deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler ecoplay deneme bonusu deneme bonusu https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler youtube mp3 Bonusverensiteler.com deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

BAŞBAKAN BEĞENMEDİ!

SPOR (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 09.05.2012 - 12:37, Güncelleme: 03.09.2022 - 16:01
 

BAŞBAKAN BEĞENMEDİ!

İtalya’da temaslarda bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Suriye’deki son gelişmeleri değerlendiren Erdoğan, Corriere della Sera Gazetesi’nde yayınlanan Monica Ricci imzalı röportajının "Türkiye, Suriyeʹye müdahale için NATOʹya sormaya hazır" şeklindeki başlığını eleştirdi. Başlıkta geçen ifadelerin kendisine ait olmadığını kaydeden Erdoğan, "Röportajı yapan kişiye aittir. Böyle bir hanımefendiye böyle bir başlığı atmayı yakıştıramadım" diye konuştu. Türkiyeʹde 23 bin Suriyeli olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Pazar günü kendilerini konteyner kentte ziyaret ettim. Suriye’deki sorun sadece Türkiye’nin değil, uluslararası hukukun sorunudur. Aramızda 910 kilometre sınır var. Aramızda akrabalık ilişkileri var. İster istemez bizi ilgilendiriyor. Yol haritası istenilen sonuca ulaşmadı. 50 gözlemci Suriye’de ne yapacak? Bu gözlemciler Suriye’nin bir ilçesinde kaybolur. Belki 1000, 2000, 3000 bin gözlemci görev yapmalıdır. Gözlemciler aynı anda gözlem yapmalıdır. Bu otokratik yapılar artık geçerli değil, halk bunu sorguluyor. Korkudan kimse seçime gidemiyor. Suriye halkının iradesinin yönetime yansımasını diliyorum.” Başbakan Erdoğan, Türkiye’de bulunan Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimiʹnin yakalanması için Interpol’ün kırmızı bülten çıkarmasını da değerlendirdi. Başbakan Erdoğan, ʹʹIrak Interpolüʹne yönelik kendisinin itirazi kaydını biliyorum. Avukatları aracılığıyla gerekli girişimleri yaptığını biliyorum. Bu son gelişmelerle ilgili de girişimlerini sürdüreceğini biliyorum. Sayın Haşimiʹnin gerek ülkemizde sağlık sorunlarıyla ilgili ziyareti, gerekse bu son gelişmelerle ilgili Türkiyeʹde bulunması söz konusuydu. Sağlık problemleriyle sürecini tamamladıktan sonra inanıyorum ki tekrar ülkesine dönecektir ve bu konuda da kendisi zaten hukuki noktadaki sorunlarıyla ilgili girişimlerini sürdürmektedir. Biz de bu konuda desteği verdik, veriyoruz, vermeye de devam edeceğizʹʹ dedi. Erdoğan, başkanlık sistemiyle ilgili bir soru üzerine şunları kaydetti: ʹʹŞu anda seçimlere çok olduğu gibi yeni anayasayı şu anda hazırlama çalışmaları devam ediyor. Yeni anayasanın içerisinde böyle bir şey yer alacak mı almayacak mı? Bırakın bunları da vatandaşlar tartışsın, müzakere etsin, STKʹlar tartışsın, müzakere etsin. Bize soruldu, biz cevabını sadece verdik. Ülkemiz için en hayırlı olan neyse o olsun.