TAYYİP ERDOĞANʹIN BİLİNMEYENİ?

Başbakan Tayyip Erdoğanʹın, muhasebecilik yaparak geçimini sağladığı dönem Marketing Türkiye dergisinin mart ayı sayısına konu oldu. Coşkun Et Yönetim Kurulu üyesi Hanefi Coşkun, dergiye verdiği söyleşide, Erdoğanʹın kariyerinde yaygın olarak bilinmeyen bu döneme işaret etti. Coşkun, Erdoğanʹın bir dönem Coşkun Etʹte muhasebeci olarak çalıştığını söyledi. Coşkunʹun açıklamaları Marketing Türkiye dergisinde mart ayında yayımlanacak. Marketing Türkiye Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Günseli Özen Ocakoğlu, zaman gazetesinde yayımlanan (27 Şubat 2012) yazısında, Coşkunʹla yapılan söyleşiye de "Başbakanʹın kimsenin bilmediği özel sektör deneyimi nereden?" başlıklı bir bölüm ayırdı. Ocakoğluʹnun yazısında, Erdoğanʹın iş hayatındaki kariyerine ilişkin açıklamaya yer verilen bölüm şöyle: Başbakanʹın kimsenin bilmediği özel sektör deneyimi nereden? "Marketing Türkiyeʹden Ferruh Altun, marka söyleşileri kapsamında 1 Martʹta yayınlanmak üzere Coşkun Et Yönetim Kurulu Üyesi Hanefi Coşkun ile konuşmuş. Konuşmanın bir yerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğanʹın, bir dönem kurumlarında muhasebeci olarak çalıştığını söylemiş. Başbakanʹın kariyerindeki bu enstantaneden şahsen haberim yoktu. Bir politikacı olarak halkın beklentilerini bu kadar doğru anlamasının gerisinde mutlaka yaşamının pek çok aşamasında doğrudan halka dokunmuş olması var diye düşünüyorum." Kemal Coşkun askerken Erdoğanʹa yarım maaş gönderdi 2010 yılında Türkiyeʹnin en büyük ikinci 500 şirketi arasına giren Coşkun Etʹin, kırmızı et piyasasında yaklaşık 40 yıllık bir geçmişi bulunuyor. 1975 yılında Bayburtlu Kemal Coşkun tarafından kurulan şirketin İstanbul ve Afyonkarahisarʹda 5 bin büyükbaş hayvan kapasiteli besi çiftlikleri bulunuyor. Kemal Coşkun, Erdoğanʹın, gençlik yıllarında yanında muhasebecilik yaptığını, yaklaşık 5 yıl önce Yavuz Donatʹa söylemişti. Donatʹın Sabah gazetesinde "Bayburt Kaplanları" başlığıyla yayımlanan (7 Temmuz 2007) başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle: "Bayburtlular ʹbirbirlerine çok tutkun.ʹ Ve nereye giderlerse gitsinler ʹBayburtʹtan kopamıyorlar.ʹ Kars Kalesiʹnde (Kale Park) yemek yiyorduk. Kemal Coşkunʹla (72) tanıştık. 11 yaşında ʹgurbeteʹ çıkmış. ʹHamallıktanʹ başlamış, bugün ʹyüzlerce çalışanı var, et kombinası var.ʹ ʹCoşkun Sucuklarıʹnın sahibi. Yazları 2-3 ay ʹdinlenmeye Bayburtʹa geliyor.ʹ Tayyip bey gençlik yıllarında Kemal Coşkunʹun muhasebecisiymiş. Birlikte Kasımpaşa-Merkez Camiiʹnde namaz kılarlarmış. Günün birinde Tayyip bey askere gitmiş. Kemal bey her ay ʹyarı maaşınıʹ yollarmış. Tayyip bey sormuş: - Benim bir talebim yok, mecbur da değilsin, niçin gönderiyorsun? - Allahʹtan korktuğum için... Askeri nasıl parasız bırakırım? Bu ʹolayıʹ Bayburtʹta anlattılar. Kemal Coşkunʹa ʹdoğru muʹ diye sorduk. Utandı, yüzü kızardı ʹböyle şey konuşulmaz, günahtırʹ dedi." (T 24)