetecilik mesleği ve bazı sivil toplum örgütleri için "watchdog" yani tehlikeyi haber veren "bekçi köpeği" ifadesi kullanılır. Evet, gazeteciler, gelecek tehlikeyi haber verme duyusuna ve görevine sahiptir. Tehlikeyi görünce de bağırmaya başlarlar. Boyunlarında tasma olması da fark etmez. Tasma bir zincirle bağlıysa, ileri atılıp onu koparmaya çalışırlar. Koparamazlarsa bile en azından bağırmaya devam ederler. * * * Bana gelince: Evet ben bir tarassut köpeğiyim. Gelen ağır tehlikeyi de görüyorum. "Öyleyse niye bağırıp haber vermiyorsun kardeşim" diyeceksiniz. Allah kahretsin... Faranjit... Faranjit... Bağırıyorum ama bir türlü sesim çıkmıyor..." BEKİR COŞKUN: KIYAMAM KÖPEĞE MERT HAYVANDIR Bekir Coşkun ise, Başbakan’ın o konuşmasını manşetlerine “Arena konuşması büyüledi” şeklinde taşıyan gazetecilere veryansın etti. Tasma... Gazetecilere “tasmalı” dedi... Onlar da içinde “tasma” olan Arena konuşmasının “çok güzel ve muhteşem”olduğunu tepe manşetten duyurdular... Hav hav hav... UMUT TALU: AYIP DEĞİL FELAKETTİR Gazetecilik “hakiki”; gazeteciler “sahici”; istisnalar bir yana, gelenek, töre, ahlak, edep, özgürlük, tutku, şahsiyet, haysiyet harbi olsaydı… Tasmaya karşı… Adam tasmacaya karşı… Topluca bir cevap çıkardı! Her köşede bir tepki patlardı. *** Böyle bir söz çünkü, ayıptır… Ama bunu, il kongresini sonsuz coşku, sorgusuz sadakat, tek adama hayranlıkla ifade eden on binler önünde, adeta birilerini Arena’ya yem gibi atarcasına … Devleti, hükümeti elinde tutan… Yüzde 50 destekle yüzde 100 güç kazanan bir başbakan dediğinde… Ayıp değildir… Felakettir! CAN DÜNDAR: BİZ HÜKÜMETİ YATAK ODALARIMIZA SOKMAYACAĞIZ “Biz, dün askerce tasmalananlardan değildik; bugün de Başbakanʹın tasmaladıklarından olmayacağız. "Ak tasmalı gazeteciler" kadar, dışardan yularlı politikacılara, hocalara, paşalara da karşı duracağız. Başbakanʹın, sadakat ayinlerinde alkışlandıkça coşan egosuna alkış tutmayacağız. Uludereʹyi unutturmak, "cambaza bak"tırmak için ortaya attığı kürtaj tartışmasına dalmayacağız. Biz, hükümeti yatak odalarımıza sokmayacağız
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.