ʹʹİŞTE BAŞBAKAN ERDOĞANʹIN TARTIŞILAN O MÜLAKATI; ʹAskeri müdahaleye hazırızʹ 07 Mayıs 2012 - 16:00 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Beşşar Esadʹla ilgili ilk kez bu kadar keskin konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Esed rejimi bitti. Şu ana kadar sabrettik. Ama Suriye hükümeti sınırda aynı hataları yapmaya devam ederse bu, NATOʹnun 5. maddesinde belirtilen bir sorun olacak" dedi. Başbakan Erdoğan, İtalyan "Corriere della Sera" gazetesinden Monica Ricci Sargentiniʹye verdiği özel mülakatta, Suriyeʹdeki son gelişmelerden, İsrail, Avrupa Birliği ve İtalya ile ilişkilerine, başörtüsü sorunundan, tutuklu gazetecilere kadar pek çok konudaki sorulara yanıt verdi. "Bölgenin lideri mi olmayı hedefliyorsunuz" şeklindeki soruya Erdoğan, "Değişime sistematik biçimde yön verme ya da bu işin liderliğini yapma konumunda değiliz. Ama pekala bizim atmış olduğumuz adımlardan esinlenen insanlar olabilir" dedi. Türkiyeʹde parlamenter demokrasinin çok iyi işlediğine işaret eden Başbakan Erdoğan, "Biz, İslam ile demokrasinin bir arada olabileceğini gösterdik. Eğer halklarını otokratik baskı altında alan rejimler varsa, insanlar değişim arayacaktır. Biz de o insanlara, bunu gerçekleştirmenin yolunu, yani parlamenter sistemi gösterebiliriz" diye konuştu. -"Esad rejimi bitmiştir"- Başbakan Erdoğan, "Suriyeʹde Esad için bir gelecek görüyor musunuz- Askeri müdahale seçeneğini ciddi olarak değerlendiriyor musunuz" sorusuna, "Esad rejimi bitmiştir. 10 bin ölü var. 25 bin göçmen Türkiyeʹde, 100 bini Ürdünʹde. Eğer bir ülke, kendi halkını eziyorsa, halkına toplarla tanklarla saldırıyorsa ve bunun sonucu olarak yüzbinlerce insan kaçıyorsa, adalet nerede- Suriye ile 900 kilometrelik bir sınırımız var. Bizim her zaman büyük dostluğumuz oldu. Ancak ne yazık ki, Esed, bizim güvenimizi onurlandırmadı. Biz, kendisini Tunusʹta olaylar başladığında uyardık. Ona doğru yolu seçmesini, siyasi partilerin kuruluşuna izin vermesini, özgürlük yolunu açmasını, siyasi tutukluları serbest bırakmasını, rüşveti durdurmasını söyledik" ifadelerini kullandı. Şu anda durumun çok ciddi olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Suriye konusunda şu ana kadar sabırlı davrandık. Ama Suriye hükümeti, sınırda aynı hataları yapmaya devam ederse bu, NATOʹnun 5. maddesinde belirtilen bir sorun haline gelir. Esed, Annan Planıʹndaki sözleri yerine getirmedi. İnsanlar öldürülmeye devam ediyor. BM Güvenlik Konseyi, ciddi kararlar almalı. AB dış gözlemci olarak kalmamalı. Askeri müdahaleyi düşünüyor muyum- Bu sadece Türkiyeʹnin sorunu değil. Güvenlik Konseyi, Arap Birliğiʹnin ortak adımları gerekmektedir." -İsrail ile ilişkiler- İtalyan gazetecinin Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin 4 yıl öncesine kadar çok iyi bir durumda olduğunu ancak bugün gelinen noktada ise aynı durumun söz konusu olmadığını hatırlatması üzerine Erdoğan, "Bu doğru. Türkiye, İsrailʹin önemli bir müttefikiydi bölgede ancak, onlar bize karşı büyük hatalar yaptılar. İsrailʹin insani yardım taşıyan gemimize saldırısı affedilemez. Bu olay uluslararası sularda gerçekleşti. 9 insan yaşamını yitirdi ve cesetlerinde, 30ʹdan fazla kurşun bulundu ki yakın ateş edilmiş" dedi. Başbakan Erdoğan, İsrailʹe şartlarını ilettiklerini dile getirerek, "Özür bekliyoruz, kurbanların ailelerine tazminat ve Gazzeʹdeki ablukanın kalkması. Bugün Gazzeʹdeki abluka kalkmış değil ve halen de bir çok kez bombalanmakta. Onlar bu koşulları yerine getirmediği sürece bizim ilişkilerimiz asla normalleşmeyecek" şeklinde konuştu. -AB ile ilişkiler- Ankaraʹnın bugün daha çok doğuya bakan