KAPLAN DARICA FARABİDEKİ ŞOK ANKETİ AÇIKLADI

Milletvkeli Kaplan TBMMʹde yaptığı basın açıklamasında şu açıklamaları yaptı; Öncelikle yüze yakın tutuklunun, 10 bine yakın hakkında dava olan basın mensuplarının 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Gününü kutluyor; özgürce düşüncenizi ifade edebileceğiniz ortamların hep var olmasını diliyorum. Hepinizin de bildiği gibi bu dönem parlamentonun açılması ile beraber tüm siyasi partilerin uzlaştıkları bir konu ‘ yeni sivil bir anayasa ‘ yapmak. Bu söylem tüm siyasi partilerin seçim bildirgelerinde de vardı. Meclis başkanı sayın Cemil Çiçekʹin gayretleri ile uzlaşı komisyonu kuruldu ve çalışmalarına devam ediyor. Amaç ; katılımcı, eşitlikçi, özgürlükçü ve daha demokratik bir sivil anayasa oluşturmak. Toplumun tüm kesimlerinin ortak mutabakatıyla oluşan, herkesin kendini ifade edebileceği bir anayasa ;Dolayısıyla böyle bir anayasa için üniversitelerin, sivil toplum örgütlerinin, meslek odalarının, farklı etnik ve inanç temsilcilerinin düşüncelerini almak önemlidir. Demokrasi gereği de böyle olmalıdır. Ancak AKP hükümeti yarınlarımızın güvencesi olan çocuklarımızın yaşamını hatta toplumumuzun tamamını ilgilendiren 4+4+4 Eğitim yasası ile ilgili düzenleme yaparken hiç kimsenin düşüncesini almadığı gibi alel acele çıkararak toplumda tartışmasına bile izin vermedi. Toplu iş yasasını çıkarırken, yargıda ,sağlıkta v.b .. birçok alanda düzenleme yaparken tarafların bırakın düşüncelerini almada bu konularda farklı düşüncelerini ifade edenleri suçlu ilan ettiler.Anayasa konusunda farklı davranıyorlar. Diyeceksiniz ki anayasa çok önemlidir de ondan .. ancak ben kaygılıyım .. şimdi size vereceğim örnekle sizde bana hak vereceksiniz sanırım. İŞTE DARICA FARABİ DEVLET HASTANESİNDE YAPILAN ANKET Gebze Farabi Devlet Hastanesinde taşeron bir şirket çalışanlarına bir çalışma yapıyor.( Sizlere dağıtmış olduğum metin) Anket çalışması değil ‘ANAYASA İÇİN SÖZÜM VAR ‘ açıklaması ile başlayan on maddelik bir metin. 1-Anayasada değiştirilemeyen hiçbir madde olmamalı, halk gerek duyarsa anayasayı kısmen veya tamamen değiştirme hakkına sahip olmalıdır. 2-Anayasa kısa, sade olmalı ve anlaşılır bir dilde yazılmalıdır. 3- Çağdaş Anayasal parlamenter sistemlerde olduğu gibi yürütme ve yargının oluşmasında yasama organının etkisi arttırılmalıdır; egemenliğin kullanımı halka ait olmalıdır. Halk bu hakkını TBMM eliyle kullanmalıdır. 4 Din Eğitimi isteğe bağlı olarak bütün inançlar için eğitim hayatı boyunca uygulamalı olarak verilebilmelidir. 5- Demokratik Hukuk Devletinin ayrıca LAİKLİK gibi bir tanıma ihtiyacı olmamalıdır. Devlet bütün inanç gruplarının ve yaşam biçimlerinin teminatı olmalıdır. Din ve vicdan özgürlüğü devletin müdahale alanı olmaktan çıkarılmalıdır. 6- Devletin üniter yapısı bozulmadan yerel yönetimlerin yetkilerini arttırarak güçlendirecek, siyasal sisteme daha fazla katılımını sağlayacak kamu yönetimi reformu yapılmalıdır. 7-Türkiye Cumhuriyeti Devletinde yaşayan herkes eşit olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı kabul edilmelidir. 8- Resmi dil Türkçe korunmakla beraber, ülkemizde konuşulan diğer dillerin yaşatılması ve geliştirilmesi imkanları oluşturulmalı, isteğe bağlı olarak diğer dillerde eğitim ve öğretim imkanı sağlanmalıdır. Çok dilli çok kültürlü toplumsal zenginliğimiz korunmalıdır. 9-Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanmalıdır. Askeri okulların eğitim faaliyetleri Milli Eğitim Bakanlığınca hazırlanmalı ve denetlenmelidir. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Askeri Yargıtay kaldırılmalı ve yargı birliği sağlanmalıdır. Askeri uygulama ve bütçeleri sivil denetimlere açık ve şeffaf olmalıdır. Güvenlik ve kolluk kuvvetlerinin uygulamaları parlamento denetimine açılmalıdır. 10- Sosyal Devlet anlayışı gereği, şehit ve gaziler ve aileleri, dul ve yetimler, yaşlı ve engelliler korunmalıdır. Türkiye toplumunun önemli bir zenginliği olan aile yapısını koruyucu ve güçlendirici tedbirler alınmalıdır.) İçeriği ayrı bir tartışma konusu!. Ancak bir taşeron şirket yetkilisi hastane başhekimin bilgisi dahilinde kendisine bağlı olarak çalışan personelinin anayasa ile ilgili fikrini almak istiyorsa baskı unsuru oluşturmadan boş bir kağıda fikrinizi yazın derse bunda bir sakınca yoktur. Ancak size ben yardımcı olacağım deyip hukuk dili ile yazılmış ve mevcut anayasanın bir çok maddesi ile çelişen ve tartışma açabilecek konular içeriyor ise bu anlamlıdır. Bu yönlendirmedir. Endişem odur ki bu tarz yönlendirme ile Türkiye nin bir çok yerinde benzer şekilde toplanan imzaların yetkililere ulaştırılmasıdır. Sonrada diyeceklerdir ki bakınız bu kadar kişi laiklik istemiyor bu kadar kişi tüm maddelerin değişmesini istiyor gibi farklı zeminleri oluşturmaya çalışıyorlar. Bu çalışma bireyin fikri değil, tamamen birilerin hazırlayıp yaptığı bir yönlendirmedir. Taşeron firmanın merkezi İstanbul da ; aradım konudan haberleri yok. Hastanedeki temsilcileri dağıtımını ve sonuçlarını alıyor . Hastane başhekiminin bilgisi dahilinde hukuk dili ile yazılmış bu çalışmanın kimler tarafında yönlendirdiğini de merak ediyorum. Yetkililer umarım bu konuda gerekeni yaparlar. Aynı hastanemiz de son birkaç yıldır kreşteki çocukların da içinde olduğu kutlu doğum haftası programının yapıldığını anımsatmak isterim. AKP hükümeti toplumun her alanında yaşamımızı inanç temelinde şekillendirmeye başladı ve ısrarla devam ediyor. Yakında nüfusunun % 99 Müslüman olan bir ülkedeyiz; adımız Türkiye İslam Cumhuriyeti olsun derlerse şaşırmayın!..