bir konumda olduğunu ileri süren gazeteci Sargenti, "ABʹye katılım hırsına ne olduğu, bunu kapanmış bir konu olarak mı" gördüğü sorulan Erdoğan, "Hayır, kesinlikle böyle bir şey söz konusu değil. Bildiğiniz üzere 1996 yılında Gümrük Birliğiʹnin bir üyesi haline geldik. Bu genellikle tam üye olunduktan sonra yapılan bir şey. Şimdi gelinen noktada bazı AB üyesi ülkeler, bizim birliğe katılmamıza izin vermiyor. Neden- Biz NATO içindeki tek Müslüman ülkeyiz. Bu bizim Ortadoğu ülkeleriyle olan ilişkilerimize zarar vermiyor. Size temin ederim ki, biz AB üyesi olmak için her şeyi yapacağız. Ancak, onlar sözlerini yerine getirmiyorlar. Bu hataları yapmayı keserler ve büyük bir küresel aktör haline gelme fırsatını yakalarlar umarım" dedi. -"Amaç, iki ülke arasındaki ticareti artırmak"- İtalyaʹya bu akşam başlayacak resmi bir ziyarette bulunacak Başbakan Erdoğan, İtalyan gazetesiyle röportajında, Türkiye-İtalya ilişkilerine de değindi. Erdoğan, İtalyan mevkidaşı Mario Monti ile Güney Koreʹdeki Nükleer Güvenlik Zirvesiʹnde görüştüklerini anımsatarak, "Bu hükümetlerarası zirve benim için büyük önem taşıyor. 8-9 bakanımla birlikte geleceğiz. Her biri kendi mevkidaşıyla görüşecek. Amaç, iki ülke arasındaki ticareti arttırmak ki zaten şu anda ticaret hacmi 21,5 milyar dolar. Bu iyi ancak yeterli değil. Türkiyeʹde faaliyet gösteren 900 İtalyan firması var. 2002ʹden beri, krize de rağmen bu gelişti fakat daha iyisini istiyoruz" diye konuştu. -"Neden başörtüsü yasak olsun ki-"- TBMMʹde 23 Nisan resepsiyonuna eşi Emine Erdoğan ile ilk kez birlikte gittiği hatırlatılan ve "baş örtüsü, laik devlet için bir tehdit mi" sorusu yöneltilen Başbakan Erdoğan şöyle devam etti: "Laik bir devlet, din özgürlüğünü dışlamaz. Laiklik, tüm inançlara aynı mesafede durur. Ancak bu, Türkiyeʹde, Müslümanların eğitim hakkını da ihlal edecek biçimde bir baskı aracı gibi kullanılmıştır. Biz, şimdi bütün dinlere aynı hakları sağlıyoruz. Ben bu adaletsizliği düzeltmek için çalışıyorum. Başörtüsü neden yasaklansın- ABDʹde, İtalyaʹda, bir çok ülkede bu türden bir yasa yok. Ben bu sorunun yakın bir zamanda çözüleceğini düşünüyorum." -Tutuklu gazeteciler konusu- Gazeteci Sargentini, Türkiyeʹde 100ʹden fazla gazetecinin hapishanede olduğunu ileri sürerek, bu sayının, ifade özgürlüğünü güvence altına alan demokratik bir ülke için çok olup olmadığı yönündeki sorusuna Başbakan Recep Tayyip Erdoğan şu yanıtı verdi: "Bu soru yanlış. Onlar gerçek gazeteci değiller. Bu kişilerin yüzde 90ʹı yazdıklarından değil, terör örgütleriyle bağlantılı oldukları için cezaevindeler. Kısa bir süre önce Büyük Britanyaʹda 50 gazeteci göz altına alındı. Kimse de çıkıp, bir şey demedi. Aynısı Türkiyeʹde olsa denilmedik şey kalmazdı. Bu sadece bir propaganda. Sadece şiir okuduğu için mahkum olmuş biri olarak ben ifade özgürlüğüne son derece önem veriyorum. Üstelik okuduğum dizeler yasadışı da değildi. Atatürkʹün kahramanı olan bir şairin şiiriydi. Bana göre, ifade özgürlüğü, çiğnenemez bir haktır." Bu arada, Başbakan Erdoğanʹın "NATOʹdan Suriyeʹye askeri müdahale istemeye hazırım" şeklinde bir ifade kullanmamasına karşın, İtalyan gazetesinin haberi okuyucularına bu başlıkla duyurması dikkati çekti.
İtalya’da temaslarda bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Suriye’deki son gelişmeleri değerlendiren Erdoğan, Corriere della Sera Gazetesi’nde yayınlanan Monica Ricci imzalı röportajının "Türkiye, Suriyeʹye müdahale için NATOʹya sormaya hazır" şeklindeki başlığını eleştirdi. Başlıkta geçen ifadelerin kendisine ait olmadığını kaydeden Erdoğan, "Röportajı yapan kişiye aittir. Böyle bir hanımefendiye böyle bir başlığı atmayı yakıştıramadım" diye konuştu. Türkiyeʹde 23 bin Suriyeli olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Pazar günü kendilerini konteyner kentte ziyaret ettim. Suriye’deki sorun sadece Türkiye’nin değil, uluslararası hukukun sorunudur. Aramızda 910 kilometre sınır var. Aramızda akrabalık ilişkileri var. İster istemez bizi ilgilendiriyor. Yol haritası istenilen sonuca ulaşmadı. 50 gözlemci Suriye’de ne yapacak? Bu gözlemciler Suriye’nin bir ilçesinde kaybolur. Belki 1000, 2000, 3000 bin gözlemci görev yapmalıdır. Gözlemciler aynı anda gözlem yapmalıdır. Bu otokratik yapılar artık geçerli değil, halk bunu sorguluyor. Korkudan kimse seçime gidemiyor. Suriye halkının iradesinin yönetime yansımasını diliyorum.” Başbakan Erdoğan, Türkiye’de bulunan Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimiʹnin yakalanması için Interpol’ün kırmızı bülten çıkarmasını da değerlendirdi. Başbakan Erdoğan, ʹʹIrak Interpolüʹne yönelik kendisinin itirazi kaydını biliyorum. Avukatları aracılığıyla gerekli girişimleri yaptığını biliyorum. Bu son gelişmelerle ilgili de girişimlerini sürdüreceğini biliyorum. Sayın Haşimiʹnin gerek ülkemizde sağlık sorunlarıyla ilgili ziyareti, gerekse bu son gelişmelerle ilgili Türkiyeʹde bulunması söz konusuydu. Sağlık problemleriyle sürecini tamamladıktan sonra inanıyorum ki tekrar ülkesine dönecektir ve bu konuda da kendisi zaten hukuki noktadaki sorunlarıyla ilgili girişimlerini sürdürmektedir. Biz de bu konuda desteği verdik, veriyoruz, vermeye de devam edeceğizʹʹ dedi. Erdoğan, başkanlık sistemiyle ilgili bir soru üzerine şunları kaydetti: ʹʹŞu anda seçimlere çok olduğu gibi yeni anayasayı şu anda hazırlama çalışmaları devam ediyor. Yeni anayasanın içerisinde böyle bir şey yer alacak mı almayacak mı? Bırakın bunları da vatandaşlar tartışsın, müzakere etsin, STKʹlar tartışsın, müzakere etsin. Bize soruldu, biz cevabını sadece verdik. Ülkemiz için en hayırlı olan neyse o olsun.ʹʹİŞTE BAŞBAKAN ERDOĞANʹIN TARTIŞILAN O MÜLAKATI; ʹAskeri müdahaleye hazırızʹ 07 Mayıs 2012 - 16:00 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Beşşar Esadʹla ilgili ilk kez bu kadar keskin konuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Esed rejimi bitti. Şu ana kadar sabrettik. Ama Suriye hükümeti sınırda aynı hataları yapmaya devam ederse bu, NATOʹnun 5. maddesinde belirtilen bir sorun olacak" dedi. Başbakan Erdoğan, İtalyan "Corriere della Sera" gazetesinden Monica Ricci Sargentiniʹye verdiği özel mülakatta, Suriyeʹdeki son gelişmelerden, İsrail, Avrupa Birliği ve İtalya ile ilişkilerine, başörtüsü sorunundan, tutuklu gazetecilere kadar pek çok konudaki sorulara yanıt verdi. "Bölgenin lideri mi olmayı hedefliyorsunuz" şeklindeki soruya Erdoğan, "Değişime sistematik biçimde yön verme ya da bu işin liderliğini yapma konumunda değiliz. Ama pekala bizim atmış olduğumuz adımlardan esinlenen insanlar olabilir" dedi. Türkiyeʹde parlamenter demokrasinin çok iyi işlediğine işaret eden Başbakan Erdoğan, "Biz, İslam ile demokrasinin bir arada olabileceğini gösterdik. Eğer halklarını otokratik baskı altında alan rejimler varsa, insanlar değişim arayacaktır. Biz de o insanlara, bunu gerçekleştirmenin yolunu, yani parlamenter sistemi gösterebiliriz" diye konuştu. -"Esad rejimi bitmiştir"- Başbakan Erdoğan, "Suriyeʹde Esad için bir gelecek görüyor musunuz- Askeri müdahale seçeneğini ciddi olarak değerlendiriyor musunuz" sorusuna, "Esad rejimi bitmiştir. 10 bin ölü var. 25 bin göçmen Türkiyeʹde, 100 bini Ürdünʹde. Eğer bir ülke, kendi halkını eziyorsa, halkına toplarla tanklarla saldırıyorsa ve bunun sonucu olarak yüzbinlerce insan kaçıyorsa, adalet nerede- Suriye ile 900 kilometrelik bir sınırımız var. Bizim her zaman büyük dostluğumuz oldu. Ancak ne yazık ki, Esed, bizim güvenimizi onurlandırmadı. Biz, kendisini Tunusʹta olaylar başladığında uyardık. Ona doğru yolu seçmesini, siyasi partilerin kuruluşuna izin vermesini, özgürlük yolunu açmasını, siyasi tutukluları serbest bırakmasını, rüşveti durdurmasını söyledik" ifadelerini kullandı. Şu anda durumun çok ciddi olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Suriye konusunda şu ana kadar sabırlı davrandık. Ama Suriye hükümeti, sınırda aynı hataları yapmaya devam ederse bu, NATOʹnun 5. maddesinde belirtilen bir sorun haline gelir. Esed, Annan Planıʹndaki sözleri yerine getirmedi. İnsanlar öldürülmeye devam ediyor. BM Güvenlik Konseyi, ciddi kararlar almalı. AB dış gözlemci olarak kalmamalı. Askeri müdahaleyi düşünüyor muyum- Bu sadece Türkiyeʹnin sorunu değil. Güvenlik Konseyi, Arap Birliğiʹnin ortak adımları gerekmektedir." -İsrail ile ilişkiler- İtalyan gazetecinin Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin 4 yıl öncesine kadar çok iyi bir durumda olduğunu ancak bugün gelinen noktada ise aynı durumun söz konusu olmadığını hatırlatması üzerine Erdoğan, "Bu doğru. Türkiye, İsrailʹin önemli bir müttefikiydi bölgede ancak, onlar bize karşı büyük hatalar yaptılar. İsrailʹin insani yardım taşıyan gemimize saldırısı affedilemez. Bu olay uluslararası sularda gerçekleşti. 9 insan yaşamını yitirdi ve cesetlerinde, 30ʹdan fazla kurşun bulundu ki yakın ateş edilmiş" dedi. Başbakan Erdoğan, İsrailʹe şartlarını ilettiklerini dile getirerek, "Özür bekliyoruz, kurbanların ailelerine tazminat ve Gazzeʹdeki ablukanın kalkması. Bugün Gazzeʹdeki abluka kalkmış değil ve halen de bir çok kez bombalanmakta. Onlar bu koşulları yerine getirmediği sürece bizim ilişkilerimiz asla normalleşmeyecek" şeklinde konuştu. -AB ile ilişkiler- Ankaraʹnın bugün daha çok doğuya bakan bir konumda olduğunu ileri süren gazeteci Sargenti, "ABʹye katılım hırsına ne olduğu, bunu kapanmış bir konu olarak mı" gördüğü sorulan Erdoğan, "Hayır, kesinlikle böyle bir şey söz konusu değil. Bildiğiniz üzere 1996 yılında Gümrük Birliğiʹnin bir üyesi haline geldik. Bu genellikle tam üye olunduktan sonra yapılan bir şey. Şimdi gelinen noktada bazı AB üyesi ülkeler, bizim birliğe katılmamıza izin vermiyor. Neden- Biz NATO içindeki tek Müslüman ülkeyiz. Bu bizim Ortadoğu ülkeleriyle olan ilişkilerimize zarar vermiyor. Size temin ederim ki, biz AB üyesi olmak için her şeyi yapacağız. Ancak, onlar sözlerini yerine getirmiyorlar. Bu hataları yapmayı keserler ve büyük bir küresel aktör haline gelme fırsatını yakalarlar umarım" dedi. -"Amaç, iki ülke arasındaki ticareti artırmak"- İtalyaʹya bu akşam başlayacak resmi bir ziyarette bulunacak Başbakan Erdoğan, İtalyan gazetesiyle röportajında, Türkiye-İtalya ilişkilerine de değindi. Erdoğan, İtalyan mevkidaşı Mario Monti ile Güney Koreʹdeki Nükleer Güvenlik Zirvesiʹnde görüştüklerini anımsatarak, "Bu hükümetlerarası zirve benim için büyük önem taşıyor. 8-9 bakanımla birlikte geleceğiz. Her biri kendi mevkidaşıyla görüşecek. Amaç, iki ülke arasındaki ticareti arttırmak ki zaten şu anda ticaret hacmi 21,5 milyar dolar. Bu iyi ancak yeterli değil. Türkiyeʹde faaliyet gösteren 900 İtalyan firması var. 2002ʹden beri, krize de rağmen bu gelişti fakat daha iyisini istiyoruz" diye konuştu. -"Neden başörtüsü yasak olsun ki-"- TBMMʹde 23 Nisan resepsiyonuna eşi Emine Erdoğan ile ilk kez birlikte gittiği hatırlatılan ve "baş örtüsü, laik devlet için bir tehdit mi" sorusu yöneltilen Başbakan Erdoğan şöyle devam etti: "Laik bir devlet, din özgürlüğünü dışlamaz. Laiklik, tüm inançlara aynı mesafede durur. Ancak bu, Türkiyeʹde, Müslümanların eğitim hakkını da ihlal edecek biçimde bir baskı aracı gibi kullanılmıştır. Biz, şimdi bütün dinlere aynı hakları sağlıyoruz. Ben bu adaletsizliği düzeltmek için çalışıyorum. Başörtüsü neden yasaklansın- ABDʹde, İtalyaʹda, bir çok ülkede bu türden bir yasa yok. Ben bu sorunun yakın bir zamanda çözüleceğini düşünüyorum." -Tutuklu gazeteciler konusu- Gazeteci Sargentini, Türkiyeʹde 100ʹden fazla gazetecinin hapishanede olduğunu ileri sürerek, bu sayının, ifade özgürlüğünü güvence altına alan demokratik bir ülke için çok olup olmadığı yönündeki sorusuna Başbakan Recep Tayyip Erdoğan şu yanıtı verdi: "Bu soru yanlış. Onlar gerçek gazeteci değiller. Bu kişilerin yüzde 90ʹı yazdıklarından değil, terör örgütleriyle bağlantılı oldukları için cezaevindeler. Kısa bir süre önce Büyük Britanyaʹda 50 gazeteci göz altına alındı. Kimse de çıkıp, bir şey demedi. Aynısı Türkiyeʹde olsa denilmedik şey kalmazdı. Bu sadece bir propaganda. Sadece şiir okuduğu için mahkum olmuş biri olarak ben ifade özgürlüğüne son derece önem veriyorum. Üstelik okuduğum dizeler yasadışı da değildi. Atatürkʹün kahramanı olan bir şairin şiiriydi. Bana göre, ifade özgürlüğü, çiğnenemez bir haktır." Bu arada, Başbakan Erdoğanʹın "NATOʹdan Suriyeʹye askeri müdahale istemeye hazırım" şeklinde bir ifade kullanmamasına karşın, İtalyan gazetesinin haberi okuyucularına bu başlıkla duyurması dikkati çekti.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.